müteahhitler anlar mı, yapıların duygularını..
dört duvarda yaşananları..
Gülen, ağlayan, seven, umut eden
Küsen, darılan, barışan..
8 çocuk aynı odada ..
Yatak, yorgan, sünger kavgaları.,
Cümle komşudan duyulan çığlıkları
Cümbür cemaat izlenen derbi maçları..
Her pazar, patlak veren büyük okul telaşı,
Çorap eşleri, ütülükler savrulur..
Haftalık temizlik önlemleri üst seviyede,
Neredeyse kucağımıza gelecek bizim merdaneli,
Çamaşır çevirir, tüm haşmeti ile..
Yer sofrasının 10 kişilik bereketi
Kızların el emeği çeyizleri..
Örgü makinesi bir de
Kışlık giysilerin, mühendisi..
Soba başında nar gibi kestane
Fokurdayan güğüm, şu da portakal kabukları...
Anamın beline topladığı eteği. Güçlü elleri,
Hiç buruşmaz, hiç yorulmaz sanırdım..
Aslında hep duracak sanırdım hepsi anıların
Gardroba yazılı günlükler,tel dolabımız, somyalarımız, zemin kat balkonumuz..
Ve kocaman ailemiz fiilen hep beraber..
Şunu bil ki duvarlar, duvarlar konuşamaz müteahhit bey..
Sonra bir resim gelir uzaktan,
Canım ne olacak,
Yeni site (!) için yıkılmış bir ev,
Herkes bir enkaz görür sadece..
Ama bilmezler
sen çoktan o enkazın altında,
Kalmışsındır bile...