Eskiden...

Eskiden mektuplaşma vardı.Birbirimize mektuplar yazar ve cevabını dört gözle beklerdik.Postacı şarkısının eskiden anlamı vardı.Şimdi sadece banka faturalarını getiriyor.

Eskiden eokul diye bir şey yoktu. Karneleri merakla beklerdik... O sürpriz ve heyecanı yaşayamıyoruz artık.

Eskiden not defterleri vardi masamim üzerine koydum mu siniftan cit cikmazdi

Eskiden bayramlarda akrabalara kartpostal gönderirdik.

Eskiden bugün yaşadıklarımızı " eskiden böyle böyle oyunlar oynandı ülkemizde " diye dinlerdik ve eskidendi işte. Neden hortladı ki, eskide kalsaydı keşke...

Eskiden; çocukluğumda, komşularımızın ziline basıp sahura kaldırırdık mahalledekileri... Sahur vakti mahalle şenlenirdi...

Eskiden iftara kadar sokakta oyun oynardik, balkondan annemin sesini duyunca da , tum cocuklar en son eve giden ebe olucak diye koşturmaya başladık

eskiden hacivat karagöz kukla sanatı vardı ,şimdi pepe, sünger bop

eskiden daha cok yazardım eğitimhaneye

eskiden yediğimiz kayısıların çekirdeklerini biriktirir,çoğalınca kırar yerdik. Acı çıkardı arada ama öyle kıymetliydi ki tükürmeye kıyamazdık.
Aklıma her gelişinde duygulanırım. Eşit payederdik kardeşlerimle. Şimdi senede bir görüyorum, bademlerse kavanoz bekliyor evde yüzüne bakan yok.

Eskiden candan,içten dostlar vardı, bir ağaca tırmanırken korkmadan omuzlarına basardık yüksek dallara uzanabilmek için...

Şimdi ne tırmanacak yüksek dallı ağaçlar,ne de korkmadan çekinmeden gerçek bir güven duygusuyla omuzlarına basabileceğimiz dostlar kaldı...

Eskidendi çok eskiden.

Eskiden kimler vardı. Hiçbiri yok buralarda

Eskiden buralar tarlaydı.)

...kahve bulunmazsa leblebi tozu içilirmiş

...çocuklar daha mutluydu.