Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı goboz

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 865
  • 1.620
  • 865
  • 1.620
# 16 Ağu 2010 03:48:47
OTUZBEŞ YAŞ ŞİİRİ


Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak, yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.
Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
Ya gözler altındaki mor halkalar?
Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
Zamanla nasıl değişiyor insan!
Hangi resmime baksam ben değilim.
Nerde o günler, o şevk, o heyecan?
Bu güler yüzlü adam ben değilim;
Yalandır kaygısız olduğum yalan.
Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız;
Hatırası bile yabancı gelir.
Hayata beraber başladığımız,
Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir;
Gittikçe artıyor yalnızlığımız.
Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar!
Her yıl biraz daha benimsediğim.
Ne dönüp duruyor havada kuşlar?
Nerden çıktı bu cenaze? ölen kim?
Bu kaçıncı bahçe gördüm tarumar?
Neylersin ölüm herkesin başında.
Uyudun uyanamadın olacak.
Kimbilir nerde, nasıl, kaç yaşında?
Bir namazlık saltanatın olacak,
Taht misali o musalla taşında.

Cahit Sıtkı TARANCI

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 16 Ağu 2010 12:55:07

      DAĞLAR
Başım dağ, saçlarım kardır,
Deli rüzgarlarım vardır,
Ovalar bana çok dardır,
Benim meskenim dağlardır.

Şehirler bana bir tuzak;
İnsan sohbetleri yasak;
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim dağlardır.

Kalbime benzer taşları,
Heybetli öter kuşları,
Goğe yakındır başları;
Benim meskenim dağlardır.

Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Yelleri bana gönderin;
Benim meskenim dağlardır.

Bir gün kadrim bilinirse,
İsmim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim dağlardır


Sabahattin Ali

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 16 Ağu 2010 14:27:31
          BAKIŞLARINI ÖZLEDİM!

Gösterişsiz bir yürek atışıydı benimki
Her gece yüreğimde şiirleşen
Uçsuz bucaksız sevgi ovalarına
Gözyaşlarımla yazarım adını
En güzel uykuyu bölüp yarıda
Vuslat sarhoşluğuna kapılırım
Ve karanlığın aydınlık yerinden
Her gece şiir fısıltıları gönderirim yüreğine
Mevlana’nın Şems’te bulduğu huzuru bulmak
Herkesin harcı değildir...
İçimi eriten bakışlım
Yüreğimdeki hızlanışlar ceylan kadar masum
Toprak yağmura kavuşurken
Giderdiği özlemindeki huzur kaplar içimi
Bu kalbimi ızdırabın ortasına atıyorum
Kendimi senin avcılığına terk ediyorum
Acılar iliklerime kadar işlese de
Ne gelirse senden gelsin
Senin vicdanına sığınmak
Herkesin harcı değildir
Soğuk bir kış akşamı başladı seni sevmek
Sıcak bir dokunuşa dönüştü
Kederlerle tutuşturduğum sobam
Isıtan bakışlarınla tüterdi
Yağmurlu havalarda yağmura kavuşurdu
Sensiz günlerin gözyaşları
Hüzün kesesinde acılar büyütmek
Herkesin harcı değildir
Alev bakışlım
Sahip olup kaybettiğim mutluluğumun
Anılarını biriktirdim mahzenimde
Çarşıya bıraktım mutluluğun düşlerini
Aradığım mutluluk gözlerine saklanmış oysa
Yokluğunu sağarım gözlerinden
Seni ve kendimi yaşarken bedenimde
Yaşadıklarım iki kişilikmiş
Her gece sana visalin sevinç dizelerini göndermek
Herkesin harcı değildir...

Çevrimdışı sevooş

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.227
  • 18.478
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Ağu 2010 14:31:56
Fotoğraf

Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk

Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş

Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel

Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel

CEMAL SÜREYYA

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 16 Ağu 2010 14:35:20
                    S  İ  T  E  M ....:

Seni şiirlerim iyi bilir seni onlara sor,
Bendeki özlemin ateşten daha da kor..
Düşlerim ise çaresiz senin kucağında,
Umutlarım ise feryat eder semalarda...
Açma kollarını, ... bırakma beni hiçliğe,
Ben alıştım yalnızlığın serüvenine...
Ben yine duygularımda alaborayım,
Gemilerim yakıldı aşkın savaşında
Tutsak alındı kalbim zalimin elinde,
İncecik ipler dolanmış yüreğime...
Seni bana sor ben daha iyi bilirim,
Acaba ben sende nasıl biriyim...
Yalan dolan sevgiler yaşandı yıllarca,
Gidecek olan da sendin kalacak olan da...
"Seviyorum" kelimesi zor çıkar duduklarımdan,
Boğazımda düğümlenir konuşamam hıçkrıklardan...
Hıçkrıklar ise çaresiz ve suskun senden öte,
Neler bırakdım sensiz ben maziye, geçmişe...
Seni geceye sor onlar şahit aşkıma,
Yıldızlar bile dayanamadı feryat, figanıma...
Kulakların çınlasın her bu şiir okunduğunda,
İsyanlarım seni ateşlere atsın acımasızca...
Beni şiirlerim iyi bilir beni onlara sor,
Yüreğimdeki ÖZLEM benden daha zor.

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 16 Ağu 2010 15:34:47
Yagmur damlalarinin meydana getirdigi
Kucuk golcuklere aksediyor huzun...
Ince ince yagan yagan yagmur
Demek sende dertlisin
Yada benim dertlerimi biliyorsun
Benimle paylasmak istiyorsun.
Yag yagmur,
Yag ki, beni anlayan birilerinin oldugunu bileyim.
Yagmur yavaslama, hayir dinme!
Dertlerimi paylastigim bir dostumu
Boyle aniden kaybetmek istemiyorum.
Ne olur gitme...
Sende gidiyorsun herkez gibi
Beni terk ediyorsun...
Dertlerimle basbasa birakiyorsun,
Tamam git,
Nasil olsa alistim yanlizliga...

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 16 Ağu 2010 15:35:15
                 Mustafa Abi
Biz böyle olacak adam değildik Mustafa abi
Bu değildi hayattan beklediğimiz
Ne hayallerimiz vardı seninle
Gel gör ki, beş para etmedi ümitlerimiz

Yıldırımlar düştü güvendiğimiz dağlara
Hep boş çıktı sarıldığımız eller
Hep taş çıktı inandığımız kalpler
Kaç kez sırtından vuruldu hayallerimiz
Kaç kez yıkılıp kaldık köşe başlarında
Kaç kez delik deşik oldu yüreğimiz
Görüyorsun ya Mustafa Abi
Görüyorsun ya
Bozuk para gibi harcandı gençliğimiz.

Kimbilir nerede senin o öğretmen bayanın
Kimbilir nerede benim o üniversiteli
Birimiz doktor olacaktık, birimiz mühendis
Gel gör ki beş para etmedi ümitlerimiz

Oku adam ol derdin bana hatırlar mısın?
Oysa daha okumadan elimden aldılar kitaplarımı
Sayfa sayfa yırttılar umutlarımı...
İşte bu yüzden hala ıpıslak bakışlarım
İşte bu yüzden hala yumruk yumruk ellerim
İşte bu yüzden hep böyle çatıktır kaşlarım
Adam olamadımsa
Kendini adam sananlar utansın be Mustafa Abi!
Kendini adam sananlar utansın...

Bak bir türlü bitmedi hayat kavgamız
Hep başka bahara kaldı sevdamız
Kim vurduya gitti yarınlarımız
Yalan mı be Mustafa Abi?..
Yalan mı be?..

Sınırı olmayan bir dünya yok mu?
Kavgasız, savaşsız bir hayat yok mu?
İnsanca yaşamak, bu bize çok mu?
Konuşsana be Mustafa Abi...
Konuşsana be...

Elveda aşklara
Elveda yıllara
Bu nankör hayata
Yenildik be Mustafa Abi
Yenildik be...

İnsanın insanı ezdiği bu yerde
Bak bir ömür harcadık
Ve harcandık be Mustafa Abi
Harcandık be!..
Ah Mustafa Abi ahh...

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Ağu 2010 18:34:49
Bazen acı dinmez, bazen de yağmur
Sevgilim gülümse, her şey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız, neylersin

Bir gün, bu mahzun sevdadan geriye
Kalırsa, sadece o hüzün kalır..
Sen de anladın ki yapa-yalnızız...
Buluşmamız yasak,
Görüşmemiz uzak...
Devrilmiş kadehler gibi, dönüyor başımız,
Neylersin...

Ah güzelim,
incinmiş bir sesi vardır yağmurun;
Yanaklarına vurduğunda hissedersin.
Ve bir veda sözcüğü, saçlarına,
Titreyen bir öpücükle dokunduğunda;
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin.
Bir film sahnesi gibi
Akar gider ayrılık,
Neylersin...

Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık.
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı.
Ve bitin bulmacalar yarım bırakılmıştı.
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız.
Oysa, tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık.
Biz, hayata dair
Hiçbir yanlış yapmamıştık...
Neylersin...

Biz bu sonucu hak etmedik,
Hayır etmedik...
Ömrümüz bu talana lâyık değildi.

Bazen acı vurdu, bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz,
Hiç büyümedi gülümüz...
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı,
Biliyorsun,
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz...

Bir gün, bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki: hoşça kal canım!
Unutursun,
Mecburen unutursun...
Yıldızlar söner, bu aşk da biter!
Bazı gün hatırlayınca, sessizce ağlarız.
Neylersin...

Ah bebeğim, ah.. .
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının,
Dudaklarına sızınca fark edersin.
içindeki vurgun aşklar mezarlığında,
Ayrılık, ölümden üste yazılınca,
Gideni durdurmaya yetişmez sesin...
Bir inme gibi
Dolanır bedeninde pişmanlıklar,
Neylersin...

Biz zaten hiçbir sinemaya
Tam vaktinde yetişemedik.
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı.
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı.
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi.
Oysa Nuh'un gemisinde bile
Bize yer kalmamıştı.
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı.
Neylersin...

Biz bu aşkı sürdüremezdik,
inan, sürdüremezdik...
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi.

Bize hep acılar kaldı, bize hep yağmur...
Unutmasan bile artık
Unutur gibi yapacaksın.
Ve buruşturup-buruşturup attığım kağıtlarda,
Hiç bitiremediğim
Bir şiir olarak kalacaksın...

(bkz: yusuf hayaloğlu)

bunun ilk bakışla alakası yoktu.
Yıldırımlarla ilgili değil.
Bu; beraber yanan 2 kibrit gibi.
Zamanla alevini güçlendiren.. Birlikteliğin alevi..

Yollar vardı gidilecek.
Seçimler, diğer bir değişle, yapılacak..
Ya şeytan seçilecekti şehvetiyle ya da kanatsız melekler; tüm masumiyetleriyle..
Ya uzak seçilecekti unutmak için ya da güneş; unutulanları aydınlatmak için..

Biz birlikteliğin alevini sürdüremedik, başbaşa vermiş 2 kibritken..
Yollarımızı birleştiremedik..
Kendi araf'ımızda kaldık. Ve tabi son.. Sona geldiğimizde gidebileceğimiz yol kalmamıştı..
Sen kendi arafında ben kendi arafımda..

Ve iki kibriti alevlendiren, bir arada tutan birliktelik alevi, cehennem alevine dönüşmüştü; gidilecek yollarımıza papatyalar döşeyemediğimiz için..

Zenci penguen

Sevebilirim,
hem de nasıl,
dile benden ne dilersen,
canımı, gözlerimi

Kızabilirim,
ağzım köpürmez,
ama devenin öfkesi haltetmiş benimkinin yanında,
devenin öfkesi, kinciliği değil.

Anlayabilirim
çoğu kere burnumla,
yani en karanlığın, en uzaktakinin bile kokusunu alarak
ve döğüşebilirim,
doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum herşey için, herkes için,
yaşım başım buna engel değil,
ama gel gör ki çoktan unuttum şaşıp kalmayı.
Şaşkınlık, alabildiğine yuvarlak açık ve alabildiğine genç gözleriyle bırakıp gitti beni.
Yazık.

Nazım hikmet ran

Çevrimdışı turgut01

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 230
  • 423
  • 230
  • 423
# 16 Ağu 2010 19:26:01
                    Özlem.....

İçimdeki grileri
Yeşile çeviren
Özlem...

Kurumuş pınarlarımı
Düşleriyle çağlatan
Özlem...

Çöl kavruğu yüreğimin
Vaha serinliği
Özlem...

Gerçeğimin hayali...!
Can yoldaşım
Özlem...

Yaşamanmamış yıllarımın
Tek keşkeşi
Özlem...
    Neredesin...
            Nevzat Dalgakıran

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 16 Ağu 2010 19:33:34
Vefası Eksik Yarim...

Tepeden tırnağa aşığım sana
ne ilk kez ne de son söyledim sana
Kimse kimseyi sevmek zorunda değil
Ama sen hiç korkma aşk ölümde değil
Gel benim vefası eksik yarim ben sensiz dururmuyum
Sen beni bir çağır gönülden ben gelmez olurmuyum...

Varsın bi ümit kalmasın bize
hüznün kalbime sığmasa bile
gel benim vefası eksik yarim
Ben sensiz dururmuyum
Sen beni bir çağır gönülden ben gelmez olurmuyum...

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 16 Ağu 2010 22:28:29
               YAŞAYALIM Kİ
Seninle yaşlanmak istiyorum.
Seneler geçsin, sen beni bil, ben seni bileyım istiyorum.
Benim olduğu kadar dostlarının, dostlarının olduğu kadar benim ol istiyorum.
Nice sıkıntı ve zorluk yaşayıp anlatalım.
Yaşayalım kı, öğrenelim hayatı ve destek çıkmayı. Birbirimizin omuzlarında ağlamalıyız.
Sen çok dertlenip, içip, arkadaşlarınla eve gelmelisin.
Paylaşmalı ve beraber sıkılmalıyız.
Öyle ki, yalnız sıkılmak sıkmalı bizi.

Yaşayalım ki, paramız olunca sevinelim.
Güzel günlerimizi, evimizde, bır şişe şarap ve pijamalarımızla kutlamalıyız.
Ya da bazen dostlarla ucuz biralar içerek...
Böylece yaşamalıyız işte.

Sonra çocuğumuz olmalı, düşünsene, senin ve benim olan bir canlı.
Geceleri ağladıkça sırayla susturmalıyız.
Sen arada mızıkçılık yapmalısın.
Ve ben söylenerek sıranı almalıyım.
Yorgun olduğum için yemek yapmamalıyım, söylenerek yumurta kırmalısın.
Hava soğukken birbirimize sıkıca sarılıp yatmalıyız.

Zaman su gibi akıp giderken, herşey yaşanmış bir hayatımız olmalı.
Herşeye rağmen hiç bıkmamalıyız birbirimizden. Mutlu da olsa, kötü de olsa, yaşadığımız günler bizim günlerimiz olmalı.
Saçlara düşünce aklar ya da gidince aklar, çocukları güvence altına alıp gitmeli bu şehırden.

Kavgasız, her sabah gürültüyle uyanılmayan, sessiz bir yere gitmeliyiz.
Geceleri balkonda denizi seyredip, sandalyelerimizde sallanmalıyız.
Eve gelip, benden kahve istemelisin.
Çocuklar gelmeli zıyaretimize, geçmışteki hareketli günlerimizi anımsamalıyız...

Öyle sevmelisin ki beni, bu yazdıklarım korkutmamalı seni.
Tebessümler açtırmalı yüzünde.
Bir gün bu hayatı bırakıp giderken, sadece mutluluk olmalı yüzümüzde, birbirimizi sevmenin gururu olmalı \"herşeyde\".

                                         Can Yücel

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.087
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 Ağu 2010 22:33:26
İNAN BATMIŞ ŞEHİRLER GİBİ ONARILMAZ ANILAR

Biri beyaz biri kara iki kedi..
birbirlerinin omzuna kollarını dolamışçasına birbirlerine şefkatle sarılarak,
birbirlerine dayanarak yola çıkmışlar.
Gölgeler akşamüstünü söylüyor.
Yorgun bir günün sonunda eve dönüyorlarmış gibi.
Yüzlerini görmüyoruz ama eminim mırıl mırıl konuşuyorlardır. Belli sınanmış, denenmiş bir dostluk bu,
uzun yolları da göze alabilen bir dostluk

Ya biz, binde bir karşımıza çıkan dostluk, arkadaşlık, sevgililik fırsatlarını ne yapıyoruz?
Akşam üstünün bir saatinde yorgun gövdemizi yaslayıp mırıl mırıl konuşabileceğimiz,
omzumuza dolanan bir kolun, başımızı yaslayabileceğimiz bir omzun,
belimizi kavrayan bir elin, uzun yollara dayanıklı ayakların sahibi karşımıza çıktığında tanıyabiliyor muyuz onu,
değerini biliyor, biricikliğini, benzersizliğini anlayabiliyor muyuz? ...

Yoksa hayatı sonsuz, fırsatları sayısız sanıp
kendimizi hep ilerde bir gün karşılaşacağımızı sandığımız bir başkasına,
bir yenisine ertelerken hayat yanımızdan geçip gidiyor mu? karşımıza çerken çıkmış insanları yolumuzun dışına sürüklerken
bir gün geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz?
Hayat her zaman cömert davranmaz bize, tersine çoğu kez zalimdir,
her zaman aynı fırsatları sunmaz, toyluk zamanlarını ödetir. Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların, eskitmeden yıprattığımız dostlukların
savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla yapayalnız kalırız bir gün...

Bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz,
ya da olanlar olması gerekenler değildir.
Yıldızların bizim için parladığını göremeyen gözlerimiz,
gün gelir kayan yıldızların gömüldüğü maziye kilitlenir...

Kedilerin özel bir anını yakalamak gibidir
kendi hayatımızdaki olağanüstü anları ve olağanüstü kişileri yakalamak.
Bazılarının gelecekte sandıkları 'bir gün' geçmişte kalmıştır oysa;
hani şu karşıdan karşıya geçerken, trafik ışıklarında rastladığınız,
omzunun üzerinden şöyle bir baktığınız sonra da boşverip
'Nasıl olsa ilerde bir gün tekrar karşıma çıkar.' dediğinizdir.
Oysa tam da o gün bu zalim şehri terk etmiştir O,
boş yere bu sokaklarda aranırsınız...

 MURATHAN MUNGAN

Çevrimdışı burcum7

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.557
  • 42.741
  • 5.557
  • 42.741
# 16 Ağu 2010 23:22:54
Çocukluğumu özlüyorum
Yara bere içindeki dizlerimi
Pamuk helvaya yapışmış suratımı
Elma şekerine bulanmış ağzımı
Yaramazlık yaptığımda annem göremesin diye
saklandığım kapı ağzını
Oysa
Çoktan sobeledi hayat ...

Çevrimdışı parames_syum

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.381
  • 15.878
  • 1.381
  • 15.878
# 16 Ağu 2010 23:23:55
                      AŞIKANE
İnadım inat diyor erkeğin,
Doğan güne ,batan güne karşı,
Dostuna ,düşmanına karşı,
Diyor da dayanıyor...
Baş koydum bu yola dönmem,
Dönmem diyor kır at,
Dönmem diyor erkeğin
Diyor da dayanıyor.

Hani kanlı, sıcak ağustos günleri
Bir bulut belirir ya gökte,
Serinlik verir, gölge verir ya;
Tıpkı öyle, öylesine,
Sıkıntılı, acı günlerimde
Serinletirsin yüreğimi.

Hani karanlık korkunç gecelerde
Bir ışık belirir ya uzaklardan,
Bir yıldız çavar ya gökten
Uzar, uzar, uzar
Düşer gibi olur ya toprağa
Arkasında ışıltılı bir iz bırakarak;
Sevindirir, ümit verir ya
Yolunu kaybeden yolculara,
Tıpkı öyle, öylesine
Nur serpersin, aydınlık olursun
Karanlık düşüncelerime...

Bir kere sevdalanmışım sana
Meyil vermişim;
Namusum, arım demişim;
Gözüm,
Canım,
Efendim,
Sevdiğim,
Devletli sultanım,
Çocuğumun anası,
Karım demişim...
Bir kere sevdalanmışım sana...
                                       Mehmed Kemal

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 16 Ağu 2010 23:28:28
SEN SEVGİYİ ARAMA O SENİ BULUR

Asla değiştiremeyeceğin şeyler için üzülme.
Değiştirebileceğin ama istediğin halde değiştiremediğin şeyler için mutsuz ol veya ağla ..
Asla bir daha sevmeyeceğim deme .. Mahçup olursun.
Asla sevgiyi arama çünkü sen aradıkça o saklanır kapı arkalarına.
Sevgi seni istedi mi bulur… Zamanı vardır…

Tıpkı baharı, kışın arasan da bulamayacağın gibi.
Ya da bulsan da asla onun gerçek bir bahar olmadığını kabul etmek zorunda olacağın gibi.
O bulduğun sadece bir aldanmışlıktır..
Aldanırsan, tıpkı kış ortasında çiçek açan erik ağaçlarına dönersin…
Kışın ortasında sevinçten çiçek açarsın..
Kış gerçek yüzünü gösterince de donarsın,
Anlarsın ki yaşadığın bahar kış ortasında yaşanan yalancı bir baharmış.
Erik ağacı gibi donarsın o zaman ve o yaz boşa geçer.. Meyvesiz, kimsesiz,

Sevgi aranmaz… Sevgi istedi mi seni bulur !
Hiç ummadığın bir anda arkanda beliren bir dost olur bu bazen…
Bir Otobüs durağında ,bir vapurda yada başka bir yerde,
Ensende hissettiğin bir nefes alır götürür seni sevgiye.
Bir tesadüf sana sevgiyi taşır…
Sen sevgiyi aramamışsındır.
Tıpkı gecikse de gelen ve geleceğinden emin olduğun bahar gibi,
Tıpkı bir sabah kalktığında baharın pürüzsüz yüzü ile karşılaşman gibi bulmuştur seni sevgi.
Sevgiyi kaybederken de cesur olmalısın…
Yüreğin dolu olmalı sabır ve güçle!
Her kaybedilen; kazanılan bir derstir zaten.
Sevgi çok şey öğretir severken ve kaybederken.

Sevgiyi kaybederken aslında onu hiç kaybetmek istemediğini öğrenirsin..
Sevgiyi kaybederken, kaybetmenin ne zor olduğunu öğrenirsin,
Sevgiyi kaybederken, onu kaybetmenin, bulmak kadar güç olmadığını,
Ama acısına katlanmanın ne güç olduğunu öğrenirsin.
Sahipken sevgiye hep yanında olacakmış gibi onu hoyratça harcamışsındır…
Kaybettiğinde ise her an yanında olacağına inanmakla ne büyük yanlış yaptığını anlarsın.

Ve bir daha ki sevginde daha temkinlisindir..
Hem severken, hem kaybederken…
Bir önceki sevgi öğretmiştir bunu sana..
Her kayıp bir derstir zaten alman gereken,
Çünkü hiç bir sevgi tek başına varolamaz..
Ayrılamaz daha öncekilerden.

Aslında her yaşanan , yaşanacak olan bir gelecek demektir.
Ve yeni çoğu kez eski Ağacın dalını başka bir toprağa dikmektir.
Kendini tanımak ve mutluluğu anlayabilmek demektir.
Kıymetini ,değerini bilmek demektir.
Bazen kazanacağın mutluluk kaybettiklerinin içinden geçer.
Bazen de kazandıklarını kaybettiklerin sayesinde kazanırsın.
Gün gelir, o zamana kadar yaşadıklarının sevgi olmadığını anlarsın;
Tâki birini gerçekten sevene kadar…
Veya birinin üzerine titreyip, senin için dünyaları ayağına getirdiğinde,
Seni nasıl sevdiğini gördüğünde anlarsın,
Sevmenin, sevilmenin ve sevginin ne olduğunu.

Birlikte bir gülüşü uzatmak, acıyı paylaşıp azaltmak belki de.
İnsan olmanın o eksikliğinin güzelliğini sezebilmek karşılıklı.
Ve tamamlayabilmek birbirini…
Sevgiyi, aşkı bulduğu zaman anlayacak yüreğin.
Tabi yürek olmadan aşk oluyorsa …
Yüreğin yol göstermiyorsa artık susmuşsa ,hayat ta bitmiş demektir.
Bundan sonra yaşanacak yıllar boş, anlamsız, yavan, insan olmanın ayrıcalığından yoksun yıllardır artık.
Bir yola baş koyan hayat arkadaşının, sevgiyi yaşamanın, sevgi ve aşk dolu yıllarla beraber yaşlanmanın,
Hayatı paylaşmanın tanımsız huzuru lazımdır insana…
Sen sevgiyi arama o seni bulur ve bulduğunda değerini bilmek gerek ..

ATAKAN KORKMAZ

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK