Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 22 Kas 2017 11:33:15

Sen yağmurlu günlere yakışırsın
Yollar çeker uzak dağlar çeker uzak evler
Islanan yapraklar gibi yüzün ışır
Işırsa beni unutma

Alır yürür sıcak mavisi gökyüzünün
Kuşlar döner uzun yağmurlardan sonra bir gün
Bir yer sızlar yanar içinde büsbütün
Her şeye rağmen ellerin üşür
Üşürse beni unutma

Yeni dostlar yeni rüzgârlar gelir geçer
Yosun muydum kaya mıydım nasıl unuttular
Kahredersin başın önüne düşer
Düşerse beni unutma.."

Gülten Akın

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 22 Kas 2017 22:22:29
Duyduk duymadık demeyin
Bir çocuk kayboldu
Elinde defne dalı
Parmakları tan yeli

Saçları darma dağınık
Dalgalanır yağmur içinde
Bulup getirene
Görüp haber verene

Aydınlık yepyeni bir dünya verilecektir.

Ey ahali bulan var mı, gören var mı
İyiye doğruya güzele selam durulacaktır.

Çevrimdışı Deniz_33

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.585
  • 12.974
  • 2.585
  • 12.974
# 23 Kas 2017 17:45:40
Müjde ey toprak tuğbadır bu fidan bu civan
Şehidim ölümsüz fani gönüllerde divan
On binler yüz binler göz göz, saf saf hakka revan

Diyet alacağız billah top yekün bir cihan
Ölmedin sen bir oluştur bu bir şanlı doğum
Kütüğü göklerde soyuna kurban olduğum
Şehidim, ruhum, melekler katında alptuğum

İşte namazındayım, işte veda bayramı
Sundular bu mercan sükutta sonsuz meramı
Gayrı rahatta buldum canıma ilk haramı
Yalnız senin rütbene hasret sarar yaramı
Kalmayacak gümüş hilal okçusundan mahrum
Irz diye devraldık yayına kurban olduğum
Şehidim, ruhum, melekler katında alptuğum
 
Ömer Lütfi Mete

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 23 Kas 2017 22:02:47
ÇAKIL
Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde
Bir kuş gelir yüreğimin ucuna konar
Bir gelincik açılır ansızın
Bir gelincik sinsi sinsi kanar

Seni düşünürken
Bir erik ağacı tepeden tırnağa donanır
Deliler gibi dönmeğe başlar
Döndükçe yumak yumak çözülür
Çözüldükçe ufalır küçülür
Çekirdeği henüz süt bağlamış
Masmavi bir erik kesilir ağzımda
Dokundukça yanar dudaklarım

Seni düşünürken
Bir çakıl taşı ısınır içimde.

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 23 Kas 2017 22:34:27
Gittin diye


hüznü avuçlar kamer yüzünde
gün teninde koparılmış akşamlar

donakalmış gözlerinde
sayfa sayfa açılırken ömür
yüzünü döndüğün aynada
kaybolur okyanuslar

ne gece bilir gündüzü
ne de gündüz geceyi
sobelerken birbirlerini

gök ateşten karanfil düşürür toprağın ellerine



sude nur haylazca

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 25 Kas 2017 00:59:18
Bir gül mahzun durur bahçede
Yaprakları yorgun.
Sen pembe güllerin en pembesi!
Hasta solgun.

Bir gül taze durur bahçede
Yaprakları diri.
Sen beyaz güllerin en beyazı
Sabahlar kadar iri.

Bir gül baygın durur bahçede
Yaprakları serin.
Sen sarı güllerin en sarısı
Yağmur gibisin.

Pembe gül hülyandır açılmış,
Beyaz gül yanakların,
Sarı gül dağınık saçlarındır,
Ve mahzun kalbim ateş gibi
Yanan dudaklarındır.

Çevrimdışı divan1

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.418
  • 4.052
  • Sosyal Bilgiler
  • 1.418
  • 4.052
  • Sosyal Bilgiler
# 25 Kas 2017 22:01:15
Yok karşılığı yüzünün

Senin sana rağmen bir yüzün var

herkesin ilk aşkına benzeyen

beklemek kadar acı, anlamak kadar zor

nedensiz ölümlerin suskunluğu gibi

yok karşılığı yüzünün…

Senin sana rağmen bir yüzün var

herkesin ilk aşkına benzeyen

yakınlaştıkça imkânsız uçurumlar

nedensiz hayatların o büyük acısı gibi

yok karşılığı yüzünün…

Çevrimdışı kafu

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 579
  • 1.939
  • 579
  • 1.939
# 25 Kas 2017 22:37:36
Kitabe-i Seng-i Mezar

Orhan Veli Kanık

I

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar;
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah'ın adını,
Günahkâr da sayılmazdı.

Yazık oldu Süleyman Efendi’ye.

II

Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kılındı, gömüldü.
Duysalar öldüğünü alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

III

Tüfeğini deppoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir ruzigar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigâr.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazısıyla:
"Ölüm Allah'ın emri,
"Ayrılık olmasaydı."

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.811
  • 227.443
  • 28.811
  • 227.443
# 25 Kas 2017 22:41:56
Büyüdüğümü sanmışım, uzun yıllar boyunca
Sadece yaşlanmışım, ömrümden yıllar geçmiş
Saçıma düşen beyazlar değilmiş, beni asıl büyüten
Yüreğimi acıtan şeylermiş, acılarımmış oysa
Değer bilinmezlikler, yalanlar, yediğim kazıklar, ihanetler,
Uğruna canımı verebileceğim insanların, vurdumduymazlığı
Aynı yöne baktığını sandığım, insanların sırt dönmesi sana
Sevdiğinin ona olan sevgini görmemesi, küçümsemesi mesela
Çok sevdiğin büyüklerinin, gözlerini kapaması dünyaya
Yani büyümek, on yaşında da olabilir, seksen yaşında da
Büyümenin ölçüsü, hayatta ne kadar yaşadığınla değil,
Ne kadar dolu dolu ,ama ne olursa olsun çıkarsızca,
Gerçek bir sen gibi, sen olarak yaşadığındır, unutma..

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 26 Kas 2017 15:26:43
Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpı bacaklarıyla – ha düştü, ha düşecek –
Nasıl koşarsa ardından bir devin,
O çapkın babamı ben öyle sevdim.

Bilmezdi ki oturduğumuz semti,
Geldi mi de gidici – hep, hepp acele işi! –
Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi.
Atlastan bakardım nereye gitti,
Öyle öyle ezber ettim gurbeti.

Sevinçten uçardım hasta oldum mu,
40’ı geçerse ateş, çağ’rırlar İstanbul’a,
Bi helallaşmak ister elbet, diğ’mi, oğluyla!
Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu,
Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu.

En son teftişine çıkana değin
Koştururken ardından o uçmaktaki devin,
Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için
Açıldı nefesim, fikrim, canevim.
Hayatta ben en çok babamı sevdim.

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 26 Kas 2017 15:27:22
Baba tut elimden
Beni çocukluğuma götür hadi…
O küçük kıza götür beni baba
Götür bir daha gelmeyeyim…
Tut ellerimden baba tut
Uçurumun kenarındayım…
İtildim, düştüm düşeceğim!
Baba yüreğim alazlarda
Yandı! yanıyor!
Sevda çöl dedin… dikkat et dedin
Bir an için unuttum bana, sevdim
Şimdi çöl ortasında yalnızlığımla susuyorum mutluluğa
Baba tut elimden
Beni çocukluğuma götür hadi…
Acılar şımartmasın beni artık
Sen şımart!

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Kas 2017 11:30:14
Gülce

Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avcunda
Derin yar adımı çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır

Uçurumun kenarındayım Hızır
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Başım döner, beynim bulanır
El etmez
Gel etmez
Gülce'm uzaktan dolanır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Gülce bir davet
Mecaz değil
Maraz değil
Gülce bir afet
Peri değil
Huri değil
Gülce beyaz sihir
Gülce ölümcül naz
Buram buram zehir
Yar yüzünde infaz

Bir gamzelik rüzgâr yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Güzelliğin zulme çaldığı sınır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
Ateşten
Kalleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarz'dan
Deccal’dan, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce’den
Ödüm patlıyor Gülce’ye bakmaktan
Nutkum tutuluyor, ürperiyorum
Saniyeler gözlerimde birer can
Her saniyede bir can veriyorum

1981
 
Ömer Lütfi Mete

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 4.642
  • 22.384
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Kas 2017 11:30:50
OLSAN DA BİR OLMASAN DA

artık görünmüyor mevsimde hüzün
bulutlar bir garip rüyaya dalmış
ufukta güneşi ağlatan yüzün
bir mülteci gibi tenhada kalmış
toprak yandı gülüm; çeşmeler zehir
şimdi bilsen de bir, bilmesen de bir

kaç kere çağırdım seni öteden
turnalar uçurdum gittiğin yere
bin parça eyledin kalbimi neden
ruhum bir başına düştü göklere
bana tebessümle bakıyor kabir
şimdi gülsen de bir, gülmesen de bir

derdimin yangını sardı gölgeni
bir mahkûm kanıyla aktı izlerin
deniz ölesiye severken seni
neden gemileri yaktı gözlerin
yıkıldı yolunu bekleyen şehir
şimdi gelsen de bir, gelmesen de bir

yağmurun inceden yağdığı yerde
açan gül acıyı damıtır solar
ağustos böceği düşünce derde
içine kuşların sevdası dolar
ölü bir mahzene gömüldü kibir
artık sevsen de bir, sevmesen de bir

çatladı en kavi yerinden tohum
kıvılcım düşürdü sulara gonca
her akşam ölümü koklayan ruhum
seni de kuşanır hakan olunca
bu yerde bilinir destan-ı kebir
şimdi kalsan da bir, kalmasan da bir

zaman ki, ardımda pervane şimdi
mekân defineler döktü yoluma
fırtınadan umut bekleyen kimdi
söyle, deniz neden gömüldü kuma
zindan çöktü gülüm; kırıldı zincir
benim olsan da bir, olmasan da bir

                                                                                                          NURULLAH GENÇ

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 27 Kas 2017 11:46:56
Zaman yitik sanki hiç yaşanmamış,
Bu mekan ne ilk, ne son durak.
Karşıda çifte minare,
Taşı işleyen nakkaş;
Hem selçuklu, hem dadaş..
 
Burda mevsim ikimizden biri..
 
 

Gece oltu taşıdır, işlenir
Ve tesbihe dönüşen zaman,
Geçer parmak uçlarımızdan..
Sonra, ağırlanır toprak
Güze dökerek hüznü.
Hırkasına bürünmüş bir derviş
Suskunluğunda gelir kış..
 
Burda mevsim ikimizden biri..
Arif Ay

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.697
  • 3.402
  • 69.697
# 27 Kas 2017 13:45:54
Sana Gelirken

Sana gelmeliyim
geçip ayrılığın gül bahçesinden
ateş kesilmeli damarlarımdaki kan
gecenin en koyu karanlığında gelmeliyim sana
göz gözü görmemeli
dilimde şiirlerim olmalı bir de
yüreğim papatya dolu kırlar
öyle gelmeliyim sana..

Avuçlarımda umut dolu yarınlarla gelmeliyim sana
başımda temmuz akşamları
sonra bir yıldız kaymalı
yüreğimin kuytu bir köşesinden
bakılmaya doyum olmayan gözlerin olmalı bir de
dolunay olmalı yüzün
öyle gelmeliyim sana..

Hasretin dağ gibi oturmalı yüreğime
öyle gelmeliyim sana
kimseler görmemeli yüzümü
kimseler bilmemeli
hafiften bir rüzgâr esmeli sana gelirken
gözlerimde yalnızlık
saçlarımda yıldızlar olmalı bir de
inceden bir yağmur yağmalı sonra
ve kavuştuğum gün sana
yüreğimi avuçlarının tam ortasına koymalıyım
kuru bir gül misâli
öyle gelmeliyim sana..

Acılarım elpençe divan durmalı karşımda
uykuya dalmalı aşkı bilmeyenler
dalıp gitmeliyim bir zaman
mushaf gibi duvarlara astığım sûretlerine
utanmalı geceler sonra
gözlerinin karasından
işte öyle gelmeliyim sana..

Yangın panayırları kurmalıyım bir de
yaşadığın şehrin meydanlarına
âhımdan tutuşmalı yarasaların kanatları
ardına bakmadan kaçmalı benden
aşkı tanımayanlar
bir sen kalmalısın yanımda, bir de hayâlin
öyle gelmeliyim sana..

Sana geldiğimde sesimden değil
gözlerimden değil
gözlerimin altından tanımalısın beni
boynumdaki ip izlerinden bir de
biliyorum yakışmazdı bana
darağaçlarını süsleyemeden gelmek kapına
ama öylece gelmeliyim
gelmeliyim ve sesinden öpmeliyim seni sonra
işte öyle gelmeliyim sana..

Kıpkızıl güller getirmeliyim sana
adı şiir olan
aşkın kerbelâsı olmalı yüreğim
kan olmalı sokaklar seni gördüğümde
görür görmez
bir “âh" koymalıyım kaşlarının arasına
cennetim olmalı gözlerin
öyle gelmeliyim sana..

Sol yanından ne haber deme bana sakın
bir aynadır şimdi yokluğun cebimde
bakıp bakıp delirdiğim
hergün
bir bilinmeyene gitmek hazırlığı yüreğimde
rüyalarımda yağmur yüzlü dervişler
boynumda sensizlik yaftası
ellerimde gül ve karanfil kokuları
kessem şiir akacak bileklerimden
kesmesem sen
kalmadı yanacak yerim gayrı
sana mâlumdur elbet
dokunsalar değil
artık dokunmasalar da ağlıyorum yâr

İşte böyle gelmeliyim
gelirsem sana
ve ciğer kanım olmalı sana sunduğum güller
bir sen kalmalısın
sevdâ nöbetlerimden geriye
bir sen
sonra cennet kokuları gelmeli uzaklardan
kokun gelmeli bir de
yeşil kanatlı yağmur kuşları olmalı omuzlarımda
ellerimde yokluğun
hasretin heybemde
bir de şiirlerim yüreğimde
öyle gelmeliyim sana..

R. C.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK