Kendi Şiirlerimizi Paylaşalım

Ben seni en çok anamın babamı sevmesi kadar sevdim.
Ben seni oruçlunun iftarda suya kavuşması kadar sevdim.
Ve ben seni acıkıncaya kadar unutmadım.
Ben seni ananın yavrusuna olan sevgisi kadar sevemedim.
Sana olan sevgimde annemi geçemedim.
Ben seni düşündüğüm zamanlar bir dev,
Seni unutttuğumda ise çaresizdim.
Ve ben karar verdim artık.
Ben sevgime ihanet etmeyeceğim dedim.
Sen hain ol ya da olma farketmez,
Sadakatle süslendi kalbim benim.

Kendine verebildiğin cevaplar,
Vicdandan geçermiş.
Ağzı ballı olanlar
Öteleri seçermiş,
Umut oyalı türküler
Sevinçleri biçermiş.

VARMIYDIN GERÇEKTEN
Gözlerimiz buluşmadan,ellerimiz
Değmeden,yalnızca yüreklerimizde,
Dolu dizgin bir aşkı seninle
paylaştık mı biz?
Yoksa...Acımasız bir aldatmaca
mıydı yaşadıklarımız?
kimdin sen?
Bilinç altımın bana oynadığı bir oyun...
gerçekleşmesini istediğim bir düş...
Kahredici bir duygu yanılsaması
hangisiydin?
Varmıydın gerçekten ?
                  bilemiyorum...

Bas bas bağırıyordum oysa ki
sana ...susarken...
kana kana yanmışken ....
bi yudum tenine açken....
doymamışken gözlerine...
içime akmamışken kelimeler
haykırmaktan yorulmuşken
kapat bu dünyaya ait ne warsa...
kapat gözlerini
yüreğinle duy artık beni ..........

Gülersen ,
gözlerim güler,
 bütün hüzünlerim ,

su tutmaz çatlak dudaklarım
kir tutmaz bedenimden
yalnızlığı kusar
Çağ yanar ,
çağlar suskunu
Şehirlerim  susar,
Sundurmadaki sardunya
Sol yanımda ki tomurcuğum
Akşam düşerken ,
baharı düşler.

Yalnizliga gömülmüş sokallarda,
Gecmisi ozlercesine bakan kerpic evler,
Icindeki anilar carpiyor yüzüme,
Kac can yasamis, kac can yok olmuştu kimbilir
Sonra kendi hanem geliyor aklima
Kilitli kapilar, kurumus agaclar ayni koyumdeki gibi
Acimasiz dunya diyorum, acimasiz kendi kendime
Sonmemeliydi ışıklar, dinmemeliyli civiltilar...

Bir umudun kıvılcıma,
 umutsuzca düştüğü yerde
Gülersen ,
gözlerim güler,
Asılır,
 yeni doğan gün ışığına eksilen yanların
Arsızca büyür mutluğun ürpertileri,
 dokunur tenine,
gözlerinde,
 yeşerttiğin sevinçlerin eksilmesin
Haydi sıkıca tut  yeni doğan gün ışığını
Isıtsın bütün kutsanmışlıgını.

2:34
Saçlarının karası bir gece
En sessiz saati gecenin
Bir sigara daha camın önünde
Ama içmeyeceğim
Unutuyorum bu SENsizlik yüzünden
Küle dönüyor tek nefes almadan
Nasıl geçiyor zaman
Hala erdiremiyorum akıl
Gece oluyor sonra sabah
Sıcak oluyor bazen soğuk
Ama ben hep gece
Hep yüzüm kışa dönük
Aşkın meyvesi hüzün
Ceplerim avuçlarım dolu dolu
Fonda bildiğim bir aşk şarkısı
Sözlerini hatırlamıyorum..

2:45
Saçlarının karası bir gece
Dolunayın şavkı pencerede
Ondan mı ki bu dipsiz hüzün
Sana mı benzetiyorum onu
Öyle uzak,öyle sisler içinde,öyle soğuk.
Çok üşüyorum.

3:13
Uyumak istiyorum
SENin uyandıracağın bir sabaha
Bundan bu uykuya direniş.
Son bir sigara
Bu sefer içime çeke çeke
Saçlarının kokusuyla sarhoş olur gibi
SENi seviyorum
Güzel gülüşlüm.
Miniğim...

Bir umudun kıvılcıma,
 umutsuzca düştüğü yerde
Gülersen ,
gözlerim güler,
Asılır,

Isıtsın bütün kutsanmışlıgını.

Umudun haykırışı, son dem de bir umut hiç bitmeyen, bitmeyecek.
Umudunuz bitmesin hiç. Güzeldi, kaleminize sağlık.

2:34
Saçlarının karası bir gece
En sessiz saati gecenin
Bir sigara daha camın önünde
Ama içmeyeceğim
Unutuyorum bu SENsizlik yüzünden
Küle dönüyor tek nefes almadan
Nasıl geçiyor zaman
Hala erdiremiyorum akıl
Gece oluyor sonra sabah
Sıcak oluyor bazen soğuk
Ama ben hep gece
Hep yüzüm kışa dönük
Aşkın meyvesi hüzün
Ceplerim avuçlarım dolu dolu
Fonda bildiğim bir aşk şarkısı
Sözlerini hatırlamıyorum..

2:45
Saçlarının karası bir gece
Dolunayın şavkı pencerede

Sevginin anlatılışı, sessiz, içten, güzel.
Kaleminize sağlık Hocam

Yalnizliga gömülmüş sokallarda,
Sonmemeliydi ışıklar, dinmemeliyli civiltilar...

Geçmişe özlem gördüm.hiç dinmeyecek.Hüzün kaplıyor di mi insanı, canı yanıyor insanın, hele sol yanı..
Kaleminize sağlık Hocam.

Bilmelisin
hüzzama dönen şafak misali
Eskiyen karanlık gibi
durgun ırmaklara savurdum düşlerini
Türküler büyütmez artık yıldızları
Yıldızlar çalmaz artık kapını
Öldürdüğün düşlerim dirilmesin
Bir daha dönmesin göçmen kuşlar ,
şafak artığı bir sabah da
Öldürdüğün uykularımda bulurum
Geride bıraktığın
GÖZLERİNİ belki!!!

kır zincirlerini diyen serseri egolar
yasakları savunan çok okumuş kullar
kapatsa gözünü saklasa günahlarını
yalnız kendisine, karanlık gece yapar

cevap?

Gün  mayalanır gök kubbeden alır rengini
dudaktan düşen ateş kızılında
,basar susmalar  ,
 solurum bütün kentlerin suskunluğunu
karanlık sokaklarında kaybolur
,bitkinliğimde çoğalan söylence
Çılgın arzularında tutuşan gecede
Hep seni
Hep seni buluyorum
Sorulmadan
Tutuşmadan,
yanmadan
Usulca kül oluyorum.
Son solukta ,
Öperken alnındann
kırılgan karanlıklar
Susuyorum susuyorum

Hiç gelmesin suskun karanlıklar
Gelmesin
Sıcak haziran akşamları ardından boşalan
Sağanaklar
Varsın
Kendi yangınında kavrulsun
Yaşamın kılcalından beslenen giz masallarına
İnen sızı
Öksüz kalsın ,
Bağrı yanık bedenimde
Kirlenmesin  yolunu şaşıran arzular

Al götür beni
Taş duvarları yık üstüme
Bütün acılarımı bele kıvranan düşlerime
Dinmezse dinmesin bedenimde ki sızı
son uykusuna yatarken gün ışığı
bir daha bir daha uyanmasın