Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 13 Tem 2010 17:44:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
hocam dipteyim sondayım depresyondayım mı dıyorsunuz?Şaka bi yana artık bu zamandan itibaren güzel günler ,anlar yaşarsınız.
sağolun,dipteyim sondayım ama depresyonda değilim çok şükür :)
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Allah çektirmesin...ama dediğiniz gibi çekilecekse çekilecek...yok başka yolu ;)
hem dip yapmadıkça nasıl anlaşılır yüksekliklerin kıymeti dimi ;)
eh o konuda haklısınız ;)

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 13 Tem 2010 20:18:50
          DERİN  MEVZUU

Hayatına temiz bir sayfa açmadın mı?
Ne var ne yok eskiden kalma yakmadın mı?
Kendine uzak durmaktan bıkmadın mı?
Kalbindeki derin mevzuya bakmadın mı?

Dünya dönsün cebinde
Gerçekler kalbin içinde

Kalpten kalbe gizli yollar var
Aşk içinde binbir sırlar var
Sevmeyene görülmez asla
Çok derin mevzular anla
Kimse kaybedilmez aşk varsa


Kalpten kalbe gizli yollar var
Aşk içinde binbir sırlar var
Sevmeyene görülmez asla
Çok derin mevzular anla
Kimse kaybedilmez aşk varsa
Kimse terk edilmez aşk varsa

Kendine bir söz vermiştin tutmadın mı?
Herkese parçalanmaktan bıkmadın mı?
Güneş doğdu sen hala yatmadın mı?
Kalbindeki derin mevzuya bakmadın mı?

Dünya dönsün cebinde
Gerçekler kalbin içinde

Kalpten kalbe gizli yollar var
Aşk içinde binbir sırlar var
Sevmeyene görülmez asla
Çok derin mevzular anla
Kimse kaybedilmez aşk varsa


Kalpten kalbe gizli yollar var
Aşk içinde binbir sırlar var
Sevmeyene görülmez asla
Çok derin mevzular anla
Kimse kaybedilmez aşk varsa
Kimse terk edilmez aşk varsa...

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 13 Tem 2010 22:44:28
|
gitme bir adım öteye...



sen beni sevmekten gidince ben bana borçlu kaldım

ya sen bana fazla geldin ya ben sana az kaldım

gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur

gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur

aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde

el tutmak yol açıyor diye hesapsız

susmalara kaldırdık tüm tutuşmaları

yasak kelime oyunu yapmak

yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak

artık yağmur sonraları toprak kokmak yok

tomurcuklanmak günah

ve bir insan gözü yüzünden yüz gün ardarda uyumamak

kimse ölmesin diye

kimsenin aklında her sevdalı verdiği sözü geri alacak

güneşi ayı ve hatta hiç bir tabiat olayı

şahit gösterilmeyecek hiç bir sevdaya

ne deniyorsa onu atacak kalp

ve süresi 24 saate çıkarılacak meskun mahallerde ağlamanın

sen sesini alıp gidince ben burda dilsiz kaldım

ya sen bana fazla geldin

ya ben sana az kaldım

gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur

gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur...

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 13 Tem 2010 23:04:39
    Tükenen Fasl-ı Bahar
Kaç bahar kaldı yaşanacak;
Kaç gülün dalında tomurcuklar,
Kaç çiçekte filizlendi sevdalar.
Mevsim sonbahar,
Yaşamın adı Fasl-ı Bahar...

Anın peşinden koşarken yelkovan,
Zaman kırılgan
Akıp gitti,tükeniverdi şarkılar.
Bitti fasıl hiç anlamadan
Geçti bahar.
Yavaş yavaş çökerken karanlıklar,
Anılar kaldı,elde avuçta
Bir de yaşam;
Kırık dökük de olsa
Güneş'ten arda kalan...
                    H.Hikmet ESEN

Çevrimdışı kardelen_4410

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.452
  • 2.278
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.452
  • 2.278
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Tem 2010 23:05:04
ANLADIM

Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını,kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,Kendi yolumu çizdiğimde anladım.

Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat,okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..

Yüreğinde aşk olmadan geçen her gün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım…

Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığını anladım..

Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..

Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..

Fakat,hak edermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terk ettiğinde anladım..

Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..

”Sana ihtiyacım var, gel ! ” diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ”git” dediğimde anladım..

Biri sana ”git” dediğinde, ”kalmak istiyorum”diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..

Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım…

Özür dilemek değil, ”affet beni” diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..

Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş, Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..

Ölürcesine isteyen,beklemez,sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..

Sevgi emekmiş,Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar
sevmekmiş…
CAN YÜCEL

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 13 Tem 2010 23:08:04
KARDELEN  öğretmenim...çok sevdiğim bir can yücel şiiridir bu...paylaşım için teşekkürler...(zümre topiğimizden dolayı 24 saat engeli:))

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 13 Tem 2010 23:15:58
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ANLADIM


Ağlayanı güldürebilmek,ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..

Sevgi emekmiş,Emek ise vazgeçmeyecek kadar, ama özgür bırakacak kadar
sevmekmiş…
CAN YÜCEL

 hepsi çok değerli ...ama bu iki mesaj benim için çok değerli...paylaşım için teşekkürler...

Çevrimdışı kardelen_4410

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.452
  • 2.278
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.452
  • 2.278
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 13 Tem 2010 23:16:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
KARDELEN  öğretmenim...çok sevdiğim bir can yücel şiiridir bu...paylaşım için teşekkürler...(zümre topiğimizden dolayı 24 saat engeli:))
Ben de çok severim öğretmenim dinletimiz için bunun slaytını yaparken daha da çok sevmiştim şimdi sevdiğimiz denilince ilk aklıma gelenlerdendi daha önce eklenmiştir belki bilmiyorum ama çok güzel bir şiir defalarca paylaşmaya değer..

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 14 Tem 2010 03:20:59
          Yine Uykusuzum
Yine gözlerim uykusuz bu gece
aklımda gülümseyen yüzün,sesin
ve de davetkar bakışların,kahretsin yine uykusuzum.

bu kaçıncı olacak kimbilir..?
güneşin doğuşunu saniye saniye görüp
ibibiklerin ötüşüyle,cigaramdan
derin bir nefes çekişim.

bu kaçıncı olacak kimbilir..?
yorganımla boğuşup,yatağımla dövüşmem
öffff..!radyo da bozuk;
desene yine şeytanla uğraşacağım.

bu kaçıncı olacak kimbilir..?
tavana dikip gözlerimi ,ellerim bağrımda
seni düşleyip ağlayışım
desene yine salya sümük olacağım ...

bu kaçıncı olacak kimbilir..?
sabah ezanını yatağımda okuyuşum,
seher vaktini bekleyip;  
sabah ayazını içimde hissedişim.

desene gözlerimyine uykusuz bu gece  
aklımda gülümseyen yüzün,sesin
ve de davetkar bakışların
kahretsin yine uykusuzum.

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 14 Tem 2010 03:31:34
                  O Gece
Tatlı bir meltem rüzgârı eserken yüreğime,
Çıngırak sesiyle irkildim o gece…
Bebekti işte, bilmezdi ki saatin kaç olduğunu.
Annesinin çaresizliğini…
Hızlı adımlarla mutfağa gitti anne,
Süt yoktu, mama yoktu, eş yoktu…
Yok, yok, yok!
Hiç bir şey yoktu…
Çıngırak sesi yankılandıkça geceye,
Annenin sessiz çığlığı çarptı duvarlara…
Haykırdım yıldızlara,
Güneş olun!
Işık olun!
Umut olun geceye,
Yarın olun anneye…
Sonra…
Sonra…
Çıngırak sesi sustu…
Tükendi anne,
Kahroldu anne…
İşte o vakit, sessiz çığlıkta sustu…
Başımı kaldırdığımda karanlığa,
İki yıldız süzülüyordu boşluğa…
                                    Eylül Ada…

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 14 Tem 2010 03:32:14

Artık demir alma vakti gelmişse zamandan


Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan

Hiç yolcu yokmuş gibi sessizce alır yol
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol

Rıfkımızda kalanlar bu seyahatten elemli
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli

Biçare gönüller!Ne giden son gemidir bu
Hicranlı hayatın nede son matebidir bu!

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler

Birçok gidenin herbiri memnun ki yerinden
Bir çok seneler geçti;dönen yok seferinden

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 14 Tem 2010 04:03:43
              Özgürlüğün Diğer Adı
     Delilik; düşünce, inanış, davranış ve duygu açısından yaşadığımız toplumda farklı olma durumudur. Bu farklılık belki sorunlara bir çözüm, belki bir kaçış, belki de sadece her insanın içinde var olan ve uyandırılmayı bekleyen aslandır.
Hangi açıdan bakarsak bakalım kesinlikle kolay kolay ulaşılan bir mertebe değildir.
Bu mertebeye ya isteyerek, bunu bir kaçış olarak görerek ya da deli olmamaya çalışarak erişebiliriz. Bir kere karşılaştığımızda o sınırsızlık, sınırı geçme, kendi dünyamızı kurabilme ve yönetebilme özgürlüğünü tattığımızda vazgeçilemeyen, kurtulması zor olan duygu bizi esaretine çoktan almıştır.
Delilik sınırını aşanlara toplumda her ne kadar korkularak bakılsa da onlar yeni doğmuş bir bebek kadar zararsız ve masumdurlar aslında. Her ne kadar kötü algılansa da dezavantajlarının yanında bir o kadar da avantajları vardır deliliğin. Sonuçta deli özgürdür, kendi kurduğu, kendi yönettiği dünyası içinde yazar gibidir, yönetmen gibidir; oyununun, hayatının senaryosunu kendi yazar, oyuncularını kendi seçer, onları kendi istediği gibi konuşturur, oynatır. Bu fani dünyada hepimizin sadece izlemekle yetindiği bir tiyatro oyunundaki oyunun yazarı, kahramanı ve aynı zamanda yönetmeni de odur. Hayatta fark edilmeyen, istenmeyen biridir belki ama kendi iç dünyasında asıl karakter, ulaşılamayan, gıpta edilen sadece kendisidir.
Bilmem kaçınız farkındasınızdır, bu tür insanlar çocuklarla çok kolay diyalog kurarlar. Bunun nedeni onların da çocuklar kadar masum olmalarıdır. Şimdi çoğunuz düşüncelerimde bir çelişki olduğunu düşüneceksiniz belki de; çünkü daha önce onlar özgürdürler ve cesurdurlar demiştim ama saf, temiz ve masum olmadıkları şeklinde düşünülmemeli.


Sadece biz yetişkinler önyargılı yaklaşırız onlara, çoğumuz da yanımıza yaklaşmalarını bile istemeyiz. Çünkü biz büyüdük, akıllandık, kendimizi geliştirdik, hayatın gerçek ve acı yönlerini gördük ve bizler olgunlaştığımızı düşünürüz. Evet, olgunlaştık ama çocukken sahip olduğumuz saflıktan uzaklaştık. Bu olgunluk denen evrede çocukken bilmeden de olsa çok sevdiğimiz ve şimdilerde onlara deli diye tabir ettiğimiz insanlardan çekinmeye, uzaklaşmaya ve en önemlisi korkmaya başladık.


Hayatın tadını en iyi çıkaranlar onlardır; çünkü onlara ne yasalar işler, ne aile baskısı, ne toplum baskısı ne de başka bir şey. Onların sorumlulukları yoktur, yaptıkları tek şey günlerini en iyi şekilde geçirmektir. Şimdi delilerin bir günüyle kendi bir günümüzü karşılaştıralım; o, sabahın ilk ışıklarında belki çoğumuzun olmak istediği yerde güneşin doğuşunu izleyebilir hem de yanına kimseyi alma zorunluluğu hissetmeden, evdekilere ayıp olur diye düşünmeden. Özgürdürler, sınırları onlar belirler, başkalarının emirlerine boyun eğmezler, yönetilmezler; hatta deliliğin uç seviyesinde olanlar yönetilemezler, hatta yasalar bile onları korur.
Güneşin doğuşunu izledikten sonra öğle vakti martıların sesi, denizin dayanılmaz dalga sesleri insanı nasıl da boğazın serin sularına çağırır, yine özgürce tek kişilik hayatını yaşayan deli orada rahatça istediği vakte kadar dinlenir, keyfini bozacak bir şey yoktur. Akşam da kız kulesinin karşısına geçer, kim bilir. Gece de istediği yerde kendine bir yatak hazırlar ve derin bir uykuya dalar, yarının telaşı olmadan.


Sıkıntıları elbet vardır ama bu sıkıntılar bir elin parmağını geçmez; ya karnı acıkır, ya kış günü yatacak yer bulmakta zorlanır ya da giyecek konusunda zora düşer ama diğer insanlarla karşılaştırdığımızda görüldüğü gibi bu istekler devede kulak kalır. İstekleri çözülemeyecek şeyler değildir hem, düşünsenize ev kirası, borçlar, trafik derdi, okul sorunu, gelecek kaygısı… Bu gibi düşünceler olmadan her şeyden uzakta, özgürce, şu üç günlük dünyada dilediği gibi bir hayat geçirebiliyorsa biri delinin kendi sıkıntıları hiç mi hiç önemli değildir. Hem hangimiz böyle bir gün geçirebiliriz, kendimize bu kadar zaman ayırabiliriz? Etrafımızda bu kadar meşguliyet, yapılması gereken iş varken değil bir ömür bir gün bile bunu başarabilmemiz imkânsız. Bir günlük bile olsa sonucunda aksaklıkların, sıkıntıların ikiyle çarpıldığını şimdiden görebiliyorum.


Delilik, deli olmak özgürlüktür ve de cesaret ister; öyle ki hayatta önüne çıkanlara kader deyip boyun eğmek yerine sorgulayan, karşı çıkan, cesur biridir deli. Akıllı olanların, akıllıyım diye geçinenlerin aksine onlar kendilerini mahveden gerçekler üzerinde bile düşünmekten korkmazlar, belki bile bile meydan okumaktır bu ama bunu yapmak yürek ister, cesaret ister. Aklı başında olan, delilik duygusundan mahrum olan insan bunu belki yapamaz, harekete geçmek yerine düşünür fakat insanı harekete geçiren şey ise deliliktir; her insanda az da olsa olması gereken duygu.


Dünyadan kurtulmanın, her şeyden muaf olmanın tek yolu, özgürlüğün diğer adı işte budur. Her şeyin çoğu zarar azı karar derler ya işte delilik duygusu da böyledir; her insanın içinde olması gereken fazlasının deliliğe, delirmeye neden olduğu, yeteri kadar olduğunda ise delilik ve dâhilik arasındaki o ince ipte yapılan cambazlık sayılan erdemdir. İçinde azıcık da olsa delilik olan, bu cambazlığı başaran tüm dostlara saygılarla…

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 14 Tem 2010 04:13:48
bu yazının üzerine bu şiir gider mi bilmem... bir bakalım...

Bayram çocuğuna dönüşen ruhumun şiiridir
Bugün bedenim bir lunapark coşkusunda
Gözlerimde bir gondol çığlığı.
Yanaklarımda koca etekli bir balerin döner.
Midemde bir ayna komedisi.
Ah,bacaklarım
Onlar dönme dolap heyecanında.
Beynimin içinde çarpışan kırmızı arabalar
Avuçlarıma oturmuş bir çingene fal bakar.
Ayaklarımdaysa bir tünel korku saçar.
Ya yüreğim
Yüreğimde bir atlı karınca melodisi!

Hey! !
Bugün bedenim bir lunapark coşkusunda
Ki
Sorma gitsin.
Ki
Değme gitsin.
 
Behram Su
 

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 14 Tem 2010 14:31:35
Ben Ölürsem Akşamüstü Ölürüm / Ataol Behramoğlu

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Şehre simsiyah bir kar yağar
Yollar kalbimle örtülür
Parmaklarımın arasından
Gecenin geldiğini görürüm

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Çocuklar sinemaya gider
Yüzümü bir çiçeğe gömüp
Ağlamak gibi isterim
Derinden bir tren geçer

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Alıp başımı gitmek isterim
Bir akşam bir kente girerim
Kayısı ağaçları arasından
Gidip denize bakarım
Bir tiyatro seyrederim

Ben ölürsem akşamüstü ölürüm
Uzaktan bir bulut geçer
Karanlık bir çocukluk bulutu
Gerçeküstücü bir ressam
Dünyayı değiştirmeye başlar
Kuş sesleri, haykırışlar
Denizin ve kırların
Rengi birbirine karışır

Sana bir şiir getiririm
Sözler rüyamdan fışkırır
Dünya bölümlere ayrılır
Birinde bir pazar sabahı
Birinde bir gökyüzü
Birinde sararmış yapraklar
Birinde bir adam
Her şeye yeniden başlar
Ben ölürsem akşamüstü ölürüm...

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 14 Tem 2010 14:57:48
BİR AKŞAMÜSTÜ 

Böyle bir geceydi
Bir akşam üstüydü hatırlar mısın?
Bu aşkın sonu yok, bitsin demiştin
Elini elimden usulca çekip
Gözünde yaşlarla gidivermiştin
Aradığın aşkı söyle buldun mu?
Benden uzaklarda mesut oldun mu?
Kendine yeni bir dünya kurdun mu?
Sen benim dünyamı yıkıp gitmiştin
Gözlerinde hala yaşlar var neden?
Saçında zamansız aklar var neden?
Dilinde sitemler, ahlar var neden?
Yıllar aşkımızı siler demiştin

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK