Sevdiğiniz Şiirler

Çevrimdışı citozz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 239
  • 91
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 239
  • 91
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2008 00:25:14
BAĞIŞLA
 Ya zamanından önce gelirim
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi

Mutluluğa hep geç kalırım
Hep erken giderim mutsuzluğa
Ya herşey bitmiştir çoktan
Ya hiçbir şey başlamamış

Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
Ölüme erken sevgiye geç
Yine gecikmişim bağışla sevgilim
Sevgiye on kala,ölüme beş

                                             AZİZ NESİN





Çevrimdışı citozz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 239
  • 91
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 239
  • 91
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2008 00:26:21
YAHYA KEMAL in Sessiz Gemisi ne de bayılırım...

Çevrimdışı citozz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 239
  • 91
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 239
  • 91
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2008 00:29:25
Bir de ortaokula giderken bir Sınıf Öğretmeni vardı.Adını hatırlamıyorum ama kulakları yine de çınlasın tabiki.Bu şiiri okurdu her bayram bıkmadan.Taaaaa O zamandan atmış içimize bu şiiriyle Çiçeklerimizin sevgisini.Bu şiiri de işte taaa o zamanlardan beri bir ayrı severim.Yıl 1990 Dı sanırım :)

Çevrimdışı citozz

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 239
  • 91
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 239
  • 91
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Mar 2008 00:30:07
Bu arada şiiri eklemeyi unutmuşum :))))). işte o şiir

DÜNYANIN BÜTÜN ÇİÇEKLERİ

"Bana çiçek getirin, dünyanın bütün çiçeklerini buraya getirin."  --- Köy öğretmeni Şefik Sınıg'in son sözleri.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum
Bütün çiçeklerini getirin buraya,
Öğrencilerimi getirin, getirin buraya,
Kaya diplerinde açmış çiğdemlere benzer
Bütün köy çocuklarını getirin buraya,
Son bir ders vereceğim onlara,
Son şarkımı söyleyeceğim,
Getirin, getirin...ve sonra öleceğim.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Kir ve dağ çiçeklerini istiyorum,
Kaderleri bana benzeyen,
Yalnızlıkta açarlar, kimse bilmez onları
Geniş ovalarda kaybolur kokuları...
Yurdumun sevgili ve adsız çiçekleri
Hepinizi, hepinizi istiyorum, gelin görün beni,
Toprağı nasıl örterseniz öylece örtün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Afyon ovasında açan haşhaş çiçeklerini
Bacımın suladığı fesleğenleri,
Koy çiçeklerinin hepsini, hepsini,
Avluların pembe entarili hatmisini,
Çoban yastığını, peygamber çiçeğini de unutmayın,
Aman Isparta güllerini de unutmayın
Hepsini, hepsini bir anda koklamak istiyorum.
Getirin, dünyanın bütün çiçeklerini istiyorum.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben köy öğretmeniyim, bir bahçıvanım,
Ben bir bahçe suluyordum, gönlümden,
Kimse bilmez, kimse anlamaz dilimden,
Ne güller fışkırır çilelerimden,
Kandır, hayattır, emektir benim güllerim,
Korkmadım, korkmuyorum ölümden,
Siz çiçek getirin yalnız, çiçek getirin.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Baharda Polatlı kırlarında açan,
Güz geldi mi Kop dağına göçen,
Yörükler yaylasında Toroslarda eğleşen,
Muş ovasından, Ağrı eteğinden,
Gücenmesin bütün yurt bahçelerinden
Çiçek getirin, çiçek getirin, örtün beni,
Eğin türkülerinin içine gömün beni.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
En güzellerini saymadım çiçeklerin,
Çocukları, öğrencileri istiyorum.
Yalnız ve çileli hayatimin çiçeklerini,
Köy okullarında açan, gizli ve sessiz,
O bakımsız, ama kokusu essiz çiçek.
Kimse bilmeyecek, seni beni kimse bilmeyecek,
Seni beni yalnızlık örtecek, yalnızlık örtecek.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Ben mezarsız yaşamayı diliyorum,
Ölmemek istiyorum, yasamak istiyorum,
Yetiştirdiğim bahçe yarıda kalmasın,
Tarumar olmasın istiyorum, perişan olmasın,
Beni bilse bilse çiçekler bilir, dostlarım,
Niçin yaşadığımı ben onlara söyledim,
Çiçeklerde açar benim gizli arzularım.

Dünyanın bütün çiçeklerini diyorum,
Okulun duvarı çöktü altında kaldım,
Ama ben dünya üstündeyim, toprakta,
Yaz kış bir şey söyleyen toprakta,
Çile çektim, yalnız kaldım, ama yasadım,
Yurdumun çiçeklenmesi için daima yaşadım,
Bilir bunu bahçeler, kayalar, köyler bilir.
Simdi sustum, örtün beni, yatırın buraya,

Dünyanın bütün çiçeklerini getirin buraya.
CEYHUN ATUF KANSU
 

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 01 Mar 2008 00:32:29

HAPİSTE YATACAKLARA BAZI ÖĞÜTLER

Dünyadan memleketinden insandan
          umudun kesik değil diye
          ipe çekilmeyip de
          atılırsan içeriye
          yatarsan on yıl on beş yıl
          daha da yatacağından başka
sallansaydım ipin ucunda
              bir bayrak gibi keşke
                               demeyeceksin
yaşamakta ayak direyeceksin.

Belki bahtiyarlık değildir artık
boynunun borcudur fakat
                          düşmana inat
                          bir gün fazla yaşamak.

İçerde bir tarafınla yapyalnız kalabilirsin
                    kuyunun dibindeki taş gibi
fakat öbür tarafın
              öylesine karışmalı ki dünyanın kalabalığına
              sen ürpermelisin içerde
              dışarda kırk günlük yerde yaprak kıpırdasa.

İçerde mektup beklemek
yanık türküler söylemek bir de
bir de gözünü tavana dikip sabahlamak
            tatlıdır ama tehlikelidir.

Tıraştan tıraşa yüzüne bak
unut yaşını
koru kendini bitten
             bir de bahar akşamlarından.

Bir de ekmeği
           son lokmasına dek yemeyi
bir de ağız dolusu gülmeyi unutma hiçbir zaman.

Bir de kim bilir
sevdiğin kadın seni sevmez olur
ufak iş deme
yemyeşil bir dal kırılmış gibi gelir
                               içerdeki adama.

İçerde gülü bahçeyi düşünmek fena
dağları deryaları düşünmek iyi
durup dinlenmeden okumayı yazmayı
bir de dokumacılığı tavsiye ederim sana
bir de ayna dökmeyi.

Yani içerde on yıl on beş yıl
                       daha da fazlası hattâ
geçirilmez değil
                  geçirilir
                  kararmasın yeter ki
                  sol memenin altındaki cevahir.

                                                            [Mayıs1949]

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 01 Mar 2008 00:33:44
Nazım Hikmetin Bu Şiiri Herzaman Anlamlı Gelmiştir.

Çevrimdışı umutyaşarken

  • Aktif Üye
  • **
  • 51
  • 4
  • 51
  • 4
# 01 Mar 2008 00:37:09
 ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP (152021 Hit)

Zindanda iki hece.Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam,boynunda yafta...

Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mi?..Belki ..Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...

Git ve gel... Yüz adım...Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna ,ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.

Düşün mü,konuş mu, sus mu ,unut mu?
Buradan insan mı çıkar,tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı,asıldı
Kaydını düştüler,mühür basıldı.
Geçti gitti,birkaç günlük fasıldı

Ondan kalan,boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler,bugün"maruzat"!
Çatık kaş...Hükumet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?

Anlamaz;yazısız,pulsuz,dilekçem...
Anlamaz!ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi,bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekun içinde yazıl ve çizil!

Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik,mintanlarla et.

Somurtuş gibi bıçak,nara gibi tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat

Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan,sen öp seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim,senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan

Karıştır çayını zaman erisin
Kopuk kopuk,duman duman erisin!

Peykeler,duvara mihli peykeler
Duvarda,başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara,bas bas gölgeler...

Duvar,katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

Sukut...Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep,ölü ve mezar?

Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç varda ,kalan biz miyiz?

Ses demir,su demir ve ekmek demir...
İstersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden,kader bu,emir...

Garip pencerecik,küçük daracık;
Dünyaya kapalı,Allah'a açık

Dua,dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla,hep yoncalanmış

Bir soluk,bir tütsü,bir uçan buğu
İplik ki incecik,örer boşluğu

Ana rahmi zahir ,şu bizim koğuş
Karanlığında nur,yeniden doğuş....
Sesler duymaktayım;Davran ve boğuş!

Sen bir devsin,yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa,dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im,sevinin ,başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin,eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!

Yarın elbet bizim,elbet bizimdir!
Gün doğmuş ,gün batmış ,ebed bizimdir

 NECİP FAZIL KISAKÜREK


Çevrimdışı duygubahar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 387
  • 142
  • 387
  • 142
# 02 Mar 2008 12:56:09
ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP (152021 Hit

çok güzel bir şiir.. uzun zamandır okumamıştım...teşekkürler....

Çevrimdışı umutyaşarken

  • Aktif Üye
  • **
  • 51
  • 4
  • 51
  • 4
# 02 Mar 2008 13:05:26
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ZİNDANDAN MEHMEDE MEKTUP (152021 Hit

çok güzel bir şiir.. uzun zamandır okumamıştım...teşekkürler....

Teşekkürler..Güzel bir şiir..

Çevrimdışı kedi33

  • Aktif Üye
  • **
  • 20
  • 31
  • 20
  • 31
# 02 Mar 2008 13:11:42
Güzel bir şiirde yeni üyenizden :)

AŞKA VE SEVGİYE DAİR
Aşk ikidir sevgi bir;
Aşk yalan, sevgi gerçektir.
Aşk sudur, sevgi susuzluk.
Bu yüzden sevgi hasrettir,
Özlemektir, beklemektir.
Asıl maharet:
Susuzken suyu içmek değil
Karşısına geçip seyretmektir.
Aşk haykırmaktır, sevgi ağlamak;
Aşk açmaktır, sevgi katlamak.
Sevgi saklamaktır
Yüreğini, gözlerini
Ve de ellerini saklamak
Bahar geldiğinde…
Bir çiçeğe, yeşile, çimene
Âşık olamazsın ama seversin.
Arkadaşına aşık olamazsın
Ama seversin.
Toprağa fidanı aşkla değil
Sevgiyle dikersin.
Sevgi için ölünür, aşk öldürür.
Aşk kıskançtır, nankördür
Sevgiyi öldürür.
Aşk Kabil’dir,sevgi Habil.
Aşkla sevgi aslında kardeştir
Babaları insandır,Adem’dir
Aşk için şiirler yazarsın,
Şarkılar yaparsın;
Sevgiyi anlatamazsın.
Çünkü yüreğine sığdıramazsın.
Kalbini aşka kapatabilirsin
Ama sevgiye kapatamazsın
Sevgi gizli,aşk aşikardır.
Yüz vermeyince unutursun
Sen aşığım diye daha kendini kandır.
Dedim ya sevgi gerçek,aşk yalandır.
Dahası da var:
Aşkın gözü kördür,
Fazla naz aşık usandırır;
Aşk oyun,aşık oyuncaktır.
Sevgi ise yaşamdır,hakikattir.
Aşk aceledir,
Sevgi usul usul sabırlıdır.
Acele işe hem şeytan karışır.
Aşk ateşlidir
Çünkü hastalıklıdır.
Sevgi ılıktır
Çünkü sağlıklıdır.
Velhasıl bu iki kardeşin hikayesidir
Aşka ve sevgiye dair…

Çevrimdışı turgutyigit

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 210
  • 142
  • 210
  • 142
# 02 Mar 2008 14:30:55
ya sağolun arkadaşlar

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 02 Mar 2008 22:21:24
 
  '100  yıl  önce  Ruhsati  tarafından  yazıldığını  okuduğum  bir  şiir...'


Bir vakte erdi ki bizim günümüz
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor
Dava belli değil dert belli değil

Farkeyledik ahir vaktin yettiğin
Merhamet çekilip göğe gittiğin
Gücü yeten soyar gücü yettiğin
Koyun belli değil kurt belli değil

Çevrimdışı rizab

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 2.057
  • 2.798
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 02 Mar 2008 22:26:15
BEN BİR CEVİZ AĞACIYIM,GÜLHANE PARKINDA


Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
Ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda,
Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.


Ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda.
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.


Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
Yüz bin elle dokunurum sana, istanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, istanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.


Ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkı'nda.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

Nazım Hikmet

 


Çevrimdışı sitemkar45

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.871
  • 936
  • 1.871
  • 936
# 02 Mar 2008 22:50:42
ŞEHRİ İSTANBUL

      Bana kalk gidelim deme bu şehirden
      Ben sevgimi yüreğine kazımışım bu şehrin
      Ayrılık bana komaz
      Hani duymasam
      Martı çığlığını ezan sesini
      Hani görmesem
      Kız kulesini çırpınan denizini
      Belki terk etmek kolay olurdu bu şehri
      Bana kalk gidelim deme bu şehirden
      Kolay mıdır yardan ayrılmak...

     
      Bu şehir minarelerini dikmiş yüreğime
      Kolay mı sanırsın yıkmak
      Gel vazgeç koparma gülü dalından
      Koma beni yurtsuzlar yurduna


      Bana kalk gidelim deme bu şehirden
      Bir yaz daha göreyim ölmeden
      Bir çay daha içeyim Büyükada da
      İlk baharında aşık olayım
      Son baharında yalnız kalayım
      Bir şiir daha yazayım n'olur
      Bana kalk gidelim deme bu şehirden
      Bırak da kara topragının tadına varayım...

Çevrimdışı Delicanlı

  • Uzman Üye
  • *****
  • 346
  • 88
  • 346
  • 88
# 02 Mar 2008 22:56:58
GÖZLERİN İSTANBUL OLUYOR BİRDEN                 

Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.
Akşamlardan, gecelerden, senden uzağım
Şiirlerim rüzgardır uzak dağlardan esen
Durgun sular gibi azalacağım
Bir gün, birdenbire çıkıp gelmesen.
Şarkılarla geleceksin, duygulu, ince
Yalnız gözlerime bak diyeceksin.
Ellerim usulca ellerine değince
Kaybolup gideceksin
Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek.
Ne güzel seni bulmak bütün yüzlerde
Sonra seni kaybetmek hemen her yerde
Ne güzel bineceğim vapurları kaçırmak
Yapayalnız kalmak iskelelerde.
Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
Martılar konuyor omuzlarıma,
Gözlerin İstanbul oluyor birden.

Yavuz Bülent Bakiler

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK