Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

DEVİR DAİM
Ona ağam,
Berikine  paşam ,
Kalan iyi,
Giden kötü.
Kalp kırılmış,
Can sıkılmış;
Kıran iyi,
Kırılana yazık!
Dostluk yalan ,
Dostlara kazık
Yalancılık her dem,
Kötüye azık…
İşler böylece tıkırında,
Gemiyi yürüten her dem kaptan…

 

şafak hocam kaç kez paylaşacaksınız aynı şeyleri? Ezberledik artık.

Platonu  çok  okuduğumdan mıdır!
    Felsefeye  dalıp  dalıp  sırra  kadem  basmış  gerçeklere  dokunduğumdan mıdır!
  Kendi  kendine  habersiz  sevdin  sen beni
  Haberin  yoktu
    Haberim  yoktu  sevdiğinden
  Şimdi  Platonculuk  oynuyoruz,  ikimiz de   biliyoruz  sevgimizin  ne  kadar çok  olduğunu…
  Sen
 Biliyorum  daldan  dala  uçtun 
 En  son  karar kıldın 
  Ne  dalda  çiçekte
  Ne  dalda  yaprakta
  Toprağa  en  yakın  bahar  otlarında

  Lütfen  yürürken  önüne bak!
  Ola ki  bastığın  yerde  varlığım  bir ot misali  bitmiştir  yerden!
 Sen  ben de  karar  kıldın  biliyorum..
 Ben  topraktan  geldim  sen  denizden
  Nasıl  buluşacağız  bilemem!

Kendim  kendimle  konuşurum
  Kendim  kendimi dinlerim
  Kendim   düşünürüm
  Kendim  yazarım
  Kendime  aittir  her şeyim
    Dünya  kendimin
   Yanlışlar  doğrular  kendimin
   Kendime  aittir  her şeyim
  
  Kendi  sesimle  kendim okurum
  Kendimi  dinlerim
  Kendime  aittir  her şeyim
  
 Bedenim  kendimin

  İsmini  çilekeş  verdiğim  ömürüm  kendimin

  Ölüm  ruhun  beden  değiştirmesinden  başka  bir şey  değil
Ruhum  kendimin
Canlı  bedenim  kendimin

  Kendimden  geriye  kalan  
    
       Bir  Odyessus

   Bir  çilekeş

   Bir İntikam

    Bir  tutkulu  aşk        

   Uğruna  ömrümü  tükettiğim  Onurum

     Kendimden geriye  kalan  

               Kendim…

‘İnsanın  kendisinin  kendisi  olması  ne  güzel  bir şey’
 

İnsaf edin hocam.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

şafak hocam kaç kez paylaşacaksınız aynı şeyleri? Ezberledik artık.

Çekmez her terazi Elif  aşkını
Çık dağlara ünle bağır aşkını
Ateşe atılan  bir İbrahim ol
Al eline bir gül  çağır aşkını


Düşünme dünyalık ne olur halim
Postun olsun senin eski bir  kilim
Uzak mıdır  diye sorma  menzilim
Seç kendine bir yol çağır aşkını


Bir azık eyle ki mahşere yetsin
İkram et herkese varmadan bitsin
Çıkar elden  ne varsa bedava gitsin
Yokluk sat  varlık al çağır aşkını


Sıyrılıp nefsinin kötü elinden
Düşmez ise Elif aşkı dilinden
Bir  rahmet  eserse o Dost  ilinden
Düşünme başka hal çağır aşkını


Çekmez her terazi Elif  aşkını
Çık dağlara ünle bağır aşkını
Ateşe atılan  bir İbrahim ol
Al eline bir gül  çağır aşkını

şafak hocam kaç kez paylaşacaksınız aynı şeyleri? Ezberledik artık.

   Bu  şiir  denen yazıları okumak  bir  zevk  işidir..
  Her  okuduğunuzda  yeni  duygulara  kulaç  atarsınız..
  Dedim ya  zevk  işidir,
  Bir  defa  okusanız da  bin defa  okusanızda  zevk  alıyorsanız  eğer  inan  sayın  hocam  bıkmazsınız..
  Şiir  sever  dostlar eminim ki  zevk  alarak  okudular  veya  ezberlediler  diye  düşünüyorum..
  

yar redifli bir gazelde kaldım

Peşindedir  yarin gönlüm yorulur
Yaprak olur dört bir  yana savrulur
Kara saplı  keskin  bir bıçak olur
Batar da sineme  yarin gözleri


Sırdan da ötedir nasıl bir gizdir
Bakışından kalan çıkmaz bir izdir
Bazen bir yüce dağ bazen denizdir
Atar da kalbimde  derin   gözleri


Dolaşır içinde sevda emeli
Sathı mailine gönlüm gireli
Kimi kış rüzgarı kah  bahar yeli
Eser de başımda serin  gözleri


Sevilmek kadar sevmek de bir haksa
Dingin   nehir olup  ruhumda aksa
Yüzünü çevirip şöyle bir baksa
Açar  baharımda seher gözleri

yüreğim çöller kadar ıssızdı
aşkın emrini ezelde aldım
bir ceylan bakış gönlüme sızdı
ahirinde bir güzelde kaldım


gönül tahtına önce kuruldum
sonrasında dal olup kırıldım
hasretinde nasıl da yoruldum
yar redifli bir gazelde kaldım


ne yıldızlar sahiplendi ne ay
çöktü içimde altından saray
yaşadığım günü eylülden say
an hızlı aktı tez elde kaldım


gönül tahtına önce kuruldum
sonrasında dal olup kırıldım
hasretinde nasıl da yoruldum
yar redifli bir gazelde kaldım

Ne zordur bazen söylemesi,bazı şeyleri.
Kıvranırsın,yutkunursun da söyleyemezsin.
Yeltenirsin,cesaretini toplayıp söyleyecek olursun.
Yine söyleyemezsin
Dilinin  ucunda iki sözcük vardır:
Söyleyemezsin

Özür dilerim!



Anlatamazsın bazı şeyleri,imkansızdır.
Ya da sana öyle gelir.
Başkaları için ne kolaydır söyleyivermek,duyarsın.
Kendine kızarsın,korkaklığına.
Alçak sesle kendine ‘’eşek herif’ dersin.
Söyle dersin.
Dilinin  ucunda iki sözcük vardır:
Söyleyemezsin:

N’olur gitme!



Kabul etmen lazım bazı şeyleri.
Haksız olduğunu mesela.
Dönüp kendine bakmalısın.
Gururmuş,kibirmiş ayaklar altına almalısın.
Ve hakkı teslim etmelisin.
Dilinin  ucunda iki sözcük vardır:
Söyleyemezsin:

Sen haklısın!



Dilinin  ucunda iki sözcük vardır:
Geceden yola çıkardığın.
Kendi kendine bin defa söylediğin.
Bu defa tamam dersin söyleyeceğim.
Ayna karşısına geçersin,sanki o varmış gibi karşında
Prova yaparsın ve başarırsın da…
Dilinin  ucunda iki sözcük vardır:
Görünce onu,o iki sözcük gırtlağına kadar kaçar.
Hapsolur orda.
Yutkunur,yutkunursun.
Dilinin ucuna bile gelmez o iki sözcük.
Söyleyemezsin:

Seni seviyorum!
Diyemezsin…

Sen dönünceye kadar
Beklediğim trenden
İlk ininceye kadar
Gittiğin o yerdeyim


Ürperten  yalnızlığa
İçimde karanlığa
Sana susamışlığa
Son verinceye kadar
Gittiğin o yerdeyim


Sürse  geceler uzun
Artsa da her dem sızım
Kışlara dönse yazım
Gün doğuncaya kadar
Gittiğin o yerdeyim


Ölüm öpse alnımdan
Gitmek geçmez aklımdan
İzin verse Rabbim  Sur …
Üfleninceye kadar
Gittiğin o yerdeyim


Gittiğin o yerdeyim
Sen dönünceye kadar
Beklediğim trenden
İlk ininceye kadar

Avcı olur da yüce yüce dağ gezer
Kırılır mı diye bakmaz çok  gönül ezer
Var mıdır  tatlı sözün bir hoş  bakışın
Dillerin  zehir senin   gözlerin mavzer


Yüreğim elinden gün geçmez  yakınır
Uzaklara kaçar gider şerden  sakınır
Süt dökmüş kedi olur uslu bakınır
Dillerin  zehir senin   gözlerin mavzer


Acır da bana  kalbin bir kez güldürür
Güldürmek şöyle dursun anda soldurur
Biri yaralar da ötekisi  öldürür
Dillerin  zehir senin   gözlerin mavzer


Avcı olur da yüce yüce dağ gezer
Kırılır mı diye bakmaz çok  gönül ezer
Var mıdır  tatlı sözün bir hoş  bakışın
Dillerin  zehir senin   gözlerin mavzer

Günler nerde yıllar nerde
Bana sensiz her an hasret
Gezinsem doğduğum yerde
Bana sensiz her yer gurbet


Efkar vurur da yatamam
Gayrıya derdi satamam
Bir adım bile atamam
Bana sensiz her yol  gurbet


Eğer yoksan geçmez zaman
Sevdada var mı kazanan
Hani olur ya uzanan
Bana sensiz her el gurbet


Derdim ayan  saklayamam
Başkasını bekleyemem
Canım çekmez koklayamam
Bana sensiz her gül gurbet

nuhkenis şiir kitabı olmuş burası.. yüreğinize sağlık... teşekkürler..

 

teşekkürler Fehaş...