Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 16 Şub 2016 00:32:13
DOSTLARI OLMALI İNSANIN

Dostları olmalı insanın,
Aynen gemilerin limanlari gibi
Zaman zaman uğradığın
Yükünü boşalttığın
Dalgalar dininceye kadar beklediğin koynunda

Sonra açık denizlere uğurlamalı seni,
Geri döneceğin günü bekleme umuduyla
Bazen rüzgara o açmalı yelkenini
Yanağına konan bir öpücüğün coşkusuyla
Halatlarını çözmeli
Seni çok ama çok özlemeli

Dostları olmalı insanın,
Ermiş, bilge, hayatı ezbere okuyabilen
Düşünmediklerini düşündüren
Seni bir cambaz ipinde güvenle tutabilen
Gerektiginde senin için ateşi yutabilen
Yolunu ısıtan ustan olmalı,
Şekillendirmeyi öğretmeli hayatın çömleğini
Sana verebilmeli soğuk bir kış gününde
Üzerindeki tek gömleğini.

Oğuzkan BÖLÜKBAŞI

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.879
  • 4.220
  • 53.879
# 16 Şub 2016 08:49:09
...

Çevrimdışı yabancıI

  • Aktif Üye
  • **
  • 5
  • 422
  • 5
  • 422
# 16 Şub 2016 09:58:54
Dert keder ırak kalsın, gönlüne huzur dolsun.
Şu kısacık ömürde, her şey gönlünce olsun.
Sağlığın yoksa eğer, al bu dünya senin olsun.
Mutluluk seni bulsun, uzaktaki arkadaşım.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.823
  • 227.507
  • 28.823
  • 227.507
# 16 Şub 2016 10:01:48
MUHASEBE

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!
Sadece, beyni zonk zonk sızlayanlardan biri!
Bakmayın tozduğuma meşhur Bâbıâlide!
Bulmuşum rahatımı ben de bir tesellide.
Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
Evet, kafam çatlıyor, gûya ulvî hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.
Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;
Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.
Üstün çile, dev gibi gelip çattı birden! Tos! ! !
Sen, cüce sanatkârlık, sana büsbütün paydos!
Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;
Ve cemiyet, cemiyet, yok eden güruhiyle...
Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!
Genç adam, al silâhı; iman tılsımlı kılınç!
İşte bütün meselem, her meselenin başı,
Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!
Tırnağı, en yırtıcı hayvanın pençesinden,
Daha keskin eliyle, başını ensesinden,
Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;
Yerleştirse başını, iki diz kapağına;
Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?
Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi?
Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,
İçimde homurtular, inanma diye gülen...
İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!
Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe?
Üç katlı ahşap evin her katı ayrı âlem!
Üst kat: Elinde tesbih, ağlıyor babaannem,
Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve âşıkları,
Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları.
Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;
Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!
Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!
Kökü iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş...
Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!
Mukaddes emanetin dönmez dâvacısıyım!
Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;
Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.
Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde?
Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde!
Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak!
Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak;
Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.
Mavalları bastırdı devrim isimli masal.
Yeni çirkine mahkûm, eskisi güzellerin;
Allah kuluna hâkim, kulları heykellerin!
Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;
Lafını çok dinledik, şimdi iş inkılâpta!
Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!
Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!
Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!
Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?

Çevrimdışı Gülirem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.123
  • 17.811
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 16 Şub 2016 11:11:37
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
azrail’in kastı canadır inan
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan

seherde uyanırlar cümle kuşlar
dill-u dillerince tesbihe başlar
tevhid eyler dağlar, taşlar, ağaçlar
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan

semâvâtın kapıların açarlar
mü’minlere rahmet suyun saçarlar
seherde kalkana hülle biçerler
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan

bu dünya fanidir sakın aldanma
mağrur olup tac-u tahta dayanma
yedi iklim benim deyu güvenme
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan

benim, murad kulun, suçumu affet
suçum bağışlayıp günahım ref’et
rasûl’ün sancağı dibinde haşret
uyan ey gözlerim gafletten uyan
uyan uykusu çok gözlerim uyan
 
Sultan III. Murad (k.s.)

Çevrimdışı tiCon

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.205
  • 3.193
  • Müdür Yetkili
  • 1.205
  • 3.193
  • Müdür Yetkili
# 16 Şub 2016 15:05:06
ARKADAŞIM BADEM AĞACI

Sen ağaçların aptalı
Ben insanların
Seni kandırır havalar
Beni sevdalar
Bir ılıman hava esmeye görsün
Düşünmeden gelecek karakış..
Acarsın çiçeklerini ..
Bense hayra yorarım gördüğüm düşü...
Bir güler yüz bir tatlı söz..
Açarım yüreğimi hemen
Yemişe durmadan çarpar seni karayel
Beni karasevda
Hem de bilerek kandırıldığımızı
Kaçıncı kez bağlanmışız bir olmaza
Koş desinler bize şaşkın
Sonu gelmese de hiç bir aşkın
Açalım yine de çiçeklerimizi
Senden yanayım arkadaşım
Havanı bulunca aç çiçeklerini
Nasıl açıyorsam yüreğimi
Belki bu kez kış olmaz
Bakarsın sevdan düş olmaz
Nasıl vermişsem kendimi son sevdama
Vur kendini sen de bu güzel havaya
                                                 - AZİZ NESİN -

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 16 Şub 2016 15:52:12
İlhami Çiçek..ten..

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 16 Şub 2016 15:54:39
Kalbim Uzun Menzilim Benim

Ben ona dedim ki
Suyun üç hali var
Dördüncüsü sensin.

Taşların saltanatında
Bir gönül iklimiyim
Ağzımda esensin.

Rüzgârla yaprağın aşkı
Neyse dört mevsim
Öyle süreceksin.

Eşiğinde duracağım
Yıpranmış ve kirli
Kirpiğinle sileceksin.

İnsan adım atmazsa
Gidemez ki iyiliğe
Hüznümü düzeltensin

Benim geldiğim geçmiş
Çok açık bir yazıdır
Parmağınla okuyansın.

Zamanı saymayı
Yeniden öğreniyorum
İbresin çekisin yelkovansın.

Kalbim
Uzun menzilim benim
Yolumu karşılayansın.

ben ona dedim ki
Bütün kuşlar tünedi
Göğsümdeki tek kanatsın.

Şükrü Erbaş

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 16 Şub 2016 16:01:18
..Ne lüzumu var artık bir şeyler söylemenin
Bir sevdayla ürperdi karanlıkta çığlıklar
Ve saz zamansız sustu elinde sazendenin

Gözyaşlarından bir ırmak kalbime akar
Gençliğin, güzelliğin kanatıyor ruhumu
Yalnız ben değilim elbette delisi bu ülkenin
Çokşey var en ucundan kuruyor hep korkumu

Ne lüzumu var artık bir şeyler söylemenin
Bir sevdayla ürperdi karanlıkta çığlıklar
Ve saz zamansız sustu elinde sazendenin

Yüzünden kalan bana acı bir içli bakış
Ellerinden süzülür zarif bir beyaz kuğu
Ve gözlerinde beni saran yalvarış
Aşka iteleyen, sesinin sarhoşluğu

Ne lüzumu var artık bir şeyler söylemenin
Bir sevdayla ürperdi karanlıkta çığlıklar
Ve saz zamansız sustu elinde sazendenin

İşte geldim kapına, kalbim bir seyyahın heybesi
Yüzüm kirpas içinde, yolum uzak yerlerdendir
Bu yorgun seyyahın, kesilmek üzre sesi
Keşfedilecek tek ülke yalnız senin ülkendir

Ne lüzumu var artık bir şeyler söylemenin
Bir sevdayla ürperdi karanlıkta çığlıklar
Ve saz zamansız sustu elinde sazendenin
İlhami Atmaca

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 16 Şub 2016 16:36:38
 Kara bir bulut oturmuş,
 Kavuşmalar üstüne .
 Havasında değil hiç kimse.
 Elekten geçmiş bir kalabalık,
 Ve kalbur üstü kalan yanlızlıklar.
 Gece, karanlık arzular.
 Simsiyah bir bakış.
 Dalında sessizlik asılı bir ağaç.
 Issız sokaklarda,kurumuş suskunluklar.
 Çıt çıkmayan bir yol.
 Üstünü periler sarmış.
 Yürüyor gergin adımlarla, sevdalar.
 Kelimeler bin bir parça,
 Anlamlar yitik.
 Vakit gece,
 Mevsimlerden kış.
 Kara bir bulut dökmek üzere dileklerini.
 İçinde kavuşmalar kurulu tertemiz tohumlar,
 Bir gürültü bekler gibi göklerden.
 Vakit gece.
 Ve yağmurun en sağanağı ile,
 Sırılsıklam sevme vakti.

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 16 Şub 2016 17:19:52
Yüzüme değen rüzgârının kokusu bile başka sevgili. Gecenin ve gündüzün bin bir rengini işliyorsun ruhuma durmadan. Yükseldikçe göğe, güneşe karışıyor ışıltım. Aşkın görünmezliğini anlıyorum. Sana yaklaştıkça gerçekleşiyorum ben. Sana yaklaştıkça nefes alıyorum.
Hayata verdiğim , molasın aslında. Yorgunluğumu senin yaşadığın köşelerde nefes alırken bırakıyorum. Sensizken üzerime yüklenen her şeyi, senli anıların gölgesine miras ettim.
Sen'in keyfine varıyorum şimdilerimde. Gözlerindeki tek manzara olmaya geliyorum SEVGİLİ.....

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Şub 2016 19:11:18
ÇOBAN ÇEŞMESİ

Derinden derine ırmaklar ağlar,
Uzaktan uzağa çoban çeşmesi.
Ey suyun sesinden anlayan bağlar,
Ne söyler şu dağa çoban çeşmesi?

Gönlünü Şirin’in aşkı sarınca,
Yol almış hayatın ufuklarınca;
O hızla dağları Ferhad yarınca,
Başlamış akmağa çoban çeşmesi

O zaman başından aşkındı derdi,
Mermeri oyardı, taşı delerdi.
Kaç yanık yolcuya soğuk su verdi,
Değdi kaç dudağa çoban çeşmesi!

Vefasıs Aslı’ya yol gösteren bu,
Kerem’in sazına cevap veren bu
Kuruyan gözlere yaş gönderen bu…
Sızmazdı toprağa çoban çeşmesi

Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda,
Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda;
Ateşten kızaran bir gül arar da,
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi.

Ne şair yaş döker, ne âşık ağlar,
Tarihe karıştı eski sevdalar:
Beyhude seslenir, beyhude çağlar
Bir sola, bir sağa çoban çeşmesi

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Şub 2016 23:52:57
YARAM YARİMDİR

Yara beni, yara beni
Aşkın oku yara beni
Bıraksınlar, yara beni
Atsın yardan yara beni

Yaram yarimdir
Yarim yaramdır

Azığım zehir
Bineğim gamdır
Yaram yarimdir
Yarim yaramdır

Yaraydın gönül yaraydın
Her yer karanlık, yar aydın
Hem ilaçtın hem yaraydın
Sırrımı deşip yaraydın
Yaraydın gönül yaraydın

Azığım zehir
Bineğim gamdır
Yaram yarimdir
Yarim yaramdır

Ömer Lütfi METE

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Şub 2016 23:57:00
                 AĞIT

Gönlümde yazdığım bu son ağıta
Nazire yaparak coşan dalgalar!
Hastası olup da geç vakit hekim
Arayanlar gibi koşan dalgalar!

Sizin de elbette var bir sızınız,
Bundan mı geliyor korkunç hızınız?
Benide beraber alır mısınız?
Kederle kabarıp şişen dalgalar?

Sizile paylaşsak bu korkunç gamı,
Bitmiyor bu sonsuz ecel akşamı.
Bilmem ki bundan mı titriyor gemi?
Ey dalgakıranı aşan dalgalar?

Hey ATSIZ çöküyor eski bir direk.
Baksan da dünyaya titremeyerek,
Hepimiz beraber haykırsak gerek
Ey bela dehrinde pişen dalgalar! ..
 
Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 00:00:42
                   DUA

Senin ak alnından, gök gözlerinden
Önce dallar, sonra yapraklar öpsün.
Eğilsin yıldızlar, tutsun elinden
Gecelerden sonra şafaklar öpsün.

Aşk diyorlar en mukaddes hayale
Ve sen de düşesin o sonsuz hâle
Hazdan dudakların olsun bir lâle
Güller, karanfiller, zambaklar öpsün.

Sende kemal bulmuş renk, şekil, biçim
Yaşamanın öz suyusun bir içim
Olanca suların sağlığı için
Seni her gün göller, ırmaklar öpsün.

Kumral saçlarında nisan yağmuru
Yazın, ak yüzünden gölgenin moru
Ağzından en serin, hem de en duru
Kayalardan akan kaynaklar öpsün.

Çimenler okşasın ayaklarını
Çiçekler koklasın parmaklarını
Ben öpmeden önce yanaklarını
Varsın teller, tüller, duvaklar öpsün.

Kıskançlık çakılı kazıktır serde
Bölünsün bu rüya en tatlı yerde
Seni canlı kullar öpmesinler de
Kefenler sarılsın, topraklar öpsün.
 
Abdurrahim Karakoç..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK