80'li Yıllarda Çocuk Olmak

Çevrimdışı akbtv

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 454
  • 1.564
  • 454
  • 1.564
# 31 Oca 2012 23:06:19
iğrençti komşu çocukları gece götürüldüğü niye götürüldüğünü anlamadığım siyah beyaz tv haftada bir heidi şeker kız kendi simbatı seyrettiğim çanakkale içinde aynalı çarşı müşerref akay size selam getirmişem türküsü hafta sonu programını seeyrettiğimiz gece çok geç kalmadan eve dönmek zorunda olduğumuz yıllar. trt arkası yarın yurttan sesler korosu işkencesi..gorki sebahattin aliyi şimdi dinlemediğim zülfü livaneliyi korkarak okuyup dinlediğim yıllar...hatırlamak bile istemiyorum..çocukluğumuzun hayallerini gri yapan pembe çok sonra öğrendiğim yıllar...

Çevrimdışı ehoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.023
  • 7.296
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.023
  • 7.296
  • Müdür Yardımcısı
# 31 Oca 2012 23:22:30
Yabancı şarkılar çok ilgi çekiyordu o zamanlar
Hatta şu an müziğin efsane isimlerinin parladıkları yıllardı
Modern talking-myself control- yo my heart yo my so(galiba böyleydi:)
Madonna-La is la bonita
Jo Cooker-Aun chain my heart
Julio İglesisas-Zingarella hatta daha sonra Türkçesi de çıkmıştı.Çal çingene çal bir daha.
Jon Bon Jovi-Its mylife ne şarkıydı ama

Nazan Öncel,Coşkun Sabah,Ferdi Tayfur,İbrahim Tatlıses,Orhan Gencebay,Erol Evgin--O zamanlar gençlerdi
Hatta Erol Evginle ilgili hala süren bir bilinmeyen.Saçları peruk mu değil mi?Ya da kel mi değil mi:)

Çevrimdışı alanyap

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 Oca 2012 23:56:53
O yıllarda ilkokulda tenefüs arasını iple çekerdik.Zil çaldı mı,doğru kooperatife.Bir simit ve bir sade gazoz.Tadı hala damağımda.Sınırlı harçlığımızla bir ikinci şişeyi alma şansımız yoktu.Şimdi litrelerce alabilecek param var ancak damağıma bıraktığı o tat yok.

Çevrimdışı ehoo

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.023
  • 7.296
  • Müdür Yardımcısı
  • 4.023
  • 7.296
  • Müdür Yardımcısı
# 01 Şub 2012 00:01:38
Grup Vitamin'i unutmamak lazım.
Hökosan
İsmail(Its my lifedan uyaralama :)

Komedi dans üçlüsü
900 Saniye

Çevrimdışı alanyap

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2012 00:01:44
Okul çıkışı çantasını eve bırakıp,üstünü değiştiren doğru sokağa.Ellerimizde üstü kese yoğurdu veya yağ sürülmüş ekmekler.Mahallede en az 15-20 kişilik bir grup.Kızlı erkekli,büyüklü küçüklü.Laf aramızda bizi oradan oraya kovan birkaçı rahmetli olmuş mahallemizin kıdemli yaşlıları.Ses yapıyoruz diye bize kızıp kapılarının önünden kovarlardı.Bizde canımıza tak edince onların zillerine basıp basıp kaçardık.Ama bunun için edilen kavgalar yoktu o zamanlar.Akşam üzeri mahallenin en yaşlısının evinin önünde toplanan ve şu an aramızda olmayan mahalle  büyüklerimiz.

Çevrimdışı sinanar5507

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 338
  • 497
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 338
  • 497
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2012 00:05:02
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
O yıllarda ilkokulda tenefüs arasını iple çekerdik.Zil çaldı mı,doğru kooperatife.Bir simit ve bir sade gazoz.Tadı hala damağımda.Sınırlı harçlığımızla bir ikinci şişeyi alma şansımız yoktu.Şimdi litrelerce alabilecek param var ancak damağıma bıraktığı o tat yok.
Aynen hocam o tadı bulmak imkansız gibi. Galiba çocuk olmak gerekiyor.

Çevrimdışı alanyap

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.787
  • 4.682
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2012 00:08:42
Kille oynamayı hala deliler gibi sevmem de o yıllardan kalmadır.Nereden elimize geçirmişsek 3 arkadaş gayretle elimizde beze büyüklüğünde kille birşeyler yapmaya çalışıyorduk  bir gün.Allah rahmet eylesin Bayrak Dede dediğimiz mahallenin tek dükkan sahibi durdu yanımızda.Baktı baktı."Ooooo aferin size ne güzel şeyler yapıyorsunuz ."dedi.Tek tek saçımızı okşadı,gitti.Bizler sevinçten deliye dönmüştük.Ne yaptığımızı bilmeden oynadığımız çamur değer görmüştü.Hemen o parçaları birleştirip, sözüm ona bir kültablası yaptık.Eğri,büğrü kültablasını kuruttuk.Sulu boya ile boyayıp,gazete kağıdı ile hediye paketi yapıp Bayrak Dede'ye götürdük.Açtı sevinçle.Aldı onu vitrinine koydu.Herkes görsün dedi.Bize de birer dondurma parası verdi.Kazandınız diyerek.Günlerce vitrinin çevresini bekledik.Gelen geçen bakacak mı,kim yaptı diye soracak mı diye.El becerileri konusunda kendimize güven  duygusu veren Bayrak Dedemizi rahmetle anmak istedim.

Çevrimdışı okulum1

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 62
  • 256
  • 62
  • 256
# 01 Şub 2012 03:26:29
Kil dediniz de aklıma geldi.

Biz de arkadaşlarla bir ekip kurup pencere macunlarını sıyırır,  birleştirir,onunla oynardık :)

Çevrimdışı asortik19

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
  • 4.841
  • 2.803
  • Okul Müdürü
# 01 Şub 2012 09:20:32
TRT'nin 80li yıllarını anlatan bir komedi dizisi var.

baya güzel tavsiye ederim. salı günleri yeni bölümleri yayınlanıyor

Çevrimdışı kollektif-01

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.020
  • 4.972
  • 2.020
  • 4.972
# 01 Şub 2012 10:31:32
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
80′li yıllarda çocuk olmak

1980li yıllarda hayatının ilk tecrübelerini yaşamış, ilkokula gitmiş,
Kenan Evren´i, Erdal İnönü´yü, Özal’ı tanımış olmak,
Ajda Pekkan´ın Alo, Michael Jackson´ın Pepsi reklamlarını hatırlayacak kadar şanslı olmak demek.

Voltran Voltran Voltran demek , depozito toplamak adına kola şişesi
biriktirmek demek , Adile Naşit`ten masal dinlemek demek.
Korhan Abay, Cenk Koray, Metin Milli, Ersen ve Dadaşlar demek.
Clementine, He-man, She ra, Transformers demek.

Okula siyah önlükle gitmek demek. Kayahan, Nilüfer, Sezen Aksu,
Barış Manço ile büyümek demek.

Köle İzaura demek, Ziyaretçiler demek!

Moruk demek,
Herild yani demek,
Hey corc versene borc demek,
olmaz maykil bende de yok cevabını işitmek demek,
geriye dönüp baktıkça iç geçirmek demek…

Yüzyıl içindeki en iyi, en kıyak kuşak. Hem eski hem yeni olmak demek.
Biraz gözü açık bir 80′li, yüz yıllık nesil kültürünü bir porsiyonda almış demek.

edi mörfiiiiiii huuuuuuuuuuuuuu şörli makleeyynn yeeeeeee diye bağırıp
en az bir technotronic kasetine sahip olmak demek.

Mahalle çeşmelerinden su içmek, bayramları iple çekmek, cumhurbaşkanı
denince Kenan Evren’i hatırlamak demek

Koltuk altında topla okul bahçesine yalnız giderken “nasılsa oynıycak
birileri vardır” diyebilmek demek

Eti kemik geçiyor demek;

Evden çıkmayan bilgisayar bebeleri haline gelmeden çocukluğunu
yaşayabilmiş,son dönemin bir üyesi olmak,

Ne sorusuna zonk cevabı vermekten zevk duymak, büyüteç ile kağıt yakmak ve
siyah kağıtların beyaza oranla daha kolay yandığını keşfetmek, 9 voltluk
pile dilinle dokunup o ekşi anı yaşamak,

Televizyon konserlerini teybe çekerken odaya giren anneyi hemen susturmak,
23 nisan çocuk şenliğinde gelen yabancı çocuklara 5 dakikada aşık olmak demek

Son dersin son 5 dakikasında parkeleri giyip zilin çalmasını beklemek,
hurraa kapıya doluşmak, dışarıya pestil olarak çıkmak demek,

sinek ilacı arabalarının arkasında bıraktığı bulutta deli gibi dolaşmak demek.

Kutu kolayı açtıktan sonra kapağını çekip çıkarıp atmak demek

Tipe bak demek,

Bakkala gitmenin, sokakta oynamanın, harçlık toplamanın geçerlisayıldığı,
Havuç´un olmadığı yıllar demek… her şeye rağmen temiz ve el değmemiş bir hayat demek…
Sonrasında biz büyüdük ve kirlendi dünya demek.

Pazar akşamları mecburen yıkanmak ve erken yatmak demek

Sesi açıp kısmak için televizyonun dibine kadar gidip üstündeki düğmelere
basmak zorunda olmak demek

Şehirlerarası yolculuklara çıkarken otobüsün 302s olması için dua etmek.
Bilet alırken arka kapının önü ve tekerlek üstü olmasın demek.

Resimli futbolcu kartları demek, süper babaanne demek, fantayla kolayı
karıştırmak demek, mahalle kavramı demek.

Anket ve hatıra defterlerinin olması bunlara seviyorum ama kimi diye
başlayan maniler yazmak, içinde biri sabunlu iki ıslak bez olan
mustili beslenme çantası, dantel yaka, yenen kokulu silgi, leblebi tozu
çekerken atlatılan ölüm tehlikeleri, hulohop, ayak bileğine takılarak
çevrilen top, sek sek oynamak, bayramda mahalleye dağılıp şeker
toplamak,
müsaitseniz annemler size gelecek demek.

TRT´nin yayın akışının bitmesiyle çalan İstiklal Marşı için ayağa
kalkıp, marşı hazır olda bangır bangır söylemek ve marşın bitiminden sonra çıkan tiz
“biiiiiiiiiiiiip”sesine rağmen televizyonu kapatmamak demek.

Zerrin Özer demek. Nasıl da geçmişti bütün bir yaz demek.
Bu şarkıya kafanda klip çekmek demek.

Annelerin Çernobil yüzünden çay içirmemesi, gofret yedirmemesi demek..
Challenger’ın olduğu günkü haberleri hatırlamak demek..
PKK saldırılarında her gün mutlaka birilerinin öldüğünü duymak ama anlamamak demek.
Veronica Castro’yu güzel zannetmek demek.
Kenan Evreni Atatürk zannetmek demek.

Gorbaçov´un kafasındaki kırmızılığın ne olduğunu merak etmek, anneye
“Zeki Müren´e teyze mi diyim amca mı diyim” diye sormak,

Kenan evren´in cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılırken Çankaya köşkü
basamaklarından yavaş yavaş inip sekreteriyle vedalaşmasını hatırlamak.
breyk breyk arkadaş arıyorum demek
Eve lazım olur diye fazlaca pul almak demek
ho ho ho hoover demek
Zeki Müren’in size alo diyoruuuum demesi demek

İlkokulda Halley, Petrol ve Komancero şarkılarını uydurma sözlerle
söyleyerek dans eden Tolga Han özentisi sefil dans grupları kurmak okul
sonrasında ise her gün koşturarak eve gidip; bu toprağın sesi programında
kımıl zararlısı ile mücadele yöntemleri, orman köylüsünün sorunları ve
yüksek randımanlı durum bugdayı türleri ile ilgili verilen faydalı
bilgilerin ardından Kamber ağa ile uyanık skeçlerini büyük bir ilgi ile
izlemek demek küçük yaşta bilinçli bir çiftçi kadar ziraat bilgisine sahip
olmak demek sinemalarda the Lord of the rings, Harry Potter vs. izlemek
yerine Jules Verne romanları okumakla geçirilen bir çocukluk demek

Aldım çantamı kolumaaa,
çıktım Dallas yoluna,
ben Babi´yi beklerken
Ceyar girdi koluma
şarkısını dansıyla birlikte bilmek demek.

Kimler geliyo kimler?
sana ne, sana ne?
Ama bunu söylemenize gerek yok ki,
ben yapınca alışverişi, zaten alıyorum satış fişi replikleri barındıran
Ali-Ayşegül Atik reklamı ve bakkal amca, bir pergel, bir kalem, bir de
çikolata alacağım.
Erooooolll, Eroooolll (mahallede çocuklardan biri) buraya gelin dedim
size
buraya !
fişini de al oğlum´daki Meşhur Erol,
hadi hep birlikte, hep birlikte,
biz biz olalım
yemeklerden önceeee,
lavaboya koşalım,
hafta da bir kere tırnakları keselim,
fırçalayıp onları tertemiz olalım diye şarkılar ezberleyen bir nesil
olmak

İcraatın içinden izleyip Özal´ın kalemine bakıp hipnotize olmaya
çalışmak
Çok güzel bir ülkenin son yıllarını hayal meyal hatırlamak, sonra da
çivisinin çıkışını görerek büyümek demek

Hava durumlarının eksi değil de “sıfırın altında bilmem kaç” denildiğini bilmek demek
Apartmanın çatısına 5 metrelik anten takıp üstüne de tencere kapağı
Bağlayan bir abinin sizi TV önüne oturtması ve çatıdan oldu mu diye bağırıp
Anteni ayarlamaya çalışması .
Yunanistan kanallarını görüntülemek adına .. oldu
oldu diye camdan kafayı çıkarıp bağırmak ve kimsenin buna şaşırmaması demek.
Siyah beyaz ve karlı bir görüntü de olsa ..
Üstelik Yunanca tek kelime anlamasanız da gündüz vakti çizgi film
İzlemek için az debelenmemiş olmak demek…
Muhtemelen hayatımız boyunca yaşadığımız en güzel 10 yıl demek…

TRT 1´de oluşan sorunlar sonucu yayına bir süre ara verildiğinde ekrana
getirilen donuk ağaç, dağ bayır resmine 10 dakika hareketsiz bakabilmek
demek,

Türkiye’de yaşamış son mutlu kuşak olduğunu hüzünle hissetmek
demek…….
[/quote


Hey gidi yıllarr.O yıllarda yaşamış herkesin kendinden birşeyler bulabileceği yıllar..

Çevrimdışı umittli

  • Uzman Üye
  • *****
  • 709
  • 534
  • 709
  • 534
# 01 Şub 2012 10:51:05
nasıl bu hale geldik yaa...

Çevrimdışı umittli

  • Uzman Üye
  • *****
  • 709
  • 534
  • 709
  • 534
# 01 Şub 2012 10:51:48
cok güzeldi o yillar...

Çevrimdışı ertugdogan

  • Bilge Üye
  • *****
  • 7.608
  • 12.141
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 7.608
  • 12.141
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 Şub 2012 11:09:13
3 kuşağın olduğu çok doğru
1925 öncesi ve 1960 lı yıllara kadar olan kuşak,
darbeyle 1960 kuşağı ve 1980lere varan kuşak ve en son Y kuşağı 1980 ve günümüze kadar olan kuşak,
1945 ten yani 2.dünya savaşından sonra rahatlamayla nüfus patlamasının yaşanması,
60 kuşagının rack çılgınlığının yaşandığı çok partili dönemlerin geçiş yılları bamabaşka kuşak diye bilinir,ve biz o yılları bilmeyiz ama çokta harketli bir kuşak olduğu söylenir,ve son kuşakta hızlı teknolojiyle büyüyen gelişen ve meb in dahi ayak uyduramdığı bir kuşak,ve işin ilginç yanı yeni öğretmenlerinde birçoğunun bu kuşak içinde olması ,onun için MEB nın bu yeni öğretmenlerin beklentilerini dinlemesi anlaması algılaması gerekmez mi,
çok derinlere indim sanırım,
çok selamlar

Çevrimdışı ADANALIYIK

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.027
  • 396
  • 1.027
  • 396
# 01 Şub 2012 12:24:26
Darbe yılları Adana'nın ortası ve darbenin en yoğun yaşandığı meydan mahallesi İlkokul 3.sınıftayız gözümün önünde yakılan lastiklerin içine canlı atılan adamlar silah sesleri benzin için devamlı basılan evimiz ve annemle teyzemin bidonları saklamaları.Askerlerin devamlı kapıdan kafanı uzatma telkinleri.Okullara gidişimiz ve çıkışımız asker kontrolünde 3lü sıra ve sağımız solumuz asker tertibinde evlere dağıtılma.Arada bir okulda bomba var teneffüs 1 saat arama geri gir.Allahım ne günlerdi.Yakma yıkma ev basma cami baskını sol zihniyetin gözümün önünde gerçekleştirdiği gövde gösterisiydi sanki bu sebeple nefretten öte birşey oldu bende bu görüş.Ayrıca lise yıllarında gelişen terör ve liseye hem girişte hem çıkışta kimlik gösterme.Okuldan çıkarken kimlik gösterme ne saçmaydı.O zamanlar bom boş bir ova olan yerler şimdi terörün yuvası oldu malesef.Sonra polisin sizi koruyamıyoruz buraları terkedin telkini ve merkezin teröre teslimi.Nefretten öte tiksinmekten öte birşey bu.Canlı olarak hepsini en merkezinde yaşadık.Geçmişi biliyor bu kuşak geleceği nasıl şekillendireceğide.Zaten dış güçlerin en çok korktuğu kuşak 80 li yılları çocuk olarak yaşayan kuşak.10 yıl sonra bu kuşak ülkeyi yönetecek İnşallah.

Çevrimdışı turgutkuzan

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
  • 4.439
  • 3.070
  • Öğrenci Velisi
# 01 Şub 2012 17:32:22
Hayırlı akşamlar.

Salı günü yazdığım mesajda seksenler dizisinde bir süre sonra ihtilal gününün anlatılacağını belirterek
12 Eylül 1980 sabahını hatırlayanlar var mı?
sorusunu yöneltmiştim.
İhtilale odaklanınca 24 Ocak kararlarını unutmuşum.

1980 öncesinde sabit kur uygulaması vardı.
Dövizin Türk lirası karşılığı hükümet tarafından belirlenirdi.
1980'den sonra sabit kur uygulamasından vazgeçilip, dalgalı kur uygulaması başlatıldı.
Dizide 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarıyla birlikte yapılan %32,7 oranındaki devalüasyon (sabit kur ayarlaması) bir örnekle anlatılmış.
Yanlış hatırlamıyorsam Mark karşılğı alınan 29.000 TL borç bir günde 47.000 TL. oluvermişti.
Günümüz gençleri bunu anormal görebilir.
Dizide dikkat çekilmeyen bir husus var.
%32,7 oranındaki devalüasyon sadece bir kaç aylık bir uygulamadır.
Daha sonra bu devalüasyonlar devam etmiştir.
Dalgalı kur uygulaması ile dengeleninceye kadar oldukça bir çok defa açık/gizli devalüasyonlar olmuştur.
Aşağıdaki tabolada TL'nin 1 Dolar/ Mark  karşısındaki seyri görülmektedir.

YIL   Dolar   Mark
82   139   60
83   191   78
84   309   109
85   451   142
86   581   244
87   753   411
88   1.117   666
89   1.881   1.007
90   2.347   1.400
91   3.041   2.031
92   5.486   3.434
93   8.814   5.476
94   17.203   9.949
95   40.393   26.685
96   62.503   41.968
97   115.330   70.925
98   206.120   114.350
99   314.064   189.242
00   540.793   278.991
01   666.774   321.245
02   1.449.886   670.519

Nerelerden nerelere....

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK