Hocam bu nedemek? Yaratılan canlıların en mükemmeli olan insana düşünme yetisini neden verdi Allah ozaman?
Bugüne kadar islam alemi düşünmediüği, her şeyi Kur'an-ı Kerim'den beklediği için bu halde zaten.
Evet Kuran_ı Kerim bir mucizedir ama onu düşünerek okursanız bu mucizeden yararlanırsınız.
EN'AM suresi, 59. ayette :
Gaybın anahtarları O'nun katındadır, O'ndan başka hiç kimse gaybı bilmez.
Karada ve denizde olanların tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak dahi düşmez; yerin karanlıklarındaki bir tane,
yaş ve kuru DIŞTA OLMAMAK ÜZERE HEPSİ (ve her şey) APAÇIK bir kitaptadır.
buyurulmaktadır.
nazende77 kardeşim
ayette belirtildiği gibi ihtiyacımız olan her türlü bilgi KİTAP ta mevcuttur.
BAKARA suresi, 269 ayette :
Kime dilerse hikmeti ona verir; şüphesiz kendisine hikmet verilene büyük bir hayır da verilmiştir.
TEMİZ AKIL sahiplerinden başkası öğüt alıp-DÜŞÜNMEZ.
buyurulmaktadır.
Ayetten anlaşıldığı üzere hikmet (bilgi) TEMİZ AKIL sahiplerine veriliyor. TEMİZ AKIL sahiplerinin kimler olduğunu düşünebilirsiniz.
AL-İ İMRAN suresi, 191. ayette:
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah'ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı KONUSUNDA DÜŞÜNÜRLER. (Ve derler ki:)
"Rabbimiz, sen bunu BOŞUNA yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru."
Müslümanlar Allah (c.c.) ayetlerini (yarattıklarını, delillerini) düşünürler. Onların bu düşünceleri, Allah (c.c.)'dan hikmet İSTEMEK olur.
Benim söylemek istediğim, DOĞRU bilgiye sadece DÜŞÜNEREK ulaşılamayacağıdır.
Örnek vermek gerekirse:
İnsanlar düşünürek kütlenin sakımı kanununu bulmuşlardır. Bu kanuna göre; kimyasal tepkimeye giren madde miktarı ile çıkan madde miktarı aynıdır.
Farklı bir şekilde söyleyecek olursak, MADDE yoktan var olmaz, varken YOK OLMAZ.
Albert Einstein bunun doğru olmadığını MADDENİN aslının enerji olduğunu söylemiştir. (ünlü E=mc2 formülü)
Einsteine göre madde enerjinin yoğunlaşmış halidir. Kimyasal tepkimeye sokarak maddenin yoğunluğunu azaltırsanız enerji açığa çıkar.
Daha güncel bir örnek vermek gerekirse, 5 yıl öncesine kadar Avrupa birliğine girmemiz elzemdi.
Bugün ise Avrupa birliğine girilmemesi gerektiği konusundaki görüşler daha yaygındır.
Cumhuriyetin ilk yıllarından 1983 yılına kadar ülkemizde KARMA diye isimlendirilen bir ekonomik sistem uygulandı.
1983 yılından sonra LİBERAL ekonomik sisteme geçildi.
Fransız ihtilali ile Milliyetçilik akımı, tüm dünyaya yayıldı. 19. yüzyılın ilk yarısına kadar doğru olan MİLLİYETÇİ olmaktı.
İnternet dünyayı bir köy haline getirmeye başlayınca KÜRESELLEŞME çalışmaları başladı.
İnsanların düşünerek buldukları ve uygulamaya koydukları sistemler bir süre sonra geçerliliğini yitirmektedir.
Biz DEĞİŞMEYEN DOĞRULARA sahip çıkmalıyız.
Kur-an'ı Kerim'de 14 asır önce ne yazıyorsa, bugünde o yazıyor. Kur-an'ı Kerim'de yazılanların yanlış olduğu ispatlanamadığına göre...
Bu Konuyu Okuyunca Tek Düşündüğüm Hayatı Olduğu Gibi Doğal Yaşıyamadığımız Dayatma Ve Öğretilerin Esiri Dlduğumuz
Giderekte Bencilleşip Bireyselleştirildiğimiz.Artık Bireyleri Tek Tek Ele Geçirerek Dayatılan Teknoloji İle Odunlaştırıldığıdır.
Haklısınız demek istiyorum da forum üyeleri beni yalancı çıkaracaklar.
Bu forumun üyeleri bencillik etmeyip, düşüncelerini ve emeklerini siteyi ziyaret eden herkesle PAYLAŞIYORLAR.
Sadece benim yaptığım 130 dan fazla program, internet teknolojisi sayesinde ücretsiz olarak milyonlarca kişiye ulaştı.
İnternet teknolojisinden önce insanlar bilgiye bu kadar kolay ulaşamadıkları için kendilerini geliştirmek için daha fazla çaba sarfetmek
zorunda kalıyorlardı.
İnternet teknolojisi sayesinde birbirini hiç tanımayan insanlar, birlikte hareket edebilmekte, ortak tepkiler üretebilmektedir.
İnternet sayesinde sansür kelimesi tarihe karışmak üzeredir.
Teknolojiden azami derecede faydalanmaya çalışan biri olarak odunlaştığımı veya odunlaştırıldığımı hiç sanmıyorum.