Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 09 Şub 2016 17:42:40
Delikli Şiir
Cep delik cepken delik
Yen delik kaftan delik
Don delik mintan delik

Kevgir misin be kardeşlik

Orhan Veli Kanık

Çevrimdışı sylar4

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 115
  • 2.268
  • 115
  • 2.268
# 09 Şub 2016 18:19:03
Kadere ve Gönlüme Dair
 



İşte ben hep böyle bildiğin gibi:
Kaderi öpüp başıma komuşum,
Gülüşüm, oturuşum, konuşuşum,
Belli efendim, besbelli
Yaşamaktan soğumuşum.


Yaz yağmurları misali yıllarca
Yağmış durmuşum kendi içime.
Zaten dünya öyle dünya ki kim kime
Herkes kendi derdine anca,
Herkesin yüreği lime lime...


Halbuki hayatı sevmem gerekirdi.
Acımayı, sevmeyi oldukça bilirim
Zamanla bir iş tutmayı da öğrendi ellerim,
Hem hayatıma bir de Havva kızı girdi,
Ama gel gör ki bu kaderim...


İşte ben böyle bildiğin gibi,
N'apalım bizi bir kez mimlemiş kader
Her zaman böyle, yağmur bulutundan beter.
İşte böyle hilafsız, gözümün elifi
Her zaman bir romantik portreye benzer...


Ben zaten bu dünyada tek başınayım, hey...
Bir sevdalı gönül bütün varım
Eğer o da olmasa ne yaparım,
Kimbilir hey
Ne yaparım...

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 09 Şub 2016 19:09:50
Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan bir ev.

Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruli
hanımeli
açan ev..

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.225
  • 53.933
  • 4.225
  • 53.933
# 09 Şub 2016 19:40:28
'Bu gece uyandım yine
Bir kitabı açtım
Ve sanki açmış gibiydim bir yarayı
Hey sen aşık, diye haykırdım kendime
Böyle nasıl yalnız hissedersin kendini dünyada''

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.949
  • 47.578
  • 2.949
  • 47.578
# 09 Şub 2016 21:21:19
Denizdir en güzeli martıların

Martıların birazında ak köpük

Martıların martıların en güzeli

Aşktır

Nerde bir deniz buldumsa soyundum

Sonsuz kumsallar aldı yöremi

Kumsalların kumsalların en güzeli

Aşktır

Sen bir çocuksun annesi ezik beyaz

Sen bir çocuğu anlamak için birebir

Annelerin annelerin en güzeli

Aşktır...
                         Hilmi YAVU Z

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2016 21:25:15
Ah yüreğimin kapı eşiği
Kim dursa cereyana kapılır
Kim dursa dağıtır beni
Öyle bir yer ki ne gir diyebilirsin ne de git
Arasat?
Öyleyse çarp, gitsin beni !

Ah yüreğimin kapı eşiği
Asi rüzgarların vurgununda talan
Umutsuz bakışların gözlerinde yanan
Züleyha?nın rüyası, Yusuf?a zindan
Asiyeler büyütür büyüyecek Musa?yı
Firavun da yalan, Nemrut da yalan !

Ah yüreğimin kapı eşiği
Yatak döşek dağılsın
Ya vur öldür kefenimi yar sarsın
Her şey biter, herkes gider unutma!
Sodom gomero?nun lanetlileri ardından zil takıp davullar çalsın
Kolların boynumda pusatsız yatsın
Tam ortasında gerçeğin!
Gerçek yüreğe yalan, sevdasında gerçeğin
Senin durmak istediğin yer kimin umurunda ki?
?Orda dur!? derler işte
E gel de dur hadi!

Ah yüreğimin kapı eşiği
Poyrazına kurban, şavkına hayran
Girersen öldürürler, gidersen ben ölürüm
Tacına, tahtına, yoluna kurban,
Yollarına toprak olur öyle ölürüm

Ah yüreğimin kapı eşiği
Eşikte kal biraz da eşik şenlensin
Yanan yüreğime su serpsin yüzün
Mancınıklara sarılsın semanın Halilleri
Alazlar suya dursun sarsın İbrahimleri

Ey yüreğimin kapı eşiği
Elleri soğuk, son görüntün bu
Babil?in asma bahçelerinde postalları dağılan
Kafasında seksen tilki, bozgundan arta kalan
Dağılan...

Her şey yalan!

Her şey yalan!

Her şey yalan!

Ey yüreğimin kapı eşiği
Ne gir içeri diyebildin, ne de çek git buradan!

Ve sen uyudun şimdi
Şehir pusuya yattı
Vakit tamam olsun da uyandır halkı
Ellere aman verme, eller almasın beni
Sen al beni içeri

Ah yüreğimin kapı eşiği
Sen al bari içeri

Sen al bari içeri?

Bedirhan Gökçe...

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.860
  • 1.093
  • 11.860
# 09 Şub 2016 22:02:05


         h.n.a.


KADER

Dünyada gerçi olmadı bir şeyde kârımız
Ukbâda belki olsa gerek itibârımız.
Ağyâr gül kopardı dikenden demet demet,
Hâr oldu bağrımızda çiçek yüzlü yârımız.
Yükseldi arşa neşvesi dünun, esâfilin;
Toprakta gizli kaldı bizim âh ü zârımız.
Baş eğmedik edâniye ikbâl ü câh için;
Mâziye, ırka, sancağadır iftihârımız.
Şâd olmamak olur mu, Kızıl Elma semtine
Bir gün dönerse râyet-i âli-tebârımız.
Hiçbir emel gönülde karâr etmiyor bugün,
Ermektedir, şitâya hazin sonbahârımız.
Hakanların dikilmeli Altay’da tuğları,
Varsın cihanda olmayagörsün mezârımız.

 

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2016 22:42:22
Hüzün Çiçeği

Bir udum olsaydı elimde ne makamlar gezerdim...
Zenginlik kokan, hülyalı öykülerin
Okunmamış aşk dolu satırları olurdum...
Her gün yeni isimler verirdim doğan güne...

Oysa hüzün çiçeğiyim şimdi!
Enkazım...
Batık bir aşktan geriye kalan...
Sesiz sedasız kendi maviliklerimde boğuşan!

Gitmeliyim artık...
Gitmeliyim buralardan...
Kırık dökük bir beni alarak
Acılarımı yetim bırakarak...
Uzaklaşmalıyım sensizliğinden...

Bazen,
Kozasında özgürlük türküsü söylemeye sevdalı bir kelebek,
Bazen,
Meyvelerin doğması için ölmesini bilen bir çiçek...

Boynu bükük hüzün çiçeği...

Yarına uyanmak için sebeplerim olacak
Belki de;
Aşık olacağım.
Acıya verecek bir şeyim yok!
Çünkü ben;
Mutluluktan alacaklıyım!
 
Gül Ubay

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2016 22:46:30
Hep bir yanlarımız eksik kalır
Olmasa eksikliğimiz hayatta
Yüreklere sultan oluruz zaten
İşte böyle kör topal gider /
Ayaklarımız ince uzun yollarda
Koşsak varır mı ayaklarımız menzile
Ya da ağır aksak yürüsek /
Yok Yıldırım yok / iyi anladım
Yürekler menzile koşmayınca
Erişilmez soylu sevdalara...

Celâlettin KURT

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2016 22:48:18
Başım Gözüm Üstüne

Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme
Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne
İster aşk denizine ister hicran gölüne
Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne

Yılda bir olsa bile seviyorum de hele
Senden gelmişse eğer sefadır bana çile
Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile
Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne

Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı
Dök de yeter dökerim başım gözüm üstüne

Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi
Her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi
Çak de yeter çakarım başım gözüm üstüne

Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
Tanrım beni korusun benden bıktığın andan
Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan
Çık de yeter çıkarım başım gözüm üstüne

Biliyorum sevgili gönlünde yerim gurbet
İster sılaya çağır ister hergün sürgün et
Sen mutlu ol bir tanem ben ömür boyu hasret
Çek de yeter çekerim başım gözüm üstüne

Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım
Bir elimde yüreğim bir elimde silahım
Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne
 
Şevki Dinçal

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2016 22:57:30
MUTLAK SEVECEKSİN

Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş;
Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş.
Gökten gelerek gönlüne rüzgar gibi inmiş,
Bir sır ki bu,ölsen bile açamazsın...

Anlatması imkansız olan öyle bir an ki,
Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki...
Bak emrediyor:Daldığın alemden uyan ki,
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...

Kalbin benim olsun diyorum,çünkü mukadder...
Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök,ver!
Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer!
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...

Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...

Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2016 22:59:40
DİNLE SANA BİR NASİHAT EDEYİM

Dinle, sana bir nasihat edeyim,
Hatırdan, gönülden geçici olma.
Yiğidin başına bir iş gelince,
Sırrını ellere açıcı olma.

Mecliste arif ol, kelâmı dinle,
El iki söylerse, sen birin söyle.
Elinden geldikçe iyilik eyle,
Hatıra dokunup yıkıcı olma.

Dokunur hatıra kendini bilmez,
Asılzadelerden hiç kemlik gelmez.
Sen iyilik et de, o zayi olmaz,
Darılıp da başa kakıcı olma.

El ariftir, yoklar senin bendini,
Dağıtırlar tuzağını, fendini.
Alçaklarda otur, gözet kendini,
Katı yükseklerden uçucu olma.

Muradım nasihat, bunu söylemek,
Size layık olan, onu dinlemek.
Sev seni seveni, zay'etme emek,
Sevenin sözünden geçici olma.

Karac'oğlan der ki: Sözün başarır,
Aşkın deryasını boydan aşırır.
Seni bir mecliste hacil düşürür,
Kötülerle konup göçücü olma.

KARACAOĞLAN

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2016 23:13:38
BENİ UNUTMA
 
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma
Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma
O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma
Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma
Hala duruyorsa yeşil elbisen
Onu bir gün benim için giy
Saksıdaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma
Büyük acılara tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma..

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.273
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.273
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 Şub 2016 23:30:53
gelip döndün ya yokluğun kapısından
sönmeyen ateşine düştüm yalnızlığının..

kuşlar biliyorsa çiçeklerin derdini
bulutlar içini döküyorsa gölgeler toprağına
ben neden uzaktayım..
 
avunmalıyım biliyorum vefalı gözlerinle
rüzgârı ağlatan saçlarınla yanmalıyım
bir fanusun içinden nasıl alırım seni
sen nasıl geçersin yorgun bir rüya için
yıldızlara gönül verme çağından
ne kadar güzeldi oysa gireceğini bilmek
bir kapının yürek aralığından..

şimdi soruyor bana kelebekler, kumrular
kimdir o can kalesi, dağları bağlayan kim
oysa bilmiyorlar seni unuttuğumda
ürkek bir ceylan gibiydi kalbim..

Nurullah Genç..

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.410
  • 69.892
  • 3.410
  • 69.892
# 10 Şub 2016 08:39:23
Susardın ve kar yağardı

Gözlerinde başlardı gece
Yarım kalmış kitaplarda biterdi.
Alnımızda bilenen kör bir bıçaktı zaman
Kırılmış aynalardı

Susardın, durmadan susardın
Ve kar yağardı

Ocak ağaran saçlarımdı
Şubat hayırsız bir evlattı, kaçaktı
Ve uzaktı yaz bir anaydı
Mart'ın izlerini taşırım bedenimde
Aynı masalın ikizleri gibiydi günler
Nisan saçlarımda ıslanırdı hep

Susardın, durmadan susardın
Ve yağmurlar başlardı

Çok bekletti bizi,
Hiç vaktinde gelmedi mayıs
Haziran Aram'dı ya da öyle biriydi
Temmuz bir düştü belki

Yaraları sarar gibiydi
Ağustos yıldızlarla basardı gecemizi
Bir gül suçüstü yakalanırdı
Eylül bir çocuğun çığlıklarıydı

Susardın, durmadan susardın
Ve rüzgârlar başlardı

Yolunu yitirmiş bir gezgin gibiydi ekim
Sürgünlere uğurlardık kendimizi
Kalan mı bizdik, giden mi
Bilinmezdi
Kasım rüzgârda bir yapraktı
Ve biraz ıtri
Kendi sesiyle irkilirdi
Aralık günlerin son neferi

Soluk bir düş geçse de
Hiçbir mevsim gözlerin kadar
Acımasız kullanmadı neşteri

Susardın ve kar yağardı
 
Hicri İzgören

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK