Geçmişe gittim bi ara sanki..Çocukluğumdan öğrencilerime bahsetmeye kalkmıyorum bile..Oyunlarımız hayata ve insanlara bakış açımız çok farklı şimdiki çocuklarla...
Bu yazıda çocukluğumuzun çoğu yaşantıları anlatılmış..Aklımdaki bi kaç oyunu ve yaşantıyı paylaşmak istiyorum..
*Tornetlerimiz vardı bisiklet yerine..Tahtadan ayaktan direksiyonlu metal bilaylı tekerli..Biz Küçükken toprak yolda büyükleri iteklerdik..Biz biraz büyüdük küçükler bizi itekledi.Devrecilik yani:))
*Bilye zamanı külah zamanı(elektrik kablolarının geçtiği boruların inşaatlardan ödünç alınması ile oluşturulan mermisi kağıttan olan nefes gücü ile ateşlenen silah:)) gazoz kapağı(LİK derdik) zamanı vardı ve bu zamanı kimliği hiç belirlenemeyen bir şahıs ortaya atardı..uzun süre zamanı hangisinde ise o forever oyun olurdu...
*Japon kale maçlar..9 aylıklar...şişeden geçirme(bacak arasına bu tabir) buna bide namıs gitti diye dalga geçenler olurdu...Topukla gol atmaya POLİM derdik...Maçlar genelde 10 da HAFTA(Half time ın bizim mahallecesi) 20 de biter..10 da uzatma..şeklinde olur ve sabahtan hava kararıncaya kadar maç yapılırdı...
*Mahalledeki toplu oyunlar vardı.yüzük saklamaca saklanbaç birdir bir uzun eşek...
*Süpürge otlarından ve pazar poşetlerinden çıtalı zamanında çıtalı yapılırdı.(ÇITALI:genelde 6gen olan bazende 4 gen kuyruklu uçurtma.) masıra dene annelerimizin yemeni işlemede kullandığı iplerle uçurulurdu.iplerin teminini tahmin etmişşinizdir..Bu çıtalıların ustaları vardı..özellikle terazi ustaları terazisi iyi olmazsa uçmaz..Ne yalvarırdık ayarla terazisini diye...
*Mahalledeki ağaçlara dalardık..Bahçedeki meyveler çok tatlı gelmezdi nedense...
*Çivi saplamaca diye bi oyun oynardık..genelde yağmurdan 1 gün sonra..
*Bilye oynardık..baş baş altını vurdunmu vurduğun bilyeden gerisini alırdın...kuyu diye bilye oyunu vardı..Kuyuya girip zehir olurduk:)..
*Kolasına maç yaparlardı büyükler..Babalar amcalardan bahsediyorum..kazanan kaybeden mahalle bakkalının önüne gider kasa ile bixi diye bi kola vardı ondan alırlardı...Sonra meşhur soru gelirdi:Sarı mı siyah mı?..
*Mahalle bakkalları ozaman babamlara küserdi.çarşıdan alışveriş yapıyorlar diye.Mahallede 2 katı idi fiyatlar..Gizli geçerlerdi poşetlerle bakkala gözükmeden..görürse sonra ihtiyaç halinde veresiye vermezdi...Bardakla çekirden satar bardağı yarıya kadar kağıtla tıkar sormaya korkardıkk..
*Okulun önünde alıç meyvesi satarlardı..Macuncular vardı..Ah o macunlar..Horoz şekerlerii..Yumiyum lar..leblebi tozları..Kırık leblebiler..Siyah(KIBRIS) çekirdek meşurdu uzun ve ince...Ellerimiz dudaklarımız ve dişlerimiz simsiyah olurdu..Genede güzeldi..
*Çizgi filmlere hiç girmeyecem..Sağolsun arkadaşlar yazmışş..
*Mahallenin berberine selam gönderilir ve bebeler tek tip kırktırılırdı:) tıraşın adı da ALABULUS
*302 otobüslerde sigara serbest İstanbula giderken amcam babam büyükbabamın 5-6 koltuk arkasından yer alırlardı:)
*Ayakkabılar pek yırtılmazdı ama kışın soğuk yazın çok sıcak olurlardı..SOĞUKKUYU yada CANİK veya KARA LASTİK denirdi..
*Aklıma gelen bunlar..
Saygılar..