Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 29 Ara 2015 16:47:10
BÖYLE BİR SEVMEK - ATTİLA İLHAN
Şiirler
150
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
azıcık okşasam sanki çocuktular
bıraksam korkudan gözleri sislenir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

hayır sanmayın ki beni unuttular
hala arasıra mektupları gelir
gerçek değildiler birer umuttular
eski bir şarkğ belki bir şiir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir

yalnızlıklarımda elimden tuttular
uzak fısıltıları içimi ürpertir
sanki gökyüzünde bir buluttular
nereye kayboldular şimdi kimbilir
ne kadınlar sevdim zaten yoktular
böyle bir sevmek görülmemiştir
ATTİLA İLHAN.

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 29 Ara 2015 18:00:20
Kör cehelat çirkefleştirir insanı.
Suskunluğum asaletimdendir.
Her lafa verecek cevabım var elbet.
Lakin bir lafa bakarım lafmı diye,
Birde söyliyene bakarım adammı diye.
                                                         Ö HAYYAM

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.963
  • 228.498
  • 28.963
  • 228.498
# 29 Ara 2015 18:16:17
'Çok'ta kederlenir, 'az'da gülerim
Ustura ağzında düşüncelerim..
Deliliktir belki.. bırakın kalsın.
Doğan her bebeğin hakkı var bende
Öğütülen benim her değirmende
Ne sonu, ne ilki...bırakın kalsın.
...
( Abdurrahim Karakoç )

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 29 Ara 2015 19:37:21


         h.n.a.


TÜRKİSTAN İHTİLALCİLERİNİN TÜRKÜSÜ

Ey, Türkistan, şanlı ülke, güzel anayurt!
Bir gün gelir kaldırırız yine bayrağı;
İçimizden elbet çıkar yeni bir Bozkurt,
Yabancıdan geri alır kutlu toprağı…

Küçük kuşlar bize hergün şöylece çiler:
Ey ölümle el sıkışan ihtilalciler!
Size der ki gökten inen kutsi elçiler!
Siz buldunuz ebediyet denen kaynağı…

Biz, mezarsız ölüp giden genç atsızlarız;
Yaramızı suyla yıkar, otla sararız;
Kimsemiz yok, fakat gönüllerde biz varız,
Bize şefkat sunmaz hiçbir kadın dudağı…

Bak Timur’un, Gültekin’in ruhu ne diyor:
Şanlı günler şimdi efsane diyor,
İt canlı rus vatanını soyuyor, yiyor,
Ey, büyük Türk haydi artık kaldır sancağı!

Mazideki zaferlerden kalmadı bir iz;
Döktüğünüz kanlar oldu bir deniz…
Birgün elbet yeni baştan birleştiririz:
Türkmen, Kırgız, Uygur, Başkurt, Özbek, Kazağı.

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.226
  • 53.934
  • 4.226
  • 53.934
# 29 Ara 2015 20:09:15
Ben çok alışmışım Kendi şiirimi kendim okumaya. Ben çok alışmışım kendimle kalmaya. Ben çok alışmışım yalnız kaldığımda şiir olmaya. - Cemal Süreya

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 29 Ara 2015 20:15:01
Merhaba
Gün açar,
Karın verir yağmurlu toprak.
İncesu Deresi, merhaba.
Saçakta serçeler daha çılgındır,
Bulutlarda kartal,
Daha çalımlı.
Koparır göğsünden bir düğme daha,
Tezkere bekliyen biri.
İncesu Deresi, merhaba.

Genç bayraklar vardır,
Barış düşünür,
Kuyularda işçi, mavilikleri.
Ben hepsini düşünürüm,
Yirmidört saat
Ve seni düşünürüm,
Karanlık,hırslı...
Seni, cihanların aziz meyvası.
İlan-ı aşk makamından bir mısra,
Yeşerip, kımıldar içimde,
Düşer aklıma gözlerin...

Oysa murad alamam.
Oysa akdan - karadan
Bilirim, payım bu kadar...
Unutmuş gülmeyi gözbebeklerim.
Unutmuş dudaklarım öpmeyi.
İncesu Deresi, merhaba...

Ahmed Arif

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.963
  • 228.498
  • 28.963
  • 228.498
# 30 Ara 2015 00:14:17
DOĞRUYU SÖYLEYEN DOST GEREK BANA
Konuş, ey musalla!. Sustuğun yeter,
Sen sustukça kalbim, taştan da beter.
Gafletin adını, koymuşum kader,
Zor gelse de gerçek, nefsimden yana,
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana...

Yaşadın.. Kim bilir ne kahırları,
Taşıdın.. Bunca kör ve sağırları.
Konuş ey musalla! Dök şu sırları,
Gör ki; bıkmışım ben, riyâdan yana,
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana...

Gerçi, her gün seni göz görse bile;
İbret almak için, görmek nâfile.
Konuş, ey musalla! Gel artık dile;
Vur şu gafletimi, gücenmem sana,
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana...

Nerde o taçların, mağrur başları?
Âhû gözdelerin, hilâl kaşları?
Susmayın.. Konuşun, mezar taşları;
Bir daha dönemem, ben bu cihana;
Doğruyu söyleyen dost gerek bana...

Zengin mûteber mi, yine fakirden?
Kimler sınıf geçti, Hakk’a zikirden?
Biraz anlatın şu, Münker Nekir’den.
Bir daha izin yok, bu imtihana;
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana...

Hani, ölümlere alkış tutanlar?
O çağdaş kuklalar, o kahramanlar(!)?
Ey mezar taşları ! Nerde o canlar ?
Beni bırakmayın, nefse, şeytana,
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana...

Sen ey toprak ana ! Nedir bu sükût ?
Kararan kalbime, biraz ışık tut.
Tabut mu beşiktir, beşik mi tabut ?
Ölüm, doğum mudur ? De toprak ana,
Doğruyu söyleyen dost gerek bana...

Seviyor mu herkes, kaldığı yeri?
Hiç dönmek isteyen, oldu mu geri?
Nerden geliyor bu, “eyvah!” sesleri?
Bir hak daha yok mu, pişman olana?
Doğruyu söyleyen, dost gerek bana...

Ey! yeşil yazmalı, yorgun sevgili,
Nasıl da gerçekçi, zamanın dili.
“Artık yakın” diyor vuslat menzili;
Müşfik kollarını, aç toprak ana;
Aç ki; Haşre kadar, dost gerek bana...

Cengiz Numanoğlu
(1997)

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.226
  • 53.934
  • 4.226
  • 53.934
# 30 Ara 2015 08:38:52
..

Çevrimdışı birgün birçicek

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 310
  • 4.570
  • 310
  • 4.570
# 30 Ara 2015 09:13:52
Şimdi açsam pencereyi beklesem,
Sen gelsen..
Olmaz ya;
Hani geliversen..
Hiç bir şey sormasan..
Hiç bir şey söylemesen..
Sussam..
Sussan..
Sussak..
Susuşların anlattığını dinlesek,
Sırt sırta otursak,
Katılasıya ağlasak,
Sormasak birbirimize sebebini..
Sarılsam,
Sarılsan,
Sarılsak..
Ve yine hiç bir şey konuşmasak,
Ama anlasak,
Ne vardı sahi,
Olmaz ya;
Hayal ya;
Hani diyorum olsa ne vardı.

Cemal Süreya

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.226
  • 53.934
  • 4.226
  • 53.934
# 30 Ara 2015 11:24:05
" Bir gün baksam ki gelmişsin..
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar.
Gözlerinde bir bitmez,bir tükenmez güzellik
Saçlarında ilkbahar.. . "


Yavuz Bülent Bakiler

Çevrimdışı TANAĞRISI

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 153
  • 4.189
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 153
  • 4.189
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Ara 2015 11:40:52

Özlüyorum Bak


Özlüyorum bak canımdan bir parça,
Koparken Dağın tepesinden çığ gibi,
Büyüyor kalbimdeki benzersiz aşkın!
Kaplıyor bedenimi beyazı ve sıcağıyla.

Özlüyorum bak hızlıca çarptı kalbim,
İçinde kopuyor gene büyük fırtınalar,
İhtişamıyla esiyor aşk... aşk... diyerek!
Çağiriyor seni! o sarı yasemini...

Özlüyorum bak gene ürperdi bedenim,
Muhtaçtı sana! o yaşam kaynağına,
Hasrettim sendeki büyük aşk gibi!
Doğdu içime güneş gibi sarısıyla.

Biter mi bu büyük özlem kavuşmadan?
Dolar mı gene yağarak ellerime?
Kavuşturur mu yeniden o ellerini?
Tutmak istiyor canım tüm hasretiyle!..


Adem Aygün

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.949
  • 47.578
  • 2.949
  • 47.578
# 30 Ara 2015 14:21:14

Onu arayamaya gücüm yetmez, bulsam denizler köpürür
Ve taşar. Martılar çığlıklanır birşeyler olur işte.
Taptazeyim. Tenim ve hamurum yeni yoğrulmuştur.
Toprak kokuşum bu yüzdendir sevgilim. Şairliğim
İnsancıldır. İnsanlığım şairce. Kaçma benden, şehir
Benden kirlidir.
Doğrudur, durağım yok benim. Ben gidersem hep böyle
Giderim. Yol biter, ben bitmem. İçimdeki aşk, sana da
Yeter, bana da. Kader derim. Çünkü kader vardır. Gerçektir.
Ben istemesem de döner dünya, istemesem de insanlar
Ölecektir. Kader derim sevgilim. Çünkü tanrı gerçektir.
Nasibim beni peşinden sürükledi. Payıma sen düştün,
Ayrılık yok, ulaşılmaz bir kederim.
Issızlığıma düştün ansızın bir şarkıyla, başlayan ve bitenim.
Senaryolarımın hepsinde esas kız sensin, ben yalnız bir serüvenim.
Dara çekiliyorum. Deniz bitiyor, silah sesleri, çığlıklar
Ve alkışlar büyütüyor içimdeki sancıyı. Bir emir. Yeşil gözlerinde
Üzülenim. Madem matem tutman gerekmiyor ardımdan.
Ben durmadan giden ve durmadan geberenim.

                                              İlhami Atmaca
 

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 30 Ara 2015 16:12:42
                             UNUTMA Kİ
 
 Sen uykusuzluk nedir bilir misin,
 Tırnaklarınla yastığını parçaladın mı hiç,
 Gözlerini tavana dikip,
 Düşündüğün oldu mu bütün gece,
 Ve bütün bir gün,
 Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç ,
 Gelmeyince ,
 Seni aramayınca ,
 Ölesiye ağladın mı ,
 Sonra çekilip en koyusuna yalnızlıkların ,
 Ona ait ne varsa ,
 Bir bir hatırladın mı ?Sen günden güne erimeyi bilir misin ,
 Dev bir ağacın vakarı içinde ölmeyi ,
 Bir teselli aramayı ,
 Issız parklarda,tenha sokaklarda ,
 Ve bütün bir şehir uyurken uzaklarda ,
 Deli divane yollara düşüp ,
 Yaşlanmış bir köpek gibi ,
 Eskimiş bir gömlek gibi ,
 Atılmışlığını hissettiğin oldu mu ?
 Sevmekten ,
 Günler geceler boyunca yürümekten ,
 Elin ayağın yoruldu mu ?Sen yalnızlığın acısını bilir misin ,
 Unutulmak bir hançer gibi saplandı mı sırtına ,
 İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı ,
 Bütün gururunu çiğneyip ,
 Sevdiğinin geçtiği yollarda ,
 Bastığı toprakları eğilip öptün mü ,
 Sen çaresizlik nedir bilir misin ,
 Sen yokluk nedir gördün mü ,
 Yanan başını ,
 Duvarlara vurup parçalamak geldi mi içinden ,
 Sen her gün bin defa öldün mü ?
 Böyleyim diye ayıplama beni ,
 Bir gün kendimi ,
 Sonsuzluğun koynuna bırakırsam ,
 Yaralı ve yenik bir asker gibi ,
 Darılma ,
 Unutma ki ,
 Her seven adsız bir kahramandır ,
 Unutma ki ,
 İnsan ; sevebildiği kadar insandır…
                                                       Ümit Yaşar Oğuzcan

 

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.963
  • 228.498
  • 28.963
  • 228.498
# 30 Ara 2015 17:13:20
Bir gün umut, bir gün hülya tükenir,
Bir gün uyku, bir gün rüya tükenir..
Her saat dünyaya sarılmak ne ki,
Bir gün mecal, bir gün dünya tükenir.

Abdurrahim Karakoç

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.949
  • 47.578
  • 2.949
  • 47.578
# 30 Ara 2015 20:57:01
Her melek zalimdir. Meryem’in ipiyle
bağlı geçen o 13 ay. ’13 aylı yıl’
ayırdı bizi nedenini bilmediğim
korkunç melekler. Melankolimin 19. haftasıydı
seni tanıdım. Bir şeyler değişiyormuş gibi
oldu birden. Sanki artık kader denen
o kudurmuş atın önünde sürüklenmiyordum.
Sonra korkunç bir dolu yağdı.
Ürkünç rüzgarlar esti. Güneydeki Haç Yıldızı
yerinden kıpırdadı. Melankolimin 19. haftasıydı.
Her melek görür bizden öncesini ve
bizden sonrasını. Bizim elimizde değildi.
13 aylı yıl ayırdı bizi.
Neden bitecek şeyler başlatılır ki sevgilim
neden Muhammedi bir gül birdenbire büyür
neden gözyaşı büyüklüğünde dolular dökülür?
Kara saten bir çarşafa
altın bir haç çiziyorum senin için.
Yokluğunu böyle ifade edebilirim ancak.
Gözlerimi büyük büyük açıyorum
meleklerin üflediği o cam parçacıkları
rüzgârına. Gelmiyorsun. Kara yağız atlar
geliyor soğuk odama. Düşen göktaşları
geliyor. Gözlerini karalarla bağlamış
melekler geliyor. Sen gelmiyorsun.
Nedeni yok işte. Yok hiçbir nedeni.
Kiliselerde ikona kızlar bizim için
dua ediyor. Dışarda korkunç bir
dolu yağıyor ipimizi sürükleyen
meleklerden daha da korkunç.
Bilmiyorum belki büyük bir günah
işledik.
........buhurumeryem.....lale müldür...

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK