80'li Yıllarda Çocuk Olmak

Harika Bir paylaşım..

kardeşime yeni bir bisiklet alınıp benim ise onun eski bisikletini sürmeyi deneme çabalarımdır...(kardeşim erkek ya ,biz doğuştan dışlanmış)

cino" -çikolata
ve  şimdilerde yerini hafif tebessümlere bırakan içten gelen çoşkulu kahkahalar,hesapsız gülüşler vardı

tipi tip sakızlara bayırlırdık..
sabah erkenden kalkar ve trt 1 in askerlerin okuduğu istiklal marşıyla açılmasını beklerdik...

yalan rüzgarını izlemek, kara kit izlemek( şuan tv de gösteriliyor), beyaz kurdelesiz okula alınmamak, kırmızı şerit takmak, bez mendil taşımak..

90 lara denk gelse de koş koş bitmeyen sahası, şut çekilince kaleye varması iki bölüm süren tusubasa(umarım doğru yazmışımdır)mız vardı..

bombibom sakızlarının paketlerini posta ile( hediye kazanmak uğruna )göndermek,jetonlu telefonlar ile anneannemi aramak,selpak mendilden kurdela yapmak(en güzel kurdelayı kıskanmak )demek

tipitip sakızları,leblebi tozları,hulohop çevirmek.... ah ah ne günlerdi

80 li yıllarda annem ve babam vardı.artık yoklar.....

Allah sabır versin hocam.Tabi ki sizin içinbir başka güzeldir 80lerde çocuk olmak.Rabbim size ve sevdiklerinize hayırlı,sağlıklı.uzun ömürler nasip etsin.....

ablalarımın ve komşu kızların evde Türk filmi izleyip salya sümük ağlaması demek...

peki bunlara ne dersiniz?
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

uçan kazı, pazar  günleri çıkan kovboy filmlerini hamsi yerken izlemek tabi önce pazar konseri işkencesinin bitmesini beklemek.

Seksenlerde oynayan diziler ve filmler sayesinde mahalledeki esnafta da değişiklikler gözlendi(!)
Yirmi yıllık "Berber İsmail'in" tabelası Dallas, elli yıllık Selanik Kırathanesi'nin adı lambada oldu.
Kahvehane önlerinde evden uzak seyretme adına "Yalan rüzgarı'nın Sem'ini" kör gözlü adam bile dört gözle bekler oldu.
Eski-püskü arabalar "Kara şimşek'le" kıyaslandı.
Mahallenin fötr şapkalı amcaları "Bonanza kahramanı" isimlerle çağrılmaya başlandı.Alamancı fötr şapkalı İbrahim Dayı'nın adı "Bay katrayıt"
Mahallenin üç kağıtçı abileri "Ceyar" oldu.
Türk Müziğine yabancı parçalar eklendi."Kik kik kii Kok kok kooo
Gulugulu gulugulu u vak vak" nakaratlı italyan şarkıları bizimmiş(!) gibi takdim edildi...
Daha da beteri bıyığı yeni terleyen koskocaman bir gençlik sinema önlerinde açık-saçık afişlerle "bir film bedava-iki film birden" davetiyelerine koştu, koşturuldu.

Burnu halkalı ayılar sokaklarda görücüye çıktı.Ne insan hakları kaldı, ne hayvan hakları! Onlarla güldük, onlarla neşelendik(!)
...
...

Bizimle o zamanı yaşayanlar hadi hatırlayın bakalım:
-O zaman İhtiyar mıydık? Genç miydik?

80 li yıllarda annem ve babam vardı.artık yoklar.....

80 li yıllarda Almanya'da olan babamı dört gözle beklerdik gelsin diye. senede bir kez gelirdi.Almancı kızıydım. Turgut ÖZAL'a çok benzediği için lakabı Özal kaldı babamın. Kimin kızısın sorusuna Özal'ın kızı dediğim zaman tanınırdım.
Ne yazık ki geçtiğimiz Aralık ayında aniden babamı kaybettik. Şimdi yine bekliyorum gelsin diye ama yok yoook, gelmiyor. Çok özledim ben babamı

80 li yıllarda 12-13 yaşındaydım salı akşamları tvde türk filmi olurdu evden 4km uzaklıktaki arkadaşımgilin jeneratörleri vardıonlara izlemeye giderdim ama ev çok kalabalık olurdu ve gece 10 gibi film biterdi ben bisikletimle dinamalı ışığımla eve gelirdim her salıyı dört gözle beklerdim