CİDDİ AŞK *Aşk Ciddi Bir İştir * - Bölüm 5-
Ya bana engel olursa
Derin bir nefes aldım...Merdivenleri hiç bir şey yokmuşçasına çıkmak en doğrusu olacaktı, ben de öyle yaptım.
-Günaydın Murat Bey.
-Ooo Bekir, günaydın. Nasılsın? İyisin iyisin maşallah. Sen spora falan mı gidiyosun? Kaslar da... Maaşallah, maaşallah... Neyse, ben gireyim artık
Giriyorum bak, hadi görüşürüz.
.............................
......
Aaa, bir şey olmadı. Belki de işler korktuğum kadar kötü değildir. Şu aldığım derin nefes hala içimdeyse, vermenin tam zamanı... Ohh!
.............................
................
-Murat Bey!
Eyvah, beni çağırıyor!... İşte şimdi bittim! Olduğum yere kilitlendim. Adım atamıyorum. Cesaret hadi. Polise yakalanmış bir hırsız edasıyla, yavaşça arkamı döndüm.
-Efendim Bekir,
-Murat Bey kaleminiz, kaleminizi düşürdünüz..
-Öyle mi, sağ ol.
Bunun için mi yüreğime indirdin be kardeşim? Gülümsemeye çalışarak alıp cebime koydum. Sıra giriş kartımı kullanmaya gelmişti. Kartım yerine takarken gözlerimi kapattım. Şimdi sağ göz ucumla bakıyoruuum. Evvvet yeşil yanıyor, hala iptal olmamış.
Sonunda girebilmiştim... Az sonra yaşayacağımı tahmin ettiğim sıkıntılı dakikaları bir kenara bırakmaya çalışıyordum. İçeri girebildiğim için çok mutlu olmuştum. Oysa farkına bile varmadan bu kapıdan her gün geçiyordum
Hızlı adımlarla asansöre doğru yürüdüm. Neyse ki kattaydı. Şu an asansörü beklemek bile saatler sürerdi. İçeri girdim.
-Murat Bey, günaydın, bakıyorum bugün erkencisiniz.
-Muhsine Hanım, günaydın. Bu gün böyle oldu. Taksi hızlı geldi. Ben de, işte öyle...
-Yaa, İstanbul trafiği,
-Öyle.
.
Bu sıkıcı konuşmanın ardından nihayet 8. kat. Oh!
-İyi günler Murat Bey.
-İyi günler Muhsine Hanım. ( Umarım iyi olur... )
Muhsine Hanım, 8. katta indikten sonra kendime biraz daha çeki düzen verdim. Bu kadıncağız oldukça meraklı olduğundan, çok soru sorar, çoğu zaman da cevapları tatmin edici bulmadığını kaş göz hareketleriyle belli ederdi. Neyse ki bugün gününde değildi.
.............................
Veee 11. kat. Hadi bismillah.