şiir gibi sevdalara,
şiir gibi b/akanlar yakışırmış...
sevda; o'nu kalabalığın içinden çekip çıkarmak,
çokluğun içinde tek kılmakmış...
ve sonra aynı hızla,
teklik içindeki çokluğu
ortaya çıkarıp,
çokluğunda çoğalıp/çoğaltmakmış...
Tüm evreni hisseden bir ruh halidir şiir...sonra, dönüp hissettiren...kendine dair bir yaşamın acı ve ıstırabını, sevincini, sevdasını, ayrılığını ve aykırılığını değil, başkasına bakan, içine işleyip gören, yakarışına ve aşkına kendi kulağıyla ses veren bir omuz veriştir...şiir bir devrimdir, benciliğin Kalelerine sığınanların korktuğu...bu anlamda tekliğin, tikelliğin anlamlı bir çokluğa hitabıdır...o hitabın anlamlı bir tikelliği yaratışıdır...