Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.344
  • 35.768
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.344
  • 35.768
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 24 Oca 2023 16:13:17
Adam uzun yıllar hapiste yatmıştır.
Çıkmasına bir hafta kala karısına mektup yazar.

Uzun yıllar hapiste yattığını ve artık cezasının bittiği için bir hafta sonra çıkacağını ve tekrar evine dönmek istediğini anlatır.
 
Ama karısının onu tekrar kabul edip etmeyeceğini bilmemektedir.

Eğer kendisini kabul etmek istemezse haklı olduğunu belirtir.
Kendisinin onu ilk günkü gibi sevdiğini söyler.

Kaldığı köyün çok yakınından şehirler arası bir yol geçmektedir.

Hatta kocaman bir ağaç vardır yolun kenarında.
 
Eğer karısı onu halâ seviyorsa, eve dönmesini istiyorsa, yol kenarındaki kocaman ağacın görülebilecek bir dalına sarı kurdele bağlamasını ister.
Otobüsle o yoldan geçecek ve sarı kurdeleyi görürse, otobüsten inip eve doğru yürüyecektir.

Ama görmezse inmeyip yoluna devam edecek,
başka bir şehirde kendine yeni bir hayat kurup orada yaşayacaktır.

Adam şehirler arası otobüse biner.
Yolda giderken yanında oturan kişiyle iyi bir
yol arkadaşı olur.

Arkadaşı konuşkan birisi olduğu için hikâyesini ona da anlatır.
 
Öyle ki;
Adam dayanamaz bunu tüm yolculara duyurur.
 
Herkesi tatlı bir mutluluk havası sarar.
Saatler sonra adamın köyüne yaklaşırlar.

Son bir dönemeci dönünce bahsedilen ağacı göreceklerdir, tüm otobüstekiler.

Heyecan ve güzel temenniler tavan yapmıştır adeta.

Herkes yerinden kalkmış tek bir noktayı görmeye odaklanmışlardır.

Otobüs bir hayli yavaşlamıştır.

Ağaç görüldüğünde herkes gözleriyle bütün dalları tarayacak ve tek kurdeleyi arayacaktır.

Kırk kişiye yakın insanın aynı anda bakmasıyla kurdelenin görülmeme şansı olmayacaktır.

Hemen herkes sevinç çığlıkları atmaya hazırlanmaktadır.
Ve yavaşça giden otobüs son dönemeci döner
ve az ileride haşmetli gövdesiyle bahsi geçen kocaman ağaç görünür...

Ve ağacın bir dalında değil tüm dallarına bağlanmış
binlerce sarı kurdele vardır.”

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 25 Oca 2023 13:44:12
NAMAZDA ŞİFA VARDIR

Ebu Hureyre (ra) anlatıyor:
"Bir gün, Rasulullah (asm) namaza erken kalktı. Ben de erken kalktım ve biraz namaz kıldıktan sonra oturdum. Rasulullah (asm) bana dönüp baktı ve:
"Karnın mı ağrıyor?" buyurdu.
Ben:
"Evet! Ey ALLAH'ın Rasulü!" dedim. O: "Öyleyse kalk namaz kıl, çünkü namazda şifa vardır!" buyurdu.
(İbn-iMace)


Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.219
  • 53.877
  • 4.219
  • 53.877
# 26 Oca 2023 23:18:40
Goebbels'e sormuşlar:
“İktidar nedir?”
“Düşman yaratmaktır!” demiş.

II. Ramses'e gitmişler:
“En büyük piramit hangisi?” demişler.
“Kibrimizdir!” demiş.

Bilge Platon'a sormuşlar:
“Devlet nasıl yönetilir?” diye…
“Ya ilimle ya zulümle” demiş.

Orhan Gazi'ye sormuşlar:
- "En büyük zulüm nedir?"
- "Geciken adalettir.." demiş.
 
Çiçero'ya sormuşlar;
- “Roma İmparatorluğu nasıl yıkıldı?”
- “İşi ehline vermedik.."diye yanıt vermiş.

Kârun'un yanına varıp:
- "Zenginliğin sırrı nedir?" demişler.
- "Halka avuç açmamaktır" demiş..

IV. Murat'a sormuşlar:
-Yardıma alışana ne olur?"
-"Emir almaya da alışır..."diye cevap vermiş.

Gorbaçov'a:
 "En büyük hatan neydi?" diye sormuşlar.
-"Hatayı hep karşımızda aradık" diye cevap vermiş.

Stalin'e sormuşlar:
- "En büyük korkunuz?"
- "Sokakta yalnız başıma yürümek..." diye cevaplamış.

Alıntı

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.344
  • 35.768
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.344
  • 35.768
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 27 Oca 2023 13:55:05
Çinlilerin yaptığı baraj Dünya'nın dönüş hızını yavaşlatıyor!




Türkçe ismi Üç Boğaz Barajı olarak bilinen Three Gorges Dam, Çin'de yer alan Yangtze nehri üzerine kuruldu.

1919 yılında tartışılmaya başlanan barajın ilk tasarımları 1950'lerde ortaya çıktı, izinleri 1970'te verildi ve yapımına 1994 yılında başlandı. Barajın inşası 2009 yılında tamamlandı.

2014 yılı itibariyle devasa jenaratörlerinin tamamı devreye alındı ve yıllık 84,700 gwh elektrik üretmeye başladı.

Türkiye'nin yıllık elektrik tüketimi 196,000 gwh, yani bu baraj tek başına ülkemizin ihtiyacının nerdeyse yarısını karşılayabiliyor.

Baraj gölünün derinliği 180 metre ve İsviçre büyüklüğünde bir yer kaplıyor.

Yapımında yarım milyon ton çelik kullanılan baraj Çin hükümetine 66 milyar dolara mal oldu.

Gölünde 42 milyar ton su biriken barajın dünyanın dönüş hızını değiştirdiği belirtiliyor.

Deniz seviyesinden 175 metre yüksekte 42 milyar ton kg ağırlığında biriken su, Dünyanın momentini artırıyor.

NASA bilim insanları bu barajın tam dolu haliyle, dünyanın dönüş hızında günlük 0.06 mikro saniyelik bir yavaşlama yaptığını belirtti.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 30 Oca 2023 10:43:03
NAMAZSIZ ZAMAN

Zamanımızda müslümanlara sorulan en acaip soru; "namaz kılıyor musun?"dur. Bu soruya yer hazırlayanda bizzat biz müslümanlarız. İslâmın beş esasından ikincisi, dinin direği, gözümüzün nuru, mir'âcımız namaz!

İslâmdan uzaklaşan insanlara, ibadet etmek o kadar ağır gelir ki; onun yerine günlerce durmadan ağır bir işte çalışmak zoruna gitmez. Böyle bir kimsenin imanını kontrol edip, bir an önce tövbe etmesi şarttır.

Bir çok kişi gerek okul, gerek işi yüzünden farz namazlarını hiç sıkılmadan aksatıyor ve büyük günaha giriyor. Şimdiki bilinçli, dindar, mümin gençlerin dahi, sorsanız senelerce kaza namazları vardır. Herhangi birine yüz lira borcumuz olsa, gece gözümüze uyku girmez, ödemek için elimizden gelen herşeyi yaparız. Ama rabbimiz olan Allah'ın emri namaz borçlarımız için ne tövbe ve ne de kaza ediyoruz. Farz namazlarda dahi gevşeklik gösterenlerin sayısı azımsanmayacak kadar çok, kaldı ki önem verip namazları kaza ede.. İşin ciddiyetini şu hüküm ile bildirmek yerinde olur:

Hadis-i şerif'te; "Bir namazı bile bile vaktinde kılmayıp, kaza etmeyene cehennemde bir hukbe azab edeceklerdir." 1 hukbe, 80 ahiret senesidir. Sadece bir vakit namaz için bu hüküm sözkonusu iken, senelerce namazlarını kaza etmeyenlerin halini düşünmeli!

İmam-ı Rabbani hazretleri; 1. Cild, 261. Mektub'da şöyle buyuruyor:

"Namaz islâmın beş şartından, dinin beş esasından ikincisidir. Bütün ibadetleri kendisinde toplamıştır. İslâmın beşde bir parçası ise de, bu toplayıcılığından dolayı, yalnız başına müslümanlık demek olmuştur. Alemlerin efendisi ve peygamberlerin en üstünü olana "aleyhi ve aleyhimüssalatü vesselam" mi'râc gecesi, Cennette nasip olan rü'yet şerefi, dünyaya indikten sonra, dünyanın haline uygun olarak kendisine yalnız namazda müyesser olmuştur. Bunun içindir ki; "Namaz müminin mi'râcıdır" buyurmuştur. Bir hadis-i şerif'te, "İnsanın Allah'u teâlâya en yakın olması namazdadır" buyurmuştur. Namaz üzüntülü ruhlara lezzet vericidir. Namaz hastaların rahat vericisidir. Ruhun gıdası namazdır. Kalbin şifası namazdır."

Hâlâ daha bu nimetlere kavuşmak için tereddütlü yaklaşanlar -nefsini yenemeyenler- var. Nefsimizin sürekli kötüyü haramı istediğimi bildiğimiz halde, onun isteklerine boyun eğmeye devam ediyoruz. Yanlış yerde eğiliyoruz. Haramlar-mekruhları seve seve yaptığımız için, artık kalbimiz -hadiste de buyrulduğu gibi- sevap işleyemez olur. Bunun için çokça dua etmelidir, nefse köle olmaktan kurtulup, Allah'a kul olmakla şereflenmek için bize ağır gelen şeyleri(ibadetleri) yapmalıdır.

Zamansızlıktan şikayet edenler namazı on dakikalık bir zaman dilimine sığdıramıyor. Yazık ki boş işlerle, bilmem kaç on dakikası geçmiştir. Bugün bile cahiliye devrimdeki gibi anne-babalar var. Çocuklarının namaz kılmasına izin vermeyen, hatta kılmamaları için ellerinden gelen herşeyi yapanlar, evlatlarını adeta diri diri toprağa gömüyorlar.

Namazsızlık bütün felaketlerin başıdır. Kişinin başına, namaz kılmaması kadar(imansızlıkdan başka) daha ağır bir felaket gelemez. Bütün güzellikler namazda toplanmıştır, bundan mahrum kalanlar, hasret dahi çekmeyenler şeytana aldanmıştır. Hikmet ehli zatlar buyurur ki; "Bir müslümanın, bir vakit farz namazı kılmasını sağlamak, bir kafiri müslüman yapmaktan daha hayırlıdır." Namaz kılmayan arkadaştan uzak durun. Siz onu yola getiremezseniz, o sizi yoldan çıkarır. Farisî beyt tercemesi:

Susdum artık, zekîlere bu yeter
çok bağırdım dinleyen varsa eğer.

Doğru yolda yürüyenlere ve Muhammed Mustafa'ya "aleyhi ve alâ alihisselevâtü vetteslimat" tabi olmakla şereflenen bahtiyarlara, Allah'ü teâlâ selamet versin!
Doğru yolu şaşıran, nefsine uymuş, şeytana aldanmış bedbahtlara, Allah'ü teâlâ hidayet versin! Amin. Ves'selam...

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 06 Şub 2023 22:05:49
*SABAH NAMAZI; ölümün Acısını
Hissettirmez.
öĞLE NAMAZI; Mahşerin
Sıkıntısından Kurtarır.
İKİNDİ NAMAZI; Kabrin
Karanlığından Aydınlığa
Kavuşturur..
AKŞAM NAMAZI; Sırattan Hızlı
Geçmemizi Sağlar.
YATSI NAMAZI; Cehennem
Azabından Korur..*

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 19 Şub 2023 10:08:32
1 - Fatiha Suresi;_____Allah'in Gazabini önler...
2 - Yasin Suresi;______Kiyamet... Gününde Ki Susuzlugu önler...
3 - Duhan Suresi;_____Kiyamet Korkusunu Ve Dehşetini önler...
4 - Vakia Suresi;______Fakirligi Ve Miskinliği önler...
5 - Mülk Suresi; _____ Kabir Azabini önler...
6 - Kevser Suresi:_____Hısımlarının Kinini önler...
7 - Kafirun Suresi;_____Ölüm Halinde Küfrü önler...
8 - İhlas Suresi; ____ Iki Yüzlülügü Ve Samimiyetsizliği önler...
9 - Felak Suresi;______Haset Edenlerin Hasedini önler...
10 - Nas Suresi;_______Vesveseyi Engeller...
11- İnşirah Suresi;_____Sıkıntıyı Giderir..


Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.219
  • 53.877
  • 4.219
  • 53.877
# 04 Mar 2023 21:32:09
Herkes zannediyor ki; savaş falan çıkacak vatan için silahımızı, kılıcımızı alıp cepheden cepheye koşup vatanımızı, toprağımızı kurtaracağız eskisi gibi.

Hayır öyle olmayacak artık. Sizler çocuğum rezil olmasın şehir de büyüsün, şehirden ev, araba alayım, köyden büyük şehirlere kaçayım derken kim olduğunu dahi bilmediğinız insanlar gelecek dedenizin babanızın size miras bıraktığı tarlaları, evleri, köyleri tek tek satın alacak, söz sahibi olacaklar.

Siz kurak 5 para etmez dediğiniz toprağınızı, 3 kuruş fazlaya sattım kar yaptım diye kasılacaksınız.

1 tane boş arazi bırakmadan; işleyecekler, üretecekler, senin benim yapamadığımı yapacaklar.  Bizim değerini bilmediğimiz yarım dönüm toprak dahi, onların en büyük hayali. Biliyorlar ki Türkiye topraklarına adamı ters diksen düz biter.

Vatanın, topraklarımızın en büyük bekçisi, koruyucusu topraktan üreten köylülerdir.

Tarım arazileri yabancıların eline geçerse; Türk köylüsü biterse Atalarımızın bize kanıyla, canıyla, aç,susuz kalarak aldığı bu toprakları hiç savaşmadan kağıt parcası uğruna satarsak, o zaman savaşı kaybetmiş olacağız.

Yatırım yapmak istiyorsanız gidin tarla alın, 49 yıllığına dağlardan arazimi kiralanıyor bunu onlara bırakmayın siz kiralayın. Topraktan kalkanla evi, arabayı her zaman alırsınız.

Miras başında kavga edip, satılığa çıkarmayın. Paraya ihtiyacınız varsa toprağı işleyen kardesinize satın.

Miras başında kavga edip bölüşülemeyen; mahkemelik olan tarla satışlarına gidin bakın, adliye önünde farklı bölgelerden haber alıp koşup gelen nereye calıştığı, kime hizmet ettiği belli olmayan, yüzünü ilk ve son defa göreceğiniz insanlarla dolu.

Savaş çıkacak diye beklemeyin. Savaşın ortasındayız.

Çevrimdışı mustamir

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 165
  • 1.352
  • 165
  • 1.352
# 05 Mar 2023 00:19:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Herkes zannediyor ki; savaş falan çıkacak vatan için silahımızı, kılıcımızı alıp cepheden cepheye koşup vatanımızı, toprağımızı kurtaracağız eskisi gibi.

Hayır öyle olmayacak artık. Sizler çocuğum rezil olmasın şehir de büyüsün, şehirden ev, araba alayım, köyden büyük şehirlere kaçayım derken kim olduğunu dahi bilmediğinız insanlar gelecek dedenizin babanızın size miras bıraktığı tarlaları, evleri, köyleri tek tek satın alacak, söz sahibi olacaklar.

Siz kurak 5 para etmez dediğiniz toprağınızı, 3 kuruş fazlaya sattım kar yaptım diye kasılacaksınız.

1 tane boş arazi bırakmadan; işleyecekler, üretecekler, senin benim yapamadığımı yapacaklar.  Bizim değerini bilmediğimiz yarım dönüm toprak dahi, onların en büyük hayali. Biliyorlar ki Türkiye topraklarına adamı ters diksen düz biter.

Vatanın, topraklarımızın en büyük bekçisi, koruyucusu topraktan üreten köylülerdir.

Tarım arazileri yabancıların eline geçerse; Türk köylüsü biterse Atalarımızın bize kanıyla, canıyla, aç,susuz kalarak aldığı bu toprakları hiç savaşmadan kağıt parcası uğruna satarsak, o zaman savaşı kaybetmiş olacağız.

Yatırım yapmak istiyorsanız gidin tarla alın, 49 yıllığına dağlardan arazimi kiralanıyor bunu onlara bırakmayın siz kiralayın. Topraktan kalkanla evi, arabayı her zaman alırsınız.

Miras başında kavga edip, satılığa çıkarmayın. Paraya ihtiyacınız varsa toprağı işleyen kardesinize satın.

Miras başında kavga edip bölüşülemeyen; mahkemelik olan tarla satışlarına gidin bakın, adliye önünde farklı bölgelerden haber alıp koşup gelen nereye calıştığı, kime hizmet ettiği belli olmayan, yüzünü ilk ve son defa göreceğiniz insanlarla dolu.

Savaş çıkacak diye beklemeyin. Savaşın ortasındayız.
Yazdıklarınıza harfiyen katılıyorum.
Düşünceleriniz, üşüncelerim, fikirleriniz fikrimdir.
Üretim, üretim, üretim, üretim.

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.344
  • 35.768
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.344
  • 35.768
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 08 Mar 2023 20:36:33
Yaşlı adam buz gibi havada sattığı mendillerden uzattı genç çifte.
-"Almaz mısınız evladım? Siftahım bile yok. Hadi alın -"
-"İhtiyacımız yok beyamca? -" deyince genç adam, tekrar etmişti yaşlı adam tatlı ses tonuyla.
-"Mendile hep ihtiyaç vardır be evladım. Al bitane hadi al-" dediğinde ise genç adamın yanındaki nişanlısı hapşurmuştu o anda. Ceplerini arar gibi yaptı ama bulamamıştı aradığınıAslında ihtiyacı vardı mendile.
Genç adam ise ne kadar arasada bozuk para bulamadı ceplerinde. On lira bulabilmişti.
-"Neyse kalsın bey amca -" deyip göndermişti yaşlı adamı.
Sevdiği neden böyle yaptığını sorduğunda ise,
-"Bunlar böyledir sen bilmezsin.Siftahım yok derler para üstü vermemek için. Bir mendile fazla fazla alırlar parayı. Gözüne baktım mı anlarım ben bunların Ciğerlerini bilirim. Fırsatçının teki işte-" deyince elindeki çantasının içine bırakılmış bir mendil paketinin olduğunu görmüştü. Adamın iyi niyetli olduğunu anlamış pişman olmuştu ama adam çoktan gözden kaybolmuştu. Arasada nerden bulacaktı ki?

Ertesi gün tekrar buluştular nişanlısıyla. Balık ekmek yedikleri dükkandaki haber kanalında dönüp duran habere takıldı biranda ikisininde gözü.
-Uzun zamandır boğazından tek lokma geçmemiş olan, sokaklarda yaşayıp, ekmek parasını mendil satarak kazanan yaşlı adam dün gece bir bankta açlıktan öldü... - diyen spiker'in sesiyle yediklerini ellerinden bıraktılar. Genç adamın nişanlısı cebinde hala duran kağıt mendili çıkardı. İkisinininde gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü o anda...Yaşlı adam bir gün önce mendile ihtiyacı olduğunu anlamıştı genç çiftin. Ama onlar ihtiyaç sahibi olduğunu, aç olduğunu anlayamamıştı yaşlı adamın...
Kimsenin gözüne bakıpta karakterini anlayacağınızı düşünmeyelim.Yanılabiliriz... Kimsenin kalbi dışarıdan bakıdığında görünmez...
Ve kalp, gözden anlaşılmaz...

Çevrimdışı Harmoni

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.136
  • 19.702
  • 3.136
  • 19.702
# 08 Mar 2023 21:23:59
"Eğer bir gün biri çıkıp da evrenin hangi nedenle ve niçin burada var olduğunu keşfederse, evrenin birdenbire yok olacağını ve yerini çok daha garip ve anlaşılmaz bir şeyin alacağını öne süren bir kuram vardır.
Bir başka kuramsa, bunun zaten gerçekleştiğini ileri sürer."

 D.Adams

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.219
  • 53.877
  • 4.219
  • 53.877
# 08 Mar 2023 21:54:41
MAHSUNİ ȘERİF-DOĞU PERİNÇEK
Kıbrıs Barış Harekatı yapılırken
Aşık Mahsuni Şerif Kıbrısta savaşan
Türk Askerlerini motive etmek için
Aşağıdaki şu dörtlüğü yazar.

"Duracak zaman değildir,
Yürüyün zalim üstüne..
Ölen ölür kalan yeter.
Yürüyün kıbrıs üstüne.."

Bu esnada Doğu Perinçek TV’de
Türk Ordusunu “İşgalci” olarak niteler ve  Kıbrıs’a müdahaleyi doğru bulmadığını söyler. Yazdığı dizelerle Türk ordusunu motive eden, Mahsuni Şerif'i "Davaya ihanetin, bedeli tabuttur" diye tehdit eder.

Mahsuni Baba,
Çekinirmi korkar mı hiç,
Doğu Perinçek'e Hitaben
Şu dizeleri kaleme alır:

Bana dönek demiş, itin birisi
Açığım neymiş sor hele hele
Eli çatlamamış Ayı irisi
Sen bizim köylerden geç hele hele

Köylüden yanadır toprak görmemiş
Viskiden gayriye dudak sürmemiş
Ömür boyu serçe bile vurmamış
Beni vuracakmış ite bak hele

Bir yığın kitabı yığmış önüne
Sinek konsa korkar tatlı canına
Hippi yosmasını almış yanına
Pehlivanlık taslar gör hele hele

Maraş, Sivas  Anadoluda kalan
Yiğittir,  yiğidin öcünü alan
Soytarıdan yiğit olur mu ulan?
Ordu yıkacakmış bak hele hele

Bu Herifin önü sonu ayandır
Anlayana benim sözüm beyandır
Senden korkan hayvan oğlu hayvandır
Gel de Mahzuni'yi vur hele hele
Sütü bozuk Kan-sız ite bak hele

Ustaya Mahsuni Babaya Saygıyla
Allah Rahmet Eylesin Mekânı Cennet Olsun

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.219
  • 53.877
  • 4.219
  • 53.877
# 15 Mar 2023 21:53:07
İstanbul’un her tarafında aranan.
Mahir Çayan.
Ulaş Bardakçı.
Hüseyin Cevahir.
Oktay Etimen son çare olarak Yılmaz Güney’i aramaya karar verirler.

Yılmaz Güney onları gizlendikleri yerden aracıyla alarak Mecidiyeköy’deki evine doğru yola çıkar.

Yolda araç polisler tarafından durdurulur, direksiyonda Yılmaz Güney’in olduğu görülünce iyi geceler Yılmaz bey denilerek, yollarına devam etmeleri sağlanır.
Eve vardıktan bir süre sonra, kalabalık askerler ve başlarında bir subay tarafından evin kapısı çalınır.

Bu arada, Mahir ve arkadaşları evin çatı katına saklanmıştır.
Kapıyı açan Yılmaz Güney’e subay; gülerek ”Yılmaz bey biz 4 kişiyi arıyorduk, sizdeler mi” diye sorar ?

Yılmaz Güney, hayatımın en büyük rolümü yaptım dediği;

”Evet çatı katında gizleniyorlar” cevabını verir. Hep birlikte gülerler. Askerler, “Yılmaz bey rahatsız ettik iyi geceler” diyerek giderler.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.795
  • 227.350
  • 28.795
  • 227.350
# 22 Mar 2023 07:53:14
NAMAZ, MÜ’MİNİN İLK HESABA ÇEKİLECEĞİ AMELDİR.

"Namaz, aynı zamanda mü’minin ilk hesaba çekileceği ameldir. Çünkü Peygamberimiz (a.s.m.) şöyle buyurmuştur: “Kulun ilk hesaba çekileceği ameli namazdır.”
Yine demiş ki, “Kabir âhiret duraklarından bir duraktır. Kim orada hesabını kolay verirse, diğerleri de kolay olur.”
Namaz kılmazsak, kabirde ilk başımıza gelecek azap ondan olacak. Orası zor olursa, mahşer de, Sırat da zor olacak. Güneşin tepemize bir mil kadar yaklaştığı, herkesin kendi derdine düşüp annesinden, abasından, eşinden ve çocuklarından kaçtığı haşir meydanında hâlimiz nice olur?
Gelmesi kesin olan “o gün” henüz gelmeden önce tedbirimizi alalım.
Ahiretteki pişmanlık fayda vermez. O gün ömürlerini boşa tükettiklerini apaçık gören bazı insanlar, “Ne olur, bizi tekrar dünyaya gönder de hayırlı işler işleyelim” diye Rabbimize yalvaracaklar. Ama bu imkân verilmeyecek. Çünkü, dünya imtihanı bir keredir ve tekrarı yoktur."


Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.344
  • 35.768
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.344
  • 35.768
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 Mar 2023 09:40:40
YAŞANMIŞ GERÇEK BİR HİKAYEDİR

Balıkesir’de Ali Sururi İlkokulu karşısındaki boşlukta, eski ayakkabı tamircisi, kır, pala bıyıklı bir ihtiyar olan Cevdet (Alkalp) dede vardı.

Bir akşamüstü konu Çanakkale’ye gelince ağlamaya başladı. Ve devam etti…:

“Rahmetli babam, Hafız Ali Çanakkale’de kaldığında, anamın karnında yedi aylıkmışım. Onu hiç tanımadım. Bir fotoğrafı bile yoktu.

O günler çok zor günlerdi. Seferberliğin sıkıntıları, kuvayi milliye zamanı, işgal yılları, kurtuluş, yokluk, sıkıntı… Çocukluğumuz hep ekmek peşinde, imtihanlarla geçti.

Ama anam, benim çocukluğumdan itibaren her sokağa çıkışta, her nereye giderse yanıma gelir ve:

– Oğlum ben pazara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!

– Ben teyzenlere gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..!

– Ben komşulara gidiyorum. Baban gelirse beni hemen çağır ha..! derdi.

Anam babamı bekledi durdu..

Büyüdüm, dükkân açtım.

Annem yine her bir yere gidişte dükkâna gelir, gideceği yeri söyler ve “Baban gelirse beni çağır ha..!” diye eklerdi.

Aradan yıllar geçti. Anacığım ihtiyarladı.

Gene hep değneğini kaparak bana gelir ve “Baban gelirse beni çağır ha..!” diye tembihlerdi.

Günü geldi ağırlaştı.

Son zamanlarında bizimle helalleşti.
“Bana iyi baktınız, hakkınızı helal edin” dedi.

Bana döndü yavaşça:
“Baban gelirse ona: ‘Annem hep seni bekledi’ de!” dedi.

Birden irkilerek doğruldu ve kapıya doğru gülümseyerek:
“Hoş geldin bey, Hoş geldin!” diyerek ebediyete intikal etti.”😔   

(Cevdet Alkalp’le Röportaj Yapan Kişi Araştırmacı Yazar ve Bursa Çınar Anadolu Lisesi Coğrafya Öğretmeni Mustafa Doğru)



 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK