Yorumlu Haberler

Sevkli öğretmene 60TL ceza!

MEB sevk alan öğretmene para cezası veriyor. Hasta olan öğretmene 60TL ceza....

Öğretmenlerimiz maaşlarına ek olarak ek ders almaktadırlar.

Bu ek dersler hesaplanırken sevkli olduğu gün(Hasta olup hastaneye gittiği gün) ek dersçizelgesinin haftalık değerlendirilmesinedeniyle 7 saat ek ders yapmamış kabuledilmektedir. Bir çok öğretmenimiz o gün 7saat ek ders yapması mümkün değildir çünkü o gün içinde maaş karşılığı girdiği dersler de vardır yani öğretmenimize hakkettiği maaşdahi verilmemektedir. Öğretmenlerimizin ek dersi hesaplanırkensevkli olduğu günler şu şekilde hesaplanır; Haftalık 15 saat ek ders alan sınıf öğretmeni için; 1 günlük sevk alınca (Hasta Olunca) 7x8.7=60,9 TL Ek Dersi Kesilmektedir.2 günlük sevk veya raporda 14+1(Kişilik Hizmetleri) 15x8,7=130,5 TL Ek Dersi Kesilmektedir. Bu açıklamadan da görülüyor ki hasta olan öğretmene MEB para cezası veriyor.Branş öğretmenleri ise ek ders aldığı sayı ve günü farklı olması nedeniyle sabit bir tablooluşmamaktadır ama hasta olduğu gün ek dersi varsa yukarda açıkladığımız şekilde ek dersi kesilecektir. Bundan önce ki ek ders yönetmeliğinde ayda 4 gün sevk izni veren MEB şuan öğretmene hasta olma hakkı tanımamaktadır. Bu yanlıştan biran önce Milli Eğitim Bakanlığı dönmelidir, eğer çalışılmayan güne ek dersvermeyecekse o gün kaç saat ek ders varsa kesmelidir. Yani bir sınıf öğretmeninden 7 saat değil de 3 saat ek ders kesmelidir.

mebpersoneli.com

 20 MAYISTA OKULLAR TATİL Mİ?
Yönetmeliğe göre Lise öğrencilerine 20 Mayıs 2013 Pazartesi günü tatil olacak. Bu en bilineni olmakla birlikte en çok merak edilen ilk ve orta okullarda tatil olacak mı? İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin ilgili maddesine göre de 20 Mayısta İlkve Ortakullar da tatil olacaktır.
İşte İlgili madde:
 
RESMİ TATİLLER
 
d) Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı (19 Mayıs günü törenden sonra başlar ve 20 Mayıs günü akşamı sona erer.)

mebpersoneli.com.tr

'Maliye Bakanı'ndan 1 TL istesem hemen 703 binle çarpıyor'

Avcı, Yerköy ilçesinde öğretmenevinde sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve dernek yöneticileriyle bir araya geldi.

   

   07 Mayıs 2013 16:57
Yazdır


Avcı, emekli öğretmen Abdullah Gökhan'ın, ek göstergelerin 3 binden 3 bin 600 çıkarılması konusunda bir çalışma yapıldığını duyduklarını, bu konuda son durumun ne olduğunu sorması üzerine de, "Ek göstergelerin artırılması konusunda Maliye Bakanlığı ile ne zaman konuşsam, Sayın Bakanımız hemen hesap yapıyor. 1 lira istesem, hemen 703 binle çarpıyor ve ortaya büyük rakamlar çıkıyor. Önümüzdeki yıllarda öğretmen ve öğrencilerimizi daha iyi şartlara ulaştırmak için çalışmalarımız devam etmektedir. Öğretmenlerimiz en iyilere layıktır" diye konuştu.....

UMUTLAR 2023 E KALDI.....
KIZIM SANA SÖYLÜYORUM,GELİNİM SEN ANLA.....

Yüz binlerce öğrencinin okulu ‘bir anda’ değişecek

Milli Eğitim Bakanlığı’nın talimatıyla hızlandırılan okul dönüşümlerine itirazlar sürüyor. 2013-2014 eğitim yılında Türkiye genelinde yüzbinlerce öğrencinin okulu değişecek. Arkadaşlarından, öğretmenlerinden ayrılarak başka okullara gidecek. Aileler çocuklarının uzak okullara gönderileceğini ve olumsuz etkileneceklerini savunurken, İstanbul Milli Eğitim Müdürü ise, “Öğrenci ve velilerin bu durumdan zarar görmemesi için büyük bir hassasiyetle çalışıyoruz. İstanbul genelinde 7 bin 400 yeni derslik açmayı planlıyoruz” dedi. Eğitim sendikaları ise her ilçeye 25-30 yeni okul gerektiğini savunuyor.

4+4+4 ile 3 yılda tamamlanması planlanan okulların, ilk ve ortaokul olarak ayrılması çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığı’nın talimatlarıyla hızlandırıldı. Türkiye genelindeki okulların, önümüzdeki eğitim yılına kadar ayrılması planlanıyor.

Veliler ise, daha önce 3 yılda tamamlanması planlanan okul dönüşümlerinin 2013-2014 eğitim öğretim yılına kadar sonuçlandırılmasına itiraz ediyor. Çocuklarını evlerine en yakın okula göndermek isteyen veliler, yeni okullar yapılana kadar dönüşümlerin durdurulmasını istiyor. Ayrıca öğrencilerin okullarından, arkadaşlarından ve öğretmenlerinden ayrılmak zorunda kalacağı için eğitimlerini olumsuz etkileyeceğini savunuyor.

Öğle yemekleri ve servis sorunu olacak

Kartal’da kurulan Öğrenci Veli Derneği’nden (Veli-Der) üyesi ve öğrenci velisi Hülya Saltoğlu, “Benim çocuğum birinci sınıf öğrencisi. Odasının penceresini açtığım zaman okulun bahçesini görüyorum. 5 dakikada evden çıkıp okulda oluyoruz. Öğlen eve getirip yemeğini yediriyorum. Böyle bir dönüşümde yarım saat öncesinden evden çıkmamız gerekecek. Ya yürüyerek gidecek ya da servisle. Öğlen yemeği de sorun olacak. Ya yemekhaneye vereceğiz yada yarı aç yarı tok beslenmesindeki ile idare ederek eve geleceğiz. Bunları yapmaya acaba maddi durum el vereck mi? Veli ve öğrencilerin talep ve istekleri sorulmadan okulların plansızca ayrıştırılması yapılmasın. Her türlü fiziksel alt yapı güvenlik prosedürü, pedogojik ilkeler eğitim öğretime uygun olacak biçimde sağlanmasını istiyoruz” dedi.

Veli-Der üyesi bir başka veli Mualla Özmen ise, çocukların kendi mahalleleri dışındaki okullara gitmek zorunda kalacağına dikkat çekerek şunları söyledi:

“Bu ayrıştırma ile her mahalledeki okul değişti. Bir mahalledeki okulun ilk, diğerindekinin ortaokul olmasına karar verildi. Çocuklar kendi mahallesinde eğitim görürken başka mahalleye gitmek zorunda kalacak. Böyle bir durumda öğrencilerin servise verilmesi gerekecek. İstanbul için en yakın mesafe 185 TL olduğu bir dönemde veliler ek bir külfet altına gerecek. Ya da çocuğunu yürütmek zorunda kalacak. Bizler veliler olarak 4+4+4 ile başlatılan ve hiçbir altyapısı hazırlanmayan dönüşüm planını kabul etmiyoruz. Çeşitli eylemler yapıyoruz, ilçe milli eğitim müdürlükleriyle görüşmeye çalışıyoruz. Okul dönüşümlerine ilişkin taleplerimiz dikkate alınana kadar bu işin peşini bırakmayacağız. Tüm demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Çocuklarımızın geleceğinin karartılmasına göz yummayacağız.”

Fiziki şartlar mümkünse toplu taşınacaklar

İstanbul Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız ise okul dönüşümleri için yeni derslik yapımlarının devam ettiğini belirterek şunları söyledi:

“Okulların ilk ve ortaokul olarak ayrılması çalışmalarının 3 yıl içinde tamamlanması planlanıyordu. 2012-2013 eğitim öğretim yılının başında 1.400’e yakın okuldan 450 tanesini dönüştürdük. İlk ve ortaokul olarak ayırdık. Geçen eğitim yılı dönüşümler için 4 bin 905 yeni derslik açtık. Önümüzdeki dönem için 7 bin 400 derslik açmayı planlıyoruz. Yeni okul inşaatları devam ediyor. Önümüzdeki yıl 712 müstakil ilkokul, 493 ortaokul, 283 ikili eğitim yapan okul olmasını planlıyoruz. Fiziki şartların uygun olduğu yerlerde öğrenciler topluca başka bir okula taşınacak. Böylece sınıf arkadaşlarından, öğretmeninden ayrılmak zorunda kalmayacak. Mümkün olmayan yerlerde ise en fazla iki kilometre uzaklıkta, çevredeki başka okullara gönderilecekler. Öğrenci ve velilerin bu durumdan zarar görmemesi için büyük bir hassasiyetle çalışıyoruz. Dönüşümler tamamlandığında okullarda tam gün eğitim yapılacak. Şu anda İstanbul’daki okulların yüzde 52’sinde tam gün eğitim yapılıyor. Önümüzdeki yıl ikili eğitim yapan okulların sayısını mümkün olduğunca azaltmaya çalışıyoruz. Belki çok kalabalık olan Esenler, Bağcılar, Sultangazi, K. Çekmece, Gaziosmanpaşa gibi ilçelerde ikili eğitime devam eden okullar olabilir. İlk ve ortaokul öğrencileri aynı binada eğitime devam ederse, aynı sorunlar 3 yılın sonunda da yaşanabilirdi.”

Hiçbir hazırlık yapılmıyor

Eğitim-Sen İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan, okul dönüşümlerinin birçok sorunu beraberinde getirdiğini belirterek öğrenciler açısından yaşanabilecek sorunları anlattı:

“İstanbul’da 09.00-15.00 saatleri arasında tam gün eğitime geçilmesi için her ilçeye ortalama olarak 25-30 yeni okul yapılması gerekiyor. Buna rağmen bu konuya hiçbir hazırlık yapılmıyor. Bu hazırlıklar yapılsa bile öğrencilerin üzerinde olumsuz etkilerinin olacağını düşünüyoruz. Öğretmeninden, kendi doğal ortamından, mahallesinden, arkadaş grubundan koparılması ve yeni okul ortamına dönük hiçbir oryantasyon çalışmasının yapılmaması öğrencilerde psikolojik travmalara yol açacağını, ileriki yaşamlarında olumsuz kalıcı etkiler yaratacağını düşünüyoruz. Ayrıca okul ve ev arasındaki mesafenin uzaması hem ekonomik açıdan hem de güvenlik açısından sorunlara neden olabilir.”

Öğretmenler norm kadro fazlası olacak

Ayrıca öğretmenlerin de mağdur olacağına dikkat çeken Aydoğan, “Okulları dönüştürülerek ilkokul olan branş öğretmenleri, norm kadro fazlası olacak ve başka okullara zorunlu sürgün edilecekler. Ortaokula dönüştürülen ilkokulların sınıf öğretmenleri de aynı sorunla karşılaşacaklar. Kamuoyundaki tartışmalara bakılırsa öğretmenlerin en yakın dönüştürülen okula gönderilmesi mevcut atama yönetmeliğine göre yeni hukuksal sorunlara yol açacaktır. Tüm bunlardan dolayı okul dönüşümlerinden vazgeçilmesi ve akademisyenlerin, öğretmenlerin, sendikaların, velilerin kısaca eğitimin tüm unsurlarının yer aldığı nitelikli bir eğitim sisteminin oluşturulması gerekir” dedi.


hurriyet.com.tr

Hatay'da patlama: 40 kişi öldü

Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde bugün saat 13.45'te Belediye binası yakınında patlamalar oldu. patlamalarda 40 kişinin öldüğü, 46 kişinin yaralandığı açıklandı.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Ülkemizi savaşa sürüklemek isteyenleri ve onun Türkiye'deki uzantılarını lanetliyorum...

Hatay - Reyhanlı'daki patlamalarda onlarca ölü olduğunu, reyhanlı da halkın şehri terk etmeye çalıştığı direk görüşerek öğrendiğim bilgidir...

Bu patlamaların, geçtiğimiz günlerde Reyhanlı halkının hükümetin korumaya aldığı Suriyeli mültecilere karşı yaptığı eylemlere karşı bir  misilleme olabileceğini ifade ediyorlar...

Mülteci diye geldiler, bizi yerimizden yurdumuzdan etmeye çalışıyorlar. Kimse de dur demiyor. Dur demeye çalışanları da bombalıyorlar. Sonra da başkasının üstüne atmaya çalışıyorlar.

 Sınırlarımız yol geçen hanına çevrildi,orada yaşanan bir çok olay örtbas ediliyordu,medya gizliyordu.Bu olayda gizlenemeyecek bir olay olduğu için duyuldu.

 Ülkem üzerinde oynanan her türlü çirkin hesapları ve olayları lanetliyoruz.

Hatay - Reyhanlı'daki patlamalarda onlarca ölü olduğunu, reyhanlı da halkın şehri terk etmeye çalıştığı direk görüşerek öğrendiğim bilgidir...

Bu patlamaların, geçtiğimiz günlerde Reyhanlı halkının hükümetin korumaya aldığı Suriyeli mültecilere karşı yaptığı eylemlere karşı bir  misilleme olabileceğini ifade ediyorlar...

Dünyanın herhangi bir yerinde özellikle de problemli çocuk Ortadoğu'da hangi ülkede bir savaş çıkarsa çıksın çevredeki tüm ülkeler bundan etkileniyor. Suriye Savaşında da böyle oldu ama en çok etkilenen biz olduk. Hem binlerce mülteci bize barındı hem Suriye yönetimiyle kanlı bıçaklı olduk hem de huzurumuz bozuldu. Aylardır özellikle güney sınırındaki şehirlerimizde(görev yerim Mardin dahil) etraf Suriyeli mülteciden geçilmiyor. Bu kişilere artık mülteci demek de anlamsız çünkü yerleşik oldular ve neredeyse bizden daha rahatlar. Hem sürekli sorun çıkarıyorlar hem insanların damarına basıp tahrik ediyorlar. Başta merhamet ve insanî duygularla kucak açtığımız, bağrımıza bastığımız bu kişiler koruma altında olduklarının bilincindeler, bu yüzden bu kadar rahat ve pişkinler. Olayları haberlerden izlemekle bizzat içinde olmak farklı şeyler malûm. En basitinden, sokaklarda garip görünümlü, kültürümüze uzak, tuhaf bakışlı adamlar, dakika başı kapıları çalan ve sadece "Suriyeliyim" demeyi öğrenmiş dilenciler, sınıflarımıza serpiştirilen ama dilimizi bilmeyen Suriyeli öğrenciler...
      Velhasılı, insan ekmek yediği çanağa pislememeli...Size kucak açan, yediren, içiren, okutan vs. kişilere teşekkür etmeseniz bile en azından nankörlük yapmayın ve sorun çıkarmayın, ayıp...

Ölü sayısı 40 kişi oldu, 29'u ağır  100 kişi de yaralandı.

Besle kargayı oysun gözünü atasözünü ne de güzel açıklıyor bu durum.

Mülteci diye geldiler, bizi yerimizden yurdumuzdan etmeye çalışıyorlar. Kimse de dur demiyor. Dur demeye çalışanları da bombalıyorlar. Sonra da başkasının üstüne atmaya çalışıyorlar.

Benim ülkemin insanı, vatandaşı olduğu yabancı ülkelerde bile üçüncü-dördüncü sınıf insan muamelesi görür, nereye giderse gitsin Türk olduğu için gıcıklığına çamaşırına kadar aranır, aşağılanır ama "zulme uğramışlar, yazık" diye misafir ettiğin insanlar tabiri caizse dağdan gelip bağdakini kovmaya kalkışır.

 Çadırlara bedava internetine kadar bağlarsak,üniversitelerimize koşulsuz kayıt yapmalarına izin verirsek,daha ileri gidip vatandaşlık hakkı vereceksek ....Onlar şımarmasında kim şımarsın...

Sağlık Bakanlığı eczanelere bir anımsatma yaptı

Eczanelerde ilaç satışını 60 yıl önce düzenleyen yasa için Sağlık Bakanlığı bir anımsatma yaptı. Ancak bu kanun Türkiye’de tam olarak uygulanmadı. Ağrı kesici, antibiyotik başta olmak üzere bir çok ilaç reçetesiz olarak eczanelerde satıldı.

Reçetesiz ilaç yasak

Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, valiliklere 18 Mart tarihinde gönderdiği yazıda 6197 sayılı kanunun 24. maddesinin uygulanması talimatını verdi. Valilikler tarafından da bu yazı İl Sağlık Müdürleri aracılığı her ilin Eczacı Odası’na bildirildi. Kurallara uymayan eczanelere ise ceza kesileceği belirtildi. Türkiye Eczacı İşverenler Sendikası 2. Başkanı Bülent Yılmaz, reçetesiz ilaç satışına yasak getiren uygulamayı eleştirdi. “Halkımızın mağduriyeti düşünülmüyor. Çünkü, sosyal güvenceniz olsa dahi muayene ve reçete bedeli hastadan alınıyor. Öyle olunca 2 liralık bir ilaç için hastalardan 15 lira kesimine sebep olabilecek bir sistem ortaya çıkıyor. Şu anda var olan sistemde bir hastanın sürekli tansiyon ilacı kullandığını düşünün. Yeni uygulamada reçete zorunluluğu olacak. Ağrı kesici için belli reçete zorunluluğu geldi. Bu durumda hastalar mağdur olacak. Sağlık Bakanlığı eczanelerin önüne gelene ilaç verdiğini düşünüyor. Böyle bir durum söz konusu değil.”

Kaynak:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Atatürk'e hakaret eden din öğretmenine soruşturma

ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği (ADD) Edirne Şubesi yöneticileri, ders sırasında Atatürk’e yönelik hareketlerde bulunduğu iddia edilen 75’inci Yıl İlköğretim Okulu’nda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ahmet A. hakkında, savcılığa ve Valiliğe şikayetlerde bulundu. Konuyla ilgili hem adili hem de idari soruşturma açıldığını söyleyen İl Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, "Konu Atatürk olunca herkes hassas tabi, biz de çok hassasız. En kısa zamanda soruşturmayı sonuçlandıracağız" dedi.

ADD Edirne Şubesi Başkanı Ahmet Yörük, 75’inci Yıl İlköğretim Okulu’nda 9 Mayıs tarihinde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ahmet A.’nın, derste Atatürk’e hareket ettiğini öne sürdü. Edirne Cumhuriyet Başsavcılığı’na ve Edirne Valiliği’ne şikayet dilekçeleri veren Yörük, şunları söyledi: "9 Mayıs Perşembe günü 75’nci Yıl İlkokulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ahmet A., 7/A sınıfında ders işlerken, öğrencilerin karşısında Türkiye Cumhuriyeti kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ’Faşist, kafataşçı, Mimar Sinan’ın kafatasını ölçtürmüş’ gibi ifadeler kullanmış, Hitler’e benzetme yaparak, sözlü hakaretlerde ve kötülemelerde bulunmuş, bu sırada kendisini uyaran öğrenciler, hakaretlerin devam etmesi üzerine sınıfı terk ederek öğretmeni idareye şikayet etmişler."

’ÖĞRETMENİN BU DAVRANIŞINI KINIYORUZ’

Olayı öğrenmelerinin ardından Edirne Cumhuriyet Savcılığı’na ve Edirne Valiliği’ne şikayette bulunduklarını kaydeden ADD Edirne Şubesi Başkanı Yörük, dilekçesinde şu ifadelere yer verdi: "Gazi Mustafa Kemal Atatütk’e hakaretle nereye varılmak isteniliyor? Amacının ne olduğunu öğrenmek istiyoruz. Dünya devletleri Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü minnet ve şükranla anarken, bu öğretmen Atatürk’e hakaret etme cesaretini nereden almaktadır? Yaşları 13-14 olan çocuklarımızın derslerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e hakaret kimseye bir şey kazandırmaz. Öğretmenin bu davranışını kınıyoruz."

’HEMEN SORUŞTURMA AÇTIK’

Edirne Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Özcan, olayı araştırmak için 2 müfetişi görevlendirerek gerekli idari soruşturmanın açıldığını söyledi. Atatürk ve milli değerler konusunda çok hassas olduğunu belirten Özcan, "İddialar üzerine ben gerekli soruşturmayı hemen açtım. 2 arkadaşımızı görevlendirdik, gerekeni hemen yapıyoruz. Hepimizin çok hassas olduğu bir konu. Kimse ulusal değerlerimizi hakir göremez. Konu Atatürk olunca herkes hassas tabi, biz de çok hassasız. Savcılığa da konu intikal etti, bunu en kısa zamanda sonuçlandıracağız. Öğretmen de okul müdürüne ifadelerini vermiş, böyle bir olayın olmadığını söylüyor. Öğrencilerin bunu iddia ettiği söyleniyor, biz objektif olarak konuyu inceliyoruz. Böyle bir şeye tahammülümüz olamaz hemen gerekli soruşturmayı yürütüyoruz" diye konuştu.

Atatürk’e hareket etmekle suçlanan ve konuyla ilgili konuşmayan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni Ahmet A.’nın sosyal paylaşım sitesindeki sayfasında, geçen Nisan ayında gazete kupürü üzerinde ’Kemalizm Faşizmdir’ yazılı bir fotoğrafı paylaşması da dikkat çekti.

Kaynak: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çocuk Gelişim Uzmanı Şenay Yılmaz; anne-babasıyla sağlıklı ilişkileri olan, özgüveni yüksek çocuklar yetiştirmenin yollarını anlattı...

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]