80'li Yıllarda Çocuk Olmak

80'li yıllarda cocuk olmak..
Kardeşimle beraber okuldan eve gelmek..Cuma akşamları tv de mavi ay dizisini izlemek..Sokakta oynamak..Bir de akşam altıda tv açılırdı.. Heyecanla beklemek...
Aklımda o yıllardan kalan kitaplar; İpek ongun kitapları, birde küçük kadınlar romanı.. Güzeldi o yıllar:)

Ziyaretçiler, Dünyalar Savaşı, Kurt Adam ve Kurt Kadın.

Bunları izlemeye bayılırdım.

Okurken bu kadar duygulanacağımı tahmin etmemiştim.Unuttuğum okurken hatırladığım şeyler bana çocukluğumu geri istiyorum dedirtti..

Nevşehirli komşumuz Mehmet Ali Amca mahallenin ilk TV sahıbısıydı.Aynı vizonteledeki gibi doluşurduk evine.Salı ve de cumartesileri Türk filmi olurdu.
Film başlar,heyecanla tüm oyuncuların adını okurduk.M.Ali Amca 10 dk.geçmeden kalkar,regülatörü eliyle yoklar,hemen TV yi kapatırdı. Mehmet Ali Amca aç aç diye bağırınca:
-Isınmış yeenim azcık sooosunn der bekletirdi.
Mehmet Ali Amcanın bu huyuna gıcık olurduk. Bir de acansları izlerken biz konuşursak çok pis bağırırdı rahmetli.Hey gidinin.

başlığı ile bile yüzde gülümseme oluşturuyor 80 lerin çocukluğu.he-man vardı o zamanlar.ziyaretçiler(ıyyy fare yerlerdi dimi   ) hayalet avcıları da o zamanlardı sanırım.  hey gidi...en güzeli sokakta oynuyorduk çılgıncasına ,adımız gibi çocukca.saklambaçlar,bisiklet yarışları.dokuz taşlar,evet itiraf ediyorum aradaa zile basıp kaçmaları da özledim...anne nolur beş dakika daha     hakikaten ey gidi günler.şimdi nerde çocukları sokağa serbestçe bırakmak...güzel bir başlık açanın eline sağlık...

Bakınız birkaç hatırlatma: pazar günleri Barış Manço ile 7 den 77 ye izlemek, sonra pazar konseri olurdu, rahmetli amcam buna pazar kanseri derdi, senfoni müzikten hoşlanmadığı için:) Bir de okulda dergi olurdu her ünitede bir  dergi verilirdi, gerçi bu 90 li yıllarda da devam etmişti. Tv deki yılbaşı eğlenceleri, bayram eğlenceleri, milli bayram programları göz kırpmadan izlerdik,şimdi ise hiçbirşeyin heyecanı kalmadı gibi..

Sokakta oynardık. Gazoz kapaklarını dizer, kavanoz kapaklarının içini çamurla doldurur onunla gazoz kapaklarını vururduk. Çağla çekirdeğini de böyle oynardık.

Aşağı mahalleye top oynamaya giderdik. Onlar bizim mahalleye gelirdi. Hey gidi günler.

Not, çelik çomak, dalya tombik (bazı yerlerde dokuz taş diyorlar) yağlı kayış oynardık.

Mahalle gezilerine çıkardık çekirdeklerimizi alıp. Şimdi nerdeee.

80 lerde çocuk olmak ayrıcalıktı

Cin Ali sersini okurduk.

gazoz kapağı,çelik-çomak,dokuz kiremit gibi bir sürü bahçe oyunlarımız vardı

   Adile Naşit'ten her akşam masallar dinlerdik.

İlk siyah beyaz televizyonumuz ben 1.sınıfa giderken alındı.İnanın o günkü heyecanımı tekrar yaşamak isterdim.Sınıfımız sobalıydı ve ara sıra soba tüter doğruca dışarı çıkardık.Okulun hizmetlisi ders arasında gelir sobayı karıştırırdı.Sınıfın alt döşemesi ziftli tahtaydı.Kapkara önlüklerimiz vardı.Okulun tuvaleti dışarda ve 50 metre uzaktaydı.Şimdiki gibi zırt bırt tuvaletim geldi diyemezdik.Bir de kışın herkezin ayağında lastik çizmeler vardı.Yazın yine çoğumuzda lastik ayakkabılar vardı.Arabası olanı çok zengin bilirdik.O yılların en lüks arabası Murat taksiydi.Otobüslerde,minibüslerde sigara içmek serbesti.Otobüslerde her yer duman altı olurdu.

Kim bu başlığı açtıysa eline sağlık, sürekli aklıma bişeyler geliyor.. tolstoy hocam erkeklerin oyunlarını belirtmiş ben de hatırlıyorum kardeşimden dolayı erkek oyunlarını..
Biz kızlar saatlerce evcilik ya da öğretmencilik oynardık, öğretmenciliği ben biraz abartıp evde kendi kendime falan da oynardım:) Arada bir arkadaşlar arasında küslük, tartışma oldu muydu yurtdışından çoğunlukla Almanya'dan ya da Hacdan gelen hediyelerle hava atılırdı..Eskiden Almanya'dan bir hedeiye gelmesi ne önemliydi, nescafe falan çok özeldi diye hatırlıyorum

taş devrini ve ninja kaplumbağaları çok izlerdik kardeşimle. mikalenjelo favorimizdi.
hava kararsa bile saklambaca devam.çamlak çömlek patlatmak için yarışırdık.
Annemiz komşuya yollardı, müsaitseniz akşam size oturmaya geleceğiz diye.
Anneler salça yapardı, erişte keserdi imece usulü.akşam yemeğine kadar açlığımızı yatıştırsın diye annemiz ekmeğimize salça sürerdi.arkadaşımız görmüşse sokakta, bölüşürdük o ekmeği.
ah tekrar o yıllarda çocuk olabilsem...

Kim bu başlığı açtıysa eline sağlık, sürekli aklıma bişeyler geliyor.. tolstoy hocam erkeklerin oyunlarını belirtmiş ben de hatırlıyorum kardeşimden dolayı erkek oyunlarını..
Biz kızlar saatlerce evcilik ya da öğretmencilik oynardık, öğretmenciliği ben biraz abartıp evde kendi kendime falan da oynardım:) Arada bir arkadaşlar arasında küslük, tartışma oldu muydu yurtdışından çoğunlukla Almanya'dan ya da Hacdan gelen hediyelerle hava atılırdı..Eskiden Almanya'dan bir hedeiye gelmesi ne önemliydi, nescafe falan çok özeldi diye hatırlıyorum

Öğretmenim bizim mahallede bu oyunları kız erkek beraber oynardık. Yağlı kayışı bile oynarlardı kızlar. Bir futbolu erkekler oynardı yalnız. Çok güzel günlerdi o günler. O mahalleden taşınmıştık ama çok uzak olsa da kardeşimle yürüye yürüye gider oyunumuzu oynar, akşam dönerdik. Bu yaşıma geldim, onca ev, il değiştirdim, orası hala bizim mahalle.