Yorumlu Haberler

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Ara 2010 16:09:38
Vicdansız Hırsızlar Kulağını Çaldı
     

Diyarbakır'da işitme engelli 8 yaşındaki Rojin Gülsün'ün biyonik kulağını çaldılar. Rojin artık ne duyabiliyor ne de konuşabiliyor.

 
Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde İsmet Paşa Mahallesi'nde oturan 8 yaşındaki Rojin Gülsün'ün 16 bin liralık biyonik kulağı okul yolunda calındı. Doğuştan işitme engelli olan ve biyonik kulağı sayesinde bu yıl okula başlayan Rojin yeniden sessiz dünyaya gömüldü.

Kızı Rojin'in artık duyamadığı için sınıfta sıkıntı yaşaması üzerine onunla birlikte okula giden Makbule Gülsün, öğretmenin anlattıklarını, el işaretleriyle kızına anlatmaya başladı.

Yenisi almaları çok zor

Makbule Gülsün, üzgün: “Yıllardır eşimin çalışarak biriktirdiği para ile kızım iki beyin ameliyatı geçirdi ve beynine bir çip takılarak, kulağına da işitme cihazı takıldı. Biyonik kulakla kızım duymaya ve konuşmaya başlamıştı. Çok seviniyorduk. Ancak 10 gün önce kızım okula gittikten sonra ağlayarak eve döndü. İşitme cihazının olmadığını işaret etti.

"O an dünyam yıkıldı.”

Biyonik kulağı 16 bin liraya taktırdıklarını beliten Makbule Gülsün, “Eşim özel bir şirkette 750 lira aylıkla çalışıyor. 250 lira kira ödüyoruz. 2 çocuğumuzla birlikte 4 nüfusuz. Çocukların okul masrafları, elektrik, su ve evin masraflarına zaten paramız yetmiyor. Kızımı her gün okula götürüyorum. Öğretmenin anlattıklarını kızıma el işaretleriyle anlatmaya çalışıyorum. Yeni bir cihaz almak için de o kadar paramız yok” diye konuştu.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Ara 2010 16:10:20
Fatma Öğretmenlerini Çok Özleyecekler
     
Motosiklet kazasında yaşamını yitiren Edebiyat Öğretmeni Fatma Karakaya (23) gözyaşları arasında toprağa verildi.

 
Yalova'da dün akşam meydana gelen trafik kazasında, kamyona çarpan motosiklette yaşamlarını yitiren Özgür Deniz Erdoğan (30) ile Edebiyat Öğretmeni Fatma Karakaya (23) bugün gözyaşları arasında ayrı ayrı yerlerde toprağa verildi.

Yalova'nın Çiftlikköy İlçesi'nde yaşayan Fatma Karakaya, geçen Eylül ayında Yalova Denizcilik Anadolu Endüstri Meslek Lisesi'ne Edebiyat Öğretmeni olarak atandı. Çok sevdiği öğretmenlik görevine devam eden Fatma Karakaya, bir süre önce kayıt olduğu dans kursunda, Aksa'da işçi olarak çalışan Özgür Deniz Erdoğan ile tanıştı. Özgür Deniz Erdoğan dün arkadaşı Fatma Karakaya'yı arkasına alarak 77 DV 44 plakalı motosikleti ile gezmek için Bursa'ya geldi. Bir süre gezdönüşe geçen Özgür Deniz Erdoğan'ın kullandığı motosiklet, Kirazlı Köyü yakınlarında aşırı hız nedeniyle Davut Parlak (42) yönetimindeki 77 DK 970 plakalı kamyona yandan çarptı. Kazada, kamyonun kasası ile çamurluğu arasına sıkışan Özgür Deniz Erdoğan ile Fatma Karakaya olay yerinde öldü. Talihsiz gençlerin kamyonun kasası ile çamurluğu arasına sıkışan cesetleri güçlükle çıkartıldı.

ANNESİNE 'HAKKINI HELAL ET' DEMİŞ
Acı haberi dün gece ailesine verilen Fatma öğretmen bugün gözyaşları ve ağıtlar arasında son yolculuğuna uğurlandı. Talihsiz öğretmenin cenazesi öğlen Yalova Merkez Camii'ne getirildi. Buradaki törene annesi Zehra, babası Ali İhsan Karakaya ile kızkardeşleri Eda, Seda, Ece ve Melisa Karakaya katıldı. Meslektaşları ve öğrencilerinin de hazır bulunduğu cenaze töreninde gözyaşlarını tutamayan acılı anne Zehra Karakaya, “Ölümü sanki Fatma'mın içine doğmuştu. Dün okula gitmeden önce beni öpüp kokladı. 'Annem, ben senin çok isteyip de olamadığın öğretmenliği kazandım' dedi. Ardından 'Hakkını helal et' diyerek evden ayrıldı. Sonrada ölümünü öğrendim. Bu acıya nasıl dayanacağım” diye feryat etti..

Kızkardeşlerinin tabutuna sarılıp ağıtlar yaktığı Fatma Karakaya'nın cenazesi, daha sonra Yalova Mezarlığı'nda toprağa verildi. Fatma öğretmen'in okulundaki elektronik panoya da, fotoğrafı konulup ölüm haberi yazıldı.

GÖZYAŞLARIYLA UĞURLANDI
Kazada kız arkadaşı Fatma Karakaya ile ölen motosiklet sürücüsü Ömer Deniz Erdoğan'da bugün Çiftlikköy İlçesi'nde öğle vakti kılınan cenaze namazından sonra toprağa verildi. Cenaze törenine babası Yalova'da bir dönem Emniyet Müdür Yardımcılığı yapan Sedat Erdoğan, annesi Hanime ve kardeşleri Yeliz ve Hakan Erdoğan ile Yalova Valisi Dursun Ali Şahin, Emniyet Müdürü Ahmet Selim Akyıldız ile akraba ve arkadaşları katıldı.

Cenaze töreninde gözyaşlarını tutamayan Erdoğan ailesini yakınları teselli etmeye çalıştı. Ömer Deniz Erdoğan'ın cenazesi daha sonra Çiftlikköy Mezarlığı'nda defnedildi

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Ara 2010 16:11:03
Okul Müdüründen Öğretmene Falaka
     

Kocaeli'nin Gebze ilçesinde bulunan Hatice Bayraktar Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, okul müdürü hakkındaki iddialarla çalkalanıyor.

 
Kocaeli Gebze'de Hatice Bayraktar Anadolu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi müdürü Mehmet Ali Bayık hakkında skandal iddialar öne sürülüyor.
Çeşitli bahanelerle öğrencilere dayak attığı belirtilen okul müdürünün bir öğretmeni Ülkü Ocağı'nda falakaya yatırttığı, bazı öğrencileri hem muhbir olarak kullandığı hem de zorla haraç almaya götürdüğü ifade ediliyor.

Bölgede 'Reis' diye bilinen müdür hakkında skandal açıklamalar yapan öğretmen ve öğrenciler 'ısrarla' adlarının gizli kalmasını istedi. Yüzlerini göstermeyecek şekilde fotoğraf çekmemize de karşı çıktılar. Hepsi korku ve baskıyla sindirilmiş ve kendi deyimleriyle 'müdürün şerrinden' korkuyor. Bir öğretmen, "Siz bu adamı tanımıyorsunuz inanın çocuklarım için endişeleniyorum" dedi. Başlarından geçenleri anlatan öğrencilerin korkusu ise davranışlarına yansıyordu. "Aman hocam adımızı kodlasanız dahi bizi bulur biz sıkıntı yaşamak istemiyoruz" diyen öğrenciler elleri titreyerek ve sürekli etrafa kontrol ederek konuştu. Bu nedenlerle öğretmen ve öğrencilerin adlarını saklı tutuyoruz.


DAYAK NE KELİME NE HOCAM!
Öğrencilere, dayak olayını anlatır mısınız diye sorduğumuzda yanıtları, 'Dayak ne kelime hocam!' oldu. Müdür Mehmet Ali Bayık'ın öğrencilere şiddet uyguladığını söyleyen bir öğrenci şunları anlattı: "Yumrukla öğrencilerin kafasına vuruyor. Kulağından kan gelen bir öğrenci arkadaşımız hala psikolojik tedavi görüyor. Haşa Allah gibi herkes müdürden korkuyor yani öyle bir imaj oluşturmuş. Bayrak töreni sırasında İstiklal Marşı okunuyordu ve aniden yarıda kestirdi. 'Hayvan herifler yavşaklar.' Bu marş böyle mi okunur diye tüm öğretmen ve öğrencilerin önünde hakaretler etti. Öğrenciler 'O. çocuğu' alçaklar, yavşaklar gibi hakaretler yağdırıyor. Bu hafta staj günüm olduğu için okula sivil kıyafetle geldim diye tüm sınıfın önünde beni tahtaya çıkardı. İki kere kafama yumruk attı ve saçımı çekti. Kimse bir şey diyemiyor çünkü herkesi tehdit ediyor."

İNTİHARDAN ENDİŞELİYİZ

Müdürden dayak yediğini belirten iki öğrenci şikayet dilekçeleriyle birlikte Kocaeli'nin Çayırova İlçesi Milli Eğitim Müdürlüğü ve Milli Eğitim Bakanlığı'na da yaşadıklarını anlatan şikayet dilekçeleriyle başvurmuş. Okuldaki skandalları bir öğrenci ise 24 Kasım'da bakanlığa şikayet etmiş. İnceleme yapılmasını isteyen öğrencinin şikayetini iki öğrencinin 1 ve 16 Aralık 2010 tarihinde İlçe Milli Eğitime yaptığı şikayetler takip etmiş. Dilekçede sadece müdürün dayak attığı iddiası yok. S.N. adlı öğrencinin beyanında intihar olayıyla ilgili şu çarpıcı sözler dikkat çekiyor: "2 gün önce Metin Güleç adlı arkadaşımız okulda yaşadığı olumsuzluklardan etkilenerek kendini iple astı. Diğer arkadaşlarımın da başına bu tür olaylar gelebileceğinden ötürü endişeliyim."
Şikayet dilekçelerinin akıbeti için aradığımız Kocaeli Çayırova İlçe Milli Eğitim Müdürü Bekir Yümnü ise yasal olarak konuyla ilgili bir şey söyleyemeyeceğini belirtti.

İLGİNÇ CEZALAR KESMİŞ
Müdür Bayık'ın öğrencilere kestiği söylenen cezalar ise çok ilginç. Çeyiz malzemelerinden porselen yemek takımına, cam şekerliğe kadar öğrencilerden istenen cezaları kendisi de vermiş olan bir öğrenci şu cümlelerle aktardı: "Bir keresinde bana futbol topu cezası kesmişti. 60 Lira'ya gittim Nike marka top aldım. Daha sonra bu topun lisansı niye yok diye bir de dayak attı. Başka bir sefer de, bir arkadaş kitabını unutmuştu, diğeri geç gelmişti, benim saçlarım uzundu bu gibi nedenlere 6 kişiyi odasına çağırdı. Size 6 kişilik porselen yemek takımı cezası kestim, dedi. Adresi de verdi. Şurada 48 milyona var gidin oradan alın, dedi. Kızının çeyizini bize tamamlattı. Ayrıca bir de okula bir pano koymuş. Bir fabrikanın ilanları var. Onun reklamlarını ve afişlerini astırıyor."


DÖVMEK İÇİN ANKET YAPTI
Okul müdürü dayak atmak için bir anket yaptırarak isim belirlemiş. Okulda aynı ada sahip 4 öğrencinin şıklarla belirtildiği anket sonucunda da en fazla oy alan öğrenci müdürden temiz bir dayak yemiş. İşte anket sonucunda adı çıkan talihsiz öğrencinin anlattıkları: "İngilizce Öğretmeni Muhammet Altuntaş'ın arabası Aykut adlı bir öğrenci tarafından çizilmiş. O zaman okulda 4 tane Aykut adlı öğrenci var. Müdür kafasına göre okulda anket yaptı. Öğrencilere 'Okulumuzda 4 tane Aykut vardır bir araba çizilse acaba hangisi yapar?' diye sordu. Ankette benim adım çıktı. Servisteydim ve elimde de ceza olarak kesilen voleybol topu vardı. Arabadan inmeden beni yaka paça aşağıya attı ve tekme tokat dövmeye başladı. Ağzımdan burnumdan kan gelinceye kadar dövdü. Babam görmesin diye temizledim. Babam çok aksi bir insan ve başının belaya girmesini istemedim."


ÖĞRETMENE ÜLKÜ OCAĞINDA FALAKA
Öğretmenlerin anlattığı olaylar ise yenilir yutulur gibi değil. İşte okulda görev yapmış bir öğretmenin tanıklıkları: "Öğretmenleri sizi Gebze bölgesinde çalıştırtmam, adamı karısının koynundan aldırtırım ayağınızı denk alın diye tehdit ediyordu. Bu tehditlerin altı biraz dolu. Gebze Ülkü Ocağı vasıtasıyla, bu adam etrafta terör estiriyor. Bir gün Gebze Ülkü Ocağı Başkanı Haluk Turgut beni çektirdi. Turgut, beni aradı ve 'hocam bir çayımızı içmeye gelin' dedi. Ben de ocağa gittim. Müdürünle aran nasıl dedi. İyi geçiniyoruz gibi bir cevap verdim. Yok yok bu meseleyi konuşacağız dedi. O sırada Gebze Lisesi Müdür Yardımcısı Orhan Kütük (Gebze Ülkü Ocakları eski Başkanı olduğu söyleniyor) içeriye girdi. Kapıda da 4 tane ızbandut gibi adam dikliyordu. Bu içeri girer girmez 'Mehmet Ali bey benim abimdir. Ülkücülüğe yıllarına vermiştir. Bak iktidar değişti ama ülkücülüğü sapmadı. Onunla iyi geçinmeyenin bizimle de arası iyi olmaz' dedi. Kardeşim bakın dedim. Kardeş falan deme lan dedi. Daha sonra, Ocak Başkanı 'sabahtan beri sana anlatmak istiyorum ama sen anlamıyorsun cezanı çekeceksin' dedi. Ben ne cezası demeye kalmadan kapıdaki 4 kişi beni oradaki mescide götürdü. Bir marşın sesini sonuna kadar açtılar. Falaka sistemini kurmuşlar. Beni yatırıp ayaklarıma copla vurmaya başladı. Yaklaşık 30-35 tane cop vurdu. Ayaklarımın altı şişti. Bunlar Gebze bölgesinin Sedat Peker'i olmuş. Ertesi gün okula gittiğimde müdür beni gördü. 'Olaylardan haberim var. Bundan sonra ayağını denk alırsın' dedi. Daha sonra tayin isteyip gittim. Bu iş ortaya çıkarsa hayatım tehlikede diye başvurmak istiyorum."

BİZİ AJAN GİBİ KULLANDI
Bir başka öğrenci ise şunları anlatıyor: "Ben ocağa giden milliyetçi biriyim. Müdür öğrencileri toplayarak Pazar günleri ülkü ocağında seminerler verdi. Birkaçına katıldım. Öğrencileri toplayıp ocağa götürüyorlar. Ben iki sene ocağa gidip geldim ve aktif görev yaptım. Okuldaki öğrencileri örgütlemeyle görevlendirildim. Müdür hakkında efsaneler anlatılıyordu. 'Diyarbakır'da PKK'ya karşı tim kurdum. Bir tane terörist geçirmedim. Ülkücü militanlarım vardı. Diyarbakır'da mermi yedim. PKK'lılarla çatıştım' diye sürekli kendi propagandasını yapardı. Ocaktayken onun aldığı sigarayı içiyorduk. Daha sonra bu sigaraların karşılıksız olmadığını anladım. Gençleri riske atan işler de kullanıyordu. Bir dönem arkadaşlarım ocakta falakaya da yatırıldı. Herkes ona reis diyor ve inanın onun için canını feda edecek birçok cahil genç var. Bir keresinde sanayiye gittik. Ben kapıda bekledim. Adamdan zarf içerisinde para aldı. Esnaf illallah etmiş. Bu yanlışlıkları gördükten sonra ocağa gitmedim. Ayrıca bizi kendi ajanı gibi kullanıyordu. Bir öğrenci veya öğretmen hakkında öğrenmek istediklerini bulun araştırın gelin diyordu."


İDDİALARI KABU ETMEDİ
İddialar sormak için ulaştığımız Okul Müdürü Mehmet Ali Bayık, ilk aramamızda soru sormamıza dahi müsaade etmedi. Sadece, "Herkes hakkında her türlü iddia oluyor bu bizi ilgilendirmiyor. Bu konuda konuşamam yasak biliyorsunuz. Saygılar sunuyorum" diyerek telefonu suratımıza kapattı. Ardından konuşmak istediğini söyleyen Bayık, bizi aradı ve açıklama yaptı. "Yarın gelirseniz daha net görüşürüz efendim" diyen Bayık, 15 yıldır idareci olduğunu ve asla küfür etmediğini savundu. İddiaları yalanlayan Bayık şunları söyledi: "Falakaya yatırılmış dediğiniz öğretmeni öğrenciler mahkemeye verdi. Söylenmez ya karı kız davası. Konuşulacak şey değil telefonda onu söylemeye çalışıyorum. Bir öğretmenimiz 3 ay önce bir öğrenciyi darp etti. O da ücretli öğretmendi görevden aldılar. Yaramazlık yapan çocuklara müdür muavinimiz yeni açılan kütüphane için şey yapmak için şekerlik falan değil efendim kitap veya top aldırıyorlar geç kalanlara dersten kaçanlara. 15 gün önce bir öğrencimiz kendini astı onun hakkında da bize okulda bilgi verilmemiş, dediler. Çocuğun devamsızlığı yok ki neyi bilgi verelim. Müdüre haber vermemiş diyorlar müdürün görevi değil ki şimdi müdür haber versin. Öğretmen dövüldü diyorsunuz kim dövdü bunu, önceki sicillerini araştırdınız mı? Öğretmen benim okuluma sürgün gelmiş niçin geldiğini biliyor musunuz? Ben her şeyin peşine nasıl düşebilirim?" İlk aramamızda konuşmak istemeyen müdür, daha sonra ısrarla kendisi bize ulaşarak birkaç kez açıklama yaptı. "Yapmayın böyle bir şey çıkarsa çok sıkıntı olur" diyen müdür akşam 9'da dahi arayarak "Lütfen buyurun okulu gezin görün, konuşalım, velilerle konuşun" dedi.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 24 Ara 2010 16:11:47
Türkiye Şampiyonluğu Geri Alındı
     
17 yaşındaki lise 2. sınıf öğrencisine doping kullandığı gerekçesiyle elde ettiği Türkiye Şampiyonluğu madalyası geri alınarak 2 yıl müsabakalardan men cezası verildi.

 
Türkiye Vücut Geliştirme Fitness ve Bilek Güreşi Federasyonu Disiplin Kurulu, 17 yaşındaki lise 2. sınıf öğrencisine doping kullandığı için 2 yıl müsabakalardan men cezası verdi. Sporcunun cezası, henüz lise öğrencisi olduğu için 1 yıla indirildi.

Şanlıurfa'da düzenlenen Türkiye Bilek Güreşi Şampiyonası ve milli takım seçmeleri müsabakalarında sağ kolda birinci olarak madalya kazanan 17 yaşındaki sporcu, Rusya'nın başkenti Moskova'da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'nda mücadele edecek milli takıma seçildi.

Moskova'daki şampiyona öncesi lise 2. sınıf öğrencisinden doping kontrol görevlilerince 12.04.2010 tarihinde idrar numunesi alındı. Türkiye Doping Kontrol Merkezi tarafından yapılan analizlerde genç sporcunun numunesinde yasaklı maddeye (Metenolon) rastlandı.

DİSİPLİN KURULU'NUN YAŞ HASSASİYETİ

Bunun üzerine Federasyon Disiplin Kurulu, 17 yaşındaki sporcuya 2 yıl müsabakalardan men cezası verdi. Kurul, Şanlıurfa'da elde ettiği Türkiye Şampiyonluğu madalyası geri alınan ve Bilek Güreşi Milli Takımı ile Rusya'ya gidemeyen sporcunun, cezasını 1 yıla indirdi.

Genç sporcu bu gelişmelerin ardından sporu bıraktı.

Disiplin Kurulu'nun cezada indirime gitmesinde, lise 2. sınıf öğrencisi sporcunun yaşının küçüklüğünün ve kurula verdiği savunmada pişmanlığını dile getirmesinin etkili olduğu öğrenildi. (AA)

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 24 Ara 2010 21:28:14
RENKLİ MATEMATİK DÜNYASI
Rahmi M. Koç Müzesi'nde "Renkli Matematik Dünyası-Eğlen Öğren" bölümü törenle açıldı.
İstanbul Rotary Kulübü Derneğinin desteğiyle müze bünyesinde açılan bölümün, interaktif deney setleriyle matematiği sevdirmeyi amaçladığı belirtildi.

Dünyaca ünlü matematik profesörü Prof. Dr. Albert Beutelspacher tarafından tasarlanan bölümün, Almanya’da her yıl, her yaştan binlerce ziyaretçi çektiği aktarıldı.

Bölümün, matematik ve fen bilimlerini "anlaşılmaz, erişilmez" olmaktan çıkarıp, "dokunulabilir, sevilebilir" kılmayı hedeflediği, her ziyaretçinin kendisine uygun bir deney bulabileceği kaydedildi.

İstanbul Rotary Kulübü Başkanı Nural Denker, Almanya’da sergiyi ziyaret ettiğini ve orada herşeyin interaktif olduğunu gördüğünü söyledi.

Bölümü ziyaret edenlerin mutlaka birşeyler öğreneceğini aktaran Denker, bu yüzden bölümü İstanbul’a taşıdıklarını ifade etti.

Her yaştan ziyaretçilere hitap etmenin önemine işaret eden Denker, şöyle devam etti: "Bölüm, Almanya’da 200 bin ziyaretçi almış. Öğrenciler ancak randevu ile gidebiliyordu. Bu bölümü Türkiye’ye getirmek müthiş bir şey. Matematik dünyası, eğitime, matematiğe hizmet ederken, birçok çocuğun da yeteneğini ortaya çıkarabilecek. On yıl boyunca burada duracak bölüme yaklaşık 100 bin öğrenci ve ziyaretçi bekliyoruz. Okullara ve birçok kuruma davetiye gönderdik. Herkes heyecanla bu bölümün açılmasını bekliyordu. Müzeden bir grup Almanya’ya giderek bu bölümle ilgili eğitim aldı. Ziyaretçileri onlar yönlendirecek."

Renkli Matematik Dünyası; aynalar, göz yanılması, ses, müzik, hız ve hareketin incelenebileceği deneyleri ve yap-boz, köprü ve aynalarla eğlenceyi bir arada sunuyor.

Bölümde, Mimar Sinan köprülerinin sırrı, Leonardo da Vinci’nin Haliç için tasarladığı köprünün detayları, sonsuz görüntünün, sesin yükselip alçalmasının ardındaki sebepler araştırılıyor.

Hazırlanan deney masalarında çocuklar ve aileler birarada oyunlar oynayabiliyor. Renkli ve eğlenceli cisimlere dokunmak ve deney yapmak tüm ziyaretçiler için serbest.



Çevrimdışı zizou43

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.189
  • 20.000
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 24 Ara 2010 23:55:19
2009 ve 2010’da Milli Eğitim Bakanlığı’nda yetkili sendika olan Eğitim-Bir-Sen, katıldığı üçüncü Kurum İdari Kurulu (KİK) toplantısında da eğitim çalışanları lehine birbirinden önemli kararlara imza attı.

Milli Eğitim Bakanlığı ile yapılan Kurum İdari Kurulu Ekim 2010 toplantısında, Eğitim-Bir-Sen tarafından sunulan önerilerden 17’si imza altına alınırken, 4’ünde ise Yüksek İdari Kurulu’nda görüşülecek konular arasına alınması konusunda görüş birliğine varıldı.

Kurum İdari Kurulu Ekim 2010 toplantısı, 25 Ekim 2010 tarihinde Kurul Başkanı ve Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik başkanlığında yapılmış, 19 Ekim 2010’da Eğitim-Bir-Sen’in Bakanlığa gönderdiği öneriler incelenerek; önerilerin çokluğu ve merkez teşkilatında birden fazla birimin görev alanına girmesi nedeniyle Kurulun Sekretaryası’nı yürüten Personel Genel Müdürlüğü Mevzuat Dairesi Başkanlığı’nca bir çalışma yapılması ve bu çalışma sonucu elde edilen bilgiler çerçevesinde, Kurul’un ileri bir tarihte toplanması kararı alınmıştı. Sekretaryanın çalışmalarını tamamlaması sonucu Kurul 22 Aralık 2010 tarihinde tekrar toplanarak Ekim 2010 Çalışma Raporu’nu sonuçlandırdı.

Zorunlu Hizmet Bölgelerinde Görev Yapan Öğretmenlere ‘Kalkınmada Öncelikli Hizmet Tazminatı’ Verilmesi İçin Çalışma Başlatılacak

Görüş birliğine varılarak imzalanan mutabakat metnine göre, öğretmen ihtiyacının karşılanması amacıyla zorunlu hizmet bölgelerinde istihdam edilen öğretmenlere, illerin veya yerleşim yerlerinin sosyal, ekonomik, kültürel ve ulaşım imkânları dikkate alınarak kalkınmada öncelikli hizmet tazminatı verilmesi amacıyla ilgili mevzuatlarında gerekli çalışmalar başlatılacak.

Özür Durumuna Bağlı Atama ve Yer Değiştirmede İl Emri Uygulaması İçin Çalışma Yapılacak

Milli Eğitim Bakanlığı ile yetkili sendika Eğitim-Bir-Sen arasında yapılan Kurum İdari Kurulu toplantısında, öğretmenlerin, özür durumuna bağlı atama ve yer değiştirmelerinde il emri uygulamasının yapılabilmesi için Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’nde gerekli değişiklik çalışmalarının başlatılması kararlaştırıldı.

Sözleşmeli Öğretmenlerin Kadroya Geçişiyle İlgili Başbakanlığa Gönderilen Taslağın Sonuçlandırılması İçin Çalışılacak

Toplantıda, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi ile ilgili Personel Genel Müdürlüğü’nce hazırlanarak 9/3/2010 tarih ve 14004 sayılı yazı ile Başbakanlığa gönderilen Kanun Tasarısı Taslağı’nın bir an önce sonuçlandırılmasının sağlanması konusunda görüş birliğine varıldı.

Sözleşmeli Öğretmenlerin Karşılıklı Yer Değiştirmelerine İlişkin Hüküm Daha Etkin Uygulanacak

Sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçişi ile boşalan pozisyonların, özür durumu yer değiştirme işlemi yapıldıktan sonra boş pozisyonların isteğe bağlı il içi ve il dışı yer değişikliği için kullanılmasının; Sözleşmeli Personel Çalıştırılmasına İlişkin Esaslar’da yer alan ve uygulanmakta olan sözleşmeli öğretmenlerin karşılıklı yer değiştirmelerine (becayiş) ilişkin hükmün daha etkin uygulanmasının sağlanması konularında anlaşmaya varıldı.

Toplantıda İmza Altına Alınan Diğer Hususlar Şunlar:

Yardımcı Hizmetler Sınıfı Çalışanlarına Uygun Mekân

Eğitim kurumlarında görev yapan Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarına fiziki imkânlar ölçüsünde uygun mekân sağlanacak.

Yardımcı Hizmetler Sınıfı personeli ile Teknik Hizmetler Sınıfı personeli ve unvansız Genel İdari Hizmetler Sınıfı personeli (VHKİ, memur, bilgisayar işletmeni vb.) için merkezi ve mahalli hizmetiçi eğitim ve kursların açılması sağlanacak.

Lise ve dengi okul mezunu olarak görev yapan personelden, ön lisans ve lisans öğrenimlerini tamamlamak isteyenlere, görevlerini aksatmamak kaydıyla, görev yaptıkları idarelerce gerekli kolaylık sağlanacak.

Hizmetiçi Eğitim Dairesi Başkanlığı tarafından okul müdürleri için açılan seminerlerde, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu ve bununla ilgili mevzuatın seminer programlarında yer verilmesinin sağlanması için çalışma yapılacak.

Müze ve Tarihi Yerlere Ücretsiz Girilmesi İçin Çalışma Yapılacak

Eğitim çalışanlarının müze ve diğer tarihi yerlere ücretsiz olarak girebilmelerinin sağlanması için çalışma başlatılması kararlaştırıldı.

Öğretmenevi Üye Aidatı Uygulamasının
Kaldırılması…

Öğretmenevi üye aidatı uygulamasının kaldırılarak, tüm eğitim çalışanlarının öğretmenevi üyesi olarak kabul edilmesi çalışmaları başlatılacak.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi’ne göre yapılan öğrenci kayıtlarında; sınavla öğrenci alan okullar hariç, diğer okullarda eğitim çalışanları görev yaptıkları okullara çocuklarını kaydettirmeleri için gerekli tedbirler alınacak.

Burslulukta ‘Üç Katı’ İbaresinin Artırılması İçin Çalışma Başlatılacak

Parasız Yatılılık ve Bursluluk Sınavı’na başvurabilmek için ailenin yıllık gelirinin kişi başına düşen miktarı esas alınmaktadır. Bu miktarın azlığından dolayı öğretmen çocuklarına ayrılan kontenjan anlamsız kalmaktadır. Bu nedenle, öğretmen çocukları sınavlara başvuru yapamamaktadır. Bu rakamların yükseltilerek mağduriyetin giderilmesi için pansiyon ücretinin çarpanı olan üç katı ifadesinin artırılması yönünde çalışma başlatılacak.

Hizmetliler İçin İki Yılda Bir Sınav yapılması Sağlanacak

Bakanlık Merkez ve taşra teşkilatında görev yapan hizmetliler için, Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Yönetmeliği’nde belirtildiği üzere iki yılda bir sınav yapılması sağlanacak.

İkili Eğitim Yapan Okul Yöneticilerinin Ek Ders Ücretinin Artırılması İçin Çalışılacak

İkili eğitim yapan okulların yöneticilerinin ek ders ücretlerinin artırılmasına yönelik çalışmalar başlatılacak.

Ortaöğretim kurumlarında görev yapan rehber öğretmenlerin sınav dönemlerinde ücret alabilmelerinin sağlanması için çalışmalar başlatılacak.

Ek ödeme almayan İl Milli Eğitim Müdür yardımcıları, İlçe Milli Eğitim müdürleri, Şube müdürleri, Eğitim müfettişleri, uzmanlar ve şeflerin ek ders ücretlerinin artırılmasına yönelik çalışmalar sonuçlandırılacak.

Yüksek İdari Kurulu’na Sunulmasına Karar Verilen Öneriler

Sözleşmeli öğretmenlerin yer değiştirmelerinde harcırah (sürekli görev yolluğu) ödenmesi, sözleşmeli öğretmenlere ödenen Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneği’nden ve ek ders ücretlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primi kesilmemesi, hizmetlilerin eğitim kurumlarında gece bekçisi olarak görevlendirilmesi uygulamasına son verilmesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesi kapsamında çalışanların 30 günü aşan hastalık izni kullanmaları halinde sözleşmelerini fesheden düzenlemenin değiştirilmesi çalışmalarının sonuçlandırılması önerileri ise Yüksek İdari Kurulu’nda görüşülecek konular arasına alınması için Makama arz edilmesi konusunda görüş birliğine varıldı.

 Haberi okudum ama bana palavra gibi geldi yine...

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 24 Ara 2010 23:56:52
öğretmenle ilgili hiçbir karar yokkkkk

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 25 Ara 2010 11:29:35
Sağlıkçıya 420 liralık döner sermaye müjdesi




Sağlık çalışanları, artık yıllık izin ile raporlu oldukları dönemde de döner sermaye alabilecek.

Söz konusu düzenleme hükümet önerisi olarak torba yasaya girdi. Halen sağlık çalışanları yıllık izin kullandıkları ya da raporlu oldukları dönemlerde döner sermayeden pay alamıyor. Ayrıca torba yasa ile sağlık çalışanlarının döner sermaye gelirinin aylık en az 420 lira olması esası da getiriliyor. Böylece düşük gelirli sağlık kurumlarında çalışanlar personelin uğradığı mağduriyet ortadan kaldırılacak. Mevcut uygulamada, ebe hemşire ve sağlık memurlarının aldığı döner sermaye payı 70 liraya kadar düşebiliyordu.

AK Parti Kütahya Milletvekili Hasan Fehmi Kınay tarafından verilen yasa teklifi ile döner sermaye düzenlemesinde önemli iyileştirmeler sağlanacak. Teklif, torba yasaya eklenecek. Torba yasada yapılacak bir başka düzenleme ile de sağlık kurumlarında çalışan sözleşmeli büro personeline döner sermaye hakkı veriliyor. Böylece geçici işçi kadrosundan büro personelliğine geçerek sağlık çalışanı olan 2 bin kişi ilk kez döner sermaye alabilecek. Gelecek hafta Genel Kurul gündemine gelmesi beklenen torba yasanın, alt komisyondaki görüşmelerinde sağlık çalışanlarını sevindirecek bir son dakika değişikliği yapıldı. Aylık mahsuplaşma hakkı, Sağlık Bakanlığı çalışanlarına, döner sermayesi olmayan kurumlardaki memura 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname(KHK) ile ödenen ek ödeme tutarında garanti gelir getiriyor. Ocak ayından itibaren uygulanacak zamlar da hesaba katıldığında, bir sağlık çalışanı her ay en az 420 lira ek ödemeyi garanti gelir olarak alacak. Bu rakamın üzerinde döner sermaye hakkı olan çalışanlar ayrıca fark alacak. Ek ödeme Temmuz 2011 zammıyla da 440 liraya çıkacak.

Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, "Birçok sağlık kurumunda döner sermaye yetersizliği sebebiyle düşük miktarda döner sermaye alan çok sayıda sağlık çalışanı vardı. Ayrıca yıllık izin ve rapor kullanmaları halinde fiili katkı sağlamadığı gerekçesiyle döner sermayeleri kesilen personel de söz konusu. Yapılacak bu düzenlemenin hayata geçirilmesiyle birlikte sağlık çalışanları her ay en az 420 TL'yi garanti gelir olarak alacak

 ZAMAN



BİZ ÖĞRETMENLERDE TATİLLERDE EKDERS ALMALIYIZ O ZAMAN

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 25 Ara 2010 20:32:08
Öğretmenlerden Şok Eden İddia   

Torbalı 7 Eylül İlköğretim Okulu'nda eğitim veren öğretmenlerin velilerden dayak yediği iddia edildi.
 
İlçede yayın yapan yerel bir gazeteye 7 Eylül İlköğretim Okulu öğretmenleri adına isimsiz bir mektup gönderen eğitimciler, okulda 2010-2011 eğitim öğretim yılının başından bu yana büyük bir huzursuzluk ve korku içinde eğitim verilmeye çalışıldığını açıkladı.

Öğretmenlere fiili saldırıların yaşandığının, en son 12 Kasım tarihinde bir kadın öğretmenin veli tarafından darp edildiğinin yazıldığı mektupta ilginç ifadeler bulunuyor. Öğretmenler, okul idaresinin de olup bitenler hakkında gerekli engelleme çabasını göstermediğini, konuyu üst makamlara taşımadığını iddia ettikleri mektupta şu açıklamaları yaptı:

"7 Eylül İlköğretim Okulunda, okullar açıldığından beri büyük bir huzursuzluk ve korku içinde sözüm ona eğitim yapılmaya çalışılmaktadır. 2 ay içinde 2 öğretmene fiili saldırı olmuş, 4-5 öğretmenimiz de tehdit edilmiştir. Okulda egemenlik kurmak isteyen 3-4 aile ve bunların örgütlediği diğer aileler de sudan sebeplerle yok çocuğumuza bağırdın, yok sırasını değiştirsin, yok kafasına vurdun diyerek ikide bir tehdit ve küfürlerle okulu basmakta, öğretmenlerimize saldırmaktadır."

"DERSLERE GİRMEK İSTEMİYORUZ"

Öğretmenleri isyan ettiren olaylar karşısında eğitimcilerin derslere girmek istemedikleri belirtilirken, mektubun devamında, "Bütün olup bitenler karşısında okul idaresi sessiz kalmakta ve olayları örtbas etmeye çalışmaktadır. En son 12 Kasım Cuma günü bir kadın öğretmen arkadaşımız sınıfta öğrencilerinin gözü önünde dövülmüş, darp edilmiştir. Biz öğretmenler arasında büyük bir üzüntü, korku ve infial vardır. Derslere girmek istemiyoruz. Okulda güvenlik zafiyeti vardır. Elini kolunu sallayan ne olduğu

belirsiz kişiler okul bahçesinde, koridorlarında dolaşmaktadırlar. Bizler okulda sürekli bir emniyet görevlisinin bulunmasını istiyoruz" denildi.

"OLAYLAR ABARTILIYOR'"

7 Eylül İlköğretim Okulu Müdürü Ahmet Alabay ise, birkaç ay önce okulda yaşanan darp olayını doğrularken, son günlerde güvenlik sıkıntısı yaşamadıklarını belirtti. Okulda görev yapan öğretmenlerin korkmaları için hiçbir neden bulunmadığını dile getiren Alabay, "Geçtiğimiz günlerde okulumuzda tatsız bir olay yaşadık. Ancak onun haricinde okulumuzda ne öğrencilerimize ne de öğretmenlerimize zarar verilmesine göz yummayız. Daha önce veliler okul içine girebiliyorlardı ancak olaylardan sonra aldığımız

önlemlerle artık okul giriş kapısını kilitliyoruz. Veliler öğrencilerini okulu çevreleyen demir parmaklıkların dışında bekliyor. Artık güvenlik problemimiz yok. Okulumuz Torbalı'nın en güvenli okullarından birisidir" şeklinde konuştu.
KAYKAMAM İNCELEME BAŞLATTI

Torbalı 7 Eylül İlköğretim Okulu öğretmenlerine dayak iddiası hakkında Torbalı Kaymakamı Zeki Arslan da inceleme başlattı. Velinin okula girip kimseden hesap soramayacağını, Okul İdaresi, İlçe Milli Eğitim veya Kaymakamlığın bu tür olaylarda başvurulacak merci olduğunu belirten Kaymakam Arslan, kaba kuvvetin çözüm olmayacağını söyledi. Öğretmenlerin kutsal bir görev yaptığını, kusurlu olsa dahi gerekli mercilere şikayetle çözüm aranması gerektiğini dile getiren Zeki Arslan, "Öğretmenlerimize fiili bir

müdahaleye izin vermeyiz. Hiçbir veli öğretmeni itip kakamaz. Öğretmen suç işlemişse de açığa alırız. Ancak kaba kuvvet kullanılmasına asla izin vermeyiz. Araştırma başlattık, bahse konu olan velilerle görüşeceğim" diye konuştu.

Çevrimdışı AYŞEGÜL59

  • Uzman Üye
  • *****
  • 475
  • 2.580
  • 475
  • 2.580
# 26 Ara 2010 14:29:20
Protestocu gençlere 63'er yıl hapis istemi!
26.12.2010 - 13:54


İzmir'de özel bir dershanenin en üst katından "Sınavlar kalksın dershaneler kapatılsın" yazılı pankart açan gençler için 63'er yıl hapis cezası isteniyor.

Radikal gazetesinden İsmail Saymaz'ın haberine göre, Ankara’da Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’ndan sonra bir dershane önünde toplanan, bir kısmı terasa çıkıp “Sınavlar kalksın dershaneler kapatılsın” pankartı açan sekizi liseli, 19 genç için, en ağır fatura kesildi. Polis tarafından sert müdahaleye uğrayan, biri tacize uğradığını öne süren ve 10’u iki gün tutuklu kalan gençlere bu kez de iki ayrı dava açıldı. 18 yaşından büyük olanlara yedi ayrı suçtan 63’er yıla kadar; sekiz liseli için ise altışar yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Ankara’da, SDP’ye bağlı Devrimci Gençlik Birliği ve Devrimci Liseliler 11 Nisan’da Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı’nın bitiminden sonra saat 12.30 sularında, Çankaya’daki Maltepe Dershanesi’nde protesto eylemi yaptı. Yaklaşık 30 genç ‘Sınavlar kalksın dershaneler kapatılsın’ diye slogan attı. Altı kişilik grup da dershanenin teras katına çıkıp, bu sloganın yazıldığı pankartı astı.

Polisin anlatımı
Ankara Emniyeti’nin fezlekesine göre polis, dershane önündeki grubu dağılması için uyardı. Ardından Çevik Kuvvet ekipleri terasa çıkmaya çalıştı ama eylemciler direndi. Aşağıdaki 24 eylemci de polise direnmiş, flamaların sopalarıyla polise vurmuşlardı. Polis fezlekesinde, “Kask giydirilmeyen personelin göz ve kafalarına aldıkları darbeler sonrasında kendilerini korumak, saldırıyı def etmek amacıyla zor kullanılarak saldırı engellenmiştir” denildi.

Oysa TV kameralarının kaydettiği görüntülere göre polis teras ve kapıda çok sert müdahalede bulundu. Eylemcilere sert müdahaleye itiraz eden biri er dört kişi de gözaltına alındı. Karakola götürülenlerden liseli kız öğrenci G.Ö., kadın polis olmadığından erkeklerce arandıklarını ve bu sırada taciz edildiklerini ileri sürdü. Yaşları 18’den küçük eylemciler bırakılırken, 10 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin üzerindeki ‘kanıtlar’ şunlardı: ‘Sınavlar kaldırılsın, dershaneler kapatılsın’ yazılı pankart, ‘Dev-Genç’ yazılı önlük, ‘Özgürlük Sokaktadır’ yazılı flamalar...

Ayrıca yedi polis, eylemcilerin kendilerini darp ettikleri iddiasıyla şikâyetçi oldu. Mahkeme 10 kişiyi tutukladı. Tutuklananlar iki gün içerisinde bırakıldı. Fakat gençlerin çilesi bununla bitmedi. İki dershane görevlisi ve dokuz polis şikâyetçi olmuştu. Bunun üzerine aralarında taciz edildiğini iddia eden G.Ö.’nün de olduğu 18 yaşından küçük sekiz liseli ile 18’den büyük 11 genç için davalar açıldı. İki iddianameye göre gençler uyarıya kulak asmayıp “Şerefsizler açın önümüzü”, “Faşist polis” diye direndi. Yedi polis hafif yaralandı. Terasa çıkan öğrenciler de masa ve sandalyelerle barikat kurdu. Dershane malzemelerine 100 TL’lik zarar verildi ve eğitim kesintiye uğratıldı.

İddianamede 7 ayrı suç sıralanıyor Ankara Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan 18 yaşından büyük gençler için 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten üçer, ‘kasten yaralama’ suçunun yedişer kez işlendiği iddiasıyla 35’er, ‘eğitim ve öğretimin engellenmesi’nden üçer, ‘konut dokunulmazlığının ihlali’nden ikişer, ‘hakaret’ suçunun yedişer kez işlenmesinden 14’er, ‘mala nitelikli zarar verme’den altışar, ‘görevi yaptırmamak için direnme’den de üçer yıl hapis isteniyor. Toplamda 11 genç için 63’er yıl hapis ile tüm kamu haklarının ellerinden alınması isteniyor. 18’den küçük sekiz genç için ise altışar yıla kadar hapis isteniyor.

Müdahale görüntüleri basında yer alınca Ankara Valiliği, orantısız güç kullanımı ile ilgili inceleme başlatmıştı. Ancak polislerin hakkında nasıl bir işlem yapıldığı bilinmiyor.

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 26 Ara 2010 15:03:00
Bakan Çelik: Vekil imamlar sözleşmeli olarak kadroya alınacak

Devlet Bakanı Faruk Çelik, ''vekil imamların sözleşmeli olarak kadroya alınacaklarını'' belirtti.

Çelik, yaptığı yazılı açıklamada, hali hazırda vekil imam olarak görev yapan personel için ayrılan kontenjanların doldurulacağını belirtti.

Kadro ihtiyacının 4 bin olduğunu ve çeşitli sebeplerden dolayı bu kadroların oluşturulmasında yaşanan sıkıntıların giderileceğini ifade eden Çelik, şunları kaydetti:

''Vekaleten hizmetleri yürüten personelimizin sözleşmeli olarak kadroya alınması sağlanacaktır. Bu amaçla Diyanet İşleri Başkanlığımız, yeni dönemde sınav hazırlıkları yapmaktadır. En kısa sürede bu sınav yapılacaktır. 6002 sayılı kanun gereğince vekil imam-hatip, müezzin-kayyum olarak görev yapanlara yönelik 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4B maddesine göre sözleşmeli personel olarak kadroya alınmaları için sınav açılmıştır. Bu sınava 3 bin 149 kişi müracaat etmiş, yapılan sınav sonucu başarılı olanlar boş kadrolara atanmıştır. Ancak hala pek çok kadro boş bulunmaktadır. Bu arada vekil olarak görevini yapan imam-hatiplerimizin bu kadrolara atanması gereği ortada bulunmaktadır. Yeni açılacak sınavla Diyanet İşleri Başkanlığı için ayrılan kadrolar değerlendirilecektir. Gerekirse mesleki eğitim çalışmalarıyla personelin eksikliklerinin giderilmesi için çalışmalar yapılacaktır.''

Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası çıkardıklarını hatırlatan Bakan Çelik, yeni yasada bir kereye mahsus olmak üzere bu kadroların belirlendiğini ifade etti.

Çelik, yıllardır ortada olmayan yasa yüzünden vekaleten asli görevlerini yapan imam-hatiplerin ve müezzinlerin bu durumunun belirsizliğini koruduğunu ve ihtiyacın biriktiğini vurguladı.

Vekaleten görev yapan personelin gönlünü ferah tutmasını isteyen Çelik, Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Yasası'nın kendilerine verdiği hakkı sonuna kadar kullanacaklarını belirtti.



AA



ÜCRETLİ ÖĞRETMENLER KİMSENİN UMRUNDA DEĞİL GALİBA... HANİ KAYNAK YOKTUUUU

Çevrimdışı neo24

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.257
  • 4.839
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 3.257
  • 4.839
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 26 Ara 2010 18:48:55
Bu haberi bende okudum.
Bunlar iki gün sonra kurumlar arası geçiş yapar...
Nerelere geleceğini siz düşünün zaten bu yüzden imam açığı hiç bitmiyor.
vekil imam ne iş yapar? kadrolu imamın izinli olması durumunda onun görevini yapar.
Derslerin boş geçmesinden daha mı önemli...
yazık çok yazık........................ .....................

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 28 Ara 2010 11:20:23
İnternet aptallaştırır mı?

İnternet, sadece iletişimi hızlandırmakla, bilgiye ulaşımı yaygınlaştırmakla kalmıyor; insanların davranışlarını değiştiriyor.

Bilginin elektronik ortamda toplanması ve buna internet üzerinden ulaşılması, insanlık açısından dönüştürücü yapısal sonuçları olan bir gelişme. Yirmi yıldan az bir zamandan beri kullanımı yaygınlaşan internet, sadece iletişimi hızlandırmakla, bilgiye ulaşımı yaygınlaştırmakla kalmıyor; insanların davranışlarını değiştiriyor. İktisadi alanda etkili olduğu kadar, kültürel ve siyasal yaşamda da önemli sonuçları var.
Bu değişiklikleri toptan değerlendirip, insanlık açısından mutlak iyi sonuçlar verdiğini, vermeye devam edeceğini iddia edenlerin yanında, bunların olumsuz sonuçlarına dikkat çekenlerin sesi yakın zamanlarda daha fazla çıkmaya başladı. Eleştiri okları önce internet kullanımı üzerine yöneliyor.

‘Yüzeysellik’
2009’da Amerikalı denemeci Nicholas Carr, ‘İnternet daha fazla aptallaştırıyor mu’ başlıklı bir yazı yayımlamıştı. Epey tartışılmıştı. Aynı konuyu bu kez nörobiyoloji alanındaki çalışmaların sonuçlarına dayanarak incelediği kitabı bu yıl ABD’de yayımlandı (Norton). Kitabın başlığı, ‘Yüzeysellik’. Alt başlığı ise ‘İnternet Beynimize Ne Etki Yapıyor’.
Carr, internet kullanımının uzun dönemli belleği körelttiğini belirtiyor. Bu bellek ise zekânın üzerine inşa edildiği temellerden biri. Kullanıcılar giderek yakın tarihli hafızaya önem vermeye başlıyorlar. Sadece sıradan kullanıcılar değil, araştırmacılar için de geçerli bu. İnternet, belleğimizi yeniden programlıyor. 2008’de yapılan bir araştırma, çeşitli bilim dallarında araştırmacıların yakın hatta çok yakın tarihlerde yayımlanmış araştırmaları okumakla yetindiğini, kendi disiplinlerine katkıda bulunmuş eski ama temel metinleri okumadıklarını gösteriyor. Sonuç, yüzeysellik.
İnternetin beyinde yarattığı ikinci etki, dikkatin bir noktada toplanma kapasitesini azaltması. Carr bunu ‘kes-bağlan teknolojisi’nin yarattığı yeni bir ekosistem olarak tanımlıyor. Böylece uzun dönemli aralıksız okuyabilme yeteneği ve okuduğunu hazmederek, ondan kendi orijinal bilgisini üretme kapasitesi zayıflıyor. Beynin bu işlevlerinin kısmen güdük kalmaya başlaması, uzun vadede insanlığın antropolojik bir dönüşüme uğramasının işaretleri olabilir mi? Carr’a göre bu durum, ‘Bilgi üretimi konusunda çifçi gibi çalışan insanlığın şimdi elektronik veri ormanında yaşayan avcı-toplayıcılara dönüşmesi’ne benziyor.
Carr’ın kitabını bazı tanınmış nörobiyologlar takdirle karşıladı. Buna karşılık, elektronik ortamda yeni çıkan Kindle gibi araçların iPad’ın aksine dikkat toplama ve aralıksız okuma yeteneklerini köreltmeyip, geliştirdiğini iddia edenler de var. Uzun soluklu okuma alışkanlığının internetten önce azalmaya başladığını, internet ortamında okuma pratiğinin bu azalmayı sadece hızlandırdığını söylüyorlar.

‘Powerpoint Düşünü’
İnternetin insanlığı daha aptal yapıp yapmayacağını bilmek için daha erken. Buna karşılık kullanımı hızla yaygınlaşan Powerpoint programının insanları budalalaştırdığını ve bu anlamda ABD ordusunun bir numaralı düşmanı olarak ele alınması gerektiğini Amerikalı general Mattis 2010 Nisanı’nda ifade etmiş. Franck Fromer, geçen ay Fransa’da yayımlanan Powerpoint Düşünü (La Découverte) başlıklı kitabında, ‘insanı budalalaştıran yazılım’ olarak tanımladığı, 1987’den beri kullanılan bu yazılımın yüzlerce ürününü inceliyor. Vardığı sonuç, Carr’ın dikkatimizi çektiği gelişmeyle uyumlu. Bilimsel sunuşların, amfilerin, şirket toplantılarının vazgeçilmezi haline gelen Powerpoint, herkes için ulaşılabilir ve çoğaltılabilir olması için basitleştirilmiş ve dilimlenmiş bilgileri, kısa zamanda sunuyor. Aynı zamanda gösteri toplumunun beklentilerine hitap edip, cezbedici bir sunuşla içeriğin ikinci planda kalmasını sağlıyor. Her şeyin en azıyla kifayet edilmesine dayalı sunuş tarzı, gelebilecek eleştirileri de savuşturmayı kolaylaştırıyor.
Powerpoint’in dilbilgisi kurallarının bugün reklam dünyasından televizyon haberciliğine, fotoğraf albümünden düğün davetiyesine kadar, ‘slide’lardan oluşan bir diaporama gösterisine dönüşmesine dikkat çeken Fromer, eleştirel düşünme yeteneğinin körelmesi, gösterinin içeriği esir alması, eğlencenin öğrenmeye baskın çıkması tehlikelerine işaret ediyor.
İnternet, Powerpoint, iPod, iPad, vb yenilikler bilginin üretimi ve kullanımı konusunda yeni bir gönüllü kulluk dönemi mi başlatıyorlar? Bunu iddia eden seslere de kulak vermekte yarar var.
 
Ahmet İnsel

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 02 Oca 2011 19:25:06
Ayakkabılar Dışarı, Pofuduk Terlikler İçeri

Pazar, 02 Ocak 2011 09:35

Sivas'ın Ulaş ilçesine bağlı Yapalı Köyü İlköğretim Okulu'nda birleştirilmiş sınıfının zemini, temiz ve hijyenik bir ortam sağlanması amacıyla halıfleksle kaplandı. Öğrenciler sınıfa girerken köy ortamında çamur olan ayakkabılarını sınıf girişinde çıkararak terliklerini giyip derse başlıyor.
Kışın köyün çamur olmasının okuldaki temizliği etkilediği, bu uygulamayla birleştirilmiş sınıfın içerisinin bir ev kadar temiz olduğu belirtildi.
Yapalı Köyü İlköğretim Okulu Müdür Yetkili Öğretmeni Seher Selman Aktaş, zemininin halıfleksle kaplı sınıflarında 23 öğrencinin eğitim gördüğünü söyledi.
Öğrencilerinin okula gelince bir eve girer gibi ayakkabılarını çıkarttıklarını anlatan Aktaş, "Her öğrencimin terlikleri var, terliklerini giyip sınıfa giriyorlar. Sınıfımız çok temiz ve hijyenik. Sınıfımızın bir ev ortamı gibi olmasını sağlıyoruz. Öğrencilerim sanki kendi evinde ders çalışıyormuş gibi kendisini hissediyor" diye konuştu.
Bu uygulamanın özellikle okula yeni başlayan öğrencileri için daha etkili olduğunu söyleyen Aktaş, "Her gün ders bittikten sonra sınıfımızı süpürüyoruz. Her evde günlük temizlik yapıldığı gibi hafta sonu ise öğrencilerimle birlikte büyük temizlik yapıyoruz. Çocuklarımızın evdeki temizlik kurallarını okulda da pekiştirmeye çalışıyoruz. Sıcak bir ortam oluşturduk. Bu ortamdan veliler de çok memnun. Çocuklar dışarıda giydikleri ayakkabılarla sınıfa girmiyorlar, terlikle giriyorlar" diye konuştu.
Yapalı Köyü Muhtarı Yusuf Gayran da öğretmenlerinden çok memnun olduklarını ifade ederek, "Çocuklarımızla çok ilgileniyor. Okulumuz pırıl p ırıl, çocuklar evlerindeymiş gibi ders çalışıyorlar. Öğretmenimize elimizden geldiği kadar destek olmaya çalışıyoruz" ifadesini kullandı.

SEHER ÖĞRETMENE TEŞEKKÜR

Ulaş Milli Eğitim Müdürü İsrafil Göçgün de, okulun 1963 yılında yapıldığını, imkanlar az, şartlar zor da olsa okulda görev yapan öğretmenler fedakarlık yaparsa en iyi eğitimin verilebildiğini söyledi.
Bunun en güzel örneğinin, Yapalı Köyü İlköğretim Okulu olduğunu belirten Göçgün, "Okulda hijyenik sıcak bir yuva ortamı içerisinde eğitim yapılmakta. Bu çalışmalarından dolayı öğretmenimiz Seher Selman Aktaş'a teşekkür ediyorum" diye konuştu.
AA

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 03 Oca 2011 09:17:31
Bakan Çubukçu'dan kopya açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, 2010 KPSS Lisans Sınavına ilişkin iddialar ile ilgili soruşturmanın devam ettiğini, bu aşamada kopya olaylarına karıştığı iddia edilen kişi veya kurumlarla ilgili herhangi bir tespit bulunmadığını bildirdi.

CHP Zonguldak Milletvekili Ali İhsan Köktürk'ün soru önergesine Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun verdiği yanıt, KPSS Lisans Sınavında kopya çekildiğine ilişkin henüz bir tespitin bulunmadığını ortaya koydu.

"SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR, BU AŞAMADA KOPYA TESPİTİ YOK"

2010 KPSS Lisans Sınavına ilişkin ortaya çıkan iddialarla ilgili adli ve idari birimlerce yürütülen soruşturmanın halen devam ettiğini bildiren Bakan Çubukçu, "Bu aşamada kopya olaylarına karıştığı iddia edilen kişi ve kurumlarla ilgili herhangi bir tespit bulunmadığı beyan edilmektedir" dedi.

"BOŞ BIRAKILAN SORULAR YANLIŞ OLARAK DEĞERLENDİRİLMEDİ"

Milli Eğitim Bakanı, "Onbinlerce adayın bazı soruları boş bırakmasına rağmen, bu soruların boş değil de yanlış olarak değerlendirilmesine niçin gerek duyulmuştur?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Boş bırakılan soruların yanlış olarak değerlendirilmediği, dolayısıyla bahse konusu durumun söz konusu olmadığı beyan edilmektedir."
 
ANKA

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK