CİDDİ AŞK *Aşk Ciddi Bir İştir * - 13. Bölüm-
Nihayet toplantıdan çıkmıştım. Zorlukla masama ulaştım. Koltuğa öylece yığıldım. Ne zor bi gündü böyle. Üstelik henüz bitmemişti. İş çıkışını sabırsızlıkla bekliyordum.
Az önce yaşadıklarım bi oyun gibiydi. Patron sahiden öyle mi düşünüyordu yoksa söyledikleri zoraki bi iltifattan mı ibaretti?
Düşünmeye başlamıştım. Bu adam beni her zaman eleştirmiyor mu, evet. Her fırsatta azarlamıyor mu, evet. Eline düşsem bi kaşık suda boğar mı, evet, hem de yüzünde kocaman bi gülümsemeyle....
Yok yok boşuna hayal kuruyorum, adamın başka şansı yoktu ki, sunuları Aslı Hanımdan sonra yalnızca ben izlemiştim.
İçerde:
-Taner bey, çocuk sahiden dediğiniz kadar var. Oldukça zeki. Sorularda özellikle zorlamama rağmen hiç pes etmedi. Gerçi bi ara bayılacak sandım ama. Hah hah ha!
-Sormayın Mustafa bey, ben bu çocuktan neler çekiyorum. Ama sevimli kerata. Bazen kafası bozulunca işi bırakır, bazen geç kalır.
-Demeyin.
-Yaa, ama nazı çekiliyor, laf aramızda oğlum olsa bu kadar severim.
-Bak sen... Aslı hanımı göreceğimizi sanıyorduk, Murat Beyi gördük.
-Aslı Hanımdan gelmemesini ben rica ettim. Bu çocuğu bi de bu şartlar altında denemek istedim. Biliyor musunuz bu çalışmayı bir gecede çıkardı.
-Sanırım oda yanılmadığınızı gösterdi.
-Elbette. Onu ne kadar zorlarsam o kadar başarı gösteriyor. Kimse duymasın, o öyle zorlanırken ben bayağı eğleniyorum. Hah hah hah !.....
-İlahi Taner Bey. Ömürsünüz valla.
.............................
...................
Aradan onbeş dakika falan geçmişti ki .....Bu bağırışmalar da ne, noluyo?
-Oley oley oleyyy, en büyük Murat! Oley oley oleyyy, en büyük Murat!....Murat oğlum, esmişsin içerde.
-Ne kim dedi, patron mu söyledi?
-Ne patronu be oğlum, Ayşen hanım, içeri servis yaparken görmüş seni. "Murat bey, bi güzel anlatıyoki, sormayın." dedi.
-Hay Allah ya, ne bilsin kadıncağız. Neyse arkadaşlar, bugünü kurtardık ya, çaylar benden.
Ayşen hanım!
-Buyrun Murat bey,
-Demek bi güzel anlatıyorum ha,
-Valla Murat bey ben beğendim.
-Sağolasın. Sen beyendiysen iyi olmuştur zaten. Zahmet olmazsa bana ve arkadaşlara birer çay getirir misin?
-Tabi Murat bey,
.............................
Sonunda saat altı olmuştu. Bu günün en iyi haberi yarının hafta sonu olmasıydı. Toparlanıp Ahmet abiyle beraber iş yerinden çıktık.
-Abi biliyo musun, dün bu saatlerle bugün bu saatler arasında,
-Ne olmuş ki?
-Hiiç, bi ömür geçmiş gibi sanki.
-Yoruldun sen yoruldun, hadi eve git uyu biraz.
-Tek isteğim bu. Yarın onikiye kadar kalkmicam.
-Ooo, sabah sekizde bi ararım seni.
-Aman abi, gözünü seveyim arama.
-Tamam tamam, bağışladım canını. Hadi uyu bakalım.
.............................
...............
Nihayet evimin kapısındaydım. İçeri girdim. Koltuğuma uzandım........