Unutamadığınız Öğrencileriniz

Benim ilk görev yerim Samsun Vezirköprü' nün bi dağ köyüydü.4-5 birleştirilmiş sınıf okutuyorum.4. sınıfta Emine diye bi öğrencim vardı.mini mini, sarı saçlı.ama çok cevval.elinden her iş geliyor.sınıfın sobasını yakıyor, küçük sınıftakilerin üst başlarını düzeltiyor, beslenmelerini yaptırıyor...yani tam bi küçük anne.bana soba yakmasını p minigim öğretti.
Lojmanda tek kalıyordum.okul lojman arası 50 m.bir gün hastayım bulasıklarımı yıkamadan yatmıstım.ertesi gün Emine dersin sonunda öğretmenim sen Hastasın ben bi koşu sobanı yakip gelem anahtarı verseğe dedi.iyi dedim ben de zaten okulu kitleyip gelecem.okulu havalandır süpür kitle derken biraz zaman geçti.lojmana bi gittim Emine çıkmıs banyo taburesinin üstüne benim bulasıkları yıkıyor.canım benim sonra eve gidince annesine öğretmen çok hasta ayakta duramiyor demiş.aksam lojmanin kapısı çaldı, Emine ile annesi çorbayla bazlama yapıp getirmişler.
bir sene kadar önce haberlerde o köyde büyük bir yangın olduğunu duydum.muhtarı aradım.Eminelerin ev tamamen yanmış.çok üzüldüm...
Seni hiç unutmayacağım minigim....

( çok güzel bi o kadar da hüzünlü. .

İyi huylu olanlar da hep sevgiyle hatirlaniyor.

2007 Urfanın köyünde.Stajyerdim.İlk defa 1.sınıf okutuyordum.Furkan adında bir öğrencım vardı.Elat grubunu bitirmek üzereydik ki Furkan okumayı öğrendı.Annesi okuma yazma bilmiyordu diye hatırlıyorum.Baba zaten çoğunlukla evde yok.Evde tek başına bütün harfleri öğrenmiş.Bu harfleri nasıl öğrendin dedİğimde "öğretmenim elma resmini göstermiştiniz E yi öğretirken.Ben de bütün kitaba baktım.Her resmin hangi harfi gösterdiğini buldum.Burda Çilek var.Bu ççç öğretmenim dedi.Hala hatırlıyorum bu konuşmayı.Furkan artık 8.sınıf inşallah liseye de gitmeyi başarır.

Öğretmenler gününe bir kaç gün var annem çorapları hep iç içe koyar bakmadan giydim  duraga dogru gittim kırtasiyeden bir gazete aldım okuyorum bir vatandaş beklerken saati sordu tabii o esnada ayaklarıma bakıyor bir baktım corabın biri siyah biri kahve rengi allahım dedim eve gidip gelsem servisi kacırırım neyse bugun ogretmenler odasında oturmam dedim okula gittim sınıfta gayet rahat tavırlarla ders konu anlatırken öğretmenler gününde o sınıf bana 18 tane kahve rengi çorap hediye etmişti işin aslını bir kaç gun sonra baska sınıfın hocasından öğrendim benim sınıftaki öğrencinin kardeşi anlatmış ve ogun kü halime acımıslar.

Şırnak'ta ki öğrencim;
Sınıfta 40 kişiye bedel olan,
Bana ders anlattırmamak için var gücüyle uğraşan,
Sorumluluk alsın diye, fotokopi çekmek için gönderdiğim fakat gün boyunca göremediğim,
Kalem almak için kantine gönderdiğim, sonra kapıdan tık sesini duyup da, kalemini kapı önüne bırakıp, paranın üstünü kantinde afiyetle yiyen öğrencim Muhammed'i unutamam. Öğretmenliğimin 3. ayında istifa noktasına getirmişti beni.

Bitlis Tatvan'daki Samed'im, sınıfımda ilk okumaya geçen, sınıfımın en çalışkanı. O 3. sınıftayken tayinimin çıkması üzerine kendini  tamamen derslerden alıkoymuş. Derslerdeki azmi kaybolmuş. Bu yüzden hala suçluluk duyarım.

Öğrencilerime Hayat Bilgisi dersi için fiş getirmelerini söyledim.Ertesi gün her öğrencim fiş getirmiş ama Abdullah isimli öğrencim kablolu fiş (üçlü priz) getirerek beni gülme krizine sokmuştu Onu asla unutmayacağım.

Öğrencilerime Hayat Bilgisi dersi için fiş getirmelerini söyledim.Ertesi gün her öğrencim fiş getirmiş ama Abdullah isimli öğrencim kablolu fiş (üçlü priz) getirerek beni gülme krizine sokmuştu Onu asla unutmayacağım.

ekmek fişi de getiren olabilirdi

Öğrencilerime Hayat Bilgisi dersi için fiş getirmelerini söyledim.Ertesi gün her öğrencim fiş getirmiş ama Abdullah isimli öğrencim kablolu fiş (üçlü priz) getirerek beni gülme krizine sokmuştu Onu asla unutmayacağım.

Türkçenin azizligine ugramis. Ah su essesliler...  

Yeniden  sözcüğüne yenişten diyen öğrencimi

 Köydeyken Sabahleyin gelip kışın ortasında sobayı temizleyip yakan sevgili öğrencilerimi