Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı destinalila

  • Uzman Üye
  • *****
  • 530
  • 221
  • 530
  • 221
# 12 Kas 2007 21:41:35
Ne seni unutabiliyorum, ne senden kalanları.
Başımın içinde bir kanser tümörü gibi büyüyor büyüyorsun...
Seni unutamamanın verdiği acılara dayanamıyorum artık.
 Unutamamanın bu kadar kahredici, çıldırtıcı olduğunu bilmezdim.
Her yerde, her zaman benimle birliktesin,
işin kötüsü her şey seni hatırlatıyor.
Kalabalıkta gelişi güzel söylenmiş bir söz bile yetiyor seni düşünmeme. Yalnızlığımda ise sesin kulaklarımda çınlıyor.
avuçlarının serinliğini hissediyorum alnımda.
Yaşanmış zamanlar bir film şeridi gibi geçiyor hafızamdan. Anılarımızı en küçük noktasına kadar birer birer hatırlıyorum.
İşte o zaman; bu seni unutamayan başı,
 duvarlara vura vura parçalamak geliyor içimden.

Renklerin, kokuların, seslerin ve ışığın bile
seni hatırlattığı bir dünyada yaşamak,
harika bir şey olurdu belki.
Ama sen de unutmasaydın...
 Beni unutmadığını sevdiğini bilsem her şeye katlanırdım.
Unutamamamın biriktirdiği o dayanılmaz acılar,
unutulmamanın vereceği eşsiz mutluluğun içinde erir, kaybolurdu.

Sevmek bir bakıma unutamamaya mahkum olmaktır.
Sevilmemişsek; bir de unutulmaya mahkum oluşumuz var en acısı.
İnsan, unutabildiği kadar güçlüyse, unutamadığı ölçüde yıkık ve ezik kalıyor.

Beni sev demeyeceğim, ama unutmasaydın be sevdiğim
sensizliğin verdiği acılar kahrediyor eritiyor beni

Ancak, bir kurşun atımı uzaktasın benden,
 biliyorum ve ciğerlerime saplanmış bir kurşun gibisin hala.
Seni çıkarıp atmak da elimde değil, sana gelmek de...
Gelebilsem ne değişecekti ki? Beni hatırlacak mıydın?
Hatırlasan da sevinecek miydin gelişimden?
Gözlerinin içi gülecek miydi?
 Hiç konuşmadan "Ben de seni özledim" diyebilecek miydi ellerin?
 Hayir, değil mi? Öyleyse hiç gelmeyeceğim sana.
 Böylesi daha iyi.

Gün oluyor: seni unutabilmek için
 bu şehirden çok uzaklara gitmek istiyorum.
Sokaklar, evler, caddeler, vitrinler seni hatırlatmasın diye.

Gün oluyor; anlıyorum
senden ve bu şehirden kaçmanın faydasızlığını...
Çünkü; biliyorum nereye gitsem benimle geleceksin,
ya da gittiğim her yerde senden bir şey olacak.

Çevrimdışı destinalila

  • Uzman Üye
  • *****
  • 530
  • 221
  • 530
  • 221
# 12 Kas 2007 21:43:24
ßeßeğim
[/i][/b]

Soğuk Kış Gecelerinde İçimi Saran Sensizlik Değil mi ?
Sabahın İlk Saatlerinde Seni Arayan Gözlerim Değil mi ?
Üşüyen Ellerimi Isıtan Senin Ellerin Değil mi ?
Çırpınan Kalbime Hayat Veren Senin Bakışların Değil mi ?

Ya Ben Çıldırıyorum Yada Sensizliğin Acısını Kendime Yediremiyorum
Bırakıp Gitmek Bu Kadar Kolay Mıydı İnan Ayrılmak Ne Zormuş
Bulduğun Sevgide Mesut Musun Benim Verdiğim Sevgi Değil miydi ?  Gene Sabah Oluyor Sensizlik Sarmış Benliğimi.

Ya Ben Çıldırıyorum Yada Sensizliğin Acısını Kendime Yediremiyorum
Ve Ben Seni Halla Özlüyorum Seviyorum Bunca Hasret Yetmez mi ? Sensizliği Kendime Yediremiyorum Yoksa Gittin ve Unuttun mu Beni;
Kış Gelmeden Sabah Olmadan Ne Olur Dön Gel BEBEĞİM....  

Çevrimdışı erdemc28

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.985
  • 443
  • 1.985
  • 443
# 13 Kas 2007 20:35:15
Ey koca çınar!!
Neden bocalıyor milletim...
Toprak mı verimsiz?
Su mu az?
Güneş mi ışığını esirgiyor bizden??
Sen koca meşe !!
Nasıl böyle görkemli kaldın yıllarca?
yoksa taprağın da kahramanlar mı yatıyor bilmediğimiz??........
..............
neden bocalıyoruz???
__________________
Silkin doğrul artık günü geldi kavganın
Mehmet olup dağlar da destanlar yazmanın...

Çevrimdışı Munzevi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 478
  • 74
  • 478
  • 74
# 15 Ara 2007 01:17:10
BEN

BEN, kimsesiz seyyahı, meçhuller caddesinin...
BEN, yankısından kaçan çocuk kendi sesinin...
BEN, sırtında taşıyan işlenmedik günahı;
Allah'ın körebesi, cinlerin padişahı...
BEN, usanmaz bekçisi, yolcu inmez hanların;
BEN tükenmez ormanı, ısınmaz külhanların...
BEN, kutup yelkenlisi, buz tutmuş kayalarda;
Öksüzün altın bahtı, yıldızdan mahyalarda...
BEN, başı ağır gelmiş, boşlukta düşen fikir;
Benliğin dolabında, kör ve çilekeş beygir...
BEN Allah diyenlerin boyunlarında vebal;
BEN bugünküne mazi, yarinkine istikbal...
BEN, BEN, BEN; haritada deniz görmüş, boğulmuş;
Dokuz köyün sahibi, dokuz köyden kovulmuş...
Hep BEN, ayna ve hayal, hep BEN, pervane ve mum;
Ölü ve Münker-Nekir, başdönmesi uçurum...


NFK

Çevrimdışı a.badem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.500
  • 19.445
  • 8.500
  • 19.445
# 15 Ara 2007 01:31:54
YENİ BİR SAYFADA SANA BAKMAK

her şey yapılabilir
bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konabilir
bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine
bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok

bir şiir istersin
"içinde benzetmeler olan" kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok.
Uzun bir yoldan gelen
Tedariksiz katıksız bir yolcuyum
Yaralı yarasız sevdalardan geçtim
Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
Her seyı anlattım
Olan olmayan acıtan sancıtan
Bilsem ki sana varmak içindi
Bütün mola sancıları
Bütün stabilize arkadaşlıklar
Daha hızlı koşardım
Sever adım gelirdim
Gözlerinin mercan maviliğine
Sana bakmak
Suya bakmaktır
Sana bakmak
Bir mucizeyi anlamaktır
Sana sola bakmadan yürüdüğüm
yollar tanıktır
Aşk sorgusunda şahanem
Yalnız kelepçeler sanıktır
Ne yazsam olmuyor
Çünkü bilenler hatırlar
Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
Bahçıvanlar değil tüccarlardır
Sen öyle göz
Sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
Sen teninde cennet kayganlığı iken
Sana şiir yazmak ahmaklıktır

Bir tek söz kalır
Dişlerimin arasından
Ben sana gülüm derim
Gülün ömrü uzamaya başlar
Verdiğim bütün sözler
Sende kalsın isterim
Ben sana gülüm derim
Gül sana benzediği için ölümsüz
Yazdığım bütün şiirler
Sana başlayan bir kitap için önsöz
Sana bakmak
Bir beyaz kağıda bakmaktır
Her şey olmaya hazır
Sana bakmak
Suya bakmaktır
Gördüğün suretten utanmak
Sana bakmak
Bütün rastlantıları reddedip
Bir mucizeyi anlamaktır
Sana bakmak
Allah'a inanmaktır .

Şiir. Yılmaz Erdoğan

Çevrimdışı asude84

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 116
  • 29
  • Matematik Öğretmeni
  • 116
  • 29
  • Matematik Öğretmeni
# 15 Ara 2007 03:43:42
SEVGİLERDE..

Sevgileri yarınlara bıraktınız,
Çekingen tutuk saygılı.
Bütün yakınlarınız sizi yanlış tanıdı
Bitmeyen işler yüzünden.
Siz böyle olsun istemezdiniz.
Bir bakış bile yeterken
Anlatmaya herşeyi,
Kalbinizi dolduran duygular,
Kalbinizde kaldı.

Siz geniş zamanlar umuyordunuz.
Çirkindi dar vakitlerde
Bir sevgiyi söylemek,
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı..

Behçet Necatigil

Çevrimdışı NİKO

  • Uzman Üye
  • *****
  • 782
  • 234
  • 782
  • 234
# 15 Ara 2007 17:53:54
İki rayı gibiyiz

bir tren yolunun..

yakın olması

neyi değiştirir

son istasyonun..

Çevrimdışı NİKO

  • Uzman Üye
  • *****
  • 782
  • 234
  • 782
  • 234
# 15 Ara 2007 17:56:10
Kabuğunu koparmadan
ne bir elmayı soyabildim
ne de iyileştirebildim bir yaramı
ama karşıma çıkınca
kızmadım hiç elma kurduna
bendim çünkü bıçağı saplayan
onun yurduna

Çevrimdışı NİKO

  • Uzman Üye
  • *****
  • 782
  • 234
  • 782
  • 234
# 15 Ara 2007 17:59:12
Çıkar kendini kuyulardan. Yetmedi mi kendinle savaşın ?
Yetmedi mi kendine zalimce saldırışın ? Yılgın olabilirsin hayatın isimsiz ihtilallerinde..
Her buluttan bir hüzün çalmış olabilirsin..Bu kadar çaresiz, bu kadar dirayetsiz olamazsın.
Biliyorum uçsuz bucaksız düşüncelerdesin. Diptesin. En derinde..
Yetmedi mi kendini ipsiz uçurumlara saldığın ? Yetmedi mi korkularına inat kendini “ kendi “ yüreğine astığın ?
“ sen “şimdi korkulara yenik düşen yüreğine çift sözün yok mu ?

Çevrimdışı NİKO

  • Uzman Üye
  • *****
  • 782
  • 234
  • 782
  • 234
# 15 Ara 2007 18:02:06
önce, kendimizi yenmek zorundayız, katılır mısın?
İç güdüler, beyni yadsır bilir misin
özenmek mi?...
düş evreni yeniden doğuyor, rahatlıyorum...

dostluk tutkumuzu boğsak mı ne
yalanlar, erdemsizlikler mi en çoğalan yaşamda
en doğurgan...
unutma, sadece, bedelini ödediği şeye sahip olur kişi

bir namuslu ilkedir bu erdemden yana
ve haklı olmanın çilesini çekerim ben hep
karanlıkta kişi başkalaşıyor mu, ne dersin
ola ki özlerim
kafam karışır
şöminenin bir köşesinde sen, bir köşesinde ben
susmuşuz...
kaç kez susulur birlikte
kaç kez vurulur kapı?...

Çevrimdışı deryak

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 538
  • 234
  • 538
  • 234
# 16 Ara 2007 13:36:39
SEVGİLERDE

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı


BEHÇET NECATİGİL

ÇOK ANLAMLI BİR ŞİİR HER OKUŞUMDA İÇİM TİTRER

Çevrimdışı Munzevi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 478
  • 74
  • 478
  • 74
# 16 Ara 2007 13:43:14
Müjde

Ölecegiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun!
Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun!

Necip Fazil, 1982
Çile

Çevrimdışı alpercan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 551
  • 95
  • 551
  • 95
# 16 Ara 2007 13:43:58
Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim , senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan
Karıştır çayını zaman erisin;
Köpük köpük , duman duman erisin!

          N.Fazıl Kısakürak..............

Çevrimdışı a.badem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 8.500
  • 19.445
  • 8.500
  • 19.445
# 16 Ara 2007 13:51:49
         Çanakkale Şehitlerine

 
 Şüheda gövdesi, bir baksana dağlar taşlar...
O, rûkü olmasa, dünyada eğilmez başlar,
Vurulmuş temiz alnından uzanmış yatıyor;
Bir hilâl uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor!
Ey, bu topraklar için toprağa düşmüş, asker!
Gökten ecdâd inerek öpse o pak alnı değer.
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid'i...
Bedr'in aslanları ancak, bu kadar şanlı idi...
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
"Gömelim gel seni tarihe!" desem, sığmazsın.
Herc u merc ettiğin edvara ya yetmez o kitab...
Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
"Bu, taşındır" diyerek Kabe'yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;
Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya'yı uzatsam oradan;
Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,
Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;
Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana...
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultanı Selahaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclaline ettin hayran...
Sen ki İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çemberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, ruhunla beraber gezer ecramı adın;
Sen ki; a'sara gömülsen taşacaksın... Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber
 
                           Mehmet Akif ERSOY

Çevrimdışı Munzevi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 478
  • 74
  • 478
  • 74
# 20 Ara 2007 22:51:43
SANAT           

 

Yalnız senin gezdiğin bahçede açmaz çiçek,

Bizim diyarımızda bin bir baharı saklar!

Kolumuzdan tutarak sen istersen bizi çek

İncinir düz caddede dağda gezen ayaklar

 

Sen kubbesinde ince bir mozaik ararda

Gezersin kırk asırlık mabedin içini

Bizi sarsar bir sülüs yazı görsek duvarda,

Bize heyecan verir bir parça yeşil çini

 

Sen raksına dalarken için titrer derinden

Çiçekli bir sahnede bir beyaz kelebeğin

Bizimde kalbimizi kımıldatır derinden

Toprağa diz vuruşu dağ gibi bir zeybeğin

 

Fırtınayı andıran orkestra sesleri

Bir ürperiş getirir senin sinirlerine,

Istırap çekenlerin acıklı nefesleri

Bizde geçer en yanık bir musiki yerine

 

Sen anlayan bir gözle süzersin uzun uzun

Yabancı bir şehirde bir kadın heykelini,

Biz duyarız en büyük zevkini ruhumuzun

Görünce bir köylünün kıvrılmayan belini...

 

Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken

Yazılmamış bir destan gibi Anadolumuz

Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken

Sana uğurlar olsun... ayrılıyor yolumuz

Faruk Nafiz ÇAMLIBEL


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK