Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 13 Ara 2017 10:43:53
Geniş, siyah gölgesi hayatımı kaplayan,
Tepemde kanat germiş bir kartaldır yalnızlık.
Kalp çarpıntılarıyla günleri hesaplayan
Bir benim, benim olan bir masaldır yalnızlık.

Gördüm yapraklarımın bir bir döküldüğünü,
Baharda yaşamanın bilmedim nedir tadı.
Gemi yüzü görmeyen bir limanın hüznünü
Kimsesiz gönlüm kadar hiçbir gönül duymadı.

Bir ayna parçasından başka beni kim anlar,
Bir mum gibi erirken bu bitmeyen düğünde?
Bir kardeş tesellisi verir bana aynalar;
Aynalar da olmasa işim ne yeryüzünde?

Cahit SITKI TARANCI

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.810
  • 227.437
  • 28.810
  • 227.437
# 13 Ara 2017 11:08:26
Kırıldım işte...
Öyle çok ve içten kırıldım...
Canımı yakanlara hesabımı soracak bir tek kelime bile bulamadım..
Gözlerine baktım..
Arkamı dönüp yok oldum..
... Öyle anlamsız ki her şey...
Öyle sıradan...
Oysa ben hiç sıradan sevmedim kimseyi...
Dostumu, annemi, arkadaşlarımı ve birde sevgiliyi...
Peki neden şimdi her şey sıradan oldu ki...

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.697
  • 3.402
  • 69.697
# 13 Ara 2017 14:08:43
Çiçek Senfonisi

Çiçeklerin akşamlarını
Akşamların çiçekleri
Aydınlatır..

Çiçeklerin adlarını
Birbirlerine benzemezlikleri
Adlandırır.

Biri alır bir güneşi
Öbürüne yıldız sunar,
Biri öbürünü yağmurlandırır.

Bir başkası bir güzelliği
Akıl almaz çalımıyla
Karanlıklandırır.

Bir düğünü aklandırır biri,
Biri bir yalanı silerken
Biri bir ölümü anılandırır.

Biri bekler sabahları,
Biri gündüz diye çıldırır
Bir başkası aydınlığı akşamlandırır.

Biri bağlar-bahçeler içinde nazlı,
Biri kendi kendini doğurur bayırlarda,
Biri kayalıkları ayaklandırır.

Pencereden bakar biri,
Biri el sürdürmez kimseye,
Biri kendini ağaçlandırır.

Tırmanır biri el ermez dikliklere.
Biri yerlere yaslar yüzünü
Topraklandırır.

Biri ordusunu yayar birdenbire
Tarlalara, öbek öbek,
Kanlandırır.

Biri şarkılarla gözleri besler,
Yeşillikleri ve sevgilileri
Umutlandırır.

Çiçekler hep bekler gibidir,
Oysa hiç beklemezler;
Biri arılandırır, biri kuşlandırır.

Biri rüzgârlandırır gönülleri,
Biri kızdırır soğumuş külleri..
Biri de kendini kucaklandırır.

Biri tek başına yürür yazgısında,
Biri sepetlerde demet demet
Ününü kaldırımlandırır.

Biri vazolandırır kendini salonlarda,
Biri kurur bir kitabın içinde,
Biri de kafes arkasında saksılandırır.

Çiçekler bir şölen yaşamda,
Renklerin en büyük orkestrası..
Dursuz-duraksız çalar her insanda
Sevinci, aldanıyı, ölümü ve yası.
 
Özdemir Asaf

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 13 Ara 2017 15:42:53
                  Ben Sana Yanarken
Gözlerine bakarken umurumda değil mevsimler
Gülüşün hep deniz kenarı bana
Sen bir adım attığında göreceksin
Elinde balonlarla bekleyen o adam benim
Aldığım en derin nefessin sen
Dudaklarının dudaklarımdaki işgali hala yüreğimde
Nefes alıyorum ama hala bulamadım seni

'ben sana yanarken şimdi...sen kim bilir nerede üşüyorsun'"
 ...

Çevrimdışı uyuzz

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.562
  • 13.072
  • 2.562
  • 13.072
# 13 Ara 2017 17:01:27
 Sabrı Anlat Bana

Mağlubiyetlere dayanmayı öğret ruhuma
Bir ışık yak aydınlansın ufuklarım
Söyle ne vâkit sona erer bu amansız sınanma?
   Özlemi anlat bana…
Göğünde kanat çırpan vuslat kuşları
Nereye konarlar yorulduklarında?
Ayaz yemiş sevdaların bakışlarındaki
Ümitsiz ümitleri anlat.
Yalnızlığın dili olsaydı sormazdım sana…

Sevgilerin nihayetini anlat…
Nasıl biter bir sevda?
Yakıp, yıkılan umutların külleri
Nereye savrulur sonunda?
Ben sustukça sen anlat…
Hüzünlerine geldim,
Bir damladan derya yaptığım hasret
Ve
Dinmek bilmeyen bir sancıyla.
Al kat acılarımı acılarına…

Hep vuslatı düşünürken savruldum
Yüreğimin esir rüzgârlarıyla.
Hayat körebe oyunuydu
Sobelendim yaşanmamışlıklara.
Anlat, merak ediyorum
Her zaman ışık var mıdır, tünellerin ucunda?

 Seynur İNAL

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 13 Ara 2017 19:08:32
Hasbahçesinde ömrün yakın olmaz bana gül
Bîzârım ümidime kurulan her tuzaktan
Tutuştu o lâcivert hayâle düşen kâkûl
Bakanlar baktı sana; ben uzaktan uzaktan
Yandı birden korkuyla gözlerine uçan kuş
Bulutlar aynalara seni sordu ıraktan
Deniz sanki isyankâr bir rüyada boğulmuş
Nehirlar aktı sana; ben uzaktan uzaktan
Peşimde her âşığın gölgesini taşırım
Alırım esrârını her devin bir dudaktan
Dağda haramilerle, kurtlarla ağlaşırım
Gökler sıcaktı sana; ben uzaktan uzaktan
Nerede bu çileyi çekenlerin tarihi
Kalbimin enkazına kan akıyor duvaktan
Çölde kalan ruhların bile döndü talihi
Türküler yaktı sana; ben uzaktan uzaktan
En kâvi diken dahi murâd alır bağında
Bırakıp derde beni, kurtulursun firâktan
Gece- gündüz esridin bir kaktüs yaprağında
Gelmem yasaktı sana; ben uzaktan uzaktan
Simsiyah bir kıyamet tohumu filizlenir
Mezarıma isminle atacağın topraktan
Acılar sanki neden bu sevdada gizlenir

İçim tutsaktı sana; ben uzaktan uzaktan.."

Nurullah Genç'

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 14 Ara 2017 10:43:20

siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum

seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum

sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum

duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 14 Ara 2017 10:44:37
İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.

Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 14 Ara 2017 10:46:14
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Korkuyorum yanınsıra gidenden
Pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından
Söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı-yavaş zamandan
Korkuyorum senden
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır, sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya
katlanmam
sevgilim...

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 14 Ara 2017 10:47:01
Nisan

İmkansız şey
Şiir yazmak,
Aşıksan eğer;
Ve yazmamak,
Aylardan nisansa.

Arzular ve Hâtıralar

Arzular başka şey,
Hâtıralar başka.
Güneşi görmeyen şehirde,
Söyle, nasıl yaşanır?

Böcekler

Düşünme,
Arzu et sade!
Bak, böcekler de öyle yapıyor.

Dâvet

Bekliyorum
Öyle bir havada gel ki,
Vazgeçmek mümkün olmasın.

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 14 Ara 2017 10:52:17

çünkü sürüyor hayat
değişiyor herşey, aşk
aşk bizim en eski kederimiz
nehir yataklarından
deltalardan
biriktirdiğimiz

gün gelir, sorulur;
bir ağuyu çiğnemekten geliyoruz
ve aşktan
neredeydiniz?

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 14 Ara 2017 12:52:39
Göğü” diyorum.
Üzerimize parça parça edip düşürecek bu acı!

Diyorlar ki:

”Yerden bir pınar fışkırtmadıkça
Yalnızlıklardan ve kalabalıklardan bir bahçe yapıp aralarından çaylar akıtmadıkça
Yahut iddia ettiğin gibi göğü üstümüze parça parça düşürmedikçe
Veya kavuşmayı ve sevinçleri alıp karşımıza getirmedikçe
Altından bir kalbin olmadıkça ve gökyüzünden bir çığlık getirmedikçe
Sana inanmayacağız…”

Ah ben ne diyeyim onlara…

Hayat birleştirir, Azize
İyileri de
Kötüleri de…

Ama onlar
Nasıl ayrıldığımızı ne bilsinler

Seni bana verdiler; beni de senden aldılar.
İşte biz böyle ayrıldık seninle…



2)


Ama yine de şöyle dedim onlara ardından:

“Merhamet edin sadece.   
Bu basiretsizlikler salih olana zarar vermez.
Sadece haddi aşanın ferasetini azaltır.
Nefret ve öfkeyi kendimizden uzak tutup, adalet hissine bağlı kalmaya devam edelim”


Güldüler bana hüngür hüngür
Gönülleri Allah’ın dirildiği bir mezarlıktı.
Binlerce melek ölüsüydü gülüşlerinde.

Bir ucu cehennemle tutuşturulmuş ceylanlar adına
Beni bulmak için ormanları yakan devlet,
Bir ucu tayyibe çıkan cumhuriyet…

Ve onca talan arasında kafaları bir, gönülleri ayrı dostların sofrasına oturdum.
Leziz zehirler tadıyorlardı; kutsal küfürlerle doyuyorlardı.

Dinlemediler beni Azize!
Başka dünyalarla düğümlemişlerdi çünkü kulaklarını.

”Bırak onları şimdi” deyip sana dönsem
Sirkeci’den Harem’e kalkar bir ayrılık…
Saçların yerine kalbin savrulur.
Sen salladıkça ellerini, yolum düşer, Surlar kentine…
Bir kız hepimizde tecavüze uğrar!
Vefa’dan Vezneciler’e çıkan Aksaraylı bir kağıtçı kimsesizliğinde
Lice’de takipsizlik olurum.
Bingöl’de sahipsizlik…


3)


Kime döneceğini şaşırdıysan bana dön Azize!
Benim kıblem bellidir!
Dört kitabın sırrı bir Elif’tir!
Bir nûn’un içinde gözetirim ben kalbini…
O esir’i olduğun hikayen
O mahkumu olduğun türkün
Büyütmen gereken güllerinle
Sızım sızım inlediğin bir yemin altındasın bilirim.

”Haydi gidelim” demek isterdim sana
Gidelim Azize….
İnsanca yaşayacağımız bir cennete…
Haydi çocuklarımızı bulalım önce
Sen çocuklarını camiden ben çocuklarımı meyhaneden toplayayım
Evimize dönelim.

Bizi ha camiye çağırmışlar, ha meyhaneye...
Ne fark eder?
O döndüğümüz evler nasıl olsa bizim değil ki!
Çocuklarımız artık piyasanın evladı değil mi?


4)


Benim bu toplumdan alacağım var Azize
Kimsesizliğimi, yol yordam bilmezliğimi, sensizliği…
Şimdi her şeyin bir yolu var, öğrendim artık
Unutmanın bile bir yolu var.
Hekimlere gidiyorsun ve unutmak istediğini söylüyorsun, hepsi bu!
Ama unutmak istediklerini almıyorlar senden
Seni alıyorlar ve sana unutturuyorlar
Seni alıp sana karşı kurup geri veriyorlar…
Kimse okşamıyor başını
“Gel, otur, konuşalım” demiyor.
“Bak, o öyle değil” demiyor.
Nerede büyükler Azize?
O hikmetli gönüller nerede?
Bilmiyorsun…


5)


Şimdi bize bir harf öğretenin kırk yıl taksitçisi olalım istiyorlar
O kadar söyledim sana
Bilmek ne haddimize bizim!?
Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?

Hiç bizim şaşkınlığımızla onların gaddarlığı bir olur mu?

Biz bu hayatı çözemedik!

Cehalet bize düştü, ilim onlara
Prosüdür onlara, bürokrasi onlara, ciddiyet onlara…

Biz kaçamaklarda çocuk
Ani gülüşler, şen kahkahalar ortasındayız.
Uzak dursunlar, bizden hayatını yoluna koyanlar.
Komik tanrılarının ciddi kulları onlar
Para kazanmasını bilen adam olmuş tosuncuklar...

(Seni işportalar arasında özleyeceğim Azize
Bir elimde çocuk şapkası diğer elimde fenerler
Ne alırsan 1 lira Azize
Karşılaşırsak bu caddeler şehrinde
Bu bulvarlar cehenneminde
Omzumda bir kapı göreceksin
Senden başka herkese kapanmış bir kapı
Kilidini yalnız saçlarının açtığı…)


6)


Garibanlığın asalaklığa dönüştüğü
Acemiliğin soytarılığa giriştiği zamanlardan…
Gideceğim…

Bir yerlerde insanlar daha merhametli
Ve zaman daha asil olmalı…

Yoksa hem sensiz hem on(ur)suz yaşayamam ki!

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 14 Ara 2017 15:00:18

Butün bu cılgıldaklar
Pencerenin ağzına asılı
Bütün bu fırıldaklar
Bütün bu pervaneler
Bütün bu değirmenler
Bütün bu uçurtmalar ve uçaklar
Poyrazın doğrultusunda...
Gülibrişim, mimoza ve manolya, kavak
Yaprakları dahil
Bütün bu kıpır kıpır insanlar
Elleri kolları ve kulaklarıyla
Ve erken öten bir horozun sesiyle
Kaçmışlar öbür dünyaya şimdiden
Seslerini bırakmışlar geriye
Bu ölümlü dünyaya yadigar...

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 14 Ara 2017 15:01:17
Kuşlar vardır, cana benzer havalarda;
Soğuksa kar, baharsa yaprak;
Bir başına büyür toprakta ömrümüz,
Güneşle yeşil elleriyle çıplak;

- Uslu ayaklarla başlamış yolculuk -
Yürünmez öyle, bazen durulur,
Ve iner erenler katına yorgunluk;
Kapanır sukun üzre kitaplar.

Nefeslerle sürüp giden yaşamamız
Bir su kenarına gelir durur;
Ekmekten, şaraptan öte nimetler vardır;
Yürünmez öyle hep, bazen susulur.

Çevrimdışı seheryeli_

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.916
  • 19.360
  • 2.916
  • 19.360
# 14 Ara 2017 15:02:26
Günlerdir körköstebek nefsimle öyle hırlı
Ve öylesine harlı ki
esrik nefesim
Bir kibrit tutsam parlayacak.
Bir sarnıç gemisi diyecekler alev almış
Boğazın iki yakasından

Oysa bir gaz tenekesiyle bir şişe mavi
Gelişi güzel mi güzel bir ocak
Suların ortasında sevgili öfkemle benim
Yanacak bahar erişinceye değin
Soğuktan morarmış kanatlarını
ısıtsın diye martılar

Martılar ki sokak çocuklarıdır denizin

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK