İlkokuma Yazma Günlüğü 2017-2018

Siz çocuğa hece okumayı öğretirseniz çocuk heceleri okur. Bütünü görmeyi kelime okumayı öğretirseniz kelimeyi okur.
Çocuk hece bilmiyorsa heceleyemez normal olarak.

Her zaman söylüyorum. Göz ile okutun, hece hece değil.

Bende gözle okuma yapılması taraftarıyım. Mümkün olan kelimelerin görsellerini hazırlayıp panoya asıyorum. Uzunca bir pano köşem var ve daha da uzayacak gibi pano dolduğunda ilk koyduğum görsellerden başlayarak kaldırıp yenisini asmayı planlıyorum. Çocuklar şu ana kadarki tüm kelimeleri çok rahat okuyabiliyor, yazabiliyor. Göz kaslarının gelişmesi ve hızlı okuma alışkanlığı kazanabilmeleri için her gün bir kaç defa panodan okuma yaptırıyorum. Okumayı yaptırırken de sırayla gidiyorum ve elimde okudukları kelime ile bir sonraki kelimenin görselini kapatacak bir karton parçası tutuyorum. İki yolları var ya kelimeyi öğrenip artık görsellere bağlı kalmayacaklar ya da hızlı davranıp 2 sonraki kelimenin görseline bakıp, akılda tutup sırası gelince okuyacaklar. Onlar pek farkında olmasa da her iki yol ben ve onların amacına hizmet etmekte. Konuya biraz geç müdahil oldum ama yazamadan geçemedim.

iyi akşamlar ,bazen çocuklar kelimeyi tüm okuyamıyor. Ama heceyi kapatıp okutursam çözebiliyor. Bu yüzden başlangıçta heceleme isteyenler oluyor. Kelimelerde tek tek sesleri sesli ayıranlarda heceyi görmesi gerektiğini belirtmek gerekiyor. Ben de göz ile okuma diyorum . Başlangıçta sadece bir süre

   Ben de önceki yıllarda başımdan geçen bir hadiseyi ve sonrasında yaptığım tespiti anlatayım.
   
   Ben de sizler gibi çocuğun gözle okuyabildiklerini okutuyor. Okuyamadığı uzun kelimeleri de hecelemesi gerektiğini belirtiyordum. Her gün dikte ile metin ve cümleler yazdırıyordum.

   Bir öğrencimin velisi sınıf öğretmeniydi. Ona verdiğim metinleri kesinlikle hecelemeden okuyor. Hecelemesi gerektiği zamanlarda öğrencimi uyarıyordum. Ancak öğrencim kesinlikle bunu reddediyordu. Belli evden bu konuda yani hecelememesi hususunda bir talimat almış.

  Tabi ben kara kara düşünüyorum. Nasıl olacak bu iş diye. Günler haftalar birbirini kovaladı derken tüm harfler bitti. Anlamlı okuma ve akıcı okuma adına çalışmalarımı hızlandırdım.

    O velisi sınıf öğretmeni olan öğrencim diğer öğrencilerimden daha akıcı ve anlamlı okuyordu. Diğer öğrencilerim heceleri görmeye çalışırken eziyet çekerken öğretmen çocuğu çatır çatır okuma yapıyordu.

    Yani anlayacağınız tecrübeyle sabittir. Hecelerin üzerinde çok durmaya, sayfalarca hece yazdırmaya gerek yok.

    Bir de dikte meselesi var. Diktede başarılı olmadan diğer harfe geçmekte tereddüt eden zümrelerimin feryadını buradan duyuyorum. Ben bu yıl dikte üzerinde çok az durmama rağmen çocuklar söylediğim basit kelimeleri ve cümleleri yazıyorlar. Nasıl mı yaptım?

    Kelimenin ve cümlenin anlamına yoğunlaşarak, kelimeleri ve cümleleri hazırladığım defter etiketleriyle görselleştirerek. Akılda kalıcı anlamlı öğrenmeyi sağlayan etkinlikler yaparak başardım diyebilirim.

    Heceyi çöpe mi attınız derseniz yok onu da kullanıyorum ancak bilişsel düzeyi yeterli öğrencilerimden her zaman akıcı okumasını bekliyorum. Öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerimle yer yer heceler üzerinden ilerleyerek derslerimi tamamlıyorum.

    Bu dikte yüzünden uyuyamadığım geceler, bunaldığım zamanları geride bıraktım. Sınıfın huzuru her şeyden önemli. Dikte sinir ve huzur bozucu bir şey.

    İşini aşkla ve tutkuyla yapan tüm meslektaşlarıma başarılar diliyorum. Öğretmenin ve öğrencinin doyasıya mutlu olduğu sınıf atmosferine sahip olabilmemiz dileğiyle.

 Sürç-i lisan ettiysem affola. Saygılarımla...

Hani bazı reklam filmleri vardır. İzlediğinizde insanın aklını çelen ve sizi bir şekilde yönlendiren. Birde o filmde küçük puntolar halinde ekranın altından seri bir şekilde akan asıl koşullar vardır kimsenin okuyamadığı. İşte ilk okuma öğretimi de buna benzer. Hemen okumaya geçen öğrencilerle övünüp heyecanlanırız kimileri içinde sıkıntılı sancılı geçecek koşullarla karşı karşıya kalacağımızı düşünürüz. Halbuki onlarda öğrettiğimiz sesleri küçük puntolar halinde işlemeye devam ederler. Zamanı geldiğinde şok edici bir şekilde öğrendiklerine şahit olacağız hepsi bu

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] öğretmenim ne güzel yazmışsınız..diktesiz hayat ohh ne rahat ☺
İyi geceler..

   Değerli [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] hocam. Her meslekte olduğu gibi öğretmenlik de malumunuz kümülatif bir meslek. 
    Dikteyi tamamen bırakmış değilim. Dikte yaptırdığım kelimeler sınırlı sadece. Örneğin her sesten 8 9 tane kelimeyle dikte çalışmaları yapıyorum. Bunları ezberlemelerini sağlıyorum. Sadece okurken farklı kelimelere yer veriyorum. Yaptığım % doğru yöntemdir diyemiyorum.
    Bakalım sene sonunda ne olacak. Çok çok bunu da tecrübe etmiş oluruz.

Geçen sene mezun ettiğim 4 lerin içinde 2 adet velisi sınıf öğretmeni olan öğrencim vardı ve ikisi de heceleyerek okumaya geçtiler ve her zaman sınıfımın en akıcı ve en anlamlı okuyanları oldular.
Tecrübe ile sabittir.
Yine bu öğrencilerimden birisi gittiği okulda yapılan deneme sınavında tüm 5.sınıfların içinde 6.oldu.
Sınıf panoma sadece sesleri (harfleri) ve rakamları (0'dan 9'a kadar) asarım...
Asılan kelimeler bir emektir ve saygı duyarım lakin aynı zamanda yorgunluktur.
Selam ve dua ile...

Arkadaşlar  bu sene birinci sınıf okutmuyorum ama bir şeyi öğrenmek için sormak istiyorum. Diyelim ki k sesine kadar verdik. O sese kadar oluşan bütün heceleri okumalarını beklemeli miyiz? ak, ek, ik, ka, ke, ki hecelerini hiç mi çalışmıyoruz. Çocuk ke hecesini gördüğünde okuyabilmesi gerekir mi?

   Ben de önceki yıllarda başımdan geçen bir hadiseyi ve sonrasında yaptığım tespiti anlatayım.
   
   Ben de sizler gibi çocuğun gözle okuyabildiklerini okutuyor. Okuyamadığı uzun kelimeleri de hecelemesi gerektiğini belirtiyordum. Her gün dikte ile metin ve cümleler yazdırıyordum.

   Bir öğrencimin velisi sınıf öğretmeniydi. Ona verdiğim metinleri kesinlikle hecelemeden okuyor. Hecelemesi gerektiği zamanlarda öğrencimi uyarıyordum. Ancak öğrencim kesinlikle bunu reddediyordu. Belli evden bu konuda yani hecelememesi hususunda bir talimat almış.

  Tabi ben kara kara düşünüyorum. Nasıl olacak bu iş diye. Günler haftalar birbirini kovaladı derken tüm harfler bitti. Anlamlı okuma ve akıcı okuma adına çalışmalarımı hızlandırdım.

    O velisi sınıf öğretmeni olan öğrencim diğer öğrencilerimden daha akıcı ve anlamlı okuyordu. Diğer öğrencilerim heceleri görmeye çalışırken eziyet çekerken öğretmen çocuğu çatır çatır okuma yapıyordu.

    Yani anlayacağınız tecrübeyle sabittir. Hecelerin üzerinde çok durmaya, sayfalarca hece yazdırmaya gerek yok.

    Bir de dikte meselesi var. Diktede başarılı olmadan diğer harfe geçmekte tereddüt eden zümrelerimin feryadını buradan duyuyorum. Ben bu yıl dikte üzerinde çok az durmama rağmen çocuklar söylediğim basit kelimeleri ve cümleleri yazıyorlar. Nasıl mı yaptım?

    Kelimenin ve cümlenin anlamına yoğunlaşarak, kelimeleri ve cümleleri hazırladığım defter etiketleriyle görselleştirerek. Akılda kalıcı anlamlı öğrenmeyi sağlayan etkinlikler yaparak başardım diyebilirim.

    Heceyi çöpe mi attınız derseniz yok onu da kullanıyorum ancak bilişsel düzeyi yeterli öğrencilerimden her zaman akıcı okumasını bekliyorum. Öğrenme güçlüğü çeken öğrencilerimle yer yer heceler üzerinden ilerleyerek derslerimi tamamlıyorum.

    Bu dikte yüzünden uyuyamadığım geceler, bunaldığım zamanları geride bıraktım. Sınıfın huzuru her şeyden önemli. Dikte sinir ve huzur bozucu bir şey.

    İşini aşkla ve tutkuyla yapan tüm meslektaşlarıma başarılar diliyorum. Öğretmenin ve öğrencinin doyasıya mutlu olduğu sınıf atmosferine sahip olabilmemiz dileğiyle.

 Sürç-i lisan ettiysem affola. Saygılarımla...

Hocam yani şunu mu diyorsunuz aslında özetle: Orneğin ben şuan ö sendeyim hecelemeden okuma olayı için o sesli ilgili anlamlı belli başlı 8-10 kelime ile çalışacağız bu kelimeleri beyinlerine  yazacaklar her gördüklerinde okuyabilecekleri şekilde  tüm harfler bittiginde her gördüğü yeni kelimeyi de hecelemeden okuyabilecek .Teknik çok mantıklı ancak ben şu konuda tereddütluyum yanı çocuk hiç karşılaşmadığı bir kelimeyi okuyabiliyor mu gerçekten yani bu referans kelimeler olayı çozuyor mu?Diikte ye takilmiyorum çünkü okuyan çocuk ufak eksikleri de olsa yazar diye düşünüyorum bilmiyorum doğru mu düşünüyorum ?

Okusun da çocuk kolayına nasıl gelirse okusun zira yaşlar küçük gereken kıvama geldiğinde hepsi olacak zaten

Geçen sene mezun ettiğim 4 lerin içinde 2 adet velisi sınıf öğretmeni olan öğrencim vardı ve ikisi de heceleyerek okumaya geçtiler ve her zaman sınıfımın en akıcı ve en anlamlı okuyanları oldular.
Tecrübe ile sabittir.
Yine bu öğrencilerimden birisi gittiği okulda yapılan deneme sınavında tüm 5.sınıfların içinde 6.oldu.
Sınıf panoma sadece sesleri (harfleri) ve rakamları (0'dan 9'a kadar) asarım...
Selam ve dua ile...

Yani heceleyerek öğrenmelerinde bir sakınca yok mu diyorsunuz hocam? Başta heceleseler de mantığı kapınca bütünü görüyorlar zaten diye ben de düşünmüyor değilim aslında. Dürüst olmak gerekirse bu konuda kafam netleşmedi.

Okusun da çocuk kolayına nasıl gelirse okusun zira yaşlar küçük gereken kıvama geldiğinde hepsi olacak zaten

Ama hocam cocugu da kendimizi de perişan etmeden eğlenerek ve ödev yükü altında çocuğu ezmeden bu yapabilmek mümkün umkunse eger bundan mahrum kalmak buyuk eksiklik değil mi ?Tabi ki bu kadar etkinlik ve tekrarla bence bu çocuklara çince de öğretmek okurlar zaten ama okumadan okumaya fark var anlayarak  hızlı okumak da en az okumaya geçirmek kadar önemli .

Yani heceleyerek öğrenmelerinde bir sakınca yok mu diyorsunuz hocam? Başta heceleseler de mantığı kapınca bütünü görüyorlar zaten diye ben de düşünmüyor değilim aslında. Dürüst olmak gerekirse bu konuda kafam netleşmedi.

Forumun başından beri sorun olmadığını yazanlardanım sayın hocam. Bence sorun yok.
Yine bu yıl heceleyerek okuma yazmayı kavrattığım 2 öğrencimin ikisinin de Sütçü İmam Ünv. Tıp bölümünü kazanması da sorun olmadığına dair kanaatimi artırmaktadır.
Selam ve dua ile...

Ben sadece yöntemin bilimsel ve akademik dayanağı konusunda tereddütluyum yanı uvni de ilk okuma yazma öğretimini teknik olarak çok iyi aldığımı düşünüyorum (ses Temelli ye göre eğitim aldım) ancak hiç bu tarz şeyler gizle okuma ya da hızlı okuma gibi detaylar yoktu ve bolca acik kapalı gece üstünden oyma yazma öğretmeni gerektiği vurgulandı .Ancak su bir gerçek ki bazen akademik olanla uygulamanın içinden gelen sınıf  öğretmenlerinin tecrübeleri çok daha gerçekçi oluyor.İnanin uykularim kaçtı uyuyamıyorum iyice pisikopata bağladım .Şimdilik karma bir şekilde devam ediyorum .Yani heceyi anlamsız heceleri daha doğrusu birsekde birakamiyorum ör:le-la-li-lu-lü bunlarsiz yeni kelime olmuyor nerdeyse

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] Verdiğim kelimeler ilgili sesin tüm hecelerini içinde bulunduran kelimeler oluyor. Maksadım heceleri kelimelerden yola çıkarak anlamlı bir şekilde öğrencilerime kavratmak.

Söylediğimden öğrencilerin heceleyerek yavaş okuyacağı, başarısız olacağı gibi bir mana çıkmaması gerekiyor.  Sadece yaşadığım bir tecrübeyi aktardım. 

Benim kullandığımın karma bir yöntem olduğunu söyleyebilirim.
Umarım başarılı olurum da başka okullarda benim de öğrencilerimin dereceye girdiğini görürüm