Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 04 Eyl 2010 23:05:07
                  KARADUT

Karadutum, çatal karam, çingenem
Nar tanem, nur tanem, bir tanem
Ağaç isem dalımsın salkım saçak
Petek isem balımsın ağulum
Günahımsın, vebalimsin.
Dili mercan, dizi mercan, dişi mercan
Yoluna bir can koyduğum
Gökte ararken yerde bulduğum
Karadutum, çatal karam, çingenem
Daha nem olacaktın bir tanem
Gülen ayvam, ağlayan narımsın
Kadınım, kısrağım, karımsın.
Sigara paketlerine resmini çizdiğim
Körpe fidanlara adını yazdığım
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sıla kokar, arzu tüter
Ilgıt ılgıt buram buram.
Ben beyzade, kişizade,
Her türlü dertten topyekünazade
Hani su ekmeği elden suyu gölden.
Durup dururken yorulan
Kibrit çöpü gibi kırılan
Yalnız sanat çıkmazlarında başını kaşıyan
Artık otlar göstermelik atlar gibi bedava yaşayan
Sen benim mihnet icinde yanmış kavrulmuşum
Netmiş, neylemiş, nolmusum
Cömert ırmaklar gibi gürül gürül
Bahtın karışmış bahtıma çok şükür.
Yunmuş, yıkanmış adam olmuşum
Karam, karam
Kaşı karam, gözü karam, bahtı karam
Sensiz bana canım dünya haram olsun.

                    Bedri Rahmi EYÜBOĞLU

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 04 Eyl 2010 23:16:41
         DÜŞÜNSEL  GİZLER 
Kendi kendime
Gidişlerin yok mu gece yarısı
Zamansız..
Her yandan damarlarım saldırıyor beynime
Uçsuz kuyularda buluyorum kendimi
Ruhum ellerinde gidiyorsun.

Gidişlerin zamansız,
Yılın son gecesinin son saniyeleri, biten
Ufukta görünen güneşin en kızıl ışını, kavuran
Sina çölünde kalmışım ve mataramdaki damla nehri gidişin
Yarimden de yakınım
Damarımdaki kanım, ANNEM
Yılların yıprattığı bedenin kımıldayıveriyor çevikçe
Ve gece zifiri
Kapıyı tırmalayan, düşüncesizce
Bir yaban araba, bir salak kafa
Nasılda alıyor sıcak nefesini evden.

Ev dedim ya,
Tökezlemiş, yıllarını yastığımda eskitmiş, duvarları yorganım
Tahta tavanı kimbilir nelere şahitliğinden yorgun
Ve senin bütün çilene
Yumak yumak örülmüş hantal, bakır duvarlar bakakalıyor ardından
Çaresiz kapının gıcırtısıyla.

Giderken sen apansız gecenin fi saatinde
Gözlerim peşinde, emeğinin ekmeğinde umudum
Bitkin omuzlarının dikilişi gözlerimin önünde,
Şahdamarının dar geldiği kanın hasret güneşe, gezmeye, eğlenceye
Gidişin mecburice, yüzün acemi gülüşlerde
görüyorum...
Hüzün dağların içinde.

Ben önden gittim o yere
Karanlıktı. Soğuktu ANNE
Ölüm gibiydi ürpertiler içinde, kaç kere orda öldüm.

Giderken
Seni alan o araba bakmadı ardındaki kana kesmiş yüreklere
Ellerim yollardan uzun seni beklemede.
Peşindeydi yüreğim.
Göz nurun ellerine yansımış
Ellerin ışıl ışıl gözlerinin yerine,
Emeği omuriliklerine işlemiş yorgun ama erdemli adımlarındaydı yaralı bedenim
Her adımında bir parçamı sürükledin.
Bağırmadım. bağıramadım
Sesim seni alıkoyabilirdi
Emek harcama erdeminin yansıyan alın paklığından
Geri dönerdin belki de.
Öyle hasrettim ki varlığına, sabah yastıkta başınla uyanmaya
Sıcak kokularında uyku mahmurluğuyla terini içmeye
Geri dönerdin belki de bunca hasret aşkına
Bağıramadım zifiride çalışmak için gittiğin geceye
Umudum emeğinin ekmeğindeydi.
İçime gömdüm bütün garipliklerimi.yalnızlıklarım ı
Yarım kalmış en ücra aşkını yudumladım
Ve sustum ANNE
Bakarak gözlerine
Sadece
Güle güle ANNE.

Ve kız ömrünün cehennemini yaşayarak sessizce
Uykuya durdu.
Ateşler içinde

                                           Nurtal


 
 

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 04 Eyl 2010 23:34:33

ANTEP' Lİ ŞAHİN


Ben Antep'liyim, Şahin’im ağam.
Mavzer omzuma yük.
Ben yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük.

Hey, hey!
Yine de hey hey!
Kaytan bıyıklarım, delişmen çağım
Düşman kurşunlarına inat köprü başında
Memleket türküleri çağıracağım.

Bu dağlarda biz yaşarız, bu dağlar bizim dağımız.
Namusumuz temiz, bayrağımız hür,
Analarımız, karımız, kızımız, kısrağımız
Burada erkekçe dövüşür.

Bir bayrak dalgalanır Antep kalesi üstünde,
Alı kanımdaki al, akı alnımdaki ak.
Bayraklar içinde en güzel bayrak,
Düşüncem senden yanadır..

Hep senden yanadır çektiğim kahır,
Bu senin ülkende, senin gölgende,
Düşmesin kara kalpaklar, kirlenmesin duvaklar,
Korkum yok ölümden, kâfirden yana,
Alacaksa alsın beni şafaklar.

Hey, hey!
Yine de ey hey!
Al bayraklar altında kara bir kartal gibi
Yaşamak ne güzel şey.

Bir sır var bu mavzerde, attığım gitmez boşa,
Çıkmış bir eski savaştan
Türk'ün bir karış toprak parçası için,
Destanlar yazacağız yeni baştan.

Yıktım toprağın üstüne bir sarı kurşunla birini,
Çıktı karşıma biri,
Çıktıkça çektim tetiği Bismillâh'larla beraber,
Vurdum alnından kâfiri.


Bu kaçıncı kurşundur, bu kaçıncı Bismillâh,
Bu kaçıncı ölüdür?
Bir türkü söylenir siperlerde her sabah
Vurun Antepliler namus günüdür!

Ben Antep'liyim, Şahin’im ağam
Mavzer omzuma yük,
Ben yumruklarımla dövüşeceğim,
Yumruklarım memleket kadar büyük...  


YAVUZ BÜLENT BAKİLER


Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 05 Eyl 2010 00:07:40
MAĞRUR...
aşkın farklı bir yerindeyim ben
gözümde yoksun, cisimsizsin...
dön desen bile çağıramam seni
aklımda hanidir, isimsizsin...

hatırlamıyorum ki yüzünü
ne beni sevindiren o sesini
sıcacık yatağımı kar bastı
ama istemiyorum ılık nefesini..

ben kendi kendime de büyürüm...
tamam, belki biraz üşürüm...
olsun önemli değil
yaşar gibi yaparım
öldüğümüde görürüm...

içim kırık dökük
ama kalbim hala mağrur
adım gibi eminim ki
sen ona da yalan söylüyorsundur..

aşk sonradan öğrenilmiyor
yürekte varsa vardır...
seven belli eder kendini
başı dik, ayakta durur....

Çevrimdışı goboz

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 865
  • 1.620
  • 865
  • 1.620
# 05 Eyl 2010 02:07:39
SÖZ OLA KESE SAVAŞI

Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz
...
Kişi bile söz demini, demeye sözün kemini
Bu cihan cehennemini, sekiz cennet ede bir söz
Yunus şimdi söz yatından, söyle sözü gayetinden
Pek sakın o sah katından, seni ırak ede bir söz...

YUNUS EMRE

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 05 Eyl 2010 02:09:38
Kahramanlık

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.

Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
Koşar adım gitmeli onların arkasından.
Kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.

Yırtıcılar az yaşar... Uzun sürmez doğanlık...
Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.

Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
Bunun için ölüme bir atılış gerekir.
Atıldıktan sonra bir daha dönmemektir...


Hüseyin Nihal Atsız

Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 05 Eyl 2010 11:53:01

Seni Bir Tufan Gibi Sevdim

I
seni bir çığlık gibi sevdim
uzanıp sesimin avlularına sen de her sabah
sabah... sevince bir sevgiyle gideriz
sonra durur vitrinlerden çiçekleri seyrederiz
puştluklar bizi seyreder
biz çiçekleri!

II

seni bir kar gibi sevdim
eridim!

bak, kentleri de, dağları da bozdular
başka rüzgârlar giydirdiler kentlere
dağlara başka tüfekler

kalk
gidelim!
buradan gidelim!

III

seni bir namlu gibi sevdim
tetiklerimi ezberliyordun...

kıyametler koparken alnında bu kentin
geceydi... ansızın seni bir tufan gibi sevdim
bedenim alabora!

Yılmaz Odabaşı
 

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 Eyl 2010 12:07:37
YAŞADIKLARIMDAN ÖĞRENDİĞİM BİR ŞEY VAR

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına
İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiçbir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara, göğe, bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana.
 
ATAOL BEHRAMOĞLU

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 05 Eyl 2010 13:00:57
BİRGÜN

Birgün pişman olacaksın
Beni sevmediğin için
Zaman zaman ağlayacaksın
Mutlu olamadığın için
Birgün kahredeceksin kalbine.
Gerçek sevgiyi görmediği için.
Birgün yana yakıla geleceksin kapıma.
Affet beni,,seviyorum seni diyeceksin.
Ama artık iş işten geçtiği için
Beni yanında bulamayacaksın.
Kaderinle başbaşa kalacaksın.

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 05 Eyl 2010 14:10:34
*KADIR GECESİ

Şükrünü edadan acizim rabbim

Verdiğin nimetler o kadar çok ki

Ben senin rızana talibim rabbim

Huride cennette dileğim yok ki

Kuran bu gece de indi semaya

Nail oldu dünya nur-u hüdaya

Secde et rabbine dil dök Mevlaya

Arşa çıkacak bir direğim yok ki

Mal senin mülk senin tek hükümransın

Nankörlük edenler ebedi yansın

Bu gece gönüller huzurda kansın

Enginler aşacak küreğim yok ki

Arzı doldururlar inip melekler

Öyle bir an gelir kabul dilekler

Aşk oduyla tazelensin yürekler

Zikrinden başka bir dileğim yok ki

Yüzler karışmışlar seçemiyorum

Bal sunulur zehir içemiyorum

Bana her yer gurbet göçemiyorum

Nifakı eleyen eleğim yok ki

Günahım dağlara meydan okuyor

Baktıkça nefsime ruhum korkuyor

Ümmet oluk oluk nara akıyor

Divana duracak yüreğim yok ki

Umutlar bağlanmış bir tek geceye

Ateş düşmüş kelimeye heceye

Medet dilenilir gidip niceye

Benim senden başka dineğim yok ki

Özlüyom beytini ve habibini

Gönüller sultanı kalp tabibini

Kimse aldatamaz hak kâtibini

Yollara düşecek bineğim yok ki

Bu gece bin aydan evla dünyaya

Gidilir cihada hem atlı yaya

Karşılık verilir ceht gayret saya

Yüzüme tutacak emeğim yok ki

Şefaat-çün Muhammed’e yüzüm yok

Basiret kapalı gören gözüm yok

Kül oldum yürekte yanan közüm yok

Rahmete ulaşan ereğim yok ki

Ne etsem de eksik kalır hesabım

Mizana sığmıyor suçum azabım

Merhamet et rabbim yakma gazabın

Af dileyeceğim gereğim yok ki

İmanımda zaaf noksan amelim

Gönlüm kir pas olmuş kırık kalemim

Değişmiş düzeni baştan âlemin

Semaya çıkacak direğim yok ki

İbadet hal belli taat hal belli

Oysa gidilecek taraf yol belli

Evvel ahir iman amel son belli

Kabirde giyecek yeleğim yok ki

Gene de kapına geldim ya Rabbim

İstedim hidayet verdin ya Rabbim

Günahım kusurum kendim ya Rabbim

Şikâyet edecek feleğim yok ki...

(alıntı)

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 05 Eyl 2010 15:02:19
Eylül Düştü Gözlerine...

Eylül düştü gözlerine
Mevsimlerim teninde değişse de
Eylül Düştü Gözlerine
Bir yaz günüydü seni gördüğümde
Bir yaz sonrası demdir bu ikimize
Sonbahar herkese ayrılık kokar, aşk koksun ikimize
Eylül düştü gözlerine
Cennet kokan teninde
Yapraklar düşer
Ve her düşen yaprak,
Perçinler aşk denilen şarkıyı dilimde
Eylül düştü gözlerine
Sus değil...!
Adınla başlıyorum her cümleme
Ve adın gibi
Alabildiğine sarı ve alabildiğine beyaz kok eylülde
Düşür Eylül’ ü gözlerine
Ama sakın gitme
Bulmuşken aşkın en saf halini
Mühürlemişken dudaklarıma ismini
Gitme...!
Eylüller hiç bitmesin
Ve sen hiç gitme....!

Çevrimdışı ayçiçeğim

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 908
  • 1.889
  • 908
  • 1.889
# 05 Eyl 2010 15:50:12
Dünyayı gezdim durdum,
Giymedim başıma taç.
Ne zengini tok gördüm,
Ne fakiri aç.
Yarabbi öyle bir fevzii kanaat ver ki,
Zengine değil,fakirede eyleme muhtaç.
Şu çeşmenin haline bak,
Su içecek tası yok.
Kırma insan kalbini
Yapacak ustası yok...

Çevrimdışı AKSA

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.564
  • 2.847
  • 1.564
  • 2.847
# 05 Eyl 2010 17:15:24
             KADİR  GECESİ

Sıradan bir gece değil bu gece,
Mübarek bir andır Kadir gecesi..
Rabbine secde et eğil bu gece,
Rağbet-i Kur'andır kadir gecesi..

Güzel yaratıldı hilkatte insan,
Buna bir nişandır kadir gecesi..
Melekler bu lutfe oldular hayran,
Hikmeti yezdandır kadir gecesi..

Uzunca ömürden hayırlı olan
Ne kutlu zamandır kadir gecesi.
Ey gönül uyuma, gafletten uyan,
Bak rah-i cinandır kadir gecesi.

Diz çöküp tövbe et, af dile af,
Bir lütf-ü Rahmandır kadir gecesi..
Melekler göklerden inerler saf saf,
İkram-ı Subhandır kadir gecesi..

Oruçlu mü'mine bir ay ramazan,
Rabbinden ihsandır kadir gecesi.
Yalnız sanadır bu bak ey müslüman,
Perde-i nirandır kadir gecesi...

Nefsinle savaşta kazandın zafer,
Hibe-i Gufrandır kadir gecesi.
Belki de matluba erdin bu sefer,
Vuslatı canandır kadir gecesi...
............................. .......Seyfeddin Karahocagil


Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.394
  • 6.336
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 05 Eyl 2010 20:20:41
Unutamadığım

Açardın,
Yalnızlığımda
Mavi ve yeşil,
Açardın.
... Tavşan kanı, kınalı - berrak.
Yenerdim acıları, kahpelikleri...

Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne.
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı
Gözlerin hani?

"To be or not to be" değil.
"Cogito ergo sum" hiç değil...
Asıl iş, anlamak kaçınılmaz'ı,
Durdurulmaz çığı
Sonsuz akımı.

İçmek,
Gözlerinde içmek ayışığını.
Varmak,
Gözlerinde varmak can tılsımına.
Gözlerin hani?

Canımın gizlisinde bir can idin ki
Kan değil sevdamız akardı geceye,
Sıktıkça cellad,
Kemendi...

Duymak,
Gözlerinde duymak üç - ağaçları
Susmak,
Gözlerinde susmak,
Ustura gibi...
Gözlerin hani?

Ahmed  Arif

Çevrimdışı serrhan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 548
  • 1.132
  • 548
  • 1.132
# 05 Eyl 2010 21:39:16
sonsuzluğa götüren bir denizin kıyısına varmıştım
o zaman anladım ki susmak bir cüsse işi. derin denizlerin işi...
sığ suları en hafif rüzgârlar bile coşturabiliyor,
derin denizleri ise ancak derin sevdalar...
anladım ki derin ve esrarengiz olan her şey susuyor.
anladım ki susan her şey derin ve heybetli..

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK