Yorumlu Haberler

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Mar 2011 20:14:43
MEB Kurmayları Abbas Güçlü'nün Sorularını Cevapladı

Sözleşmeli'de Geçen Süre Zorunlu Hizmete Sayılacak
25 Mart 2011 Cuma 01:16

MEB Kurmayları Abbas Güçlü'nün Sorularını Cevapladı. Yeni Atama Takvimi Nasıl Olacak? İlk Atama Döneminde Hangi Branşlara Ağırlık Verilecek? Ücretli ve Sözleşmelilerin Görev Süreleri Zorunlu Hizmete Sayılacak mı?

 2 Yıllık Okul Öncesi'ne Tamamlama Programı Var mı? Sosyoloji, Felsefe Mezunları, Almanca, Fransızca Öğretmenleri ve Diğer Konularda En Çok Merak Edilen Sorular ve Cevaplar...

Şubat bitti, mart ayı geldi hala ara atama döneminden bir haber yok. Milli Eğitim Bakanı Çubukçu Ağustos'a kadar yeni bir olmayacağını kesin ifadelerle açıkladı. Peki MEB'in dışında bu yönde bir hazırlık var mı? Örneğin tam da seçim öncesinde yeni bir atama dönemi gündeme gelir mi?

MEB Kurmayları bu yöndeki söylentilere ne diyor?
Şubat'ta 2 bin sözleşmeli öğretmenin eş durumu ataması yapıldı mı yaplımadı mı?

İşte en çok merak edilen konularda MEB Kurmaylarına yönelttiğimiz sorular ve cevapları:
 
SORU: Bakan Çubukçu çok kesin bir dille ara atama dönemi olmayacağını açıkladı. Ama hala umutlar kesilmemiş olacak ki, ortalıkta çeşitli senaryolar dolaşıyor. Seçim öncesinde mutlaka bir atama yapılacağı yönündeki iddiaların ardı arkası kesilmiyor. Bunu Maliye'ye dayandıranlar da var, başka makamlara dayandıranlar da. MEB'de bu yönde size gelen bir duyum ya da bu yönde bir çalışma var mı?
 

CEVAP: Sayın Bakanımızın Ağustos'a kadar atama olmayacağı yönünde kesin açıklamaları var. Bizi bağlayan odur. Onun dışındaki söylentiler ya da gelişmeler konusunda hiç bir bilgimiz de yok, ön hazırlığımız da. İleride bir gelişme olursa, elbette onun gereği de yerine getirilir. Ama şu an için kimsenin bir beklentiye ve umuda kapılmasını gerektirecek bir durum bizim açımızdan gözükmüyor.

SORU: Peki Ağustos'ta bir artırım yoluna gidilebilinir mi? 50 bin değil de 60 ya da 80 bin olabilir mi?

CEVAP: Bu konuda da şimdiden ne söylense yalan olur. En iyisi bekleyip görmek.
 
SORU: Şubat'ta özür grubunda bulunan 2 bin sözleşmelinin atamasının yapılacağı duyurulmuştu. Ama bu konuda hala şikayetler söz konusu. Atama yapıldı mı? Açıkta kalanlar var mı?
 
CEVAP: Tabi ki atama yapıldı. 70 bin sözleşmeli kadrosuna ek olarak Maliye ek 2 bin 75 kadro daha verdi. Açıkta kalan sadece 19 kişi var. O da sanıyorum İzmir, Bursa ve Adana'da diğer tüm öğretmen arkadaşlarımızın istekleri yerine geldi.

SORU: YÖK Başkanı Özcan en fazla ihtiyacın okul öncesi öğretmenliği olduğuna yönelik bir açıklama yaptı. Bu doğru mu? İlk atama döneminde en fazla atama hangi branşlarda olacak? Şu an için en fazla ihtiyaç duyulan alanlar hangileri?
 
CEVAP: YÖK'ün ve bizim de üyesi bulunduğumuz Öğretmenlik Komitesi'nde bu konular konuşuluyor ve ihtiyaca göre yeni düzenlemeler yapılıyor. İhtiyaçlar açısından olaya bakıldığında en fazla ihtiyaç 24 bin öğretmenle Rehberlikte. Ama bu kadar potansiyel aday bulunmuyor. Ya yeni mezunlar beklenecek ya da başka çözümler üretilecek. İlgili bölümlere yönelik kontenjan artışı da bu formüllerden birisi. İkinci sırada 12 bin öğretmenle sınıf öğretmenliği geliyor. Bilişim de ön sıralar da yer alıyor. Zihinsel Engelliler öğretmenliği de...

SORU: Bilişim öğretmenlerinin çok fazla sıkıntıları var. Yeterince alım yapılmadığından yakınıyorlar. Ders saatleri azaltıldı, bazı sınıflarda da dersler kaldırıldı. Gözden düştük diyorlar. FATİH projesi onlara yönelik alımı artırır mı?

CEVAP: Kesinlikle böyle bir durum söz konusu değil. Onlara olan ihtiyaç hiç azalmayacak. Ciddi anlamda alım yapılmaya devam edilecek.

SORU: Almanca ve Fransızca öğretmenleri de çok dertli. Kendilerine yönelik çok az alım yapılmasından şikayetçiler. Klasik liselerin Anadolu lisesine dönüşmesi onları da etkiler mi?
 
CEVAP: Kesinlikle artı bir gelişme olacaktır. Seçmeli ders sayısı arttıkça onlara olan ihtiyaç da artacaktır

SORU: Peki onca yeni Anadolu lisesi açıldı bu İngilizce öğretmen alımında patlama yaratır mı?

CEVAP: Evet İngilizce öğretmenine olan ihtiyaç çok olacak ama bir patlama olanaklar ölçüsünde mümkün değil. 50 bin öğretmen alınacak ve bu 50 branşa dağıtılacak. Birinin çok artması demek diğerlerinin azalması anlamına geliyor. Bu yüzden makul dengeler göz önünde bulundurulacak.

SORU: Resim, Müzik, Beden Eğitimi öğretmenleri de haklı olarak isyandalar. Neredeyse hiç atama yapılmıyor diyorlar. Onlara yönelik bir iyileştirme söz konusu olabilir mi? Sanat ve sporsuz bir eğitim olabilir mi? Öğrenciler nasıl rahatlayacaklar?
 
CEVAP: Son yılların atama dağılımlarına bakıldığında belirli oranlarda atama yapıldığı görülecektir. Hiç atama yapılmıyor söylemi, doğru değil. Elbette daha fazla alım yapılsa daha iyi olur ama bütün branşlar önemli.

SORU: Ağustos'a kadar bir atama olmaz ve Ağustos'ta 50 bin alım yapılırsa. Kadroya geçen sözleşmelilerin yerine yeniden sözleşmeli alımı yapılacak mı?

CEVAP: Bugüne kadarki uygulamalar bu yönde oldu. Yine aynı şekilde devam edecektir. Yani kaç sözleşmeli öğretmen kadroya geçtiyse, o kadar yeni sözleşmeli öğretmen alınacaktır.

SORU: Peki sözleşmeli öğretmenlere verilen sözler var kesinlikle kadroya alınacaksınız denilmişti. Hala bir gelişme yok. Seçimden önce ya da sonra kadroya alınmaları konusunda bir gelişme söz konusu mu?
 
CEVAP: Şu an için bu yönde bir çalışma bulunmuyor. Bu hükümetin vereceği bir karar. Arkadaşlarımızın kadroya alınmalarına biz de çok seviniriz. Ama sadece öğretmenler yok. Başka kurumlara bağlı pesonel de var. Sıkıntı onlardan kaynaklanıyor. Sadece öğretmenler olsaydı çoktan çözülmüş olurdu.

SORU: Sözleşmeli ya da ücretli öğretmenlerin, görevde kaldıkları bu süre, zorunlu hizmetten sayılacak mı?

CEVAP: Ücretliler için söz konusu değil ama kadroya atanan sözleşmeli öğretmenler için bu yönde bir düzenleme yapmayı düşünüyoruz. Yönetmelikte bir düzenleme yaparak tek öğretmen olarak görev yapan, idareci pozisyonunda olan, askere giden öğretmenlerin yerine görev yapanlar gibi belirli koşulları taşıyanların görev yaptıkları bu süreler, kadroya atandıklarında zorunlu hizmet süresine eklenebilir. Çalışmalar bittiğinde kamuoyu ile paylaşacağız.

SORU: Felsefe, Mantık, sosyoloji öğretmenlerinin Rehber olarak atanmalarına yönelik çalışmalarınız söz konusuydu. Bu konuda bir gelişme var mı? Beklentisi olanlar da var karşı çıkanlar da orta bir formül nasıl bulacaksınız?

CEVAP: 74 ve 80 nolu Talim TerbiyeKurulu kararları, felsefe ve mantık grubu öğretmenlerinin rehber olmalarına olanak sağlamıyor. Zaten onlar da yargıya başvurarak karşı çıktılar. Ama YÖK'ün bu konuda yapacağı bazı düzenlemeler yeni mezunlara bu kapıyı aralayabilir. Örneğin pedogojik formasyon derslerinin yanı sıra mesleki dersler de konulabilinir.  Böylesi bir karar değişikliğini yapıp yapmayacığı YÖK'e ve onlara yapılacak tavsiyelere bağlı Öğretmenlik Komitesi'nde bu konular da görüşülüyor. Ama arkadan da Edebiyatçılar Türkçe öğretmenliğini başkaları da başka branşlara atanmak istediğinde sorunlar yaşanıyor. Ancak ihtiyaçlar doğrultusunda her türlü olasılıklar da düşünülüyor.
 
SORU: Okul öncesi öğretmenliği açığını kapatmak için iki yıllık ön lisans programı mezunlarına yönelik tamamlama programı uygulanacağı açıklanmıştı ama arkası gelmedi. Bu konudaki gelişmeler hangi noktada?

CEVAP: Bakanlığımız bu konuda YÖK'e istekte bulundu. YÖK de çalışma yaptığını açıkladı. Ama şu anda henüz bu konuda alınmış bir karar yok. Okul öncesi eğitim genel müdürlüğümüz konunun takipçisi...

SORU: Mesleki teknik öğretmenlerin sıkıntısı hiç bitmiyor. Klasik liselerden bir bölümünün meslek lisesine dönüştüğünü hepimiz biliyoruz ama gözler görülür bir artış yok atamalarda hala. Oysa sık sık onlara yönelik pozitif ayrımcılıktan söz ediliyordu. İlk atama döneminde ciddi bir alım söz konusu olabilir mi?

CEVAP: Son bir kaç atama döneminde ciddi bir iyileşme olduğunu kimse göz ardı edemez. Okul sayısına paralel olarak öğretmen alımı da tabi ki artacak. Mesleki eğitime yönelik pozitif ayrımcılık bakanlığımızın önceliklerinden birisidir. Zamanla bunu herkes çok daha net görebilecek..

abbasguclu.com.tr

Çevrimdışı selcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.115
  • 1.447
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.115
  • 1.447
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 Mar 2011 22:45:47
az once baktımda mudur yardımcılarınıda rotasyon gelmıs...

Çevrimdışı zizou43

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 28 Mar 2011 21:13:22
İTHAL ÖĞRETMEN GETİRİLMESİ İLE İLGİLİ ABBAS GÜÇLÜ NÜN YORUMU
İTHAL İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ: İthal doktor, ithal inek derken sıra sonunda bize de geldi. Senelerdir adam akıllı bir müfredat hazırlayamayan, saçma sapan ders kitapları basan, haftada bir kaç saate koskoca dil öğretimini sığdırmaya çalışan bir sistem suçluyu... en sonunda buldu! Biz nekadar çırpınırsak çırpınalım ithal öğretmen kararı halk desteği alacak gibi görünüyor. Bu boyutta bize de şu soruları sormak düşüyor:   1- İthal edilecek öğretmenler ingilizceyi 2. dil olarak öğretebilecek yeterliliğe sahip mi yoksa sırf ana dili ingilizce diye bu yeterliliğe sahip olmayan insanlar bize öğretmen diye yutturulacak mı? Ana dili Türkçe olan herkes bir yabancı çocuğa Türkçe öğretebilir mi?   2- Getirilecek öğretmenlerin bu yeterliliğe sahip olduğunu var sayarsak ozaman bu insanların 3000-5000 dolar maaş ödeyen Dubai, Japonya gibi ülkeler yerine Türkiye'yi tercih sebepleri ne olabilir? Bu insanlara bukadar maaş ödenecek mi yoksa geliş amaçları farklı olabilir mi?   3- Hakkari, Şırnak gibi terör sorunu olan yerlere Kanada'daki rahatını bozup kim gidecek?   4- Olur da bu proje tutmazsa gelen bu insanlar nasıl geri gönderilecek?   5- En önemli soru da devletin yetiştirdiği bizlerin akıbeti ne olacak?   Bu soruları ivedilikle cevaplanması ve ortada dolaşan bilgi kirliliğinin önlenmesi devletin yükümlülüğüdür.   Benim kendi görüşüm ki birçoklarınız katılmayacaktır.tek kültürlülüğe doğru giden dünyada herkesin oxford ingilizcesi konuşma zorunludur gibi bir anlayış vardır. İtalyan italyan gibi, Rus rus gibi, İskoç iskoç gibi, Jamaikalı jamaikalı gibi, Türk de Türk gibi ingilizce konuşsun. Bırakın aksanımız bari Türk olsun...

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Nis 2011 22:55:43
HER SINAVDAN PİS KOKULAR YÜKSELİYOR

06 Nisan 2011  06-04-2011  13:09:19

Yapılan sınavlar, şaibeleri de beraberinde getiriyor. Soruların çalındığı, şifrelerin havada uçuştuğu, kayırma, usulsüzlük gibi iddiaların ortaya atıldığı sınavlar, binlerce kişiyi mağdur etti.
Son yıllarda yapılan her sınav, şaibeleri de beraberinde getirmeye başladı. Soruların çalındığı, şifrelerin ortaya çıktığı, kayırma, usulsüzlük gibi iddiaların ortaya atıldığı sınavlarda yaşananlar binlerce kişiyi mağdur etti.

İddialar ve elde edilen kanıtlar, bazı sınavların iptaline de yol açtı.
Çeşitli kamu kuruluşlarının yanı sıra, ÖSYM de her yıl, 41 adet sınav yapıyor. ÖSYM’nin yaptığı sınavlara 5 milyon aday giriyor.  YGS-LYS (eski ÖSS), KPSS, SBS, ehliyet, özel güvenlik sınavları ile, bu sınavlara dönük kurs veren dershaneler için trilyonluk bir pazar oluşuyor. Son yıllarda yapılan ve usulsüzlük iddialarıyla gündemden düşmeyen sınavlar şöyle:
 
DIŞ TİCARET : Dış Ticaret Müsteşarlığının 2008 yılında dış ticaret uzman yardımcılığı sınavında sahtekarlık yaşandı. 30 kişinin alınacağı sınavın yazılısında 43 kişi 70 ve üstü puan aldı. Müsteşarlık sınava giren tüm adaylara 10 puan ekleyerek 180 kişinin sözlü sınava girmesini sağladı. Puan eklenerek sınavı kazananlar arasından müsteşar yardımcısının kızı da çıktı.
 
POLİS AKADEMİSİ: ÖSYM tarafından 13 Eylül 2009'da yapılan Polis Akademisi Meslek Yüksekokulları Öğrenci Adaylığı Sınavında sorular çalındı. Sınav iptal edildi ve 1 Kasım 2009'da yeniden yapıldı. Soruların ele geçirildiğini ve deneme sınavı adı altında cemaate yakın bazı dershaneler tarafından özel olarak seçilen öğrencilere iletildiği belirlendi. Deneme Sınavı'nda yer alan 103 sorudan 88'inin sınavda sorulan 120 sorudan 88'i ile çakıştı.
 
ABGS SINAVI: Kasım 2009’da yapılan AB Genel Sekreterliği uzmanlık sınavında, sınav ilanından sözlü sınava kadar geçen sürede aranan şartlara ilişkin yönetmelik değiştirildi ve bir daire başkanının eşinin de aralarında bulunduğu ve ilk yönetmelikteki şartları taşımayan kişiler sınavı kazandı.
 
SAĞLIK SINAVI: Kasım 2010’da yapılan Sağlık Bakanlığı özürlü Personel Alım sınavındaki sorular sınavdan, 2 gün önce internete sızdı. 21′i ön lisans, 3′ü lise, biri de ilköğretimde olmak üzere 25 sorunun sınav öncesi yayınlandı.
 
TRT SINAVI:  2009’da yapılan TRT sınav sonuçları internet sitesinden yayımlandı. Ancak TRT'nin Bilgi İşlem Dairesi, listenin Excel dosyasındaki gizli bölümünü silmeden, internet sitesine koyunca, skandal ortaya çıktı. Bu bölümde adayların ‘’Kefil ve referansları’’ yer aldı. TRT ise iddiaları reddetti.
 
KPSS SINAVI: ÖSYM’nin 10-11 Temmuz 2010’da düzenlediği, Kamu Personeli Seçme Sınavında (KPSS) Devlet Denetleme Kurulu ve Ankara Cumhuriyet Savcılığı, KPSS sorularını ÖSYM'nin içinden sızdıran bir şebekenin adaylara 10 bin dolara sattığını belirledi. Bazı adaylar tüm soruları bilip tam puan aldı. Milli Eğitim Bakanlığı, kopya iddiaları nedeniyle öğretmen atamaları erteledi.  Başbakan Erdoğan, MİT’i araştırma için görevlendirdi.

ALES SINAVI: Geçen yıl yapılan ALES (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı) soruları’nın da çalındığı ortaya çıktı. 2010 KPSS sınav skandalına karışan Ispartalı Baki Saçı, ALES sınav cevaplarının da e-mail yoluyla geldiğini itiraf etti ve üniversiteye hazırlanırken gittiği bir dershanedeki cemaat bağlantılarını anlattı.
 
ŞİFRELİ SINAV: Son olarak da 27 Mart 2011 günü yapılan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) soru kitapçıklarında şifreleme yapıldığı iddiaları ortaya atıldı. ÖSYM Başkanı Ali Demir’in açıklamaları tatmin etmedi. 1 milyon 700 bin öğrencinin girdiği sınav için büyük şaibe oluştu.

KAYNAK:  

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Nis 2011 23:22:11
ÖSYM'nin İçi Boşaltılmış

ÖSYM'nin içinin, yeni çıkarılan bir yasa ile, kadrolaşmak için tamamen boşaltıldığı ortaya çıktı. Kurumun 400'e yakın personelinin tamamının YÖK'e devredildiği belirlendi.
YGS’deki şifreleme işleminin ardından tartışmaların odağı haline gelen ÖSYM’nin içinin, kadrolaşmak için, yeni çıkarılan bir yasa ile tamamen boşaltıldığı ortaya çıktı. Kurumun 400'e yakın personelinin tamamının YÖK'e devredildiği belirlendi. Kurumda başkan ve yardımcıları dışında kadrolu kimse kalmadı. Uzmansız, personelsiz kalan ÖSYM’nin eski personelini geçici görevlendirmeyle çalıştırdığı öğrenildi.
Gazetecler Online'nın haberine göre, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayının ardından 3 Mart 2011’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren yasa ile ÖSYM’nin ismi kısaltması aynı kalarak Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi olarak değişti. Kurum adı değişmekle kalmadı baştan aşağı değişikliğe uğradı. En önemli değişiklik ise ÖSYM’nin bütün personelinin YÖK’e devredilmesi ve boş kadrolara atama yapmakta sağlanan kolaylıklar da AKP’nin, ÖSYM’deki kadrolaşmasının önü açıldı.
Yasaya göre şu anda ÖSYM’de Başkan ve Başkan yardımcıları dışında hiç kadrolu personeli yok. Ali Demir, görev geldikten sonra ÖSYM’ye yaklaşık 10 sözleşmeli personel aldı. Yasa yürürlüğe gireli henüz bir ay olduğu için boş kadrolar doldurulamadı. Şifre skandalıyla da yoğun mesai harcayan Demir’in önümüzdeki günlerde bu kadrolara atama yapması da beklenmiyor.
 
ÖZCAN -DEMİR ELELE
 
YÖK’ün kuruluşundan bu yana ÖSYM, YÖK’e bağlı olarak hizmet verirken, yeni yasa ile ÖSYM, Başkanı Cumhurbaşkanı tarafından atanan bağımsız bir kurum haline geldi. KPSS skandalının ardından Prof. Dr. Ünal Yarımağan istifa etti ve bunun üzerine YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, İTÜ Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Demir’i ÖSYM’ye vekaleten başkan atadı. Demir’i ÖSYM Başkanlığına getiren isim olmasına rağmen Özcan’ın bu skandal ile ilgili olarak adının hiç anılmaması için dikkat çekici. Ayrıca, ÖSYM’nin içinin boşaltıldığı yeni yasanın hazırlanma çalışmalarında Özcan’ın görüşünün de alındığı bir gerçek. Bütün bunlara rağmen Özcan, skandalda hiçbir payı yokmuş gibi davranması gözlerden kaçmadı.
 
ÖSYM BEĞENMEDİ, YÖK’E GÖNDERDİ

Yasal değişiklikle ÖSYM’deki üst düzey görevliler de dahil olmak üzere tüm personel YÖK’ün kadrosuna geçirildi. Yaklaşık 500 personeli bulunun YÖK’ün personel sayısı son bir ayda 900’e yükseldi. ÖSYM'nin 400'e yakın personelinin gelmesiyle birlikte YÖK'te oturacak yer bile kalmadı.
ÖSYM memur ve uzman ihtiyacını geçici görevlendirme yoluyla karşılamaya çalışıyor. Eski ÖSYM, yeni YÖK personeli olan çalışanlar arasında Demir’in istediği isimler, “sarı zarflar” ile geçici olarak ÖSYM’ye görevlendiriliyor. Görevlendirilmeyenler ise Demir tarafından “sınav güvenliği için tehlikeli personel” ilen edilmiş olurken, personel geçici görevlendirmeler nedeniyle binaları yan yana olan YÖK ve ÖSYM arasında adeta bir evcilik oyunu oynuyor.

ÜST DÜZEY ÖSYM’Lİ YÖK’E ARAŞTIRMACI OLDU

 
Bu yasa ile ÖSYM’nin Genel Sekreteri, I. Hukuk Müşaviri, Hukuk Müşaviri, Araştırma Geliştirme Değerlendirme Müdürü, Bilgi İşlem Müdürü, Kütüphane ve Dokümantasyon Müdürü, Planlama ve Mali İşler Müdürü, Sınav Hizmetleri Müdürü, İdari İşler Müdürü, Müdür ve Müdür Yardımcılarının görevleri sona erdirildi ve kadroları iptal edildi. Üstelik bu görevi sürdüren personele tebligat bile yapılmaksızın YÖK’teki “Araştırmacı” kadrolarına atanmış sayıldı. Personeli tebligat bile yapılmamasına ilişkin bu işlem yasada madde olarak yer aldı.
 
İTHAL UZMAN, KEYFİ SEÇİM
 
Kadrolu personeli olmayan ÖSYM’nin yerli ve yabancı yeni  personelinin seçimi yasa ile Başkan Demir’e bırakılıyor. Yasada, Demir’e bir defaya mahsus olmak üzere, 40 yaşından gün almamış ve yabancı dil şartını taşıyan kişileri, yasanın yayım tarihinden itibaren 6 ay içinde, ÖSYM’de yapılacak sınavla seçebilme yetkisi veriliyor.
Ayrıca, Demir’in 657 sayılı Kanun ve diğer mevzuat hükümlerinin hiçbirine bağlı bağlı kalmaksızın sözleşme ile yerli veya yabancı uzman istihdam etmesine izin veriliyor. Mevzuat kurallarına uymadan alınacak bu yerli ve yabancı personel, sigortalı sayılacak ve atama usul ve esasları ile personele ilişkin diğer hususlar bir yönetmelikle belirlenecek.
(5) Bir defaya mahsus olmak üzere; mesleğe özel yarışma sınavı ile girmiş ve belirli süreli meslek içi eğitimden sonra özel bir yeterlilik sınavı sonunda 657 sayılı Kanunun 36’ncı maddesinin “Ortak Hükümler” başlıklı bölümünün (A) fıkrasının (11) numaralı bendinde belirtilen kadrolara atanmış olanlar ile en az doktora diplomasına sahip öğretim elemanlarından, kırk yaşından gün almamış olmamak ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanı olabilmek için öngörülen yabancı dil şartını taşımak kaydıyla, bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren bir yıl içinde Başkan tarafından Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanı olarak atanabilirler. Bu şekilde atanacakların sayısı yirmiyi geçemez.
 
ÜST DÜZEY SÖZLEŞMELİ

Yasa ile ÖSYM’nin Daire Başkanı, I. Hukuk Müşaviri, Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri, Hukuk Müşaviri, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzmanı ve Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Uzman Yardımcısı ile doğrudan Başkanlığa bağlı temsilcilikleri yönetmekle görevlendirilen Şube Müdürü kadrolarına atananlar, 657 sayılı Kanun ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki hükümlerine bağlı olmaksızın sözleşmeli olarak çalıştırılabilmesinin önü açılıyor. Sözleşmeli atanan bu üst düzey personele,  ocak, nisan, temmuz, ekim aylarında olmak üzere yılda dört kez birer aylık sözleşme ücreti tutarında ikramiye ödenecek. Demir, bunlar arasından “üstün gayret ve sonucu emsallerine göre başarılı” olanların ikramiyeleri yılda 6’ye çıkarabilecek.  çalışmalar yaptıkları tespit edilenlere, Başkanın onayı ile haziran ve aralık aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarına kadar teşvik ikramiyesi ödenebilir.
 
5.500 BİN LİRA MAAŞLI SÖZLEŞMELİ
 
Demir, “güvenilmez” oldukları için tüm personelini değiştireceği ÖSYM’ye yeni personel alımı için iki kez ilan verdi. Bilişim yöneticisi ve veri tabamı yöreticisi ile sınavların yeni yazılım sistemini hazırlamak üzere bilgisayar, yazılım, elektrik-elektronik, ve endüstri mühendisleri almak için hazırlık yapıyor. İlanda, bilişim yöneticisi için 5 bin 534 lira, veri tabanı yöneticisi içinse 4 bin 150 lira maaş ödeneceği belirtiliyor. Devlet mamurlarının aldığı maaşlar düşünüldüğünde ÖSYM’ye alınacak bu sözleşmeli personele ödenecek maaş dikkat çekiyor.

KAYNAK:

  [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Nis 2011 23:31:42
   ÖSYM SINAV ÜCRETLERİNİ PEŞİN ÖDEMELİDİR   
                                                           
                            Yayın Tarihi :  07.04.2011 - 16:29
             
   ÖSYM tarafından ülke çapında yapılan ÜDS, YGS gibi sınavlarda Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenler ile üniversiteler bünyesinde görev yapan personel görevlendirilmektedir. Yapılan bu görevlendirmeler karşılığında ücretler eskiden sınav sonrası kişiye peşin olarak ödendiği halde son yapılan sınavlarda ödemeler peşin olarak yapılmamıştır. Tatil günlerinin birkaç saatini bu sınavlara ayırmak zorunda kalan eğitim çalışanlarının bu hizmetleri karşılığında hak ettikleri ücretleri gecikmeksizin almaları gerektiğinden bahisle ödemelerin ivedilikle yapılması hususunda ÖSYM Başkanlığına Türk Eğitim Sen olarak resmi bir yazı gönderdik.   

KAYNAK:
 
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
 

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 07 Nis 2011 23:46:04
Aylıkla Ödüllendirmenin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönerge
 
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONELİNİN AYLIKLA ÖDÜLLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNERGENİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR YÖNERGE
T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
Personel Genel Müdürlüğü
Sayı    : B.08.0.PGM.0.06.03-010-04-1008/17281                                     14/03/2011
Konu  : Aylıkla Ödül Yönergesi
                         BAKANLIK MAKAMINA
06/12/1989 tarihli ve 201.32.MEV.D.BŞK.YM.ŞB.89/3317/199395 sayılı Makam Onayı ile yürürlüğe konulan, 26/12/1989 tarihli ve 2302 sayılı Tebliğler Dergisinde yayımlanmış bulunan “Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Aylıkla Ödüllendirilmesi Hakkında Yönerge”nin dayanağı olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 123 üncü maddesi 25/2/2011 tarihli ve 27857 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile  yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.
Bu itibarla, uygulama olanağı kalmayan söz konusu Yönerge’nin yürürlükten kaldırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Makamlarınızca da uygun görüldüğü takdirde, “Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Aylıkla Ödüllendirilmesi Hakkında Yönerge’nin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönerge”nin ekli şekliyle yürürlüğe konulmasını olurlarınıza arz ederim.
Necmettin YALÇIN
Genel Müdür
Uygun görüşle arz ederim.
08/03/2011
Esengül CİVELEK
Müsteşar
O L U R
08/03/2011
Nimet ÇUBUKÇU
Milli Eğitim Bakanı

KAYNAK :  
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı BAYPARS2

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.975
  • 7.279
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Nis 2011 14:32:57
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Aylıkla Ödüllendirmenin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönerge
 
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONELİNİN AYLIKLA ÖDÜLLENDİRİLMESİ HAKKINDA YÖNERGENİN YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMASINA DAİR YÖNERGE
T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
Personel Genel Müdürlüğü
Sayı    : B.08.0.PGM.0.06.03-010-04-1008/17281                                     14/03/2011
Konu  : Aylıkla Ödül Yönergesi
                         BAKANLIK MAKAMINA
06/12/1989 tarihli ve 201.32.MEV.D.BŞK.YM.ŞB.89/3317/199395 sayılı Makam Onayı ile yürürlüğe konulan, 26/12/1989 tarihli ve 2302 sayılı Tebliğler Dergisinde yayımlanmış bulunan “Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Aylıkla Ödüllendirilmesi Hakkında Yönerge”nin dayanağı olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun değişik 123 üncü maddesi 25/2/2011 tarihli ve 27857 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6111 sayılı “Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile  yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.
Bu itibarla, uygulama olanağı kalmayan söz konusu Yönerge’nin yürürlükten kaldırılmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Makamlarınızca da uygun görüldüğü takdirde, “Milli Eğitim Bakanlığı Personelinin Aylıkla Ödüllendirilmesi Hakkında Yönerge’nin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönerge”nin ekli şekliyle yürürlüğe konulmasını olurlarınıza arz ederim.
Necmettin YALÇIN
Genel Müdür
Uygun görüşle arz ederim.
08/03/2011
Esengül CİVELEK
Müsteşar
O L U R
08/03/2011
Nimet ÇUBUKÇU
Milli Eğitim Bakanı

KAYNAK :  
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çok yerinde ve geç kalmış bir karar ahbap-çavuş ilişkisine son verilmiş oldu böylece.

Çevrimdışı bilalguclu

  • Uzman Üye
  • *****
  • 988
  • 436
  • 988
  • 436
# 08 Nis 2011 19:27:33
iyi olmus

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 Nis 2011 23:25:32
10 soruda YGS'de hata kılavuzu
 
ÖSYM Başkanı'nın 'Acemilik, işgüzarlık' diye açıkladığı durum, buzdağının görünen yüzü.
 
ÖSYM Yürütme Kurulu üyeleri, önceki akşam ÖSYM binasında ağırladığı Radikal'e "YGS'de adaylar için dağıtılan tüm kitapçıklarda, programlarının eksik çalışması nedeniyle bir sorun olduğunu" itiraf etti.
Günlerdir Türkiye'nin kafasını karıştıran YGS bilmecesinin iyi anlaşılabilmesi için yanıtı merak edilen sorular var.

1- Şifre, şablon, kurgu, kopya gibi tartışmalar nereden kaynaklandı?

Her şey yeni ÖSYM Başkanı Ali Demir'in kopyayı 'imkânsız hale getirecek' dediği 'adaya özel kitapçık' projesiyle başladı. Geçmiş yıllarda en fazla 10 farklı kitapçık hazırlanırken, bu yıl yaklaşık 1.7 milyon adet farklı soru kitapçığı hazırlandı.

2- 1.7 milyon farklı kitapçık nasıl türetildi?

Bunun için ana kitapçıktan, aynı sorularla, fakat soru ve yanıtların farklı dizilimleriyle başka başka kitapçıklar türetecek bir bilgisayar programı hazırlandı.
Ve hata ortaya çıktı

3- Program eksiksiz bir şekilde uygulanabildi mi?


Hayır. Program tam olarak uygulanırsa, pedagojik bazı sorunlar ortaya çıkacaktı. Örneğin kimi adayların soru kâğıtlarında, doğru yanıtların yarısından fazlası a şıkkı olabilecekti. Veya cevap kâğıdında kutucuklar doldurulduğunda (d),(e),(d),(e)/(b),(a),(b),(a) gibi dikkat çekici bazı desenler oluşturabilecekti. Böyle sonuçların ortaya çıkmaması için tamamen (rastlantısal/random) dağılım yerine kimi yerlerde elle müdahale yapıldı. Ve sorun oluştu.

4- ÖSYM personeli Radikal'e "Programın eksik çalışması sonucu bir kalıp oluştu" dedi. Bu kalıp nedir?

 
Tüm soru kitapçıklarında, farklı varyasyonlarla da olsa takılı kalan bu kalıp, şıkların 'çembersel olarak kaydırılması' kalıbıydı.

5- Programın takılı kaldığı bu kalıp, bir kopya ihtimali yaratır mı?
 
Evet yaratır. Bu 2 türlü olabilir. Kriptologların açıklamasına göre, dikkatli bir aday bu 'kalıbı' sınav sırasında fark edebilir ve soruları bu yöntemle çözebilir. İkinci olasılık da, ÖSYM içinden birileri, yöneticiler olmasa dahi, sistemin iyi çalışmamasından doğan bu kalıbı fark ettikten sonra, dışarıya bilgi vermiş olabilir.

6- 5 Nisan'da 'uyandılar'
 
6-ÖSYM yetkilileri, programlarının eksik çalıştığını ne zaman tespit etti? 
 Bunu daha önce tespit edebilir miydi?

 
Radikal'e yaptıkları açıklamada, programlarındaki sorunu, 5 Nisan akşamı tespit ettiklerini söylediler. ÖSYM yetkilileri, matbaada kitapçıkların şık ve soru dizilimlerini yaptıktan sonra, az sayıda baskı yapıp, programın çalışıp çalışmadığını tespit edebilirlerdi. Ancak bunu yapmayı akıl edemediklerini söylediler.

7- ÖSYM'nin programda sorun çıkma ihtimaline karşı hazırladığı 'alternatif başka bir programı' var mıydı?
 
Hayır yoktu. ÖSYM yetkilileri, bunun için ileriye dönük önlem alacaklarını, alternatif program hazırlayacaklarını söylediler.

8- Programın bu açığı nedeniyle, 'haksız yere, bir adayın diğer adayların önüne geçip geçmediği' nasıl tespit edilebilir?

Tüm kitapçıklar tek tek incelenip, kitapçıklarda yapılan işlemler tek tek değerlendirilmeli. Bu inceleme de ÖSYM tarafından değil, kurum dışından işin uzmanları tarafından yapılmalı. Böyle bir incelemenin ne kadar süreceği de ayrı bir tartışma konusu.

9- Eksik çalışan program başka sınavlarda da uygulandı mı?


Evet uygulandı. Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavı (ÜDS) ve YÖK Yurtdışı Yükseköğretim diplomaları denkliği için Seviye Tespit Sınavı'nda (STS) da bu program uygulandı. Bu sınavlarda da aynı sorun yaşandı. Ancak bu sınavların şıklarında rakamsal değer bulunmadığı için sorun dikkat çekmedi.

10- YGS adaylarından barajı aşanların gireceği Lisans Yerleştirme Sınavı'nda da aynı program kullanılacak mı? Kullanılırsa aynı sorunlar yaşanır mı?
 
ÖSYM yetkilileri, LYS'de de aynı programın kullanılacağını belirtiyor. Ancak LYS'de sistemi eksiksiz çalıştıracaklarını savunuyorlar.
                                                   
                                                                     Ensonhaber

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.926
  • 148.928
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 08 Nis 2011 23:33:05
EĞİTEK'DE KADROLAŞMA İDDİALARI
 
Eğitek bütün görevlendirmeleri kadroya mı aldı ?
 
08 Nisan 2011 Cuma 01:0412141618
 
Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğünde görevlendirme olarak çalışan kadrosu öğretmen, müdür yardımcısı ve müdür olanlara EĞİTEK'de kadro verildiği ve makam onayıyla yaklaşık 80 kişinin Eğitek bünyesine kadrosuyla beraber alındığı iddiaları Ankara'yı karıştırdı.

Konuyla ilgili sendikalara ve haber sitelerine şikayet maili yağmaktadır.

Eğitek bünyesine kadrosu alınan öğretmenlerin hangi kriterlere göre seçildiği merak edilmektedir. Bunun yanında müracat ettiği halde eğitek kadrosuna alınmayan öğretmenler konuyu sendikalar nezdinde şikayete hazırlanıyor.

Ayrıca Eğitek'e kadrosuyla alınan öğretmenler için en büyük iddia ise , bu kadrolara alınan kişilerin büyük çoğunluğunun Eğitek Genel Müdürü Mahmut TUNCEL'in VAN'lı hemşerileri ve bölge öğretmenleri olduğu iddia edilmektedir.

Konuyla ilgili Eğitek'in cevap hakkı saklı kalmak kaydıyla kamuoyunun bilgisine sunulur.

Murad KALEMLİ
Haber Kaynağı:
 
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimiçi mut

  • Uzman Üye
  • *****
  • 263
  • 292
  • 263
  • 292
# 11 Nis 2011 23:19:12
okunan kitapların kaydedilmesi değiştirilmiş.Kurum işlerinden giriyoruz.Kitapların listesini bir defa giriyoruz.Sonra her öğrencinin okuduğu kitapları tıklıyoruz.Kaydetmek daha kolay olmuş.

Çevrimdışı serkanbulut

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 250
  • 3.022
  • 250
  • 3.022
# 11 Nis 2011 23:27:47
iş bilenin kılıç kuşananın ne doğru söylemiş atalarımız

Çevrimdışı yasinsayılır

  • Uzman Üye
  • *****
  • 807
  • 1.459
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 807
  • 1.459
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 11 Nis 2011 23:46:03
güzel bir uygulama
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
okunan kitapların kaydedilmesi değiştirilmiş.Kurum işlerinden giriyoruz.Kitapların listesini bir defa giriyoruz.Sonra her öğrencinin okuduğu kitapları tıklıyoruz.Kaydetmek daha kolay olmuş.

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 23 Nis 2011 18:36:30
Dostluk kazandı...
Vodafone Türkiye’nin destek olduğu International Kuşadası Cup’ta All Star maçı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda oynandı.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK