Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 00:04:34
BAYRAKSIZLAR

Bayraksızlar bayraksızlar
Yere düşse bayrak sızlar
Nerden bilsin kıymetini
Soysuz sopsuz bayraksızlar

Ne olurdu yazmasaydım
Ben bu kara yazıyı
Bilmeseydi namert soysuz
İçimdeki sızıyı

Yıldızların isyanı var
Hilâl taşıyan felek
Damla damla kan akıyor
Delik deşik bu yürek

Al rengine kara bağlar
Yastadır deli gönül
Aşık'ın olmuşum senin
Hastadır deli gönül

Renginde şehitlik gizli
Hilâlinde mana var
Yüreğimde saklamışım
Kurbanında kına var

Toprağa düşse yiğit
Ölüm güç verir bize
İnancıma teslim oldum
Zulüm güç verir bize

Uğrunda ölen yiğit
Kim ne bilsin ne kadar
Geriye ne can kaldı
Hepsini kurban adar

Yamacında gezindiğin
Şimdi dağlar ağlasın
Bayrağım hançerlendi
Şimdi çağlar ağlasın

Bayrak yere düşerken
Alkışlayan piçleri
Kahredecek Türk milleti
Destek veren güçleri

Susmayın ey milletim
Bayraksızda ar olmaz
Susar ise yiğitler
Vatan bize yar olmaz

Başı bozuk yaylada
Pusuları kurdular
İki yaşında yiğit
Kürşad'ımı vurdular

Bundan gayrı düşmanım
Bayrağa ters bakanlar
Artık hesap vermeli
Dağı taşı yakanlar

Meleküt aleminde
Destan olan can bizim
Dalgalansın bayrağım
Üstündeki kan bizim

Dört aylık bebeklere
Kurşun sıkan nerdesin
Nereye gidersen git
Öleceğin yerdesin

Hükmü ilâhi varsa
Belki korur Yaradan
Kan düşmanı olmuşuz
Çekilsinler aradan

Bu vatanın ekmeğii
Gözünüze durmalı
Yiğit bir can gelmeli
Sizden hesap sormalı

Sefai'yem yaşamak ki
Bundan gayrı ar gelir
Ay yıldızlı bayrağa
Bu yeryüzü dar gelir!
 
Aşık Sefai

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 01:07:42
ÖZLETİYOR SENİ BU YAĞMURLAR

Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle

Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün

Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları

Tarih de kekemeleşiyor bazan
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini

Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir

Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan

Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

Ahmet TELLİ

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 01:09:43
Savrulan Külleri Ömrümüzün

Bir kızın kocaman gözlerinde gördüm
bulutların dağlara sessizce çöküşünü
çocuksu susuşları gördüm, kırılan sevinci
Ve kalbimi puslu yamaçlardaki pusulara saldım
çobanlar çoktan inmişlerdi ovaya
bense yapayalnız bir ağaçtım doruklarda

Harelenen sularda bir yanık kokusu
ve uzun boyunlu bir kızın gülümseyişi
Işık zamana bağlı zamansa onun
kocaman gözleridir artık
Anladım tarih de yazılmaz
bir aşkın sayfalarına düşmüyorsa gün

Yalnızdım, yapraklarım dökülmüştü bir bir
deryalara savrulup çöllere düşmüştü
Bir duman tütüyor yine hangi kent yandı
hangi sokakta vuruldu sevgilim
Bir demet menekşe bir avuç toprak
burkulan bir yürek miyim hep

Sesimde bir yanma bir kekrelik
uzayıp giden bir çöl yalnızlığı
Gazeteleri okumuyorum başım dönüyor
sulanmamış çiçekler gibi kuruyor her şey
her şey bir yolculuğun hüznünü taşıyor
gidip de gelmemek üzere bütün yüzler

Puslu yamaçlarda bir çakal gölgesi
bir dağ suskunluğu yürüyor kentlere
yenilen biz miyiz yoksa aşklar mı
bir kızın kocaman gözlerinde görüyorum
savrulan küllerini ömrümüzün
Bu kenti ayrılıklar yıkacak birgün biliyorum

ölümden şikâyeti yok ölüp gidenlerin
ama bir kızın kocaman gözlerinde yangınlar çıkıyor
Acılar dehşetli kinlendiriyor beni
Kabarıp duruyor içimde, kabarıp duran bir okyanus
yurdumu arıyorum batık bir tekne değilim
yurdumu arıyorum kızgın küller ortasında

Ahmet TELLİ

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 01:15:35
Ne Çare

Ahhh ahhhh
Hakikat şehrinde bir güzel gördüm
Bir göreni göremedim ne çare
Sevdayı aşkından yanıp kül oldum
Bir bilen yok soramadım ne çare

Bir zaman bekledim Leyla dağını
Bir zaman bekledim gül budağını
Bir zaman bekledim yar otağını
Vasılı yar olamadım ne çare

Andelibin işi ahu zar olur
O nasıl güldür ki tezce har olur
Bir gönül kul olur gah hünkar olur
Ben bu sırra eremedim ne çare

Bir gülün ki harı vardır yar demem
Kansız didelere ahu zar demem
Yüzünü görmeden yarim var demem
Ben bu yari bulamadım ne çare

Niceleri yar der gönlü binada
Niceleri yar der gönlü zinada
Nicesinin gönlü bey’ü şirada
Bu yar kimdir bilemedim ne çare

Duydum ki yarimin yeri Kaf imiş
Dillerde söylenen kuru laf imiş
Aslını sorarsan nun u kaf imiş
Pâyine yüz süremedim ne çare

Medeed Pir-i Sami bir gör halimi
Bu salihe çok ettiler zulumü
Aç vuslat perdesin göster yüzünü
Çok ağladım gülemedim ne çare

Abdurrahim REYHAN

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 17 Şub 2016 12:36:12
 Esmer bir akşamüstünün,
 Serin hüznünü getiren gözlerin,
 Görebildiğim,
 Duyabildiğim her şey,
 Bana seni sevmeyi söylüyor..
 Uzaklaştıkça yaklaşıyor uzak..
 İşin en kötüsü yaklaştıkça da,
 Uzaklaşmaktan korkuyorum..
 Belki hiçbir zaman sana,
 Seni sevdiğimi söyleyemeyeceğim..
 Ne sana,
 Nede senden başkasına..
 Düşün ki çoğu zaman kendime bile söyleyemiyorum..
 Sanki söylediğim anda her şey bitecek ve,
 Bu emsalsiz büyü bozuluver ilecekmiş gibi geliyor..
 Bir insanın kendini aldatması ne güçtür bilirsin..
 Bu sevmek korkusunun aslında çok sevmek olduğunu biliyor..   
 Fakat anlatamıyorum..
 Galiba asıl korku sevmek değil,
 Onun arkasına gizlediğimiz sevilmemek korkusu..
 Küçük aldanmalarla kendimizi avutmaya çalışıyor..
 Düştüğümüz bir çıkmazda bir teselli arıyoruz kendimize..
 Belki de aynı korkular içindeyiz seninle,
 Bir birimizden haberimiz yok..
 Sevmek..
 Seni alabildiğine sevmek..
 Hiçbir şeyi umursamadan,
 Bütün karanlıkları hiçe sayarak sevmek..
 Tutmak ellerinden,
 O derinlere inmek,
 Gitmek oralara,
 O yerlere,
 Orda hep sen olmalı,
 Seni yaşamak ve,
 Olduğun yerde bile,
 Seninle sensiz olamamak..
 Sonrada sensiz edemediğimi,
 Edemeyeceğimi söyleyememek sana..
 Susmak..
 Susmak..
 Korkudan ölünceye kadar..

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 17 Şub 2016 14:15:15
..

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 17 Şub 2016 16:01:14
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ÖZLETİYOR SENİ BU YAĞMURLAR

Burada yağmur yağıyor
Aralıksız yağıyor günlerdir
Ama sen yine de şemsiyeni
Almadan gel ilk otobüsle

Buğulanan camlara usulca
Yüzünü çiziyorum ki yüzün
Bir yağmur damlası olup
Düşüyor yapraklarına gülün

Güller de bozamıyor bu uzun
Karanlık sessizliğini kentin
Anılarını yitiriyor sokaklar
Bezirgânlaşıyor bulvar ışıkları

Tarih de kekemeleşiyor bazan
Ki o zaman aşktır tek bilici
Aşksa yürümek gibi bir şey
Duyabilmek kuşların gelişini

Anısı bizsek eğer bu kentin
Unuttuğu türküler bizsek
Acıyı rehin bırakıp bir güle
Anımsatmalıyız bunları bir bir

Sonra yürümeliyiz seninle
Sokaklara caddelere çıkmalıyız
Belki bir aşktır bu kentin
Belleğini geri getirecek olan

Burada yağmur yağıyor ama sen
Şemsiyeni almadan gel yine de
Özletiyor bu çılgın sağanak seni
Sırılsıklam özletiyor biliyor musun

Ahmet TELLİ

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 16:25:52
Unuttum Seni

Özgürsün artık kanatlanabilirsin uçurumlara,
Çünkü kuruttum sevgini
Kendin kadar yalnız,
Ben kadar kalabalıksın dört duvar arasında
Şimdi içimde rahatça ölebilirsin çünkü unuttum seni”

Eli kanlı bir katile nasıl bir mektup yazılır bilmiyorum
Diri diri gömdüğün yüreğimle karşındayım
Dimdik ve bir o kadar mutlu
Söylenecek çok fazla sözüm yok aslında
Adın hiçliği andırıyor İçi boş bir cümleye benziyor bendeki sen
Şimdi sana yazdığım bu satırlara bakıp yanlış anlamlar çıkarma sakın
Bende kapladığın yer boşluğa bakıyor
Gözlerin ise karanlığı anımsatıyor bana
Hadi mutlu olabilirsin artık
Doya doya sevinebilirsin
Ellerinle gömdüğün bu kızın ardından yaktığın sahte ağıtları söndür artık
Yüzüne giydirdiğin benli acıları da sıyır artık
Ben öldüm artık/ gayrı mutluluklar senin
Başardın en sonunda
Senaryosunu yazıp yönettiğin bu oyunu kazandın
Tükettin beni
Dilediğince kanat çırpabilirsin bulutlara
Dilediğince gülüşler saçabilirsin etrafına
Ve bitirdin diyecektim.
Lakin bitiremedin beni
Çünkü sen hiçbir zaman bende başlamadın ki
Unutma sende bir cümlelik yerim bile olmamıştı
Sakın kızma bu cümleme bu cümleyi sen söylemiştin
Şimdi arkanı dön ve git
Ait olduğun karanlıklar seni bekliyor
Dört duvar sancılarında seni bekleyen bir ömür var
Benden alıntı bile yapmadığın geçmişine bir çizik at yeter
Gerisini cümlelere bırak
Ve bundan sonraki cümleyi okumadan ellerinle bir yerlere tut
Üzgünüm ama sendeleyeceksin
Beni diri diri gömen adam, üzgünüm ama benim sessiz cümlelerimde sana ait tek bir sesli harf bulunmamakta

Şimdi ağlamayı bırak ve uzandığın yerden kalk
Doğrul hayata
Varlığımda yokluğumu ezberlemeyi becerebilen ve yokluğumda varlığımı yaşatabilen birisi olarak dayanabilirsin bunca şeye:
Hem üzülmeye değer mi ki
Varlığını reddettiğin bu kızın laflarına aldırma sen
Dön sırtını karanlığa
Unutma ki gözyaşlarını kurutacak bir göğüs kafesini bulman hiçte zaman almayacaktır
Ya da beni unutturacak bir cümle kurman için dudaklarını bükmek yeterli olacaktır

Biliyorum bu satırlar sana küfür gibi gelecek
Ya da beddua ettiğimi düşüneceksin
Asla böyle düşünme
Sen benim eli kanlı katilimsin
Hangi kurban katiline beddua eder ki ?
Hadi beni gömdüğün yere bir bak
Bak diyorum sana
Kanlı gözyaşlarıyla uzan mezarıma
Biraz üşüyeceksin ama bir kızın yalnızlığında tüketeceksin içindeki yaşama sevincini Acılarına kefil olan bu kızı sen öldürdün sen
Suçlusun
Seni sevmekten öte ne yaptım sana?
Hangi suçun cezası olarak beni diri diri gömdün ?
Hangi sebebe istinaden vurdun beni yalnızlığa
Artık özgürsün
Beni öldürdün ya
Ne kadar inkar etsen de, sen eli kanlı katilsin
Yüzünde suçlu yazmasa da vicdanın hiçbir zaman seni temize çekemeyecektir
İstediğin gibi rahat dolaş sokaklarda
İstediğin maskeyi de vur yüzüne
Gerçeklerden ne kadar kaçabilirsin
Seni çok sevmiştim lakin yanılmışım
Üzgünüm ama geçmişimde sana dair tek bir iz yok
Ha, boynumda izler ne diyorsan
Onlar beni diri diri gömerken senden bana kalan son armağan
Git
Hiç gelmemiş gibi
Bit
Hiç başlamamış gibi
Kendin kadar yalnızsın
Ben kadar ölüsün
Adın boşluk şimdi
Ait olduğun karanlıklarda temize çek kendini
Guslet o ayrılık kokan ellerini
Öldür beni diyeceğim ama
Sen beni sende hiç yaşatmadın ki
İstesen de ölemem ki
Sen de hiçbir zaman varolmadım ki öldürebilesin
Ben sende hiçtim
Şimdi sıra sende
“ Beni diri diri gömen adam,
Üzgünüm ama benim sessiz cümlelerimde
Sana ait tek bir sesli harf bulunmamakta”

İsmail SARIGENE

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 17 Şub 2016 16:51:38
Yeşil imgeli kız! İlkyazım!
Hangi harf gül, hangi dal dize?
Bu büyük ağaçtan her ikimize
Kalan hangimizdik...
ey hayal hanım

Yeşil imgeli kız! Biz size
Yazılı sevdalar sunduktu
Ve döne döne uçurumlar gibi şiirler...
Şiirlerle örselenmiş yüzü
Ve kalbi güllere belenmiş
Biriydim ben... Ve hangimize
Doğru akar suydum,
ey hayal hanım

Yeşil imgeli kız! Siz eğnimize
Bir göçük sesi
Gibi işlendinizdi
Ve derin bir gül duygusu
Verdiniz bana.
Siz yazıp yok etmek gibi miydiniz?
Ve o yokoluştan güz tenimize
Bulanan siz miydiniz,
ey hayal hanım

Yeşil imgeli kız! ilkyazım!
Hangi harf gül, hangi dal dize?
Bu derin ağaçtan her ikimize
Kalan hangimizdik
ey hayal hanım...
Hilmi YAVU Z

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 22:14:43
Leyli İçimin Baharını Sana Adıyorum

adanmış sözlerle yazıyorum artık
sultaniyegah mateminde
içimin bam teline dokunarak
sana yazıyorum ya leyli…

… leyli adanmışım bir başımayım
küçücük yaşımda sana alışmışım
gözlerimi ufka dikip anarak seni
narin bir üveyik gibi sana vurulmuşum

gel leyli haydi bu gece bizim
gördüğün şu deniz,
yürüdüğün yollar,
kaldırımlar bizim,
martılar bizim.
her şeyin sahibinden
yüreklerimiz birbirimizin

haydi leyli gidelim artık
alışmadan şu zillete
mundar etmeyelim umutları
yola düşelim el ele
yüreğimiz kanasın güllere

kalk leyli içimin baharı
gözlerim seni arar oldu
anlatamadım kelimelere
çöller mekanım oldu
adım başına sevdayla
ismin haykırışım oldu

leyli…. ah leyli….
sardunyaları, papatyaları
saçlarına taç yaparım her baharı
açsın diye gülleri
kanımla ağlatırım
acıtma. yoksa yüreğimi kanatırım

 Bilal CAN

Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 17 Şub 2016 22:18:51
Sen !

Uykusuzluk nedir bilirmisin?
Tırnaklarınla yastığını parçaladınmı?
Gözlerini tavana dikip, düşündüğün oldumu bütün gece?
Ve bütün bir gün, belki gelir ümidiyle bekledinmi hiç?
Gelmeyince, seni aramayınca, ölesiye ağladınmı?
Sonra çekilip en kuytusuna yalnızlıkların, dev bir ağacın altında ölmeyi,
bir teselli aramayı ,ıssız parklarda, tenha sokaklarda,
deli divane yollara düşüp, yaşlanmış bir köpek gibi,
eskimiş bir gömlek gibi, atılmış hissettiğin oldumu?
Sevmekten, günler, geceler boyunca yürümekten, yüreğin hiç yoruldumu?
Sen !
yalnızlığın acısını bilirmisin?
Unutulmak bir hançer gibi saplandımı sırtına?
İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtımı?
Bütün gururunu çiğneyip, sevdiğinin geçtiği yollarda,
bastığı toprakları eğilip öptünmü?
Sen !
Çaresizlik nedir bilirmisin?
Sen !
Yokluk nedir gördünmü?
Yanan başını duvarlara vurup,
parçalamak geldimi içinden?
Sen !



Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 17 Şub 2016 23:07:55
Gidiyorsun demek…
Yolun açık öyleyse,

Sen, dualarımda ve gözyaşlarımda kalacaksın.
Ve bu gönülde hep sır olarak saklanacaksın…
Bana offf çektirme hadi,
Veda etmene dayanamam!
Bilirsin ben bu sevdaya çok hasret kalmıştım…
Sen de buldum derken kaybetmeye dayanamam.
Hadi git yıkılışımı görme…
Arkandan bu sevdaya yas tuttuğumu bilme…
Gözlerimi kapayarak,
Sustuğumu ve bu kalbin mühürlü olduğunu bilme…
Hastalanıp bir gözyaşımda keşke…
Diye seslendiğimi bilme…
Yolun açık olsun!
Gittiğin yerde kendine dikkat et…
Herkes benim kadar sevemez seni,
Şunu da unutmadan,
Bana bir tek söz söyle;
Beni hiç sevdin mi?
…
Susuyorsun, peki öyle olsun!
Hadi git artık dayanamıyorum bu ayrılığa!
Bana bıraktığın bir kaç fotoğrafını da al…
Orda, masamın üzerinde duruyorlar!
En sevdiğim kuru gülümü de yanına al…
Ona iyice dikkat et olur mu!
Hatırlamazsın;
O gülü sana ben almıştım…
Neyse boş ver…
Düşünme beni, ben iyi olmaya çalışırım…
Ama sen…!
Hadi bakma bana acıyan gözlerle!
Anlamıyor musun,
Izdırap veriyorsun burada kaldıkça…!
Hadi git silmeden gözyaşımı,
Git gelme!
Kaldıramaz bu yürek bir daha …
Git ve geri dönme…
Dönsen de zaten beni bulamazsın!
Bu hasrete dayanamam, sen de biliyorsun…
Ama sen git yolun açık olsun!
Sen benim gözyaşlarımda

Ve yüreğimde saklı kalacak bir sırsın…
Gidebilirsin

—-


Çevrimdışı M.TARIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.153
  • 2.487
  • 1.153
  • 2.487
# 17 Şub 2016 23:10:20
.Beni Nereye Koyuyorsun..::

Beni nereye koyuyorsun söyle?
neresinde yaşıyorum yüreğinin?
var mıyım senin için,
gecelerinin masalsı düşü ben miyim
yoksa kendin misin?…
beni sığdırabiliyor musun içine?
hangi yana baksam tünel;
sonsuz uçurumlar gibi dipsiz ve kuyu
hani içinin aynasıdır ya sevdiğin,
benim aynamda karanlık aksetmekte…
öyleyse anlarım ki ben de yokum sen de.
beni nerede yaşatıyorsun söyle?
cennetin miyim senin,
amber kokulu bahçelerinde gezindiğin?
yoksa kaybolduğun kör kuyun mu,
dehliz yalnızlıklarını yitirdiğin?
artık anlamsız geliyor tüm sorular
yanıtlarını bir gün verecek olsan bile
ben de bir şeyler buram buram,
ben de çok şey ılık ılık,
ben de sen acıtarak, kanayarak
eksiliyor…
ben seni bunca zamana ağırlayamazken ruhumda
aitsizliğim çaresiz çoğalıyor…
ve görüyorum aynada yüzü silinmiş suretimi
sen bende her şeysin belki ama
ben sende yitiyorum için için…
beni nerelerde arıyorsun öyle?
yüreğine sor bir de
mutlaka cevabı gelecektir sessizliğinin..



Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 23:16:47
Bundan Sonra

Ne sevmeye inançlı nede muhtaç sevdaya.
Aşk denen kör yalana inanmam bundan sonra..
Söküp alın göğsümden gerekmez artık bana,
Ne sana ne hayata atmaz kalp bundan sonra…

Kalem yazar kanatır gönlü döker kağıda
Bütün sonlar gizlidir atılan bir noktada
İsmin yazılsa bile kader diye alnımda
Sildim seni ömrümden okunmaz bundan sonra

Baki değil sevgiler tüm kalplerde kiracı
Öncesi hep huzurdur, sonralarıysa acı
Tanımam artık seni oldun bana yabancı
Kelam etsen sevdayı dinlemem bundan sonra

Feryadı kainatı kapladı sitemlerin
Seni öten bülbüle diken oldu suretin
Bürünse vuslat olsa değersizdir hasretin
Akıp gitsen gözümden silmem bundan sonra

Çicek vermez bir daha, kış’lar güz’ü sıralar,
Kaderim mutluluğu senle çizer karalar.
Seni kanayan gönülde kabuk tuttu yaralar,
İster gül ister ağla farketmez bundan sonra..

Ahmet KARAKAYA

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Şub 2016 23:32:35
Her Şey O’ndan

Dil ne bilir şekeri şerbeti
Aldığın lezzeti baldan mı sandın?
Ne arı, ne ağaç verir nimeti,
Elmayı, narı daldan mı sandın?

Baharı gönderir al gelin gibi,
Bir hazinedir ki, görünmez dibi,
O Cemil’dir, Cemal O’nun tecellisi,
Güzeli yeşilden, aldan mı sandın?

Çok istesen de inadın olmaz,
Taktirden öte muradın olmaz,
O uçurursa senin kanadın olmaz,
Uçmayı kuştan, kartaldan mı sandın?

Gördüğün göremediğin göz O’nun,
Bildiğin,bilemediğin öz O’nun,
Dediğin, diyemediğin söz O’nun,
Kelamı dudaktan, dilden mi sandın?

O dilerse azlar çok olur,
O dilerse varlar yok olur,
O dilerse açlar tok olur,
Tokluğu paradan, puldan mı sandın?

İbrahim duada, Nemrutun ateşinde,
Ateşler gülzar olur, türlü esrar içinde,
Oğul razı kurbandır babasının peşinde,
Kesmeyen bıçağı İsmail’den mi sandın?

Zulmün kucağında Musa’lar doğar,
Açılır bahr-ı ahmer küffarı boğar,
Sükut edince esbap, bıldırcın yağar,
Yoksa nusreti edabiden mi sandın?

Kâh gülersin, kâh dilhunsun gözyaşına,
Gün olur tuz bulamazsın aşına,
Dün, bugün ne geldiyse başına,
Eden O’dur, eyleyen O, kuldan mı sandın?

Ateşini söndürdün, suyunda kaldın,
Sütünü içtin de koyunda kaldın,
Bir ömür yaşadın, oyunda kaldın,
Dünyayı evlattan, maldan mı sandın?

Mecnun’unki Leyla’ya bir nazar değil,
Gureba derd-i fenadan bizar değil,
Bağban-ı Mürşid’in hayali gülzar değil,
Bülbülün zarını gülden mi sandın?

O’nun sanatı, varlığın nakışında,
O’nun şevkati ananın bakışında,
O’nun rahmeti, suyun akışında,
Suyu pınardan, gölden mi sandın?

Ellerin titrer fer kesilir gözlerden,
Kapılırsın pek amansız bir derde,
Maraz, musibet ancak bir perde,
Kul eceli, Azrail’den mi sandın?

Amale bakarsın ateşi tartar,
Rahmete bakarsın ümidin artar,
Kurtar bizi Allah’ım kurtar,
Gönül necatı, amelden mi sandın?

İbrahim Sayar

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK