Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

kaderimi seçmem elimde olsaydı
ben…
betonu değil toprağı
arabayı değil atı
uçağı değil, bulutu
seçerdim


kaderimi seçmem elimde olsaydı
ben
babadan gelme zenginliği değil
kazanmanın alın terini
koltuk altında eve bir gazete
iki ekmekle dönmeyi
Hatta karımla şu eksik,bu fazlanın tartışmasını
seçerdim


kaderimi seçmem elimde olsaydı
sütliman denizleri değil
dalgalı kıyıları
rüzgarlı bayırları
yere yüzükoyun yattığım çayırları
seçerdim
 

kaderimi seçmem elimde olsaydı
ben…
yine sevdalarım için kavgayı
yenilmenin ezikliğini
yenmenin şehvetini
seçerdim


kaderimi seçmem elimde olsaydı
ben..
yine senin için uykusuzluğu
karşında duyduğum  huzursuzluğu
seçerdim


kaderimi seçmem elimde olsaydı
ben…
kavuşamayacağımı
ulaşamayacağımı bile bile
yine seni
seçerdim

Namerdin taş duvarına
Çağırsa da  hiç  yaslanmam
Umut bitse de  yarına
Sevdandayım ben  uslanmam


Bilsem ki yollar kapalı
Yürürüm kalbim yaralı
Derdini başa  saralı
Sevdandayım ben  uslanmam


Vursa kahır ile keder
Etse halimi bin heder
Yine kalbim  eyvallah der
Sevdandayım ben  uslanmam


Son çıkan sesime kadar
Bir ‘’su  hevesi’’me kadar
Ahir  nefesime kadar
Sevdandayım ben  uslanmam

Sen doğarsın  bir gün
Kışlarım  yaz olur
Patlar  suskun  gönlüm
Bahtiyar  saz olur


Kalırım arada
Kanayan yarada
Ermezsem murada
Ölümüm tez olur


Susuyor  dillerim
Arıyor ellerim
Dalımda güllerim
Savrulur toz olur


Kalırım arada
Kanayan yarada
Ermezsem murada
Ölümüm tez olur


Sen doğarsın  bir gün
Kışlarım  yaz olur
Patlar  suskun  gönlüm
Bahtiyar  saz olur

Yeter ki yüreğinle çık sen yola
Emel  rüzgarını  boynuna dola
Vuslat ile firkati   sevdadan say
Sevda bir Allah vergisidir kula


Ayrılık  bazen bülbül   bazen  güle
Çoğu an savurur benzetir küle
Bin istese de düşmez her gönüle
Sevda bir Allah vergisidir kula


Kah Leyla’dan kah Mecnun’dan gelir
Bazen gülden bazen kurşundan gelir
Kalbin sevmesi Hüsnünden gelir
Sevda bir Allah vergisidir kula


Ezeli Elif’tir ahiri  Nun’dur
Bir küreklik toprak bil ki sonundur
Sev  yeter ki sen ötesi O’nundur
Sevda bir Allah vergisidir kula

girse o rüyaya daha uyanmaz
aşk baştaysa gönül neye dayanmaz
dışardan bakanlar pek bir şey sanmaz
aşk baştaysa gönül neye dayanmaz


gündüzü yorgundur  gecesi kara
taşır her deminde  en ağır yara
elini sinesine vura vura
aşk baştaysa gönül neye dayanmaz


girdiyse bir kere bu zorlu yola
akıbeti güzel sonu hayır ola
gözlerine ansız ,yaş dola dola
aşk baştaysa gönül neye dayanmaz


denize dökülmek istemez mi nehir
bir an  vazgeçer de eder mi tehir
olsa gurbet ona hem kahır hem zehir
aşk baştaysa gönül neye dayanmaz


gündüzü yorgundur  gecesi kara
taşır her deminde  en ağır yara
elini sinesine vura vura
aşk baştaysa gönül neye dayanmaz

dert alayı beni kapsın
kör  kurşunlar  bana sapsın
sensiz  baharın  dalları
inceldiği yerden kopsun


sevda denen  o yüce dağ
rüzgar  yoksa kalır mı sağ
çekemezse seni o  bağ
inceldiği yerden kopsun


kıskanan bağdaki güller
kem söz eden yılan diller
sana uzamayan  yollar
inceldiği yerden kopsun


seherini beklerken yel
geç olmadan gönlüme gel
sen  söylemez sazdaki tel
inceldiği yerden kopsun


sevda denen  o yüce dağ
rüzgar  yoksa kalır mı sağ
çekemezse seni o  bağ
inceldiği yerden kopsun

söz vermiştim sana
senin için her şeyi yapacaktım
yaptım da
hatalarım  buna dahil değilmiş
bilemedim


inadım inattı
senin için her engeli aşacaktım
bütün engeller bitti
bir sen kaldın koca dağ gibi önümde
söyleyemedim


yeminliydim
senin için bu şehri yakacaktım
sen dolaştın
kokun sinmiş sokaklarına diye
kıyamadım


kararlıydım
yolunda yanacaktım
hani sen duyar da
ne bileyim belki üzülürsün diye arkamdan
kibritimi denize attım

Ey şiirim
Suya havaya dair olsun
Mısraların
Ötelerde bir dünyaya dair olsun


Ey şiirim
Memlekete dair olsun
Mısraların
Her mısraında Anadolu şair olsun


Ey şiirim
Duaya dair olsun
Mısraların
Sevdaya dair olsun


Ey şiirim
Gökte hilale dair olsun
Mısraların
Yürekte ihtilale dair olsun


Ey şiirim
Marta ,nisana dair olsun
Mısraların
İnsana dair olsun

İnsana dair…






 

medet eyler garip gönlüm gökte buluttan
sensiz yaşadığım her  gün kalbime zarar 
yaşıyorsa sebebi ufak bir umuttan
sensiz yaşadığım her  gün kalbime zarar 


gözlerim ufka takılı seni hep  arar
gündüz biter gece başlar dertlerim azar
yokluğun  derinden vuran depremler gibi
sensiz yaşadığım her  gün kalbime zarar 


dönüş olmayan uzak  bir yol da mı kaldın
ne bir selamın  gönderdin ne haber saldın
seni sevmemin öcünü böyle mi aldın
sensiz yaşadığım her  gün kalbime zarar 

bir gülüşüne bin kez  kanan gönül
başka bir yar dilemez inan  gönül
dara düşse nara yansa bin defa
adın gayrısını söylemez gönül


çıksa yürüdüğü  yollar gurbete
kördüğümle bağlansa da hasrete
vuslatın olmasa kalsa ahrete
senden gayrıyı yar eylemez gönül


sen yoluna en zorunu seçer de
zehrini bal  görüp  kolay  içer de
görüp gördüklerinden  vazgeçer de
uğruna can verip   neylemez gönül


bir gülüşüne bin kez  kanan gönül
başka bir yar dilemez inan  gönül
dara düşse nara yansa bin defa
adın gayrısını söylemez gönül

nuhkenis hocam,
Paylaştığınız güzel şiirleriniz için sizlere bir kez daha teşekkür ediyorum.
Sağolun hocam.
Ellerinize yüreğinize sağlık...
Saygı ve hürmetler.

      şiir yazma kimseye fayda sağlamaz....
 
boşa  kürek  sallamaktır...

susma ey sazım sen söyle türkünü
dillerin susarsa zulüm konuşur
haykır insanlıktan yana ülkünü
tellerin susarsa ölüm konuşur

ey dost var yoluna göğe deryaya
yıldızlar indir göklerden dünyaya
kalbini seherden yolla duaya
ellerin susarsa ölüm konuşur

sevdasıdır insanı insan eden
insanı insanla yok etmek neden
sisleri yarıp güneşlere giden
yolların susarsa ölüm konuşur

susma ey sazım sen söyle türkünü
dillerin susarsa zulüm konuşur
haykır insanlıktan yana ülkünü
tellerin susarsa ölüm konuşur

Rüzgarın keyfi kaçar,yüce başlı dağında
Kıvranırken kuşlar demir örümcek ağında
Bekleyin gözleri ufukta kalmış gönüller
Bir gül diriliyor geleceğin şafağında


Rahmeti merhameti  yare sevdayı bilen
Karanlığı apaydınlık bir güneş olup delen
Kokusu bin yıl ötelerdeki yoldan  gelen
Bir gül diriliyor muhabbetin dost  bağında


Yanar da aşıklar aşkın gizli çerağında
Nefeslenir kalpler erenlerin otağında
Sakarya Fırat  akar  o kutlu yatağında
Bir gül diriliyor  Anadolu toprağında


Rüzgarın keyfi kaçar,yüce başlı dağında
Kıvranırken kuşlar demir örümcek ağında
Bekleyin gözleri ufukta kalmış gönüller
Bir gül diriliyor geleceğin şafağında

Sazım  bir ayrılık  türküsü çalar
Bekler beni uzakta gamlı yollar
Gözlerinle koru   yüreğinle sar
Sevdam sana ağır emanettir yar

Karda rastlanır mı  bir  tek siyaha
Şükür etmek gerek Yüce Allah’a
Kurşun nasıl emanetse  silaha
Sevdam sana ağır emanettir yar


Tohumu toprak bak nasıl büyütür
Anne yavrusunu tatlı  uyutur
Kalp sevdiğini mümkün mü unutur
Sevdam sana ağır emanettir yar


Karda rastlanır mı  bir  tek siyaha
Şükür etmek gerek Yüce Allah’a
Kurşun nasıl emanetse  silaha
Sevdam sana ağır emanettir yar