Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Yokluğun vurur  kelimelerime
Cümlelerim hep nihayetsiz kalır
Hasretin  o kadar  yakar ki beni
Gözümde  yaşlar kifayetsiz  kalır


Sensiz abat olmaz  gönül  ülkesi
Eğiyor   başını dağın yücesi
Duyulursa eğer kalbimin sesi
Susar  şarkılar  kifayetsiz kalır

Bugün Kırlardayım,
gönlümü Asmışım
kır Çiçeklerine...
düşümdesin,
yakama Takıyorum
dolaşıyorum.
çiçeğim Kır Çiçeğim.
baharım
en Güzel Mevsimim.
tapılacak,sevilecek
gönül Çiçeğimsin.
aç Şimdi En Güzel Mevsimler
senin Olsun

yaralı bir kuş üşüyor


Son vapur da hasretime yol alırken
Hayallerime bir bir karlar düşüyor
Gözlerim ufukta takılıp kalırken
Yüreğimde yaralı bir kuş üşüyor


En çıplak haliyle karşımdadır hüzün
Teselli istesem ulaşmaz ki sözün
Bir görünüp hemen kaybolunca yüzün
Yüreğimde yaralı bir kuş üşüyor


Duyan  hak verir bana  dinlediğinde
Sazda kırık nağmeler inlediğinde
Hayalime sökün edip  geldiğinde
Yüreğimde yaralı bir kuş üşüyor


En çıplak haliyle karşımdadır hüzün
Teselli istesem ulaşmaz ki sözün
Bir görünüp hemen kaybolunca yüzün
Yüreğimde yaralı bir kuş üşüyor

bir ömür boyu bekleyip
bir lahza doyamadığım
şu kalbimdeki yerine
kimseyi koyamadığım

baharda açan yasemin
eller seni incitmesin
sen ki bir nazlı çiçeksin
tutmaya kıyamadığım

kapanınca gözler gece
dudağımdan iki hece
dökülür inan sadece:
sevdiğim diyemediğim

birisine...

Döker yaprağını hayal ağacı
Gönlümü söyletir derin  bir  acı
Günleri kederli, ayları sancı
Bu mevsim aklıma düşürür seni


Vefasız yolcuyu ne yapsın hancı
Yeter ona hayırsızlık   utancı
Rüzgarı kalbime öyle yabancı
Bu şehir  aklıma düşürür seni


Sevenin işi ne kibir gururla
Yürekler  yücelir saygı onurla
Yüzüme yüzüme çarpan yağmurla
Bu hasret  aklıma düşürür seni


İnanmam dünyanın  baharı yalan
Aşlardan geriye hasrettir kalan
Kalbimde durmadan sen diye çalan
Bu şarkı aklıma düşürür seni

Duy sesimi söyle,ey seher yeli
Yolum hasretlime gider mi benim
Göçmeden dünyadan bir gün evveli
Elim yar eline değer mi benim


Geceler kara, umut olmayınca
Göz açık gider murat almayınca
Çekilecek başka dert kalmayınca
Gönlüm de huzura erer mi benim


Nasıl da üşümem etrafım karken
Kışları yaşarım mevsim baharken
Kalbimde hasretin  yarası varken
Gözüme uykular girer mi benim

Kuşlarını kovduysa bir  şehir
Çeşmelerinden bal aksa
İçene zehir

Bankları doluysa
Şehir yalnızlık solumaktadır
Kaçma vakti gelmedi mi
Gecenin içinden köpekler ulumaktadır

Beton duvarları tekmelemek
Efendilerce sayılıyorsa kusur
Sur !..
Acıma !..
İlk darbeyi şehirlere vur!..

Platonu  çok  okuduğumdan mıdır!
    Felsefeye  dalıp  dalıp  sırra  kadem  basmış  gerçeklere  dokunduğumdan mıdır!
  Kendi  kendine  habersiz  sevdin  sen beni
  Haberin  yoktu
    Haberim  yoktu  sevdiğinden
  Şimdi  Platonculuk  oynuyoruz,  ikimiz de   biliyoruz  sevgimizin  ne  kadar çok  olduğunu…
  Sen
 Biliyorum  daldan  dala  uçtun 
 En  son  karar kıldın 
  Ne  dalda  çiçekte
  Ne  dalda  yaprakta
  Toprağa  en  yakın  bahar  otlarında

  Lütfen  yürürken  önüne bak!
  Ola ki  bastığın  yerde  varlığım  bir ot misali  bitmiştir  yerden!
 Sen  ben de  karar  kıldın  biliyorum..
 Ben  topraktan  geldim  sen  denizden
  Nasıl  buluşacağız  bilemem!
 

Seni yaşıyorum ben
Her yudumda her adımda
Unutmak mı dedin
Öyle bir kelime yok lugatımda


Her mevsim aklımdasın
İlkbaharda yazda
Adını ansam yeter
Üşümez yüreğim ayazda
Unutmak mı dedin
Nisanımda şubatımda
Öyle bir kelime yok lugatımda


Seni anmasam huzursuz olur dilim
Aramasa ellerim karıncalanır
Unutmak mı dedin
Taşırım yaralı da olsa kanadımda
Öyle bir kelime yok lugatımda


Kalbimin her atışında
Güneşin doğuşunda batışında
Unutmak mı dedin
Hasretimde vuslatımda
Öyle bir kelime yok lugatımda


Öyle bir kelime yok ki lugatımda

Gözlerin ile  al yorgunluğumu

Bakışını  ilaç sürdüm  yarama
Dağlar ezber etti  vurgunluğumu
Issız yollardan çıktım  da geldim
Gözlerin ile  al yorgunluğumu


Suya kanmadan tek bir gül açmaz
Aşk vurursa eğer bir hedef seçmez
Öyle derin  bak ki değilse geçmez
Gözlerin ile  al yorgunluğumu


Bu  yaralı yürek senin eserin
Gecen bitsin de başlasın seherin
Kirpiklerinden esen serin serin
Gözlerin ile  al yorgunluğumu


Bakışını  ilaç sürdüm  yarama
Dağlar ezber etti  vurgunluğumu
Issız yollardan çıktım  da geldim
Gözlerin ile  al yorgunluğumu

Bir güzele meyledip düşeli aşka
Kederlerden gayrı vuranım mı var
Sinemi üşüten rüzgardan başka
Bir arayanım bir soranım mı var


Hasrettir kıran baharda  dalımı
Nasıl da sevdim  kalpten o zalimi
Mecnun’ a rakip  olmuş bu halimi
Bir bilenim bir anlayanım mı var


Ateşlerdeyim gönül vatanında
Yalnızlık esiyor dört bir yanımda
Bir dost aradığım en zor anımda
Bir gülenim bir ağlayanım mı var


Yokluğun lal etmiş canda dilimi
Terk ettim sılamı hem de ilimi
Boşluğa uzanmış sensiz elimi
Bir tutanım  bir avutanım mı var


Geceler haindir bekler  pusuda
Gördüm  herkes  yari  ile uykuda
Ecel  nefesimi versem kuytuda
Görüp de  toprağa verenim mi var

Yalan etme ömrümü

Bırakıp gideceksen
Talan etme gönlümü
Sonra bir hayal olup
Yalan etme ömrümü


Koyma beni arada
Ya gerçekten sev ya da
Şu üç günlük dünyada
Yalan etme ömrümü


Hasret narı yakmasın
Göz yaşlarım akmasın
Kalbim melul bakmasın
Yalan etme ömrümü


Baktırıp da gözümü
Yandırıp da özümü
Eğdirip de  yüzümü
Yalan etme ömrümü


Emanettir kalp kalbe
Hakk nazarında Kabe
Koyup da onu harabe
Yalan etme ömrümü

Güneş doğmaz ki zaten
Gurbet gecelerine
Ay bile yılda  uğrar
Gurbet gecelerine


Gam narında dert pişer
Göğüs kafesi şişer
Eski bir şarkı düşer
Gurbet gecelerine


Aşk hayal bir şehirdir
Akan  kızıl nehirdir
Yalnızlık misafirdir
Gurbet gecelerine


Kimisi tütün döker
Kimisi tespih çeker
Akşamdan bir sis çöker
Gurbet gecelerine


Oynar gölge duvarda
Eser rüzgar  dışarda
Girer gönüller darda
Gurbet gecelerine


Güneş doğmaz ki zaten
Gurbet gecelerine
Ay bile yılda  uğrar
Gurbet gecelerine

Yokluğuna ateştim yandım
Kalbine sır olup dayandım
Adını andı soğuk duvarlar
Bu gece yar sana uyandım


Uzaklardan tuttum elini
Öptüm kaybolan hayalini
Düşünmeyip de ahvalimi
Bu gece yar sana uyandım