Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Geceye ramdım hep seher olmadım ki
Kışlar yaşadım  bahar olmadım ki
Bakma nefes alıp dolandığıma
Yokluğunda ben hiç var olmadım ki


Ne söylesem nasıl  getirsem dile
Hasreti anlattım rüzgara güle
İnanmazsan sen sor bülbüle güle
Yokluğunda ben hiç var olmadım ki

Yalnızlık içimde kıvrılan nehir
Umrumda mı sensiz devrilen şehir
Dört yanımdan sarsa hasretle kahır
Seni unutmak mı hayır hayır asla


Sevda bir düğümdür çözülmez usla
Kalp  aydınlığı örtülmez isle
Geçse de bir ömür kederle yasla
Seni unutmak mı hayır hayır asla

Çektin gittin yağmurla
Bir uzak buluttasın
Dönmek zor gelir ise
Kalbin beni  unutmasın


Kayan  bir yıldız oldun
Elini tutamadım
Derin  bir sızı verdin
Uykuya yatamadım


Çektin gittin yağmurla
Bir uzak buluttasın
Dönmek zor gelir ise
Kalbin beni  unutmasın


Kavuşmak imkansızsa
Gir düşüme sar beni
Bir yudum gülüş yolla
Efkardan kurtar beni


Çektin gittin yağmurla
Bir uzak buluttasın
Dönmek zor gelir ise
Kalbin beni  unutmasın


Kayıp bir şehir oldun
Seni kimden sorayım
Bana bir menzil söyle
Gidip orda durayım


Çektin gittin yağmurla
Bir uzak buluttasın
Dönmek zor gelir ise
Kalbin beni  unutmasın

gazel
feryadı figan eylerim halimi bilen var mı
ağlarım yıllardır gözyaşımı silen var mı
tükendi ömrüm kalmadı dayanmaya gücüm
mecnun olup çöle düştüm gidip de gelen var mı
aşk şarabını içtim de döner oldu başım
üç yıldır severim derdime derman bulan var mı
yanarım ateşler içinde de görmez halimi
reva mıdır bu bana derim, ah ki bilen var mı
üzülme kara gözlüm inan sana senden
şekva etmem ama şu sözümde yalan var mı

Her aşkın var bir hikayesi





Kalbimiz bir arzuyla atar
Sevmek sevilmektir gayesi
Yazılsa  sayfalarca tutar
Her aşkın var bir hikayesi


İlk adımı gözlerle  başlar
Sonra süzülüverir  yaşlar
Bahar gider de kalır  kışlar
Her aşkın var bir hikayesi


Her satırında özlem gizli
Yolları  vardır taşlı tozlu
Donuk bakışlı sönük gözlü
Her aşkın var bir hikayesi


Bu tılsımlı bağlanış  niye
Yunus  Mevlana’dan   hediye
Mecnun’dan Kerem’den bakiye
Her aşkın var bir hikayesi


Kalbimiz bir arzuyla atar
Sevmek sevilmektir gayesi
Yazılsa  sayfalarca tutar
Her aşkın var bir hikayesi

Ağlatma yar bu kadar
Gel göz yaşlarımı sil
Vurma böylesi rüzgar
Bugün hiç günüm değil

Hüznün alasındayım
Kalbim hepten üşüyor
Fazla gelen dertleri
Gözümle bölüşüyor

Ağlatma yar bu kadar
Gel göz yaşlarımı sil
Vurma böylesi rüzgar
Bugün hiç günüm değil

Yanıyor alevinde
Yüreğim ıstırabın
Işıkları mı yanar
Böyle harap binanın

Ağlatma yar bu kadar
Gel göz yaşlarımı sil
Vurma böylesi rüzgar
Bugün hiç günüm değil

Hasretin savurdu geceye
Ben yüzümü ak etmedim yar
Her günüm döndü işkenceye
Ben zulmünü hak etmedim yar

Güldüysen öylesine güldün
Kalbime hançerleri saldın
Kanatan sözlerinle geldin
Ben kahrını çok etmedim yar

Yoluna topraktım serildim
Koca dağlar idim devrildim
Yaşarken bin öldüm dirildim
Ben zehrini yok etmedim yar

Hasretin savurdu geceye
Ben yüzümü ak etmedim yar
Her günüm döndü işkenceye
Ben zulmünü hak etmedim yar

17 YIL SONRA
Size bir sır vereyim mi?
Arkadaşlarımdan birisi,
Yalova Kaymakamı çııktı iyi mi;?
Israr etmeyin söyleyemem,
Nerede oturur, ne yer, ne içer.
Ben de yeni öğrendim.
Kaç kişinin arkadaşı,
Çıkar ki Yalova Kaymakamı?
Bende mi var bir tuhaflık,
Rastlantı mı bilemem.
Böyle enteresan işler,
Arar bulur hep beni enseler.
Liseden tanışırdık,
Hep birlikte dolaşırdık.
Köyden gelir giderdi.
Çalışkan, hem de çok efendi.
Hayaller kurardık üniversiteli,
sorular sorardık ezberlemeli.
Okul bitince ayrıldık,
Bilmem kaç senesiydi.
Yıllar sonra temelli,
Ayrılmamak üzere sözleşmeli.
Seni gidi Yalova Kaymakamı seni!!!!

Yarım yamalak aşklar içinde kaldım...


Kuruyan bir gül gibi
Açmayan tomurcuk gibi
Çatlamış toprak gibi
Yarım yamalak aşklar içinde kaldım.

Kalemsiz çocuk gibi
Dertsiz insan gibi
Yarensiz bir yar gibi
Yarım yamalak aşklar içinde kaldım.

Ruhsuz biri gibi
Kabuksuz çekirdek gibi
Akmayan nehir gibi
Yarım yamalak aşklar içinde kaldım.

Kokusuz gül gibi
Mutsuz aşık gibi
Beratsız tuğra gibi
Yarım yamalak aşklar içinde kaldım...



Tuğra Özyıldız

GERÇEK DOST
Ben aramadan arayan,
Ben sormadan soran,
Menfaati  aramayan,
Gerçek dostu bulamadım,

Sevinçlerde bulunan
Acılarda yanımda  olan
Çıkar kaygısı bulunmayan
Gerçek dostu bulamadım.
                                             (huseyinyesilot)

Zaman
 
Kaybolur hayatın tarifsiz ahengi
Zaman bir tablodur düşer duvarlardan
Düşüncemi aşan gizli bir mimari
Yükselir sonsuzluk manzaralarından

Yaslasam başımı hatıralarıma
Bir şah damar gibi vuruyor hayaller
Vuslat bilemem ki hangi rüyalarda
Ayrılıktan şimdi üşür durur eller

Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam
Ruhumun dinmeyen nedametleridir
Ağarmış saçında eskiyen şu zaman
Sonsuza dökülen gizemli bir nehir

Bir terennüm olur ah dudaklarımda
Gönlümde vuslatı sürükleyen hicran
Rüzgardır içimi körükleyen sevda
Bir yağmur sonrası gurbetimde akşam


           Eşref Ziya TERZİ

Güvercin uçmuyorsa
Ruhsuz kalmıştır şehir
Geçmesin yüreğinden
Bensiz akan o  nehir


Aşk taşımazsa beden
Ayaklara hep yüktür
Sensiz sevgiler yarım
Bakışlarım sönüktür


Uçmuyorsa bir martı
Nefes almaz sokaklar
Ne söylese lakırtı
Tebessümsüz dudaklar


Yar  şehre inat olsun
Betonunda açalım
Martıyla güvercinle
Gel göğünde uçalım


Güvercin uçmuyorsa
Ruhsuz kalmıştır şehir
Geçmesin yüreğinden
Bensiz akan o  nehir

Kalbim sana lehimlendi
Gözlerine düğümlendi
Sevda defterine adım
Hüzünkar diye imlendi


Kaldım yangın ortasında
Bir hasretin ertesinde
Kırık telli saz sesinde
Yanık türküler ünlendim


Kalbim sana lehimlendi
Gözlerine düğümlendi
Sevda defterine adım
Hüzünkar diye imlendi


Gördüğüm tek bahar  idin
Yarimdin efkarım idin
Çeyrek idim yarım idim
Tenin ile bütünlendim
(senin ile)

Kalbim sana lehimlendi
Gözlerine düğümlendi
Sevda defterine adım
Hüzünkar diye imlendi


Hercaiydim kararsızdım
Kendime de yararsızdım
Delifişek umarsızdım
Limanında  sabitlendim


Kalbim sana lehimlendi
Gözlerine düğümlendi
Sevda defterine adım
Hüzünkar diye imlendi

BİLEMİYORUM

bu gurbet diyarda durdu mu zaman
gece mi gündüz mü bilemiyorum
dakikanın farkı yok ki yıllardan
mevsim yaz mı güz mü bilemiyorum
...
odamın içinde bir mum ışığı
aydınlatsa da biraz karanlığı
gözlerinin şu kalbimde açtığı
yara on mu yüz mü bilemiyorum
....
dışarıda bembeyaz bir örtü var
camları dövüyor bir deli rüzgar
ey sevdiğim sana uzanan yollar
eğri mi düz mü bilemiyorum.