İkinci 4 nasıl olacak sorusuna cevap MEB sitesinden alıntıdır
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
ikinci 4’te bizim şu andaki tasarımız şöyle: Tabi bütün bunlar Talim Terbiye Kurulu’nun kararlarıyla filan olacak, biz bunun üzerine yeniden Meclis’imiz şayet bu doğrultuda bir karar verirse biz oturacağız konuyu bu boyutuyla çalışmaya başlayacağız ve idari ve uygulama stratejilerimizi belirleyeceğiz.
Şimdi ikinci 4 o zaman şöyle olacak: Tüm dünya ikinci 4’te hangi dersleri veriyor bizim bütün çocuklarımız o dersleri alacaklar, yani matematikti, tarihti, dildi, efendim sosyal bilgilerdi, fen bilgisiydi gibi dersleri alacaklar.
Zaten şu anda yapmakta olduğumuz bir uygulama var; biz aşağı yukarı haftada sanıyorum 20-25 saat civarında ortak ders veriyoruz ikinci 4’te, 4 saat ila 10 saat arasında da seçimlik dersler veriyoruz yanlış hatırlamıyorsam. ġimdi biz bu kez bu arada seçimlik dersleri arttıracağız. Diyelim ki işte fen bilgisiyle ilgili, sosyal bilgilerle ilgili, tarihle ilgili, matematikle ilgili, Türkçeyle ilgili, din dersiyle alakalı, güzel sanatlarla veya sporla alakalı ve seçimlik derslerle çocukları önce birtakım dersleri birci yıl bir seçer, ikinci yıl iki seçer, giderek ileriye doğru kendi ilgisine göre, yeteneğine göre, gelişme durumuna göre seçmelilerini arttıracağız. Bu arada şayet çocuk din dersleri ağırlık seçerse veya imam hatip okuluna gitmeye karar verirse o ... itibaren din dersleri ağırlık seçer ve imam hatip okulunun orta kısmı gibi eğitimini alabilir; bunun hiçbir mahzuru yoktur. Ve imam hatip okulunun bu vesileyle orta kısmı açılıyor mu diye insan soruyorlar, ben de evet, açılabilir bu sistemde diyorum. Yaklaşm tarzı burada çok önemli.
Birinci yaklaşım tarzımızda biz sadece imam hatip okullarının orta kısmını açıyor diye meseleye bakarsak, o zaman diğer alanlardaki çocuklarımıza haksızlık yapmıĢ oluruz. Biz eğitim sistemini esnekleştiriyoruz. Bu Türkiye’de ister kültürel olarak farklı bir yerde dursun, isterseniz etnik olarak farklı bir yerde dursun, isterseniz dini olarak farklı bir yerde dursun, herkesin kendi istediğine bağlı eğitimi de alabileceği bir demokratikleşmeyi sağladığımızda o zaman niçin imam hatip okulları alamasınlar? Bunu sağlamak da mümkün.
Bu açıdan bakıldığında belki ikiye ayırmak gerekecek.
Bir; çocuklarımızın dünyayla rekabet edebileceği bilgi ve yetenekler neler?
iki; bunun üstüne isteğe bağlı olarak neleri almak istiyor? Bunları belirlediğimizde zannediyorum Türkiye de çok rahatlayacak aslında.
FEHMi KORU- Yani 4 artı 4 buna göre belirlenecek.
MiLLi EĞiTiM BAKANI ÖMER DiNÇER- 4 artı 4’ün ikinci 4’ü aslında üçüncü 4’e kısmen destek sağlayacak şekilde belirlenebilecek ve esas esnekliği orada oluşturacağız. Birinci 4 daha çok çocuklarımıza okuma-yazma
yeteneklerini kazandırmak, temel bilgileri vermek, bazı akademik hususiyetleri kazandırmak için tasarladığımız bir alan gibi olacak.
Bakınız, dünyada normal şartlarda; ben bunu sıklıkla söylüyorum ama, hakikatken haklı olduğumu düĢünüyorum, ingiltere’de bile kuzey ülkesi olmasına rağmen 60 ayda başlıyorlar eğitime, ondan önce de 2 yıllık okul öncesi eğitim var, Hollanda’da 48. ayda başlıyorlar. Türkiye’de biz 72 ayı üst limit olarak belirledik şimdi, daha önceki dönemde alt limitti, bunun için çocuğun hala yaşının küçük olduğunu iddia ediyorlar. Halbuki 1981 yılında yapılan, şimdi sayısını hatırlayamıyorum, 10’uncu, 11’inci olabilir, tam bilemiyorum, Milli Eğitim şûrası’nda okula baĢlama çağının 1 yıl öne alınmasıyla ilgili tavsiye kararı var; tam bundan 30 sene önce yapılmış bu tavsiye kararı. O zaman yapamamıĢlar, çünkü o tavsiye kararı biraz erken olunur; okul öncesi eğitim hiç yok, okullaşma oranı ilköğretimde oldukça düşük seviyede ve yetiĢ
ştirdiğimiz öğretmen sayısı az. Ama bugün Türkiye bütün bu sorunları aşmış, o zaman niçin çocuklarımızı 1 yıl daha erken eğitmeyelim? Yani bu sorunun cevabını bence Türkiye eski alışkanlıklar üzerinden vermemeli.