Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 23 Mar 2008 21:29:10
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
SÜRGÜN ÜLKEDEN BAŞKENTLER BAŞKENTİNE

Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir toz bulutu gibi
Savuran yüreğime
Ah uzatma dünya sürgünümü benim
Nice yorulduğum ayakkabılarımdan değil
Ayaklarımdan belli
Lambalar eğri
Aynalar akrep meleği
Zaman çarpılmış atın son hayali
Ev miras değil mirasın hayaleti
Ey gönlümün doğurduğu
Büyüttüğü emzirdiği
Kuş tüyünden
Ve kuş sütünden
Geceler ve gündüzlerde
İnsanlığa anıt gibi yükselttiği
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Bütün şiirlerde söylediğim sensin
Şuna dedimse sen Leyla dedimse sensin
Seni saklamak için görüntülerinden faydalandım Salome'nin Belkıs'ın
Boşunaydı saklamaya çalışmam öylesine aşikarsın bellisin
Kuşlar uçar senin gönlünü taklit için
Ellerinden devşirir bahar çiçeklerini
Deniz gözlerinden alır sonsuzluğun haberini
Ey gönüllerin en yumuşağı en derini
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Yıllar geçti sapan olumsuz iz bıraktı toprakta
Yıldızlara uzanıp hep seni sordum gece yarılarında
Çatı katlarında bodrum katlarında
Gölgendi gecemi aydınlatan eşsiz lamba
Hep Kanlıca'da Emirgan'da
Kandilli'nin kurşuni şafaklarında
Seninle söyleşip durdum bir ömrün baharında yazında
Şimdi onun birdenbire gelen sonbaharında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Ey çağdaş Kudüs (Meryem)
Ey sırrını gönlünde taşıyan Mısır (Züleyha)
Ey ipeklere yumuşaklık bağışlayan merhametin kalbi
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Dağların yıkılışını gördüm bir Venüs bardağında
Köle gibi satıldım pazarlar pazarında
Güneşin sarardığını gördüm Konstantin duvarında
Senin hayallerinle yandım düşlerin civarında
Gölgendi yansıyıp duran bengisu pınarında
Ölüm düşüncesinin beni sardığı şu anda
Verilmemiş hesapların korkusuyla
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim

Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
En sevgili
Ey sevgili

 SEZAİ KARAKOÇ
 
  Sanmayın ki  eşimden  dostumdan  yaralandımsa;
 Yine  sanmayın ki İmdadı  feryat  ederim  ne  BABAM  Muhammed  Mustafa dan;
Ne de  Hızır  denen  sultan  Hasan dan;
 
  Akli  zayi  olmuş  sanmayın  beni;
 Ölümümden  sonra  Hak  yerine  Haksızlık  gelir  diye kanmayın;

  Hürriyet  denen  emanet  vardır  canımda;
 Hak  edene  emanetimdir...

    Merhamete  değil  övülmeye  layikimdir...

Çevrimdışı melisa2007

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.259
  • 923
  • 1.259
  • 923
# 23 Mar 2008 21:53:30
Benim en sevdiğim şiir de bu..:)

Ben Sana Mecburum


Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur?
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum, sen yoksun!

Sevmek kimi zaman rezilce korkudur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Birkaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlarda bir Cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum, sen yoksun!

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor.

Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin...
Attilâ İlhan

Çevrimdışı parpali-eren

  • Uzman Üye
  • *****
  • 615
  • 3.243
  • 615
  • 3.243
# 23 Mar 2008 22:01:39
KASIRGA
Yapayanlız bir gemi,
Acımasız okyanusun ortasında.
Edepsiz bir kasırga,
Takılmış peşine bırakmıyor.
Şarkılar söylüyor,sanki,
O hırçın  dalgalarla.
ister istemez takılmış
bu tabiat çıkmazına.
Mutluluğu arıyor biliyorum.
Yenmek için mutsuzluğu.
Uğraşıyor bu boşlukta
                   H.E (parpali-eren)

Çevrimdışı sel@pak

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 217
  • 90
  • 217
  • 90
# 23 Mar 2008 22:06:45
SENSİZ OLMADI

Kaybolan neşemi şarkıda, sazda,
Bulmayı denedim, sensiz olmadı,
Felekten bir gece çalıp biraz da,
Gülmeyi denedim, sensiz olmadı...

Hasreti herkesten çok tanıyorum,
Bu zehrin üstüne yok sanıyorum,
Yaşlı gözlerimden utanıyorum,
Silmeyi denedim, sensiz olmadı...

Doğmanı bekledim battığın yerden,
Dönmeyı bilmedin gittiğin yerden,
Beni sarhoş diye sattığın yerden,
Gelmeyi denedim, sensiz olmadı...

Evlenmiş dediler, çıldıracaktım,
Resim, mektup, şiir, ne varsa yaktım,
İlmeği kaç defa boynuma taktım,
Ölmeyi denedim, sensiz olmadı...

Cemal SAFİ

Çevrimdışı parpali-eren

  • Uzman Üye
  • *****
  • 615
  • 3.243
  • 615
  • 3.243
# 23 Mar 2008 22:09:19
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
(http://i274.photobucket.com/albums/jj255/miligves/sensizolmad.jpg)


SENSİZ OLMADI

Kaybolan neşemi şarkıda, sazda,
Bulmayı denedim, sensiz olmadı,
Felekten bir gece çalıp biraz da,
Gülmeyi denedim, sensiz olmadı...

Hasreti herkesten çok tanıyorum,
Bu zehrin üstüne yok sanıyorum,
Yaşlı gözlerimden utanıyorum,
Silmeyi denedim, sensiz olmadı...

Doğmanı bekledim battığın yerden,
Dönmeyı bilmedin gittiğin yerden,
Beni sarhoş diye sattığın yerden,
Gelmeyi denedim, sensiz olmadı...

Evlenmiş dediler, çıldıracaktım,
Resim, mektup, şiir, ne varsa yaktım,
İlmeği kaç defa boynuma taktım,
Ölmeyi denedim, sensiz olmadı...

Cemal SAFİ

yapma hocam ya

Çevrimdışı sel@pak

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 217
  • 90
  • 217
  • 90
# 23 Mar 2008 22:12:13
Ne yapma ??????? Anlayamadım hocam özür dilerim ama...

Çevrimdışı sel@pak

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 217
  • 90
  • 217
  • 90
# 23 Mar 2008 22:13:05
(http://i269.photobucket.com/albums/jj41/sbsforum/buduraglamak.jpg)

AĞLAMAK

Sen aglamayı bilir misin
Ya geceler boyu uykusuz kalmayı
Oturup pencerenin kenarına
Bekledin mi sevdigini

Yıldızları seyrederken, agladıgın oldu mu
Bir yıldız kayarken uzattın mı elini
Tutarım diye, farkında olmadan
Sonra bos kalınca elin
Avuclarının arasına alıp basını
Agladın mı geceler boyunca

Belki sen aglamayı da bilmezsin
İki damla gözyası degildir aglamak
Önce düsünmek sonra düsünmek
Hayalini kurup kalbinde yasatmak
Büyük bir özlem içinde
O kücücük resmine sarılmak
İste budur aglamak
Ve yalnızlıgı yeniden yasamak ...

Melek AKSOY

Çevrimdışı Ayçanur

  • Yeni Üye
  • 153
  • 20
  • 153
  • 20
# 24 Mar 2008 15:07:09
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
(http://i269.photobucket.com/albums/jj41/sbsforum/buduraglamak.jpg)

AĞLAMAK

Sen aglamayı bilir misin
Ya geceler boyu uykusuz kalmayı
Oturup pencerenin kenarına
Bekledin mi sevdigini

Yıldızları seyrederken, agladıgın oldu mu
Bir yıldız kayarken uzattın mı elini
Tutarım diye, farkında olmadan
Sonra bos kalınca elin
Avuclarının arasına alıp basını
Agladın mı geceler boyunca

Belki sen aglamayı da bilmezsin
İki damla gözyası degildir aglamak
Önce düsünmek sonra düsünmek
Hayalini kurup kalbinde yasatmak
Büyük bir özlem içinde
O kücücük resmine sarılmak
İste budur aglamak
Ve yalnızlıgı yeniden yasamak ...

Melek AKSOY

gerçektende çok güzel bir şiirmiş resmen benim düşüncelerimi okuyor şiir yazma konusunda becerikli olmadığım için içimdekileri kağıda yansıtamıyorum ama resmen bu şiir benim içimdekileri anlatıyor ;)

Çevrimdışı sevde5

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.377
  • 6.716
  • 2.377
  • 6.716
# 24 Mar 2008 15:21:38
ANKARA


Hey gidi Ankara hey
Beni de benzettin ya kendine
Astin suratimi, resmilestirdin beni
Hey gidi Ankara hey
Beni de benzettin ya kendine
Yüzümde bürokrat gülümsemesi
Içimde politik çikmazlar
Kaçinci askti tattigim aksamlarinda
Kizilay'da yürüyemeden el ele ayrildigim
Bir gecelik duygu esnemesinde
Yalnizligimla kendimi evime attigim
Tutamadigim mevsimlerini doya doya
Kaybettigim kendimi herhangi bir sokagin
Herhangi bir ayriminda...
Geçerken ömrüm giris katlarinda, üsüdüm titredim.
Otuz yasima girerken bir yaz aksaminda,
Bekar evlerinin soluk aydinliginda kötü aliskanliklar edindim.
Hiçbir kiza yalan söylemedim Ankara.
Ama bir ebruli aksamda, ezan seslerine karisti çigligim.
Oyaliyormusum kendimi geçici heveslerde.
Kar çiçekleri açiverdi yüregimde,
Sen ask de buna, ben çikmaz sokak Ankara.
Delik olan cebime koyacaktim tüm hüzünlerimi
Yine siirler çalip sairlerin soluk nefesli kitaplarindan,
Sarkilar sarkilar düzecektim ona ve Ankara,
Çelik renkli gecelerine dagittigim yildizlardan,
Taç yapacaktim sari saçlarina.
Gözlerindeki yesilden sürecektim antik yalnizligina.
Ikimizin de paylasacagi birisi olacakti hayatimda.
Anlarsin ya sen Ankara, ben ve o.
Üç kisilik bir dünya kuracaktik,
Gözyaslarinin kahkahaya karistigi su dünyada.
Duygu sevinecekti,
Telefon edip Zeynep'e evleniyormus diyecekti.
Frekansini yakalamisken tam da mutlulugunun,
Çankaya'dan bir rüzgar esti.
Kiskandin ya bizi helal olsun sana
Su ölümlü dünyada kendin gibi bir dünya görmeden,
Bogacaksin öylemi, kalabalik kaldirimlarinda beni.
Hüzne doyacagim öylemi, senin gibi gecekondularinda.
Benim gibi bir bozkir çocugu,
Meram aksamlarinda çiçeklerin nasil olgunlastigini bilirim ben.
Çözmüsken sifresini tam da hayatin
korkma Ankara korkma
Yazilmamis bir siirin okundukça çogalan ilk kelimesinde,
Akip giderken kaderimiz iki ayri yöne,
Mutlaka bulusacak vuslat denizinde.
Ankara korkma okudugu dualari anamin ikimizi de kurtaracak.
hiç ummadigin bir günde, söyle günes burcundayken sevinçlerin
sen bana alisacaksin ben de sana Ankara


Bedirhan GÖKÇE

Çevrimdışı Ayçanur

  • Yeni Üye
  • 153
  • 20
  • 153
  • 20
# 24 Mar 2008 15:31:41
Sen kelimelerle anlatılamayacak kadar özelsin.
Sen dünyadaki en nadide çiçeği kıskandıracak kadar güzelsin.
Sen yeryüzüne düşmüş bir çiğ damlası
Sen denizlerin derinliğine saklanmış bir inci tanesi
Sen yeryüzündeki çiçeklerin en nazlısı,
Sen benim kara sevdamsın…

Çevrimdışı laz-mustafa

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 247
  • 45
  • 247
  • 45
# 26 Mar 2008 20:01:26
HAYATA TERSTEN BAŞLASAYDIK

Yaşamın en tatsız tarafı sona eriş şeklidir.
Şüphesiz ki yaşamı tersten yaşamak daha güzel, hatta
mükemmel olurdu.
Nasıl mı ?
Cami'de uyanıyorsunuz.
Bir tahta sandık içersinde, herkes karşınızda saf durmuş,
iyiliğinize dua ediyor ve
tüm haklar helal edilmiş vaziyette.
Tabuttan
doğruluyorsunuz, yaşlı, olgun ve ağırbaşlı olarak.
Herkes etrafınızda, büyük bir itibar,
iltifatlar, çocuklar torunlar hepsi hazır.Arabanıza kurulup
evinize gidiyorsunuz.
Doğar doğmaz devlet size maaş
bağlıyor, aylık veya üç ayda bir
maaşınızı alıyorsunuz.
Ne güzel, hazır maaş, hazır ev...
Altmışlı yaşlara kadar her şey
garanti, huzur içinde yaşıyorsunuz.
Sağlığınız gittikçe düzeliyor, kaslar güçleniyor,
kuvvetleniyorsunuz.
Bir gün çalışmak
istiyorsunuz ve ise
ilk başladığınız gün size
hoş geldin hediyesi
olarak bir
plaket ve altın kol saati
veriyor patronunuz..
ve Genel Müdürlük veya
bunun gibi yüksek bir makamdan
tecrübeli bir insan
olarak ise başlıyorsunuz.
Herkes karşınızda el pençe divan...
Vücudunuzda da bazı hoşa giden
hareketler de başlıyor.
Gittikçe zayıflıyor forma giriyorsunuz.
Diğer hormonal aktiviteler artıyor, fevkalade.....
Aman ne güzel günler başlıyor...
Derken bir gün patron size artık
Üniversiteye gitsen daha iyi olur diyor.
Bu arada Babanız ortaya çıkmış, "fazla
çalıştın" diyor "artık eve dön, işi bırak, okumaya başla,
harçlığın benden olsun...
" Keyfe bakar mısınız ? Okuduğunuz dersler
gittikçe kolaylaşıyor.Ekmek elden, su
gölden bir  dönem başlıyor. Partiler,
Diskotekler, kızların sayısı artıyor.
Derken Anne ve
Babanız sizi götürüp
getirmeye başlıyor,araba kullanma derdi de
yok artık...
,Günün
birinde sizi okuldan
da alıyorlar, "evde otur,
keyfine bak, oyuncaklarınla oyna" diyorlar...
Mamanız ağzınıza veriliyor, zaman
zaman altınızı bile temizliyorlar,
hatta bu durum alışkanlık yaratıyor ve
hiç tuvalet kullanmamaya başlıyorsunuz.
Derken Anneniz bir
gün size süt verme kararını alıyor ve başka bir
keyifli dönem başlıyor.
Mama artık her yerde,
her an ve en taze şeklinde hazır.
Bir gün karanlık ılık ve sıcak bir ortama giriyorsunuz.
Beslenmek için ağzınızı açmaya dahi gerek yok,
bir kordondan besleniyor, sıcacık,yumuşacık, gürültü ve
patırtısız bir ortamda yaşıyorsunuz.
Küçülüyor, küçülüyor,
ufacık bir hücre halini
alıyorsunuz. Ve günün birinde
hayatınız bitiyor...
CAN YÜCEL

Çevrimdışı parpali-eren

  • Uzman Üye
  • *****
  • 615
  • 3.243
  • 615
  • 3.243
# 26 Mar 2008 20:10:42
laz-mustafa ilginçti teşekkürler.

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 26 Mar 2008 20:18:53
en sevdiğim şiirlerden biri. romantik bir klasik.Edgar A. POE nin şiiri. lütfen okuyunuz. okuyanlar bir kere daha okusun


- Anabel Lee


uzun yıllar önceydi
deniz kıyısındaki bir krallıkta
belki bilirsiniz, bir kız yaşardı
annabel lee adıyla
ve bu kızoğlankız hiçbir şey düşünmezdi
bence sevilmek ve beni sevmekten başka.

o da ben de çocuktuk
bu krallıkta deniz kıyısındaki
ama aşktan da öte bir aşkla sevdik ben ve annabel lee
öyle bir aşk ki kanatlı serhapları göklerin
kıskanmıştı onu ve beni

ve bu yüzden uzun zaman önce
bu krallıkta deniz kıyısındaki
bir rüzgar esti bir buluttan, üşüterek
güzel annabel lee'mi,
öyle ki soylu yakınları geldi bu yüzden
ve alıp götürdüler onu benden
bir mezara kapatmaya
bu krallıkta deniz kıyısındaki

melekler yarımız kadar mutlu olmayan gökte
kıskanıp durdu onu ve beni
evet neden buydu
bu deniz kıyısındaki krallıkta herkesin bildiği gibi.
ki o rüzgar esti buluttan geceleyin
üşüten ve öldüren annabel lee'mi

ama çok daha güçlüydü aşkımız aşklarından
bizden daha büyük olanların
bizden daha bilge olanların
ve ne melekler yukarıdaki göklerde
ne de şeytanlar altında denizin
ayırabilir ruhumu ruhundan
güzel annabel lee'nin

çünkü ay doğmaz asla hayalini getirmeden
güzel annabel lee'nin
ve yıldızlar çıkmazlar ama parlak gözlerini hissederim ben
güzel annabel lee'nin

ve böylece uzanırım yanısıra bütün gece vakti
sevgilimin-sevgilim-hayatım ve gelinim

o deniz kıyısındaki mezarda
onun mezarında, uğuldayan denizin kıyısındaki
E.A. POE

sudenaz1

# 08 Nis 2008 00:15:43
ben çok beğendim, umarım sizlerde beğenirsiniz...


ANLADIM
Bunca zaman bana anlatmaya çalıştığını, kendimi bulduğumda anladım.
Herkesin mutlu olmak için başka bir yolu varmış,
Kendi yolumu çizdiğimde anladım..
Bir tek yaşanarak öğrenilirmiş hayat, okuyarak,dinleyerek değil..
Bildiklerini bana neden anlatmadığını, anladım..
Yüreğinde aşk olmadan geçen hergün kayıpmış,
Aşk peşinden neden yalınayak koştuğunu anladım..
Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden,
Neden hiç ağlamadığımı anladım..
Ağlayanı güldürebilmek, ağlayanla ağlamaktan daha değerliymiş,
Gözyaşımı kahkaya çevirdiğinde anladım..
Bir insanı herhangi biri kırabilir, ama bir tek en çok sevdiği acıtabilirmiş,
Çok acıttığında anladım..
Fakat,hakedermiş sevilen onun için dökülen her damla gözyaşını,
Gözyaşlarıyla birlikte sevinçler terkettiğinde anladım..
Yalan söylememek değil, gerçeği gizlememekmiş marifet,
Yüreğini elime koyduğunda anladım..
''Sana ihtiyacım var, gel ! '' diyebilmekmiş güçlü olmak,
Sana ''git'' dediğimde anladım..
Biri sana ''git'' dediğinde,
''kalmak istiyorum'' diyebilmekmiş sevmek,
Git dediklerinde gittiğimde anladım..
Sana sevgim şımarık bir çocukmuş,her düştüğünde zırıl zırıl ağlayan ,
Büyüyüp bana sımsıkı sarıldığında anladım..
Özür dilemek değil, ''affet beni'' diye haykırmak istemekmiş pişman olmak,
Gerçekten pişman olduğumda anladım..
Ve gurur, kaybedenlerin,acizlerin maskesiymiş,
Sevgi dolu yüreklerin gururu olmazmış,
Yüreğimde sevgi bulduğumda anladım..
Ölürcesine isteyen,beklemez...
sadece umut edermiş bir gün affedilmeyi,
Beni affetmeni ölürcesine istediğimde anladım..
Sevgi emekmiş,
Emek ise vazgeçmeyecek kadar,
ama özgür bırakacak kadar sevmekmiş..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.858
  • 1.093
  • 11.858
# 08 Nis 2008 00:49:05
yolcu bir mağraya uğrar
ve olaylar başlar.
kuzey ışığı, doğu rüzgarı
güney denizleri
günbatımı
yasemin,zakkum,kara manolya
başımızı koyduğumuz yılan yastığı
efsane , zehirden sonra başlıyor.
...........

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK