Anket

Sigmund  Freud  Haklı mı?

evet
15 (25.9%)
hayır
15 (25.9%)
olabilir
7 (12.1%)
Önyargı  bilinç altında  yatar tezi doğrudur, Freud  haklıdır.
21 (36.2%)

Toplam Oy Verenler: 58

Sigmund Freud Haklı Mı?

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
28 May 2007 22:34:31
  Malumunuz  Sigmund  Freud  İnsan  davranışlarını  incelemiş  ve  İnsanın  bilinç  altına  attığı  kavramlarla  yaşamına  yön  verdiğini  ortaya  atmıştı..
Ne  zaman  1950'li  yıllarun  Amerika'sında  ...
     Tabiki  Freud'a  kilise  karşı  çıkmıştı..
     Freud  psikanalizle  insan  davranışlarını  açıklayarak   aslında  insanın  doğal  olmadığını ( Bilimsel  olmadığını  vurgulamıştı)
           Acaba,  topluma   göre  insan  davranışlarını  pastörize  ederek  doğallıktan  uzaklaşmış mıdır?
                                              Yani  21. yüzyıl  dünyasında  insan  evrimini  geriye  ket  vurarak mı   götürüyor?
                             Ne   dersiniz  Freud'un  heykelini  dikelim mi, Freud  haklı mı?

                             Saygı  ve  sevgi  ile  kalın....

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 28 May 2007 23:20:01
  Sigmund  Freud  1939'da  vefat  etti  ama  kitapları  1950'lerde  ancak  gündemi  oluşturdu.

Çevrimdışı sudee

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 7.534
  • 14.535
  • 7.534
  • 14.535
# 28 May 2007 23:25:01
"Tarih tekerrürden ibaret" olduğuna ve tarihi oluşturan baş olgu da beşer olduğuna göre, insan evrimini geriye ket vurarak götürüyor hipotezini doğru kabul edebiliriz.

Tek fark şu ki; teknoloji her geçen gün ilerliyor; tekerrür eden tarih sahnesinde, dekorlar ve kullanılan araç gereçler değişiyor.Yaşanan, oynanan oyun biraz daha gelişmiş haliyle sergileniyor . Ama özde, herşey aynı ...

Çevrimdışı chns

  • Uzman Üye
  • *****
  • 510
  • 161
  • 510
  • 161
# 28 May 2007 23:39:14
Bence insanlar keşfettikçe derinleşiyor. Artıda da ekside de . İnsanlar kendilerini çevrelerini olayları daha iyi algılıyor, daha büyük düşünme kapasitelerine kavuşuyor. Yani geriye doğru bir ketvurma değil , aksine ileriye doğru bir gelişim içindeler.
Bu gelişimleri hem olumlu olabildiği gibi , hem de olumsuz da olabiliyor.

Acıma duygularını kaybedenler daha çok katılaşıyor.
Duyarsızlıklarının esiri olanlar bu hallerini daha derin yaşıyor.
Ahlaki değerleri gereksiz görenler bu hallerini daha derinden benimsiyor.
Hırslarının peşinden koşanlar daha bir hırsla bu hallerine devam ediyorlar.


Duygu ve hassasiyetlerini koruyanlar ise bu duygularını daha derin yaşıyor.
Ahlaki değerleri önemseyen insanlar , her türlü zorluğa karşılık ilkeli ve dik durma konusunda daha derinleşiyorlar.
Acılara duyarlı olanlar , hassasiyetlerinde daha da derinlik kazanıyorlar.

Bu bence (pozitif , negatif) gelişmedir.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 29 May 2007 06:22:16
Anketin son seçeneği dikkatimi çekti.
Üzerinde düşünülmesi için bir kaç soru sormak istiyorum.
***
Önyargı  bilinç altında  yatar tezi doğrudur, Freud  haklıdır.
***
1. Önyargı nedir?
2. Bilinç altı nedir?
3. Bir bilginin bilinç altında olduğu nasıl bilinebilir?
4. Bilinç altı kavramı ile ruh(umuz) arasında bir bağlantı var mıdır?
5. Bilinç altında olduğu varsayılan bilgilerin nasıl farkına varabiliriz?


Çevrimdışı 233862

  • Aktif Üye
  • **
  • 57
  • 6
  • 57
  • 6
# 29 May 2007 08:29:07
Yaptığı çalişmalar son derece önemli,bilimsel geçerliliğini korumaktadır.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 29 May 2007 16:13:22
Freud'un  yaptığı  çalışmalar  Düşünüyorum da  Amerika'yı  yerinden  oynatmıştı.
                   Tartışmaya  açtığım  konu   ilgi  çekmedi,katılım  beş  kişi  ile  sınırlı  kaldı.Katılımın  yüksek  olmasını  bekliyordum.
                  Eğitim  fakültelerinde  Freud  okutulmuyor  herhalde!
                 

Çevrimdışı muratcan671

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 283
  • 223
  • 283
  • 223
# 29 May 2007 16:54:04
freud ilk defa davranışçı kurama karşı çıkıp bilinç altı kavramını ortaya atan kişidir ki bu görüşüde günümüz modern psikolojinin temelini oluşturmaktadır yanlız bir kişiye tamamen iyi veya tamamen kötü demek çok doğru değildir hayatta giri renklerde vardır elbette freudun da sapkın düşünceleri vardır zaten bu düşüncelerde öğrencilerinin onu terk etmesine yol açmıştır ama insanın çocukluk dönemindeki yaşantılarının sonra ki hayatı üzerinde ki düşünceleri yani psikoseksüel kuramı kabul görmektedir tabi ki kuramda bazı sapkın düşünceler vardır zaten erıc erıcson daha sonra bundan daha çok kabul gören psikososyal kuramı ortaya atmıştır ve bu kuram daha çok kabul görmektedir
     

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 29 May 2007 18:59:22
  Kuramların  kabul  görmesinden  çok  anlaşılıp  bugüne  yansıtılması   daha  önemlidir  tahminim.

Çevrimdışı fel

  • Uzman Üye
  • *****
  • 839
  • 722
  • 839
  • 722
# 29 May 2007 19:03:53
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Freud'un  yaptığı  çalışmalar  Düşünüyorum da  Amerika'yı  yerinden  oynatmıştı.
                   Tartışmaya  açtığım  konu   ilgi  çekmedi,katılım  beş  kişi  ile  sınırlı  kaldı.Katılımın  yüksek  olmasını  bekliyordum.
                  Eğitim  fakültelerinde  Freud  okutulmuyor  herhalde!
                 

Sakn olun hocam hepimizin Freud'dan haberi var ama oylama biraz geç kalmış olabilir sadece......

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 29 May 2007 19:09:38
Dünyanın  50  yıl  önce  konuştuğu,tartıştığı  adamı  biz  50 yıl sonra  tartışamadık..
 

Çevrimdışı benusa

  • Uzman Üye
  • *****
  • 674
  • 132
  • 674
  • 132
# 30 May 2007 07:38:47
Her şey bir enerjidir. Siz bir enerji mıknatısısınızve bu yüzden, elektriksel enerji vererek her şeyi kendinize çekebilirsiniz.
ULAŞABİLECEĞİNİZ FİKİRLER SİZE SINIRSIZCA SUNULMAKTADIR. BİLGİYE DAİR HER ŞEY, KEŞİFLER, BULUŞLAR HEPSİ BİRER OLANAK   OLARAK EVRENSEL  AKILDA, İNSANOĞLU TARAFINDAN ORTAYA ÇIKARILMAYI BEKLEMEKTEDİR. HER ŞEYİ BİLİNCİNİZDE TUTMAKTASINIZ...
  içinizdeki gücü ne kadar kullanırsanız, o kadar gücü kendinize çekersiniz.
GÜCÜMÜZÜ İÇİMİZDEN ALIRIZ; DOLAYISIYLA ONU KONTROL EDEBİLİRİZ...
 Kendinizi ortalıkta dolaşan bir et yığını    sanıyorsanız, yenidedn düşünün.Siz spiritüel bir varlıksınız! Daha geniş bir enerji alanında işleyen bir enerji alanısınız.
ÇEKİM YASASI DOĞAYA AİT BİR YASADIR. YERÇEKİMİ YASASI KADAR GERÇEKTİR.
Israrla düşünürek çağırmadığınız hiçbir şey yaşantınıza giremez..
HAYATIN BÜYÜK SIRRI ÇEKİM YASASINDA GİZLİDİR...
Kendinize çektiğiniz düşünceler, bilinçli ya da bilinç dışı olarak, farkındalık düzeyinde tuttuğunuz baskın düşüncelerinizdir...
ZİHNİNİZDE CANLANDIRABİLDİĞİNİZİ ELLERİNİZLE TUTABİLİRSİNİZ...
Düşünceler somutlaşır..
DÜŞÜNCELERİN FREKANSLARI VARDIR.
Hayatınıza giren herşeyi, kendinize çeken siz kendinizsiniz...
"SIR" ÇEKİM YASASIDIR...
         Tüm yazdıklarım RHONDA BYRNE'nın SIR adlı kitabından alıntıdır...Sanırım FREUD haklı........

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 May 2007 11:24:33
Önyargı,  bireyin bir konuda yeterli kanıtı olmaksızın ve karşıt görüşleri destekleyen durumların olmasına karşın,
değişmeyen tutumlarıdır.
Tutumlar ve önyargılar olumlu da olabilir, olumsuz da.
Tutumların ve ön yargıların oluşmasında bireyin içinde yaşadığı grubun özellikleri önemli rol oynar.
Tutumlar zamanla değişebilir. Önyargıların değişmesi daha zor olur.
Bireyin zaman zaman da tutumuyla davranışı arasında çelişki olabilir.

Bilinçaltı, yaşadığımız istenmeyen duyguların bilinçte gizlendiği yerdir.
İstenmeyen duygular, id, ego (ben), süper ego (üst ben) çerçevesinde bilinçaltına itilir.

Bilinç : Belirli bir zaman sınırı içinde insanın kendisinden ve çevresinden haberdar olması haline bilinç denir.
Bilinç olmadan algılama dikkat, düşünme, hatırlama vb. zihinsel işlevlerden söz edilemez.

Yukarıdaki tanımlamalar okullarımızda verilen bilgilerdir. Şimdi ruh hakkında bildiklerimizle bir tanımlama yapalım.
Ruh, bedenden, zamandan, mekandan bağımsızdır.

Uykuda, bilinçten söz edilemez.
Fakat uykuda algı, dikkat, düşünme, hatırlama vardır.Diğer bir deyişle algılama, dikkat, düşünme, hatırlama için bilinçli olmak gerekmiyor.

Bilinçaltı için, yaşadığımız  istenmeyen duyguların bilinçte gizlendiği yer tanımı yapılıyor.
Bu gizli yer herhalde beyin olarak tanımlanan et parçasında değildir.
Olsa olsa ruh da olabilir.
Ruh hakkında çok az şey biliyoruz. Bu nedenle hangi bilgilerin gizli,
hangi bilgilerin aleni olduğunu konusunda fikir yürütmek abesle iştigaldir.

Ruhumuz bedeninimiz bu dünyaya gelmeden önce de vardı. Bedenimiz toprak olduktan sonra da var olacaktır.
Sahip olduğumuz bilgiler beynimizde değil, ruhumuzdadır.
Ruhumuz bedenimizden önce ve sonra var olduğu için, bedenimizden önce ve sonrası için ruhumuzda saklanan bilgilerin
tamamını bilmemiz mümkün değildir.

Sigmunt Freud önyargıyı nasıl tanımlıyor bilmiyorum.
Bununla birlikte önyargılı olduğum durumların büyük bir çoğunluğunda (gerekli bilgileri edindiğim zaman)
yargımda haklı olduğum sonucuna ulaştım.
İstisnaların kaideyi bozmadığını varsayıyorum.

Davranışlarımız hakkında tüm kontrolün bizim elimizde olduğunu düşünmenin hata olacağı kanaatindeyim.Bunun en büyük delili insanların istemedikleri durumlarda başkalarına ve kendilerine zarar verecek davranışlarda bulunmasıdır.

Psikoloji hakkında bilgim asgari olmasına rağmen bu konu hakkında bu açıklamaları yazmayı uygun gördüm.
Umarım faydalı olacak bir şeyler ifadelendirebilmişimdir.

Çevrimdışı şafakgergin

  • B Grubu
  • 898
  • 677
  • 898
  • 677
# 30 May 2007 17:01:47
  Yapılan  araştırmalara  göre  kavram  bildiren  sözcüklerle  öğrenmenin  daha  kolay  olduğu  ıspatlandı.Öğrendiğimiz  kavramları  bilinç  altına  atıyoruz, tıpkı bir  bilgisayarın  belleği  gibi..Sonrası  bu  kavramlarla  hayatı  yaşıyoruz, bu  kavramlarla  yaşamı  yorumluyoruz.
Freud  buradan  hareketle  kilisenin  hayatı  yanlış yorumladığını  söylemek  istemişti  belki de!
                              Kilise  Freud'a  neden  karşı  çıktı?
                 Bu  sorunun  yanıtını  verebilir  misiniz?

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 30 May 2007 18:22:30
Kavram  bildiren  sözcüklerle  öğrenmenin  daha  kolay  olduğunun nasıl ispatlandığı konusunda bir bilgim yok.
Benim düşünce şeklim şu şekilde:
Bilgisayar programcısı olduğum için bilgisayar dünyasından örnek vermek istiyorum.

Diyelim ki her hangi bir konuda bir bilgiye ihtiyaç hissetiniz. Yapacağınız ilk şey google arama motoruna bir kelime yazıp ara seçeneğini tıklamaktır.
ihtiyaç hissetiğimiz her türlü bilgi kainatta mevcuttur. Bu bilgilerin bir havuzda olduğunu varsayalım.
Havuzdaki bir bilgi yığınından istediğimiz bilgiyi nasıl bulabiliriz. En kolay yol bu bilgiye veya bu bilginin benzerlerine daha önce ulaşmış kişilerle iletişime geçmektir.
Bu kişiler bizi daha üst seviyedeki bilgiye ulaştıracaktır. Araştırmalarımız devam ettikçe tam olarak aradığımız bilgiye ulaşabiliriz.
Aradığımız bilgiye ulaşmakta her zaman insanlardan yardım almayız. Hayvanlar, bitkiler, cansız sandığımız varlıklarda aradığımız bilgiye ulaşmakta bize yardımcı olurlar.
Jules Verne nin kitaplarını okuduğunuzu sanıyorum. Kitaplarında anlattıklarının bir çoğu ölümünden sonra gerçekleşti. Jules Verne nin bu bilgilere kavram bildiren sözcüklerle ulaşmadığı açıktır.

Verne zaten havuzda var olan bilgiye başkalarının bilmediği (belki kendisininde bilmediği) bir şekilde ulaşmayı başarmıştı.
Bunu yapabilen tek insan Verne değildir elbette.

Kilise veya başka bir kurum veya başka bir kişi hayatı yanlış yorumlayabilir. Buna ben de dahilim.

Kilisenin karşı çıktığı tek kişi Freud değildir.
Yanlış hatırlamıyorsam Dünya dönüyor dediği için de Galile karşı çıkmıştı.

Daha önce sorduğum bir soruyu daha net sormak istiyorum. Freud a göre bilinçaltı nerededir? Bir et parçası olan beyinin herhangi bir yerinde midir?


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK