Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 30 Oca 2010 02:12:05
h.n.a.


SESLENİŞ

Yalnızım, ne kadar aranıp dursam
Baş ucumda seni bulamıyorum.
Güneşten vazgeçip susuz olsam da
Seninle olmadan olamıyorum.

Şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı?
Gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
Kuş! Yolun nereye? Bizim eve mi?
Sen götür, ben haber salamıyorum.

Her gece orda bir yaslanan mı var?
Sessizce kirpiği ıslanan mı var?
Uzaktan bana bir seslenen mi var?
Ne diyor? Sesini alamıyorum.

Acaba yaşlı mı kara gözlerin?
İçimde bir derin yara gözlerin...
Daldı mı uzak bir yere gözlerin?
Görmüyor, bilmiyor, bilemiyorum.

Günleri sayarım, geceler iner;
Beklerim geceyi, yıldızlar söner;
Gizli bir yaram var, durmayıp kanar;
Neresi? Bulup da silemiyorum.

Ulaşsa da sana yolların ucu
Varmağa yetmiyor Atsız`ın gücü.
İçimde dururken bu kadar acı
Hala yaşıyorum, ölemiyorum.

Çevrimdışı BİRGÜLS

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 116
  • 305
  • 116
  • 305
# 30 Oca 2010 09:20:05
Yanlızlık paylaşılmaz
Paylaşılırsa yanlızlık olmaz
Yanar sobasında
Yalnız’ın üşüyen bakışları
Lambasında karanlığa dönük
Bir ışık titrek sönük sönük
Penceresi dışına kapanmıştır
Kapısı içine örtük
Bir sözde saklanmış bir yalanı
Bir gözde okuduğundan
Bakmaz kendi gözlerine bile

Özdemir Asaf

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 30 Oca 2010 10:12:04
Kitabım Artık

Yorgunum, bitkinim, bitabım artık,
Belâgatli değil hitabım artık,
Her sayfamda hatta her satırımda
Yazılısın, cilt cilt kitabım artık...

CEMAL SAFİ    ;)

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 30 Oca 2010 19:05:51
bu yoğunluktan küçük bir kaçamak yapıp çok sevdiğim şiirlerden birini daha paylaşmak istedim...

MAVERA

Kanadıkça hep içimde kapanan yarasın
Varsın gayrısı seni başka yerde arasın
Sen içimde akan derin bir maverasın

Mavera Mavera Mavera
Sen kalbimde gül açan yara
Mavera Mavera Mavera
Sen yoksan yaramı kim sara

Yoluna geceden yolcu yazıldığımsın
Uğruna kara kovanı bozulduğumsun
Kördüğümken iplik iplik çözüldüğümsün

Mavera Mavera Mavera
Sen kalbimde gül açan yara
Mavera Mavera Mavera
Sen yoksan yaramı kim sara

Nuh Keniş

Çevrimdışı AybükeM

  • Uzman Üye
  • *****
  • 479
  • 861
  • 479
  • 861
# 30 Oca 2010 19:08:26
"Hani
gidiyorsun ya,
her şey donuyor aniden
üşüyor yüreğim
ellerim buz
ama,
______sana KIŞ sın diyemem

Hani,
bir ses,bir nefes bekliyorum
ne ses,ne nefes gelmiyor ya senden
dökülüyor yüreğimin yaprakları
ama,
______sana SONBAHAR sın da diyemem

Hani,
geliyorsun ya habersiz,aniden
açıyor ruhumun çiçekl......eri
gökkuşağı geçiyor üzerimden
ama,
______sana İLKBAHAR sın da diyemem

Hani,
aşkın alevi sarıyor ya
yanıyor yüreğim
titriyor bedenim,nöbetlerdeyken
ama,
_____sana YAZ sın da diyemem

sen benim
bilmediğim
görmediğim
tatmadığım
hiç yaşamadığım
_____beşinci MEVSİM sin
Ve...
Çaren yok..
Bir gün mutlaka geleceksin


;););)

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 30 Oca 2010 20:37:06
yine çok sevdiğim şiirlerden biriyle bu akşam huzurlarınızdan ayrılıcam...herkese hayırlı akşamlar...  ;)

SON NEFES

Benim olsun andığın bütün beddua
Son nefeste adını anmazsam eğer
Uzak olsun benden yana en küçük dua
Sevgini kalbime yazmazsam eğer

Yıllar yılı hayalini taşıdım durdum
Özleyince gözlerini rüyalarda bulurdum
Ben seninle bir ömür mutlu olurdum
Mutluluğum hasretinde gizliymiş meğer

Hasretini ummazdım son güne kadar
Bu aşk bitti elveda diyene kadar
Benden ayrı bir tanem nereye kadar
Yaşayamam yüreğimden gidersen eğer

tükenmez hasretin derdin
Bir kez daha ararsam aşkı namerdim
Deli oldum yollarında mecnun gezerdim
Sende kahrol bu sevgimi bilmezsen eğer



Çevrimdışı AYNALI

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.281
  • 21.083
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 30 Oca 2010 21:06:44
AY KARANLIK

Maviye/Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine/Rüzgarda asi,
Körsem/Senden gayrısına yoksam
Bozuksam/Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
İtten aç/Yılandan çıplak,
Vurgun ve bela
Gelip durmuşsam kapına
Var mı ki doymazlığım?
İlle de ille/Sevmelerim,
Sevmelerim gibisi?
Oturmuş yazıcılar
Fermanım yazar
N'olur gel,
Ay karanlık...
Dört yanım puşt zulası,
Dost yüzlü,
Dost gülücüklü
Cıgaramdan yanar.
Alnım öperler,
Suskun, hayın, çıyansı.
Dört yanım puşt zulası,
Dönerim dönerim çıkmaz.
En leylim gecede ölesim tutmuş
Etme gel,
Ay karanlık...

 AHMED ARİF

Çevrimdışı BİRGÜLS

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 116
  • 305
  • 116
  • 305
# 30 Oca 2010 22:59:42
ÖYLE YIKMA
öyle yıkma kendini
öyle mahsun, öyle garip...
nerede olursan ol
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne üstüne
tükür yüzüne celladın
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile
tırnak ile, diş ile
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni!
                    Ahmet Arif

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 31 Oca 2010 00:00:33
Pişmanlık Ve Çileler

Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür
Bir odun parçası aydınlatır ocağı
Annesi ateşin önünde perişan
Annesi ateşin içinde hür
Rüzgar eser, yağmur yağar, tilkiler üşür

Yağmurlar sırtıyla sırtım arasındadır
Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın
Kalbimi bin parçaya böldü divane sır
Sesi geliyor sesi, günahkar çocuklarım
Şarkılar dudaklarıyla dudaklarımın arasındadır

Benim boyum ufak onun da ufaktı
Kıvırcık saçlarından öpmediğim için onu
Onun bu ocakta yanan toprağı
Her gece rüyamda avuçlarımı yaktı
Benim boyum ufak onun da ufaktı
Benim gözlerim yeşildir onun kara
Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara

Annesinin başı elleri arasında
Parmağında aydınlık günlerden kalma yüzük
Bir fotoğraf asılıdır duvarda
Aynaya, geceye, maziye dönük
Annesinin başı elleri arasında

Bir tüfeğin burnu havadadır
Ateş almak üzeredir mermisiz
Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım
Siz beni ne anlarsınız... siz...
Bir tüfek ateş almak üzeredir mermisiz

Bir saman çöpüne tutunmuş kızların
Eteğini ben çektim
Neyleyim göğsümü Karacadağ'ın sert rüzgarı doldurmuş
Annemden ben ilk sütü Geyve'de içtim
Ankara'ya Çataldağ'a bir zindandan gül vurmuş
Az kalsın ben ölecektim
Bir saman çöpüne tutunmuş kızların

Kediler halıları parçalıyor
Kırmızı bir ışık düşüyor yere
Annemin dizinde derman yok
Hükmedemiyor insan ruhuna ateş
Rüzgar hükmedemiyor incecik perdelere
Kediler halıları parçalıyor
Ateşte sarı gül açan saksılar
Kızarmış bir ekmek gibi duruyor

Kulağıma garip sesler geliyor
Kuş yumurtasından çıkan insanlar
Ahırda bir ata eyer oluyor
Kulağıma garip sesler geliyor

Ben bir şarkı bir türküyüm
Ben Meryem'in yanağındaki tüyüm
Beni bir azizin nefesi uçurur
Kalbimde Allah'ın elleri durur
Cici ayaklarım ilikli bağlı
Ben onun sılası kendimin gurbetindeyim

Ben azizin hasreti
Ben Meryem'in yanağındakı tüyüm
Benim gözlerim yeşildir, onun gözleri kara
Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara

Ocak sönüyor ateş kül oluyor
Annesinin saçları beyaz
Annesi saçlarını yoluyor
Ateşin içinde gül açılmış
Servi büyür, ardıç büyür, çocuk büyür
Annesi ruhunda ruhuma eğilir

Sineklerin kanadını ısıtan
Bir güneş toprağı yarıp çıkacak
Kadınlar sansa da yaşadığını
Şarkısız kaldıkça yaşayamayacak
Kadınları sarkılır, akrepler aydınlatır
Kadınları sarkılır, zahirlar aydınlatır

Artık ben gideceğim ata eyer vuruyorlar
Hatıralarımı birer birer yakacağım
Entarimi parça parça edip
Zehirli kirpilere bırakacağım
Beyaz bir kayanın üstüne çıkıp
Göğsüme siyah bir gül takacağım
Batan güneşe doğru kurşunlar sıkıp
Kendimi boşluğa bırakacağım

Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz
Ben bir küçük kızım, ben bir deli kızım
Siz beni ne anlarsınız... siz...
Artık ben gideceğim atım kişniyor
Bir bebek mum istiyor, bir ölü şarkı istiyor

Ayaklarımın altından geçiyor bir deniz bir deniz
Beni onun gözleri çağırıyor duramam, duramam
Benim gözlerim yeşildir ah... onun gözleri kara
Ben günah kadar beyazım, o tevbe kadar kara

 

Çevrimdışı TugraÖzyıldız

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 10.264
  • 16.906
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 31 Oca 2010 19:47:37
İŞGAL ETTİĞİN YÜREK

İşgal ettiğin yürek çekti beyaz bayrağı
Heydi gel yerleş artık kimse sana çık demez
Oku sevda marşını çek göndere bayrağı
Donat her yanı yeşert kimse sana yık demez

Piknik için hazırlan ser kalbime kilimi
Yürekte ateş hazır kimse sana yak demez
Aşkı ızgara eyle tatlandır bu dilimi
Bol keseden ikram et kimse sana yok demez

Sevgiden bol salata doldur tatlı sözleri
Orası senin yerin kimse sana çek demez
Çevir benden tarafa yiyeyim o gözleri
Seni ben seviyorum kimse sana bak demez

İbrahim Yavuzoğlu


;)

Çevrimdışı melike 82

  • Uzman Üye
  • *****
  • 567
  • 1.641
  • 567
  • 1.641
# 31 Oca 2010 21:10:23
YOLLAR VE KÖPRÜLER..
I.
Kendime ve sana


Yollara bakıp da ağlama sakın
Yollar ağlanmak için değil yürünmek içindir hedefe

Yürü ki açılsın önünde ufuklar bembeyaz sayfalar gibi
Gel peşim sıra görmediğin diyarlara
Yollarına düşlerimi sereceğim bul diye beni
Ve sonra sen ben olacaksın ben de sen
Ne varsa ne kaldıysa geriye bizlerden
Bitecek hepsi tek olacağız Enel-Leyla Enel Mecnun gibi


II.
Sana ve herkese


Yollara bakıp da sıkma canını
Yollar sıkılmak için değil açılmak içindir perde perde

Yürü ki duysun ayak sesini mazi ve ati
Geçmişten geleceğe uzanan köprü ol insanlığa
Durma, durmalar yorar aslında yolcuyu
Asil düşüncelerin durağı yüreklerdir sadece
Ve inan sonunda yanmak varsa da kor ateşlerde
Kurulacak köprüler bir gün Yunus gibi Mevlana gibi

III.
Umuda dair


Yollarda tükenirim diye korkma sakın
Yollar tükenmek için değil ulaşmak içindir hedefe

Yürü ki ayaklansın umutların dalga dalga
Götür peşin sıra tüm hatıraları ufukların açılsın
Yavaş attığın her adım zûl’dür inan
Tıkanır kalırsın afakanlarda
Sonra umut biter kararır dünyan
Yalnızlıklarda.

IV.
Yeniden sana.


Beklediğin hiçbir şey yürümezsen ulaşmaz sana
Bilirsin…
-Her büyük hedefe küçük bir adımla başlanır-
Sonra varırsın menziline

--Bir gün eğer büyük bir derdin olursa dönüp de Rabbine
Ey rabbim…
Benim büyük bir derdim var deme,
Derdine dön ve ey derdim
Benim büyük bir Rabbim var de—

V.
Yeniden kendime.


Hep yürüdüm…
Biliyordum bitmezdi yollar yürümekle
Lâkin durmakla da bitmiyordu ya neyleyim,
Kendimi kendim de kaybettikten sonra.
Seni sende bulmaktı tek dileğim


Yollar aştım köprüler kurdum nafile
Kendisi bir yolmuş hayatın,
Ölüme,

Ve kendisi köprüymüş ölümün
Esfel-i safilinden, ulaşmak için ötelere



Hüseyin AKOVALI

 
     

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 01 Şub 2010 00:57:24
Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!


Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanım –ma,
Kesin değil!

Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda…
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!

Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara…
Kendime kırgınım…
Maziye hiç değil, an’a kırgınım
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa,
İyi değil!

Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum!
Aslında ne pişmanım ne de pes ediyorum,
Sadece beni kaybettikçe seni kaybediyorum,
Şu kalp denen, beni bana sorgulatıyor artık,
Ki seni sorgulamamasını nasıl beklerim,
Toprağa bakan yanım senden zaten ayrı,
Sana bakan yanımsa toprakla aynı,
Ne yaparsan yap gördüğünün seni görmesini bekleyemezsin,
Gözlerim yorgun, dudaklarım hissiz,
Dokunulmadan geçen yıllar bana ağır,
Sarılmadan geçip giden uğurlamaların kavuşmaları hep beklentisiz,
Söyleyemediklerini söylesen de şimdi, sesine aşina yanım onca sessizlikten sonra artık sağır!
İsteyerek değil!

Çok çalıştım,
Paylaştığımız hayatımızda bıraktığın onca üstü kapalı “git” izine,
Beni yerle bir eden kendince açık olan her tepkine,
Ve bence bana tanımadığım bir adamı göstermene rağmen,
Gitmek için, bitmek için, sana huzur vermek için çok çalıştım,
Daha önce de gitmiştim, kendi isteğimle!
Anladım ki daha önce sevmemiştim,
Çok çalıştım inan,
Değişen yanımın aslında hep aynı olduğunu göstermeye,
Her defasında daha da tozlaşan canımı kırmadan korumaya,
Ve alışmaya kendime, bu göz gözü görmez dumanlı halime,
Çok alışmaya çalıştım hem de,
Tanıştım seninle doğan yanımla da ölen yanımla da,
Birini yaşattım, yaşatıyorum da hala ama diğerinin ölmesine engel olamıyorum da!
Yorulmak dinlenmekle geçmiyor,
An be an çöküyor insanın içindeki güç,
Işığı sönüyor, beyaza dönüyor rengi gitgide, hissizleşiyor,
Ne yormak istedim seni ne de yormak kendimi,
Çok çalıştım,
Gitmeye de kalmaya da,
İkisi de aynı acı,
Kolay değil!
  can dündar

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.722
  • 2.105
  • 12.722
# 01 Şub 2010 10:02:14
DAGLAR
Başım dağ, saçlarım kardır,
Deli rüzgarlarım vardır,
Ovalar bana cok dardır,
Benim meskenim daglardır.

Sehirler bana bir tuzak;
Insan sohbetleri yasak;
Uzak olun benden, uzak,
Benim meskenim daglardır.

Kalbime benzer tasları,
Heybetli öter kusları,
Goge yakındir basları;
Benim meskenim daglardır.

Yarimi ellere verin;
Sevdamı yellere verin;
Yelleri bana gönderin;
Benim meskenim daglardır.

Bir gun kadrim bilinirse,
Ismim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim daglardır

Çevrimdışı eseme

  • Uzman Üye
  • *****
  • 574
  • 787
  • 574
  • 787
# 01 Şub 2010 12:18:51
Vasiyet
Dostlarım, toplanın öldüğüm zaman;
Riyayı, o günluk bir yana atın!
Tutunuz tabutumun bir kenarından;
Bir derin çukura beni fırlatın!
Kalınca büsbütün sizden uzakta,
Vücudum çürürken kara toprakta,
Uzanın rahatça sıcak yatakta
Yaşamak gururu içinde yatın!

Yüzyüze getirmez bizi asırlar,
Meydana vurulsun saklanan sırlar
Sayılsın şahsıma ait kusurlar.
Korkmayın içine yalan da katın!

Anlayım: Kimlermiş dost sandıklarım;
Muhabbetlerini kıskandıklarım?
Anlayım: Ne boşmuş inadıklarım;
Şu yalan hayatı bana anlatın!

Dostlarım, anmayın artık adımı!
Siliniz gönülden eski yadımı!
Kırınız, sonuncu itimadımı:
Ölünce bir daha aldatın beni!
Orhan Seyfi Orhon 

Çevrimdışı eseme

  • Uzman Üye
  • *****
  • 574
  • 787
  • 574
  • 787
# 01 Şub 2010 12:25:30
Susarak

Güneş altında söylenmedik söz yokmuş...
Bu yüzden geceleri söylüyorum sevdiğimi...
Ne gece, ne gündüz yokmuş söylenmemiş söz...
Ben de söylenmişleri söylüyorum yeni biçimde...
Hiç bir biçim kalmamış dünyada denenmedik...
Ben de susuyorum sevgimi saklayıp içimde...
Duyuyorsun değil mi suskunluğumu nasıl haykırıyor...
Susarak sevgisini ilan eden çok var sevgilim...
Ama bir başka seven yok benim sustuğum biçimde...
Aziz Nesin 

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK