Kişisel olarak yazdığımız, hikaye türündeki yazılarımızı bu sayfada paylaşabiliriz.
Bakalım ilk hikaye yazarımız kim ve neler yazmış?
mkoc23 öğretmenim başlangıç benden olsun.
CİDDİ AŞK * Aşk Ciddi Bir İştir* 1. Bölüm
Bana kalsa sabahları erken kalkmayı sever miydim bilmiyorum. Kim bilir belki de... Ama şimdiye kadar bu konuda başarılı olduğumu söyleyemem. Zavallı annemi küçükken ne kadar da uğraştırırdım.
Tüm okul hayatım boyunca anneme çektirdiğim bunca eziyet için kaç defa özür dilemeliyim bilmiyorum. Üniversiteden sonra evden ayrılıp, İstanbul'da iş hayatına atılana kadar bu durum böyle sürüp gitti...
Bütün çocukluğumun bir film şeridi gibi gözlerimin önünden geçmesi iyi hoş da hala arabadayım. Bu sefer kesin kovuldum. İnanamıyorum, patrona geçen sefer bunun son olacağına dair söz vermiştim. Bu kez kesin bitirecek beni. Aman be patron, ne olur bu gün geç kalmış ol, gerçi sırf bu anı kaçırmamak için Şam'da olsa gelir bu adam.
-Şoför bey kardeşim, daha hızlı gitmez mi bu araba?
-Gitmez beyefendi.
-İyi de koşsam da bu sürede varırdım zaten.
-Abi koş o zaman, taksimetreyi ödedin mi fark etmez...
Sabrın sonuna gelmiştim. Bu hızla değil işe vaktinde yetişmek, kaplumbağayla yarışsam herhalde epeyce bir fark yerdim. Trafik de sıkışmak için bu günü bulmuştu... Son çare olarak iş yerini arayıp bir bahane uydurmaya karar verdim.
-Çek kardeşim şu telefon kulübesinin önüne.
.............................
..........
Öyle bir bahane olmalı ki patron kesin ikna olsun... Ne desem ne desem
Fena halde grip olmuşum, desem... Olmaz tabi. Tamam, annem rahatsız desem, annem rahatsız da ne demek sapasağlam kadına! Yakışıyor mu hiç! Cık cık... Neden tüm bahaneleri tüketirsin ki
Eee ne dicem peki. Gene uyuya kalmışım deyip, sonumu mu hazırlayayım...
Dat! Dat!
Hay aksi, taksiyi unuttum.
.................
-Tamam kardeşim, ne kadar borcum?
-Niye abi koşmaya mı karar verdin?
-Aman ne komik! Borcun yok diyorsan başka tabi.
-Yok yok on iki lira.
-Al bakalım. İyi günler.
Son paramı taksi şoförüne vermiştim. Üstelik telefonu da hala açamamıştım. Yine de başka çarem kalmamıştı. Öyle ya da böyle, buradan dönüş yoktu. Kafi derecede geç kalmıştım...
Şöyle derin bir nefes alayım mümkünse hiç bırakmayayım, öleyim gitsin. Uzatma Murat uzatma da aç şu telefonu, ne olacaksa olsun artık... Numaralar... İşte çalıyor:
-Alo, iyi günler, ben Murat.
-İyi günler Murat Bey.
-Şey, ben bugün işe geç kalacağımı söyleyecektim.
-Murat bey, biz de sizi arıyorduk. Taner Bey dedi ki,
-Evet,
-Taner Bey dedi ki, Murat Bey bugün de geç kalırsa, bundan,
Ne diyor bu adam? Bundan sonra gelmesin mi? Kovuldum mu yoksa? Acımasız patron, beni hemen harcadı mı? İnanamıyorum, bu kadar basit mi yani? Telefondaki arkadaşı da ''Kapı işte orda, hadi arkandan çek.'' cümlesini nazikçe söylesin diye mi tutmuş? Şimdi o arkadaşa bir şeyler söylerdim ya, neyse!... Ne diyorum ben. Adam sadece işini yapmaya çalışıyor.
-Murat Bey, orada mısınız?
Hıı. En iyisi gururumu kurtarayım:
-Evet evet burdayım. Ben de zaten gelemeyeceğimi söyleyecektim. Kendinizi yormayın. Teşekkürler.
-Bi dakika Murat Bey, Murat Bey!
1.Bölüm Sonu..
kardia