Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.086
  • 23.780
  • 5.086
  • 23.780
# 14 Ağu 2010 02:01:28
ORDA BİR ÇOCUK...BURDA BEN!

Bir ana gülümserken yorgun ve güzel
Yüreği müjdelerle tüy gibi hafiflerken,
Orda, bir çocuk doğar sımsıcak dünyamıza
Burda ben...

Dal nasıl , yaprak nasıl, ekin nasıl büyürse
Toprak nasıl uyanırsa bir incecik yağmurdan
Orda bir çocuk büyür yumak yumak bir nurdan,
Burda ben...

Koştuğu, atladığı, durduğu, uzandığı,
Düşüp kaldığı yerlerde gözbebeğim var.
Orda, toz-toprak içinde bir çocuk ağlar,
Burda ben...

Ne oyun oynamak ister, ne uyku ne su,
Ne elişi resimleri gönlünü alır.
Orda, bir uzak evde bir çocuk yetim kalır,
Burda ben...

Dokunsam, martı gibi uçup gidecek sanki,
Solgun yüzlü bir avuç kar.
Orda, bir gece yarısı, bir hasta çocuk sayıklar,
Burda ben...

Birden bire uyanır bir ana uykusundan,
Sapsarı bir korkuyla bakakalır nefessiz.
Orda, sabaha karşı bir çocuk ölür sessiz,
Burda ben... 
 
Yavuz Bülent Bakiler
 
 

Çevrimdışı boran_12

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.441
  • 4.108
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 14 Ağu 2010 02:54:44
Köprünün üstünde

Köprünün üstünde durmuşum geçende
Karanlık geceye bürünmüşüm.
Bir türkü duyulur uzaklardan
Altın damlalar yağardı bir de

Ürperen aynasında suyun
Gondollar, ışıklar, bir de müzik
Geçmiş kendinden, yüzdüler alaca karanlığa doğru
Ruhum, şu görünmez parmakların dokunduğu çalgı,
Bir venedik türküsü söyledi gizlice,
Boyam boyam mutluluk içinde ürpererek.
__Bir duyan varmı dersin? 
 
F. Nietzsche
 

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 14 Ağu 2010 07:24:55
Artık Bana Kızma

Eskiden biz ikimiz
Gökle deniz gibiydik;
- Birmizin üstüne bulut çökse - öbürümüz kararırdı
Birimize hava azıcık açsa - Her şey mavileşirdi öbürümüze.
Eskiden biz ikimiz
Ocakta iki odun gibiydik:
Birbirinden ayrılınca sönüveren
Birbiriyle birleşince tutuşan.
Ama sevi
ne de çabuk kine dönüşüverdi...

Artık bana kızma, hadi.

Fatos ARAPİ
Çeviri : Tahsin SARAÇ

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 14 Ağu 2010 10:17:53
okunan sayaç değeri büyüyor
aldanmayın
her geçen gün ömürden gidiyor
bu ömür aslında
geriye sayıyor



artık kalmadı rağbet
yapraklı duvar takvimlerine
oysa en çok onlar hissettiriyordu ki
yaşadıkça biz
bir şeyler eksiliyor



her yeni yılda
yeni takvimle beraber
sanki peşin peşin almışız gibi
koskoca bir deste
günümüz olurdu yaşanacak
elimizde



her gün fırsat bulamazdık
üçer beşer yırtardık sayfalarını bazen
işte o zaman da anlardık ki
çok fazla kapılmışız
temposuna hayatın



hayatın durduğu yerde dururdu o takvimler
öyle ya
kimse koparmazsa bir daha
en son koparıldığı yerde
duracaklar hâlâ



takvimler
zamanın sayaçları
geri dönüşümü de yok
kullanıyoruz
yok ediyoruz zamanı



doğaya karıştı
maziye karıştı
yaşadığımız her şey gibi
yırtılıp atılmış
takvim yaprakları

Çevrimdışı kabu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 780
  • 993
  • 780
  • 993
# 14 Ağu 2010 12:43:47
Yürürken kendi hâlimde
Unulmaz derde düş oldum
Kamu yârenlere sordum
Bilür var mı benim derdim

Gönül arşa erişmişken
Ululara yetişmişken
Cevap vermediler gördüm
Unulmaz derde düş oldum

Çoğ ettim ah ile zârı
Yoğ ettim cümle hep varı
Meleklere katışmışken
Unulmaz derde düş oldum

Cem'i yârenlerim kaçtı
Kamu bildiklerim şaştı
Umar idim görem yâri
Unulmaz derde düş oldum

Tedarük etmeğe aklım
Erişmez oldu hiç fikrim
Visâlin firkate düştü
Unulmaz derde düş oldum

Garip Üftade bu derdi
Gönülde saklasın yeğdi
Sana senden hitâp erdi
Unulmaz derde düş oldum

Hazreti Üftade

Çevrimdışı kabu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 780
  • 993
  • 780
  • 993
# 14 Ağu 2010 13:02:27
 Bilmek İstersen Seni

 Bilmek istersen seni

Can içre ara canı

Geç canından bul anı

Sen seni bil sen seni

 

 Kim bildi ef'alini

Ol bildi sıfatını

Anda gördü zatını

Sen seni bil sen seni

 

Görünen sıfatındır

Anı gören zatındır

Gayri ne hacetindir

Sen seni bil sen seni

 

Kim ki hayrete vardı

Nura müstağrak oldu

Tevhid-i zatı buldu

Sen seni bil sen seni

 

Bayram sözünü bildi

Bileni anda buldu

Bulan ol kendi oldu

Sen seni bil sen seni

 

Hacı Bayram Veli

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Ağu 2010 14:09:22
       Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa
Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi
Dilimizde akşamdan kalma bir küfür
Salonlar piyasalar sanat sevicileri
Derdim gülüm insan arasına çıkarmaktı seni
Yakanda bir amonyak çiçeği
Yalnızlığım benim sidikli kontesim
Ne kadar rezil olursak o kadar iyi

Kumkapı meyhanelerine dadandık
Önümüzde Altınbaş, Altın Zincir, fasulye pilakisi
Ardımızda görevliler, ekipler, Hızır Paşalar
Sabahları açıklarda bulurlardı leşimi
Öyle sıcaktı ki çöpçülerin elleri
Çöpçülerin elleriyle okşardım seni
Yalnızlığım benim süpürge saçlım
Ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi

Baktım gökte bir kırmızı bir uçak
Bol çelik bol yıldız bol insan
Bir gece Sevgi Duvarını aştık
Düştüğüm yer öyle açık öyle seçik ki
Başucumda bi sen varsın bi de evren
Saymıyorum ölüp ölüp dirilttiklerimi
Yalnızlığım benim çoğul türkülerim
Ne kadar yalansız yaşarsak o kadar iyi.

can yücel

Çevrimdışı melike 82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 1.641
  • 567
  • 1.641
# 14 Ağu 2010 15:38:55
Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Biraksam korkudan gözleri sislenir.
...
Ne kadınlar gördüm zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir
Hayır sanmayın ki beni unuttular
Hala arasıra mektupları gelir
Gerçek değildiler birer umuttular
Eski bir şarkı belki bir şiir

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir
Yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fısıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kimbilir

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir.

Attila İLHAN

Çevrimdışı bulut86

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 172
  • 610
  • 172
  • 610
# 14 Ağu 2010 15:42:31
Aynalar
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İşte yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karşıma,
Başımın tokmağı indi başıma.
Suratımda her suç bir ayrı imza,
Benmişim kendime en büyük ceza!
Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!
Nur topu günlerin kanına girdim.
Kutsi emaneti yedim, bitirdim.
Doğmaz güneşlere bağlandı vade;
Dişlerinde, köpek nefsin, irade.
Günah, günah, hasad yerinde demet;
Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
Bakamam, aynada, aynada vicdan;
Beni beklemeyin, o bir hevesti;
Gelemem, aynalar yolumu kesti.

1956
Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 14 Ağu 2010 15:54:04
KAVUŞURSAK BİTERİZ BİZ...

Kavuşursak biteriz biz,
Biz mutlu sonlar katiliyiz.
Kavuşursak biteriz biz.
Sevgiyle bakan gözleri kör ederiz.
Herkesin bildiği bir aşk,
Herkesin attığı bir imza
Herkes gibi değiliz biz.
Belki biraz serseri,
Belki biraz deliyiz,
Ama kavuşursak biteriz biz.
Pervane böceğinin mum alevine sevdası
Ateş böceğinin susuzluğuyuz biz
Yanar ama su içmeyiz
Etrafında döner, ateşle dansederiz.
Bize kimseden zarar gelmez,
Biz zararı ancak kendi kendimize veririz.
Severiz, özleriz, aşktan ölsek kimseye söylemeyiz.
Biz artık biz değiliz.
Ruhlar kavuşur ve konuşur gökyüzünde bir yerde
Ama bedenen kavuşursak biteriz biz.
Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
Onu bilir, onu söyleriz,
Kavuşursak biteriz biz.
İki sınır ülkenin dikenli telleriyiz,
Dokunursak kanar ellerimiz.
Kimselere söylemez gizli gizli severiz
Ama kavuşursak biteriz biz.
Bir kor var içimizde yanan,
Onu küllendiremeyiz.
Görüşemeyiz, konuşamayız ve sevişemeyiz.
Bir aşk var bizi biz yapan,
Kavuşursak biteriz biz.
Biz herkes gibi değiliz.
İstedeğimiz zaman gelip,
İstediğimizde gidemeyiz.
Kahve içip, gülüp, konuşup, başbaşa yemek yiyemeyiz.
Ne bir filmdeki mutlu son,
Ne de göz yumulacak bir kaçamak değiliz biz.
Sadece özlemle severiz,
Ve kavuşursak biteriz biz.
Sevda iki kişinin birbirine aşkı değil artık.
Artık her aşk her ağızda sakız.
Biz birbirimize aslında her aşıktan daha yakınız.
Belki ayrı şehirlerdeyiz,
Ama her gece aynı mehtapta buluşur,
Yağmur yağarsa, çıkar,
Aynı yağmurun altında ıslanırız.
Bu aşkı ancak biz biliriz.
Şiirleri güvercinlerin kulağına fısıldar,
Mektupları suya yazarız.
Biz belki ayrıyız,
Ama her gün aynı geceyi sabahlarız.
Melekler bize ağlar, biz halimize güleriz.
Onu bilir onu söyleriz...
Kavuşursak biteriz biz...

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 14 Ağu 2010 15:58:07
               TÜKENECEĞİZ
Ne böyle senle ne de sensiz
Yazık yaşanmıyor çaresiz
Ne bir arada ne de ayrı
Olmak imkansız hiç sebepsiz

Ne hayallerle ne ümitlerle
Mutlu olmaktı dileğimiz
Suçlu ne sensin ne de benim
Şimdi sensizim sen de bensiz

Bir an gelip te küllenince
Yüreklerimiz dinlenince
Başka sevgilerde teselli bulunca
İşte biz o Gün düşüneceğiz

Etrafımızı sarıverecek
Bir boşluk ki asla bitmeyecek
Her şey bir anda anlamsız gelecek
İşte biz o gün tükeneceğiz

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 14 Ağu 2010 16:01:55
          ( ADINI  SİZ KOYUN)

Yanağına konan Kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde,
Hissettiğin o bir damla serinliği benimle paylaşmak istersen,
Yönünü rüzgara dön ben o rüzgardayım…
Kucaklamaya kollarının yetmeyeceği bir Ağaç , bir tohumla başlar ;
En uzun yolculuklar bir adımla başlar;
Gerçek sevgiler ise küçük bir tebessümle başlar.
Seni unutmak zor anlatmaksa imkansız,
Sen unutuldukca hatırlanan,
Anlattıkca bitmeyensin meleğim..
Seni uzaktan sevmeyi, bana bakmadan görmeyi,
Seni duymadan dinlemeyi, gözyaşlarımla gülmeyi
Ve kavuşmak için sabretmeyi,
Her şeyi öğrendim ama sensiz olmayı asla…
Duygular vardır anlatılamayan..sevgiler vardır kelimelere sığmayan…
Bakışlar vardır insanı ömür boyu ağlatan…yollar vardır aşılması güç olan.
Kalpler vardır acılarla parçalanan, ve insanlar vardır hiç unutulmayan.
Sanma beni sevipte bırakanlardan.
Benim sevgim mezara kadar olanlardan…
Bir Çiçeğin açmak için sebepler bulduğu gibi,
Yaşama dair sebepler bulmak için yaşıyorum…
Eğer bir Gün gelir de yaşamak için bir sebep bulamazsam;
Ölmek için bir sebep bulmuşum demektir
Bir yudum zehir olsan, bir an bile düşünmeden seni içerdim,
Sırf seninle bir olmak ve seni içimde hissetmek için.
Sevgilim bilki senden uzak ne güzellikleri avutur beni bu şehrin,
nede yıldızlı akşamları!… ÖZLEMİN bir nehir olmuş
YARAR GİDER İÇİMDEKİ DAĞLARI
Seni seviyorum kelimesini sana benden başka kimse söylemesin,
Yalnız bana sakla dudaklarını seni benden başka kimse öpmesin,
Ne olurdu her seven sevilse sanki, bu dünyada aşktan güzel ne var ki,
Gel kollarıma öyle sarıl ki kimsenin çözmeye gücü yetmesin.
Seni niyemi seviyorum geçmişin içinde kaybolmuş beni
Yeniden hayata döndürdüğün için çok ama çok seviyorum.
Kalbin hangi sevgi için çarpıyorsa yeni doğan günün güneşi
Seni ona kavuştursun.
Hayatın en güzel anı herşeyden vazgeçtiğiniz zaman
Sizi hayata bağlıyan biri olduğunu düşündüğünüz andır.
Sen benim gözlerimde saf bir gerçek,
Yüreğime bahar getiren bir çiçeksin.
Sen bedenimdeki yumuşak kudret,
Gönül bahçemde uçuşan bir kelebeksin..
Ben sana mecburum bilemezsin, adını mıh gibi tutuyorum aklımda
İçimi seninle ısıtıyorum bir yaşamak düşünsem "sus" deyip adınla başlıyorum.
Sevgili binlerce insan arasından gönül gözüyle görüp ayrı bir kimlik verdiğimizdi Her sözü büyü olan, dokunduğu herşeyi kutsallaştıran muhteşem insandı.
Yanındayken içimi saran ateş, sen yokken hayalinle canlanır.
Gözlerimdeki parıltı senin sevginin eseri,
Ve benim varlığım yanlız senin eserin.
Seni yüreğimden atabilsem atamıyorum,
Seni gözlerimden silebilsem silemiyorum
Sensizlik acısını çekemiyorum,
Dönersen diye koştum camlara
Ama yoksun yine yok..
Her sabah uyanıp yüzünü güneşe verdiğinde,
Gücünü alamazsın Sıcak sevgilerden,
Unutma sakın bir sevgi bin sevgi doğurur ve
O sevgilerden yepyeni bir dünya kurulur..
Ben Toprağım suyum sensin, ben yaprağım dalım sensin
İlkbaharım yazım sensin sensiz hayat çekilmiyor

  

Çevrimdışı melike 82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 1.641
  • 567
  • 1.641
# 14 Ağu 2010 18:18:28
Sivas'ta Ulu Camii avlusunda çocuklar
Yalvaran gözlerle etrafa baka baka
Açıyorlar küçük esmer avuçlarını:
-Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka!
...
Hükümet konağının yanında biri
Bir kemik kalmış bir deri...
'Boya cila yimbeş,boya cila yimbeş' diye ağlıyor
Ve daha fırça bile tutamıyor elleri.

Garipler Pazarı'nda körpe çocuklar
Yorgunluktan güzelim yüzleri al al...
Öldüren bir çığlık dudaklarında:
-Boş hamal!boş hamal!boş hamal!

Nane satan su satan yetim çocuklar
Şarkı söyleyemediler güneşe aya...
Biliyorum ne masal dinlemeye doydular
Ne oyun oynamaya...

Bezirci'de,Yüceyurt'ta Altıntabak'ta...
Çocuklar var incecik yüzleri nurdan
Ama toz toprak içinde elleri ayakları
Oyuncakları çamurdan...

Ve günahkar çocuklar,suçlu çocuklar
Mahkeme salonunda bakarım dizi dizi
Bu suç bizim suçumuz,bu günah bizim
Affedin bizi.

Gökteki yıldızlar kadar sayısız
Ah yurdumun kimsesiz ve yoksul çocukları
Anladım farkınız yok koparılmış başaktan!
Alın bu gözleri benden,alın bu yüreği artık
Utanıyorum yaşamaktan.

Yavuz Bülent BAKİLER

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 14 Ağu 2010 18:46:33
HEPİMİZE DAİR

Yalnız kendi başın mı dertli sanırsın,
Gölgesi yeryüzünde avare insan?
Taş da istemezdi yosun tuttuğunu;
Solmakta her çiçek kokusu uçunca.
Tasadır ağaca rüzgârda yaprağı;
Her kuş yanar az çok ölen yavrusuna;
Sivrisinek de halinden memnun değil;
Vızıltısı şikâyet makamındadır.

Cahit Sıtkı TARANCI
 

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 14 Ağu 2010 19:42:06

ŞİİR TADINDA YAŞAMAK...

Bir gün şiir tadında yaşamak için uyanmalı ve önce bahçeden gelen kuş seslerine merhaba demeli ıslıkla. Sonra pencereyi aralayıp şarkılarına katılmalı ve demli bir çay kokusu yükselirken mutfaktan, soğuk suyla yıkanmış yüzümüze bakıp aynada, günaydın diyebilmeli güzel bir yüze. Sonra güneşi selâmlayıp, güllere günaydın demeli...

Taze ekmek kokusuna doğru yol almalı, kuşlarla birlikte ve taze haber kokan gazeteye. O gün hep iyi haber olmalı gazetelerde: yeni buluşlar, insanlık adına; savaş, korku, özlem yok, acı yok; umut var.

Dönersin eve; çay, ekmek, peynir. Bir de kırmızı domatesler sofrada, köy tadında. Taze bir gül koymuş sevdiğin masanın bir başına, kokusu karışır şiir tadında yaşamaya.

Ve şiir tadında yaşamaya karar verdiğiniz o gün çıkarsınızın dışarıya, çöpleri toplayan çöpçüye hatırlatırsınız: "benim aşkımı süpürmeyin." Selâm dersiniz simitçi çocuğa, inşaatın tepesindeki ustaya, otobüs şoförüne; selâm şiir tadında yaşamaya, dizelerdeki anlamlı yaşama ve insana selâm.

Aşka selâm, doğaya selâm, insana selâm... Çocuğun gülüşüne, çiçeğin açışına, güneşin doğuşuna selâm... İçimizdeki sıkıntıları, bunalımları bir yana atıp, güne böyle başlasak bir gün ne olur! Şiir tadında bitirsek günü... Yoksa eve dönerken unutur muyuz dizeleri, batan güneşin güzelliğini, gülün kokusunu, kuşların sesini...

Akşam yemeğinde masamızda kırmızı bir gül bulunmayacak mı? Şiir tadında bakmayacak mı sevgilinin gözlerine kimseler ve şarap kırmızısı olmayacak mı yine şiir tadında, evimizde? Leylâk kokuları gelmeyecek mi pencereden içeriye, sevişmeler olmayacak mı geceler boyu ve şiirler unutulacak mı? Birkaç şarkının sözleriyle mi yetineceğiz, derinliksiz, anlamsız... ve yaşamlar unutulacak mı? Deneyelim bir sabah, şiir okuyalım erkenden kuşlara ve güne, şiir tadında yaşayalım bir tabloda...



 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK