Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 18 Şub 2016 01:21:03
Korkulu Günler Yaşıyoruz

Soru sormayın dostlar, cevap müşkül şu sıra
Giden korkuttu bizi, gelenden korkuyoruz.

Hırsızdan çok bekçiler hakkımızı çaldı ya
Bizler şimdi bağlama çalandan korkuyoruz.

Güvendiğimiz bizi yoldu çevirdi kuşa
Tarlasında otları yolandan korkuyoruz.

Ne gibi pislik saçar, ne der-ne demez medya
Bayramlardan, düğünden, şölenden korkuyoruz.

Daha neler gelecek bilmeyiz başımıza
Karanlık tasarıdan, plandan korkuyoruz.

Rüşvet rutin dışına çıktı yukarı katta
Verenden korkuyoruz, alandan korkuyoruz.

Dokunulmaz kepçeler dalar nafakamıza
Biz artık bölüşenden-bölenden korkuyoruz.

Aklımızı yitirdik ahmaklar ortasında
Bilmediği şeyleri bilenden (!) korkuyoruz.

Kurtlar kuzuya döndü, şahinler güvercine
Vallahi üzengiden, palandan korkuyoruz.

Bir bozulma başladı inançta ve ahlakta
Doğandan, doğacaktan, ölenden korkuyoruz.

Çiçeksiz ve meyvesiz ağaçların altında
Alerjik endişeyle polenden korkuyoruz.

Nerede bir büyük baş konuşmaya başlasa
Üstümüze yağacak yalandan korkuyoruz.

Hüzünlenen de sahte, kahkahalar atan da
Sebepsiz ağlayandan, gülenden korkuyoruz.

Solucanlar büyüyüp oluyorlar ejderha
Yumurtadan çıkmamış yılandan korkuyoruz.

Çifte çifte kilitler taktırdık kapımıza
Tasalluttan, yağmadan, talandan korkuyoruz.

Arı musallat oldu topuğu kıllı ata
Kırılacak yulardan, kolandan korkuyoruz.

Arttı itimatsızlık, işledi ruhumuza
Eğilip terimizi silenden korkuyoruz.

Baskısı var diyorlar siyasetin hukuka
Demokrasi zırhını delenden korkuyoruz.

Oyuncular köledir, zorba hakem sahada
“Muhterem”den, “sayın”dan, “ulan”dan korkuyoruz.

İhtiyaç duymaktayız istikrara, huzura
Şıp demeden huzuru bulandan korkuyoruz.

İnsan, ağaç, sarmaşık, yosun, mantar, papatya
Her toprağa kökünü salandan korkuyoruz.

Yetmez mi bunca korku? Alın bir miktar daha
Ünlü-ünsüz falandan-filandan korkuyoruz.

İkinci hayatında çete kuran erkânla
Karanlıkta boşalıp dolandan korkuyoruz.

Gayrimeşru bir fırsat yakalayıp bulunca
Dipsiz derinliklere dalandan korkuyoruz.
 

Abdurrahim Karakoç

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 18 Şub 2016 10:06:35

Sevmeyi özledim biliyor musunuz?
Kayıtsız şartsız bir gülüşü…
Bir doğruya sevinmekten çok,
Bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü…
”Nerde kaldın” ayazını değil, ”hoş geldin” iyiliğini…
Hiçbir şeyle yatışmayan yürek telaşını …

Şükrü Erbaş

Çevrimdışı TANAĞRISI

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 153
  • 4.189
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 153
  • 4.189
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 18 Şub 2016 14:18:44
Papatya

 güneşimmi diyecegim sana gök yüzündeki yıldızımmı
korkuyorum korkuyorum üzerimi ört bakışlarınla
üşüyorum ve bir çiçek soluyor farkındayım
güneşini kaybetmiş gündüzünde uzat elini bana

gözlerini gözlerimden ayırma yok olur bakışlar
ve ben senin bakışların olmadan yapamam dayanaz kalbim buna
seni sevmek istemiyorum sana ait olmak istiyorum
sana seni nasıl sevdigimi anlatamıyorum cünkü aşkı anlatamam mısralarımda
sadece yaşarım ben ve ben aşkı sende buldum sende kaybettigim
kendimi bulmuş gibi yeniden dogdum senle yeniden aşkı
ögrendim sende ve yaşadıgımı fark ettim senle artık düşünecek bişeyler
buluyorum kendimde sorumsuz bakışlar yok artık yok papatya

ben senle dogdum ve seni kaybedersem sadece bir kez ölürüm bir daha
dogmam senin yokluguna ve sensizlige dayanamam bir saniye olsa bile
bakışlarında kendimde cesaret buluyorum ve o an sana anlatmak istedigim
şeyler oluyor ama tutuluyor dilim konuşamıyorum karşında

hani ıssız bir dag başında bir papatya acarda kimse göremez ya güzelligini
papatyam oldun sen benim ve seni ben keşfettim sana hiç kış olmayacak
solmayacaksın acarım kollarımı yagmurlar yagdırmam üzerine kimse
kimse sana dokunamaz kirli ellerinle papatya al beni al beni papatya

beyaz yapraklarının icine kirlenmesin seni cok seven şu kalbim
sana papatya diyorum cünkü bana hayatımın baharını müjdeliyorsun
sanki hic kış yaşamayacakmış gibi sadece sen olacaksın yanımda sadece sen
nice güller gördüm ama hepsi soldu acılırken güzellikleri göz kamaştırıyor

ama sen sen papatya hic solmassın ki her mevsimde oldugu gibi bana
yine acarsın kar beyazı kollarını ve bende acarım sana kollarımı
sarılırız bir birimize tek beden oluruz yeterki iste sen iste papatya
kurursan göz yaşlarımla sularım seni yeterki gitme papatya
senin icin gök yüzünden yıldızlar indireyim sana sadece sana ait olsunlar
senin güzelliginle parlasınlar her gece oldugunda senin temsil etsinler
gökyüzünde o kadar güzelsinki papatya dokunmaya korkuyorum sana
anlatamıyorum sana duygularımı bir güvercin calıyor kelimeleri benden
senin icin gök yüzünden yıldızlar indireyim sana sadece sana ait olsunlar
senin güzelliginle parlasınlar her gece oldugunda senin temsil etsinler
gökyüzünde o kadar güzelsinki papatya dokunmaya korkuyorum sana
anlatamıyorum sana duygularımı bir güvercin calıyor kelimeleri benden

seven insanlar papatyayı sever ve yapmacık aşklarda bir kırmızı gülle başlar beyaz
gülle biter papatya ama sen senden ayrılmak icin hangi rengi verecekler sana
sen bir tanesinki varmı bir benzerin varmı varmı papatya
oturayım yanına gece şarkılar söyliyeyim sana duygularımı acacak şarkılar

ve şiirler yazayım sana papatya söylenmemiş el degmemiş kelimelerle aşkımı
sunayım sana yeterki bir kelimeyi söyle bana ------ de bana bir kez olsun
korkma uzat elini bana ben digerleri gibi seni soldurmaya gelmedim
sana kalbimi ve seni cok seven şu gözlerle bir damla göz yaşı vermeye geldim

ve son verirken mısralarıma soruyorum sizlere kim bu kim bu papatya ----?

Nevzat Güler

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Şub 2016 16:12:53
Bî-gâneliğime…
Hicran zedeliğime…

Döner yine kenân’a kaybolan yûsuf, üzülme
Üzüntüler kulübesi gül bahçesi olur bir gün, üzülme

İyileşir durumun ey gam çeken gönül kaygılanma
Geçer bu çılgınlığın, sakinleşir başın, üzülme

Dönmese de felek bizim arzumuzca iki gün
Bir kararda kalmaz devran her zaman, üzülme

Gelirse ömrün baharı, yine çimenler üstünde
Başına gülden şemsiye çekersin ey bülbül, üzülme

Ümitsiz olma sakın ha, bilmezsin gaybın sırrını
Perde ardında olur gizli oyunlar, üzülme

Ka’be aşkıyla çölde yürüyeceksen eğer
Batsa da ayağına muğîlân dikeni, üzülme

Sevgilinin ayrılığında, rakibin sıkıntısında halimizi
Bilir hep halden hale sokan allah üzülme

Söküp götürürse de yokluk seli varlık temellerini ey gönül
Kaptanın nûh ya, korkma tufandan, üzülme

Konak tehlike dolu, hedef çok uzak olsa da
Sonu olmayan bir yol yok, üzülme

Yoksulluk köşesinde, karanlık gecelerin yalnızlığında hâfız
Oldukça virdin dua ve kur’ân üzülme

Hafız-ı Şirazi

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 18 Şub 2016 16:19:47
..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 18 Şub 2016 17:10:37



         h.n.a.


SONA DOĞRU

Bilsin cihan ki ben bu cihanın nesindeyim:
Bir ülkünün mehabetinin zirvesindeyim.
Dünya denen mezellete dalsın her isteyen;
Ben ırkımın şeref taşan efsanesindeyim.
Herkese bir özleyişle yaşar…
Ben de öylece Altaylar’ın ve Tanrıdağ’ın çevresindeyim.
Merdanelikle şöyle bakıp ayrılıklara
Son menzilin hüzün dolu kaşanesindeyim.
Artık veda zamanına pek fazla kalmadı;
Yorgun ve kimsesiz ölümün bahçesindeyim…

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 18 Şub 2016 18:44:28
           GEÇMEK BİLMİYOR...

 Bitmeyen gecelerde

 Seni hatırladım

 Aşkın yaktı sinemi

 Derbeder oldum

 Anılarıma sarılıp

 Dermen aradım

 Sevginle avundum

 Teselli buldum

 Sen yoksun diye

 Güneş doğmuyor

 Gökyüzüm kayboldu

 Yağmur ağlıyor

 Sessizliğe gömülmek

 Geliyor içimden

 Gel de kurtar beni

 Bu yalnızlıktan

 Sensiz günlerim

 Geçmek bilmiyor

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 18 Şub 2016 18:52:42
Mono Lisa

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 18 Şub 2016 20:08:45
..

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Şub 2016 21:53:11
Bulutların Ağladığı Mevsimdeyim

Ben sevdaların firakında yudumladım acıyı
Bulutların ağladığı mevsimlerden düşüyorum
Sevgiye ihanetlerin asi doruklarına…

Alnımın nura hasret ızdırabını
İlmek ilmek işliyorum senden kalan yadigâra
Bir neyin iniltisinde
Ebu Bekir(r.a) misali geceler giydiriyorum
Mahcup edalı günahlarıma
Sırf senin ellerin değdi diye
Hiç çekmiyorum ellerimi
Siması seni andıran seccademden
Bir tek o anlıyor beni…

Nefessiz kaldım hicranın ağaran günlerinde
Ruhumda alıngan fırtınalar
Tutundum eteklerine
Nereye savurursa savursun yetimliğimi
Affı yasakladı kırgın yüreğim
İsmini düşürmediğim dilime.
Bin ah etsem de duymaz ki vefamı
Kar yağdı bu aşkın haziranına.
Bak güneşi getirdim mısralarıma
Sen üşüme…

Hayalin sislerin mateminde kayboluyor
Gölgemi bile bulamıyorum
Yitip gidiyor ansızın
Geçmişin fotoğrafından düşen son damla
Umut ediyorum çizdiğim her karede
Yorgun dallarından topluyorum
Dileklerimin…

Sessizce ağlıyor içimde
Pamuk şekerini çaldığın o hüzünlü çocuk
Sus diyorum katmerleme acımı
Dermansızım…
Derin susuşlar konuğum şehri nihanımda
Senden kalan yıkık dökük yanımla.

Şimdi bu hüznün saklı masalında
Yapayalnızım…
Dilerim
Bir lahza yıkanır ruhun
Merhamet denizinin kıyısında
Avuçlarından içtiğim gün ışığı gibi
Yeniden doğarsın sabahlarıma…

Züleyha Özbay BİLGİÇ

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 18 Şub 2016 21:55:57


         h.n.a.


TOPRAK / MAZİ

Gel arkadaş, gel seninle az dertleşelim:
Okuyarak hayat denen koca kitabı,
Gönüldeki yaraları biraz deşelim.

Gömdüm kara topraklara melekten iyi,
Perilerden nazlı, güzel bir sevgiliyi.
Derin derin sızlıyor gönlümde yaram,
Bana artık her saadet olmuştur haram.

Beni sardı kefen gibi mazinin tülü,
Yere batsın bu toprakla bu korkunç mazi!
Orda çünkü sevgilimle sevgim gömülü…
Hey arkadaş sözünü bil, hem kendine gel,
Bahtiyarlıklara olmaz ölümler engel.
Bir sevgili kızı senden aldıysa toprak,
Buna katlan, toprak için çünkü bu bir hak!

Hem yaratan, hem büyüten topraktır bizi,
Üzerinde işitiriz ilk ninnimizi;
Fışkırttığı serin sular bize can verir;
Ormanları gönlümüze heyecan verir.

Hey arkadaş sende insaf duygusu yok mu?
Sana her şey veren, seni büyüten toprak,
Senden bir tek kız aldıysa acaba çok mu?

Doğup ölmek… Millet için bunlar bir hızdır,
Toprak bizim beşiğimiz, mezarımızdır.
Toprak bizim anamızdır… İnsan yasına
Kapılarak nasıl söver öz anasına?

Hakikat ne şu göklerin derinliğinde,
Ne suların şairane serinliğinde…
Aristonun mantığında zerresi yoktur,
Fisagorda, Eflâtunda nebzesi yoktur.
Mefkûreler âleminde olunca kıtlık,
Kafaların içerisinde başlar çıfıtlık:
Bir budala “zulüm yeter!” diye haykırır,
Bir it çıkar “proleter” diye haykırır!

Bir hayvanda hâkim olur cinsî heyecan,
Froyt denen yahudiye gider verir can…
Kimi kördür… Kendisine büyük gelir pek,
Lenin denen o maskara vatansız köpek…

O ne felsefe ne de “din”in “hiç”inde,
O, toprağın asırlardan beri içinde…
Hakikati bulmak için onu eşmeli,
Yükselmekten bir şey çıkmaz, derinleşmeli…
Göğe doğru yükselenler bir gün yorulur,
Derinleşen hakikati toprakta bulur.
Şu ne başı, ne de sonu olmayan toprak,
Gömdüğümüz vücutlardan gıda alarak,
Bize hayat verir, bize tarih, mazi yaratır.
Mazi köhne kitap değil, şanlı bir satır…

Mazi ırkın yarattığı çoksun bir seldir,
Mazi bizim alnımızı göğe yükseltir,
Geçmişlerin gecesinden ışık alırız…

Bir düşünsen mazideki olan işleri,
Hâdisatın büyüklüğü seni şaşırtır.
İstersen gel yâdedelim o geçmişleri…

Kaynar elbet damarında halis Türk kanın,
Damarında çünkü kanı var Atilâ'nın,
Avrupanın her ırkından toplanan ordu,
Onu Galya ovasında zorla durdurdu.

İradesi yenilmeden sinirle ete,
Vatan için karısını bırakan “Mete”
Yasa için kardeşini öldüren “Çingiz”

Yeryüzünde bırakmadan küçücük bir iz
Geçip giden milyonlarca adsız kahraman,
Ki her biri bugün bize vermektedir şan,
Bu erlerin cisimleri toprakta kaldı,
Hangisini hangisinden üstün tutmalı?
Her birisi bu toprağın, bu ırkın malı…
“Tonyukuk”un gizlenmiştir dehâ kanında,
Bismark onun at uşağı olmaz yanında…

“Alp Arslan”la “Kılıç Arslan” şanlı bir fasıl
Avrupayı rezil eden “Yıldırım”… Nasıl?

Düşünsene ne biçim bir kahraman erdir,
Ankarada Yıldırımı eriten “Demir”…

Bu kadar mı? Bu saydığım ancak bir kaçı!
“Katerin”le neler yaptı acaba “Baltacı”?
Anafarta cephesinde kim durdu en son?
İlk dayağı kimden yedi kuduz Napolyon?

Sevdiğin kız şu toprağa eğer girdiyse,
Sen toprağı eskisinden fazla benimse.
Bil ki toprak ebediyen senin olmuştur.

Bu dünyada bizim bir genç kızı sevmemiz,
Filhakika gayet doğru, hem de çok temiz,
Bir gayedir… Fakat bunun hududu dardır…
Sevgiliden sevgili bir mefkûre vardır.
Biz kız solar, yahut senin tükenir aşkın,
İnsan kalmaz uzun zaman neşeli, taşkın…
Ya mefkûre? Ebediyet onunla birdir,
Kişioğlu müebbeden ona esirdir.

En mukaddes iki “Var”a böyle söversen,
Toprak ejder, mazi kanlı bir gece dersen,
İleriye bakamazsın, gözün kamaşır.
İstikbali kucağında bu mazi taşır…
Arkasında olmasaydı şanlı bir mazi,
Bu milletten çıkar mıydı bir büyük “GAZİ”?
Kara toprak yine bizden gıda almasa,
Kalır mıydı aramızda türe yasa?
Mazi bizim atamızdır, toprak anamız,
Biri bizi yetiştirir, biri verir hız.
Bu toprağa nasıl dersin kara bir ölü,
Ki bağrında bütün şanlı ecdat gömülü.

Yabancılar bir gün yine akın ederse,
Ve zaferi kendisine yakın ederse,
Sevgilimi aldı diye bu kara toprak,
Tarihin ün meydanında uzun kalarak,
O toprağın uğruna sen can vermez misin?

Bu maziyle bu toprağa küfürden sakın,
Kendine gel, iradeni üstüne takıl!
Savaşları, türeleri, yasalarıyla,
Zaferleri, bozgunları, tasalarıyla,
Mazi ırkın yarattığı bir şaheserdir…

Hey arkadaş, sapıtmışın, doğru yola gir;
Hakkı neyse ver maziyle kara toprağın…
Onlar değil efsaneyle cansız bir yığın!

Bu ikisi ebediyen kutlanacaktır…
Ve bunları inkar eden, bil ki alçaktır…

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Şub 2016 23:47:19
SEBEBİ SENSİN...

Dilime sen verdin gül ezgisini,
Bir gönül üzdümse sebebi sensin!
Seninle aşmışım dur çizgisini,
Töreyi bozdumsa sebebi sensin!

Ufuk ufuk uçtum daldım derine,
Sen öğrettin çoban kimdir, sürü ne?
Daha yaklaşmadan konak yerine,
Göçümü çözdümse sebebi sensin!

Bir renk cümbüşüyle sular ışıdı,
Düş bahçeme kuşlar bahar taşıdı,
Kurbanlık koç güldü, bıçak üşüdü,
Hep esrik gezdimse sebebi sensin!

Kimi deli diye güler arkamdan,
Kimi suçlu diye tutar yakamdan,
Eller değil,aklım korkar şakamdan,
Kendime kızdımsa sebebi sensin!

Düşmanımın yarasını sardımsa,
Muhabbeti sofra sofra serdimse,
Her güzele hemen gönül verdimse,
Petekler süzdümse sebebi sensin! ...

Dostun sitemleri deler bağrımı,
Sağır gökler yutar yanık çağrımı,
Uzun yıllar gizledimse ağrımı,
Ve şimdi yazdımsa sebebi sensin!

Beklerim özüme mihman olasın,
Her selâmın canevimi sulasın.
Bende sabır tükeniyor bilesin,
İçmeden sızdımsa sebebi sensin!

Bahattin KARAKOÇ

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Şub 2016 23:58:15
Bir Kahraman Bekliyoruz
 
Kal'a gibi dik başın bulutlarla yarışsın,
Dalga dalga saçların rüzgarlarla karışsın!

Adını nakşedelim,eski-kadim surlara
Sesini haykıralım asırdan asırlara...

Salvetinle titresin yeniden doğu-batı,
Ve kurulsun Allah'ın ebedi saltanatı...

Ufukları kaplasın bayraklarımız al,al,
Göklere zaferimizi çizsin vahşi bir kartal!..

Kahramanlar büyüsün masalda dev misali,
Eğilsin öpsün gökler,canım nazlı hilali...

Ordular yeniden Tuna'ya akın etsin!
Bir Yıldırım çaksın da uzağı yakın etsin!

Selam dursun karşısında bütün şerefler,şanlar!
Namını tebcil etsin,yıldızlar kehkeşanlar...

İçimde hiç sönmeyen bir fetih sevdası var.
Yavuz gibi diyorum:Bu dünya insana dar!

Bir sada duymak için sahralara düşeyim.
Helal olsun bu yolda,varım yoğum herşeyim!..

Volkan gibi lav atmış,ne susmuş ne sönmüşüm.
Ben bu iman uğruna çılgınlara dönmüşüm.

Bir deha bekliyoruz,gençliğe mihrap olsun,
Ruhları tutuşturan bir ateş mihrak olsun.

Sinesinde birleşsin sağa sola sapanlar,
Kahrolsun Hak dururken zorbalara tapanlar!

Çık,nerdesin,zuhur et!Biz seni bekliyoruz.
Yıllardır yollarında yorgun emekliyoruz..

Musa ol!Hakka yüksel!tecelli et de Tura.
Zulmet yıkılsın gitsin!Cihan garkolsun nura!

İstiyorum yeniden bir hilkat istiyorum,
Ne hayal,ne kuruntu hakikat istiyorum.

Hakikat,hakikat,hakikat istiyorum!..
 
Osman Yüksel Serdengeçti

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Şub 2016 00:28:08
                  BAYRAK

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık; Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı; Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin altında öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
                                     

Arif Nihat ASYA

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 19 Şub 2016 08:27:41
..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK