Yorumlu Haberler

Çevrimdışı eyup40

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.991
  • 20.678
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 7.991
  • 20.678
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Oca 2011 11:33:13
müfredatın ıcındekı konuları anlatırken bıle dıkkat etmek lazım artık. Her an ceza alabılırız kendı yazdıklarından dahı...

Çevrimdışı matroxa1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 667
  • 281
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 667
  • 281
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 24 Oca 2011 11:36:35
yahu evrim, bilimsel devinime kaynak olacak bir olgudur.insanların inancına nasıl zarar vermekte hayret ediyorum. Eğer insan beyni diye karmaşık bir şey varsa,eğer bilim diye bişey varsa,elbetteki evrim olacak,eğer bigbanga bilimsel bir olgu diyorsak,tabi ki evrim de vardir. İnsan beyni,felsefe ve bilim olmadan sorgulayıcı sanat olmadan bi işe yaramaz anca koyun olur.

Çevrimdışı matroxa1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 667
  • 281
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 667
  • 281
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 24 Oca 2011 11:41:29
Ayrıca dünya yavarlaktır diyene ceza veren zihniyetle şu andaki zihniyet hiç farklı değil,Bolu beyi zihniyeti,konuştun diye zavallı karagözle hacivatı da asan zihniyet hep aynı,gittiğimiz yer farklı zamanlarda olsa  aynı yani,hallacı mansurları  söylediği için deşen zihniyet .

Çevrimdışı tarikozturk1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 377
  • 345
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 377
  • 345
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Oca 2011 11:44:30
İlgili haberi vatan gazeteside habertürk gazetesinden almıştır.

Çevrimdışı ajda35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.680
  • 33.292
  • 7.680
  • 33.292
# 24 Oca 2011 11:46:55
ilgili konu başlığı ile birleştirilmiştir...

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Oca 2011 11:50:12
bazen benim de basıma geliyor. cocuklar yaslarından buyuk sorular sorabiliyorlar. yeri geliyor cevaplamaya calışıyoruz anlayacağı dille, yeri geliyor kıvırmaya calışıyoruz yuvarlak kelimelerle..hiç unutmam bana da bir gün "öğretmenim uzaylılar var mı? " diye sormustu. bu durumda ne yapacağız. asağı tükürsen sakal, yukarı tukursen bıyık. :S

Çevrimdışı ajda35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 7.680
  • 33.292
  • 7.680
  • 33.292
# 24 Oca 2011 11:58:33
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bazen benim de basıma geliyor. cocuklar yaslarından buyuk sorular sorabiliyorlar. yeri geliyor cevaplamaya calışıyoruz anlayacağı dille, yeri geliyor kıvırmaya calışıyoruz yuvarlak kelimelerle..hiç unutmam bana da bir gün "öğretmenim uzaylılar var mı? " diye sormustu. bu durumda ne yapacağız. asağı tükürsen sakal, yukarı tukursen bıyık. :S

hocam uzaylılar elbette var ;D  hepimiz uzayda yer almıyor muyuz ? :D

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 26 Oca 2011 15:25:09
İmamlar haftada 1 gün fazla çalışma, bayram günü talilleri için mesai ücreti alacak
26 Ocak 2011 14:52

DİYANET ve Vakıf Çalışanları Sendikası (DİVA-SEN) Genel başkanı Hüseyin Demirci, 'Torba Yasa Tasarısı'nın kanunlaşmasıyla birlikte imamların da hafta 1 gün fazla çalışma, resmi ve bayram günü talilleri için mesai ücreti alacaklarını açıkladı. Demirci 'Vatandaşın iyi ve kötü gününde yanlarında olan üyelerimizin bu hakkıdır' dedi

DİVA-SEN Kayseri Şubesi'ndeki rozet takma törenrine katılan Genel başkan Hüseyin Demirci, imamların sabah namazından yatsı namazına kadar camilerde görev yaptıklarını, bunu bazılarının görmemezlikten geldiklerini söyledi. Demirci, şöyle konuştu:

'Vatandaşın iyi ve kötü gününde yanında olan görevliler olarak bizler de 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabiyiz. Devlet memurları haftada 2 gün izin yapıp, resmi ve bayram günü çalışmıyor. Ancak, imamlar bayramda, resmi talillerde çalıştıkları gibi haftada 1 gün izin yapmaktaydı. Sendika olarak bunun torba yasaya girmesini ve imam ve din görevlilerin de Torba Yasa Tasarısı uyarınca mesai almaları yolundaki isteklerimizi yetkililere kabul ettirdik. Ancak, bizimle aynı kulvarda bulunan dieğer sendikalar bunu kendileri yaptırıyormuş gibi ortaya çıkmaktadır. İmamların görevi sabah namazından , yatsı namazına kadar devam etmektedir. Bunu bazıları malasef yanlış anlıyor. kimseden sadaka istemiyoruz. Diğer memurlar nasıl ki tatillerini kullanıyor, mesailerini alıyorsa, imamlarda almalıdır görüşünü savunduk. İmamların çeşitli nedenlerden dolayı iş riskide vardır. bunlarında göz önünde bulundurulmasını istedik. 05.00'den, yaz günleri saat 23.00'e kadar görev yapan üyelerimizin haklı isteğinin torba yasada gözönüne alınması, sendikamızın haklı mücedelesiyle olmuştur.'

DİVA-SEN Genel Sekreteri ve Kayseri Şube Başkanı Osman Çamur da, kendi kulvarlarındaki bazı sendikaların utanmadan yalan söylediklerini öne sürerek, bazı sendikaların, 5 bini bulan ve 35 ilde teşkilatlanmış üyeleri nedeniyle kendilerini kıskanarak, sendikacılık bilmemekle suçladığını söyledi. Çamur, 'Bunlar bizim her alandaki başarımızı sahiplenmektedir' diye eleştiride bulundu. Çamur, imamların kur'an kursları nedeniyle yaptıkları çalışmalar konusundaki fazla mesai haklarını Konya 2'nci İdare Mahkemesi'ne açtıkları dava ile 2 yıl önce kazandıklarını ekledi.


DHA



Allah sizi bildiği gibi yapsın...

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 26 Oca 2011 18:52:32
Ankara'da işçi servisi ile tır çarpıştı: 9 ölü
26.01.2011 - 09:58


Ankara'nın Beypazarı ilçesinde bir işçi servisi ile tır çarpıştı. Kazada ilk belirlemelere göre 9 kişi hayatını kaybetti, 5 kişi de yaralandı.

Ankara-Nallıhan karayolunun 106. kilometresinde işçi taşıyan bir servis aracı ile tır çarpıştı. Kaza sonucu ilk belirlemelere 9 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.

Kazanın ardından yaralılara ilk müdahalenin Beypazarı Devlet Hastanesi'nde yapıldığı, Ankara'dan kaza bölgesine ambulans ve emniyet ekipleri gönderildiği bildirildi.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı zizou43

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2011 19:21:05
Eğitimde bir devir sona eriyor
Eğitim hayatımızda yeri olan bir uygulama, artık sona eriyor.Güncelleme:27 Ocak 2011 18:06
"Ölçme ve Değerlendirme Sistemi" ile öğrencilerin artık okulda parmak kaldırma devri sona erdi. Öğrenciler kendilerine verilen kablosuz butonlarla tahtaya yansıyan sorunun cevabını tuşlayıp sorulara yanıt verebiliyor.

Tuzla Belediyesi tarafından ilçedeki tüm ilköğretim okullarına sağladığı Elektronik ölçme ve değerlendirme sistemi sayesinde öğrenciler, kağıt üzerinde soru cevaplamaktan kurtulurken, öğretmenler de uzun zaman alan sınav sonuçlarını değerlendirme işlemini hiç zaman kaybetmeden ve çok detaylı bir şekilde elde ediyorlar.

PARMAK KALDIRMA DEVRİ SONA ERDİ

Ölçme ve Değerlendirme sisteminde sınıftaki her öğrenciye kablosuz bir elektronik buton verilirken sorularda duvara barkovizyon gösterimi şeklinde yansıtılıyor. Öğretmen önündeki bilgisayardan her öğrencinin adının yazılı olduğu butonların numarasına bakarak kimin doğru kimin yanlış cevap verdiğini kolayca görebiliyor. Ayrıca sistem sayesinde öğrenciler sorulara parmak kaldırmadan cevap veriyor. Yerinde oturarak duvara yansıyan soruyu okuyan öğrenci defter kalem kullanmadan çok kısa bir sürede soruya cevap verebiliyor. Öğrencilerin başarı ve motivasyonunu artırması beklenen bu sistem sayesinde dersler daha neşeli geçiyor. Konuyla ilgili basın mensuplarına bilgi veren Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, “Ölçme ve Değerlendirme Sistemini ilçemizdeki bütün ilköğretim okullarına hediye ettik. Bu sistem sayesinde okullarda öğrencilerin başarı ve motivasyonlarının artmasını bekliyoruz. Artık okulda parmak kaldırma devri de sona ermiş olduö diye konuştu.

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 28 Oca 2011 19:47:57
Öğrenim ve katkı kredisi borcunu ödemeyen 750 bin borçlu için takibat başladı.

 

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün soru önergesine Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın verdiği yanıt, öğrenim ve katkı kredisi borçlarını ödeyemeyen 750 bin 891 dosya borçlusu hakkında takibat işlemi başlatıldığını ortaya çıkardı.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün soru önergesine Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın verdiği yanıt, öğrenim ve katkı kredisi borçlarını ödeyemeyen 750 bin 891 dosya borçlusu hakkında takibat işlemi başlatıldığını ortaya çıkardı.

-ÖĞRENCİ ALDIĞI KREDİ BORCUNU ÖDEYEMEDİ-

Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumundan almış oldukları öğrenim ve/veya katkı kredisi borçlarını zamanında ödemedikleri için borçları ivedilik kazanarak Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamına giren kişiler hakkında takibat işlemi başlatıldığını bildirdi.

-750 BİN DOSYA BORÇLUSU VAR-

Haklarında takibat işlemi başlatılan öğrenim kredisinden 436 bin 291 dosya borçlusu, katkı kredisinden 314 bin 600 dosya borçlusu olduğunu belirten Yazıcı, "Toplam 750 bin 891 dosya borçlusu bulunmaktadır" dedi.

-43 BİN BORÇLUNUN BORCU ERTELENDİ-

Bakan Yazıcı, 3 Kasım 2010 tarihi itibarıyla toplam 43 bin 537 öğrenim ve katkı kredisi borçlusunun yapmış oldukları borç erteleme taleplerinin Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından yerine getirildiğini bildirdi.

Bakan Yazıcı, 2010 yılında Kredi ve Yurtlar Kurumundan 243 bin 171 öğrencinin burs, 718 bin 56 öğrencinin öğrenim kredisi ve 528 bin 103 öğrencinin de katkı kredisi aldığını ifade etti.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 29 Oca 2011 08:46:58
Farklılık

PROF. DR. ZİYA SELÇUK

29/01/2011

'Burada içmediklerinde nerede içeceklerini ve hatta ne içeceklerini düşünüyorsunuz? Burada onları izleme şansımız daha fazla.'

Roma’nın merkezinde 1910 yılında inşa edilmiş tarihi bir lise. Üst düzey yetkililerin çocuklarının da devam ettiği bir okul. Sınıflardaki en yeni eşya en az 50 yıllık ve kırık dökük. Asıl ilginç olan ise binanın giriş kapısının hemen üzerindeki “Bu okul antifaşisttir” pankartı. Eski bir beze öğrenciler tarafından acemice yazılmış. Okul müdürüne “Bunu niçin indirmiyorsunuz?” diye sorduğumda “Ben asmadım ki, asanlar uygun görünce indirirler” cevabını verdi. “Yasak değil mi?” diye sorduğumda ise anlamsızca yüzüme baktı, “Bunlar seçmen olacaklarsa, oy kullanacaklarsa, kişilik geliştireceklerse neden yasak olsun ki? Kendilerini ifade ediyorlar” dedi. Okulun giriş kapısında yere oturmuş, sigara içen öğrencileri fark ettiğimde iyice afallamıştım. “Bu ne?” der gibi baktığımda ise hemen açıklamaya girişti: “Burada içmediklerinde nerede içeceklerini ve hatta ne içeceklerini düşünüyorsunuz. Burada onları izleme şansımız daha fazla. Yeraltına girdiklerinde değil” cevabını verdi. Ne dersiniz? Onlar mı daha doğru yapıyor biz mi?

Sizden gelenler
SIFIRIN ALT ANLAMLARI Karnede sıfır ortalamanın mantığını doğru buluyor musunuz? Sizce sıfır gibi bir not değerlendirmesi gelişmiş herhangi bir ülkede var mı? Öğrenciye sen bu derste sıfırsın (yoksun) demek doğru mu?
Churchill “Eğitimimi sekteye uğratan tek şey okul oldu” diyor. Bazen okulların bir araç olan notu, esas amaç haline getirerek kendi amacına nasıl ihanet ettiğini düşünüyorum. Finlandiya’da ilk altı sene not verilmiyor ama PISA sınavında dünya birincisi onlar. Bizim “sıfır ortalama olmasın biraz daha yüksek not verilsin” derken, bu ihaneti onayladığımız “ama bu kadar da olmaz ki” dediğimizi işitiyorum. Bir çocuğa altı aydan fazla ‘sen sıfırsın’ mesajı vermek yaşamı boyunca sıfırın içine hapsolması demek olabilir. Ta ki bir büyücü öğretmen onu oradan çıkarana kadar.

BÜTÜNCÜL ÇOCUK YETİŞTİRME
Özgüven geliştiren, yaşama sevincini arttıran dans ve yemek yapma gibi dersler olabilir mi?
Bunlar bütüncül çocuk geliştirme fikrini destekler. Eleştirel düşünme, inovasyon, etkili iletişim, karar verme, müzakere etme gibi 21. yüzyıl becerilerinin üzerinde de durulmalı. Bu içerikler sosyal etkinlik saatlerinde düşünülebilir veya öğretim programları ile ilişkilendirilerek de gerçekleştirilebilir. Bu tür etkinlikler, derslerin verdiği zararı azaltabilmek için iyi birer vasıta olabilir.

NOTLAR VE ADALET
İlköğretim 2. ve 3. sınıf öğrencilerine düşük not vermek doğru mu?
Öğrenciler öğrenemiyorsa yöntem eksiğimiz olduğunu düşünmemiz gerekir. ‘Yapamayanlara yüksek not verirsek yapanlara adil davranmış olmayız’ düşüncesi. Adalet herkese eşit değil, hak ettiği biçimde davranmaktır. Çocuklar her zaman en güzeli hak eder. Profesyonel olan biziz, onlar değil. Adaletli davranmak konusunda Kohlberg’in ahlaki gelişim kuramını gözden geçirmenizi öneririm.

Çevrimdışı eylulada1

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.164
  • 47.317
  • 4.164
  • 47.317
# 30 Oca 2011 12:02:21
2010-2011 eğitim öğretim yılının tatil zili çaldı. Ancak ne yazık ki geçtiğimiz bu dönemde eğitimin sorunlarına çare bulmak şöyle dursun, var olanların sayısı daha da artmıştır.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 30 Oca 2011 12:58:45
"Siz günaha girmeden Allah sakat bebeğinizi aldı"
30.01.2011 - 12:30


4 aylık hamile olan eşini, hastanede yaptırdığı amniyosentez testinden sonra kaybeden Murat Sağır, bu süreçte yaşadıklarına dair skandal iddialar ortaya attı.

4 aylık hamile olan Feride Sağır, SSK Okmeydanı Araştırma Hastanesi'nde yapılan amniyosentez testinden kısa bir süre sonra hayatını kaybetti. Feride Sağır’ın eşi Murat Sağır, testin hatalı yapıldığını iddia ederek hastane ve doktorlardan şikayetçi oldu.

Murat Sağır'ın anlattıkları, testin hatalı uygulanmasıyla ilgili şüpheler bir yana, hasta-doktor ilişkisinde bir skandalın yaşandığını gösterdi. Sağır'ın anlatımına göre testin zorlu geçmesi üzerine durumu soran Sağır'ı, testi yapan doktor düzgün biçimde bilgilendirmedi ve tersledi. Bir başka doktorun, bebeğin öldüğünü öğrenen çifte, "sakat" bebeklerini aldığı için Allah'a şükretmeleri gerektiğini ima etmesi ise skandala başka bir boyut kazandırdı.

İkinci bebeğine hamile olan Feride Sağır'ın, Gaziosmanpaşa Kızılay Kliniği ve Özel Bilge Hastanesi'nde yaptırdığı kan testlerinin sonucunda “bebek, yüzde 60 down sendromlu olabilir” raporu verildi. Sonucun kesinleşmesi için tam teşekküllü bir hastanede "amniyosentez testi" yapılması gerektiğinin söylenmesi üzerine Feride Sağır test için SSK Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gitti.

"Farz edin tecrübesizliğime sayın"
Test sırasında eşine refakat eden Murat Sağır, 15 dakika olması gereken testin yarım saatten fazla sürdüğünü ve eşinin test boyunca acıyla bağırdığını kaydetti. Testin risklerini kabul ettiklerine dair bir belgenin imzalattırıldığını belirten Sağır, testi yapan kadın doğum uzmanının “testin neden zor geçtiği” sorusuna “Benden daha mı iyi bileceksiniz. Ben bu konunun uzmanıyım. Bir kerede olacak diye bir kaide yok. Farz edin tecrübesizliğime sayın” diye cevap verdiğini söyledi.

Murat Sağır olayın devamını şöyle anlattı: "İşlemin uzaması ve eşimin çok acı çekmesi üzerine durumu, klinik şefine anlattım. Klinik şefi bana eşimin kilolu olduğunu, normal iğnenin 9 cm olduğunu ve bize 12 cm iğne gerektiğini anlattı. İğneyi temin ettim. 20 Ağustos’ta başka bir kadın doğum uzmanı doktor sıvı alma işlemini 15 dakikadan daha kısa sürede gerçekleştirdi. Bir eldivenin içine 4 tüp sıvı koydular. Bunları İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürmemi söylediler. Eşim hastanede oğlumla kaldı. Ben tahlilleri götürüp bıraktım. Sonuçları 20 gün sonra alacağımı söylediler.”

"Zaten bebek sakatmış, siz günaha girmeden Allah onu almış"
Testin yapıldığı gece çok acı çekmesine rağmen doktorların eşini eve gönderdiğini söyleyen Sağır, 21 Ağustos Cumartesi günü durumunun kötüleşmesi üzerine eşini tekrar hastaneye götürdü. Sağır, ultrasonla bebeğin kalp atışlarının durduğunu saptayan doktorun "Metanetli olun, üzülmenize gerek yok. Zaten bebek sakatmış. Siz günaha girmeden Allah onu almış" dediğini kaydetti.

Kürtajı yapacak doktorun hastanede olmaması nedeniyle Feride Sağır'ın operasyonu pazartesi gününe ertelendi. Kürtaj için tekrar hastaneye gelişlerinde yoğun bakıma alınan Feride Sağır 29 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti.

Feride Sağır'ın ölümünden sonra belli olan test sonuçlarına göre bebeğin sağlıklı olduğu anlaşıldı.

Ölüm riski çok düşük!
Konuyla ilgili açıklama yapan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Bülent Baysal, 35 yaş üzeri anne adaylarında tıbbi olarak amniyosentez testinin önerildiğini söyledi. Baysal, amniyosentez işlemlerinde anne ölümlerine rastlanma oranının dünya literatüründe çok çok düşük olduğunu ve 2-3 örnek görülebileceğini belirtti.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı cancancan111

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.599
  • 19.335
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.599
  • 19.335
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Oca 2011 19:45:42
Kayseri'de 8.5 aylık hamile kadın, kanaması başlayınca harabe halindeki evinde yardım isteyecek telefonu olmadığı için bebeğiyle birlikte hayatını kaybetti. Eşi üşümesin diye çevreden odun ve kağıt toplayan baba Bahri Bulut ise evi girdiğinde eşinin kanepedeki cansız bedeniyle karşılaştı. Sinir krizleri geçiren adam hastanede tedavi altına alındı.

Edinilen bilgiye göre olay, Buğdaylı Mahallesi Sütderesi Sokak, No 18'de meydana geldi. 10 yıl önce Bahri Bulut (42) ile evlenen ve 6 yaşında Gülhan izminde bir kızı olan Ayten Bulut (37), 8.5 ay önce yeniden hamile kaldı. Hurda malzeme ile kağıt toplayarak geçimini sağlayan Bahri Bulut ise, sabah saatlerinde evden ayrıldı. Ayten Bulut ise, kapısı ve penceresi olmayan evlerinde kağıt yakarak ısınmaya çalıştı.

Talihsiz kadının, eşi gittikten sonra kanaması başladı. Evinde telefon da bulunmayan Ayten Bulut, dışarı çıkıp yardım istemek istedi ancak çok kanaması olduğu için yerinden kalkamadı. Yardım çığlıklarını da duyan olmayınca, talihsiz kadın kanepenin üzerinde kan kaybından haşyatını kaybetti.

Çevreden odun ve kağıt toplayan baba Bahri Bulut ise evi geldiğinde eşinin kanepedeki cansız bedeniyle karşılaştı. Çığlıklar atarak gözyaşlarına boğulan Bulut, komşusundan aldığı cep telefonu ile 112 Acil Servisi aradı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Ayten Bulut ile karnındaki 8.5 aylık bebeği için yapılacak bir şeyin olmadığını söyledi. Sinir krizleri geçiren Bahri Bulut Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altına alındı.

Olay yerinde yapılan araştırmaların ardından talihsiz kadının cesedi otopsi yapılmak üzere Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı.


(açlıktan ölen bebekten sonra yoksulluktan ölen bir anne ve bebeği...hani nerde benim ''komşusu açken tok uyuyamayan'' güzel ülkemin güzel insanları!!! :( )

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK