Nazım Hikmet Ran'ın Şiir Ve Sözleri

Çevrimdışı nirsen81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.463
  • 4.060
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.463
  • 4.060
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 15 Kas 2012 22:39:25
Ne güzel şey hatırlamak seni.. Doğumgünün kutlu olsun Nazım Hikmet iyi ki doğdun Mavi Gözlü Dev...

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 16 Kas 2012 01:30:09
Nazım Hikmet'in Münevver'in doğum günü için yazdığı şiiri onun doğum olması nedeniyle Nazım'a yad ediyoruz.. İyi ki doğdun, bizlere güzel duyguların ve vatan sevgisinin ışığı oldun.. Nice yıllara Nazım !!
 
Yapraklara dallara, yeşillere, allara,
nice nice yıllara gülüm, nice nice yıllara.
Yaprak dala, al yeşile yaraşır,
gayrı bundan böyle vermem seni ellere.
 

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 16 Kas 2012 08:10:42
TESADÜF


Dün akşam yine ben görmeseydim sizi
Zaman öldürmüştür derdim sevgimizi
Bence siz şimdi bir yabancı iken neden
Kalbimde hâlâ o ilk aşkımın izi

Anladım benden ne kadar kaçsanız siz
Yine mazimizle bağlıyız ikimiz
Keşke birbirimizden uzak bulunaydık da
Dün akşam tesadüf etmeyeydik biz

Çevrimdışı alpfehmi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.178
  • 2.227
  • 1.178
  • 2.227
# 16 Kas 2012 09:09:24
SON OTOBÜS
Gece yarısı.Son otobüs.
Biletçi kesti bileti.
beni ne bir kara haber bekliyor evde,
ne rakı ziyafeti.
Beni ayrılık bekliyor.
Yürüyorum ayrılığa korkusuz ve kedersiz.

İyice yaklaştı bana büyük karanlık.
Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık
Artık şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği,
elimi sıkarken sapladığı bıçak.
Nafile, artık kışkırtamıyor beni düşman.
Geçtim putların ormanından baltalayarak
nede kolay yıkılıyorlardı.
Yeniden vurdum mihenge inandığım şeyleri,
çoğu katkısız çıktı çok şükür.
Ne böylesine pırıl pırıl olmuşluğum vardı,
ne böylesine hür.

İyice yaklaştı bana büyük karanlık.
Dünyayı telaşsız, rahat seyredebiliyorum artık.
Bakınıyorum başımı kaldırıp işten,
karşıma çıkıveriyor geçmişten
bir söz
bir konu
bir el işareti.

Söz dostça
koku güzel,
el eden sevgilim.
Kederlendirmiyor artık beni hatıraların daveti
hatıralardan şikayetçi değilim.
Hiçbir şeyden şikayetim yok zaten,
yüreğimin durup dinlenmeden
kocaman bir diş gibi ağrımasından bile.

İyice yaklaştı bana büyük karanlık.
Artık ne kibri nazırın, ne katibin şakşağı.
Tas tas ışık döküyorum başımdan aşağı,
güneşe bakabiliyorum gözüm kamaşmadan.
Ve belki, ne yazık,
hatta en güzel yalan
beni kandıramıyor artık.
Artık söz sarhoş edemiyor beni,
ne başkasının ki, nede kendiminki.

İşte böyle gülüm,
iyice yaklaştı bana ölüm.
Dünya, her zamankinden güzel, dünya.
Dünya, iç çamaşırlarım, elbisemdi,
başladım soyunmağa.
Bir tren penceresiydim,
bir istasyonum şimdi.
Evin içerisiydim,
şimdi kapısıyım kilitsiz.
Bir kat daha seviyorum konukları.
Ve sıcak her zamankisinden sarı,
kar her zamankinden temiz.

Nazım Hikmet

Çevrimdışı simsekhanife67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 Kas 2012 21:20:55
  Bir zahmet üstüne alına-bilirsin;'' Özledim!!!.
                                         Nazım Hikmet

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 17 Kas 2012 07:02:59
Neden sancılar eksik olmaz, iyi insanların yüreğinden ?

Çevrimdışı simsekhanife67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 17 Kas 2012 12:56:10
  Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana

...Geldim
Kaldım
Güldüm
Öldüm

NAZIM HİKMET

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 18 Kas 2012 07:10:13
Sesini Kaybeden Şehir

Adedi devir
 sıfır.
 Şehir
 sustu
 Kenetlendi nokta nokta şehrinin
 asfalt-beton çenesi:
 bin dokuz yüz nokta nokta senesi
 nokta nokta
 ayında…
 Cadde boş.
 bir uçtan bir uca koş.
 Cadde boş
 bomboş
 cebim gibi…
 Kesildi akmıyor su…
 Ne bir motor uğultusu
 ne dönen bir tekerlek var.
 Rüzgar:
 sürüklüyor asfaltta Mister Ford’un adını:
 duvardan kopan renkli bir ilan kaadını
 kaldırımda savuruyor..
 Üç adam
 Üç adam duruyor:
 Birincinin kolunda kırık bir
 keman var,
 ikincinin başında silindir
 sırtında frak,
 üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
 Sokak.
 Sokakta ıslık çalarak
 enseni kaşıya kaşıya
 geç karşıdan karşıya.
 Yok ezilmek korkusu..
 Ne bir motor uğultusu
 ne dönen bir tekerlek var..
 Rüzgar:
 çatıyor gitgide kara kaşlarını.
 Kesmiş düdük sesleri köşe başlarını.
 Üç adam…
 Üç adam duruyor
 ve bir sarhoş türküsünü söyliyerek
 topuklarını yere vuruyor..
 Caddenin ortasında bağırıp durmayın,
 topuklarınızı yere vurmayın,
 NAFİLE
 asfaltı getiremezsiniz dile! !
 NAFİLE
 konuşmaz sesini kaybeden şehir:
 okşamazsa eğer
 ONLARIN
 ceplerinde kilitlenen elleri
 bakır telleri..
 Üç adam:
 Üç adam duruyor:
 Birincinin kolunda kırık bir
 keman var,
 ikincinin başında silindir
 sırtında frak,
 üçüncü kıllı bir maymun gibi çıplak..
 Üç adam
 kayboluyor karanlıkta sallanarak..
 

Çevrimdışı simsekhanife67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 18 Kas 2012 07:19:48
...

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 18 Kas 2012 07:45:26
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
...
Edip Akbayram-Güzel günler göreceğiz çocuklar ???

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı simsekhanife67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 18 Kas 2012 13:30:21
  ‎"İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti..."
                                               NAZIM HİKMET

Çevrimdışı senizkarasah

  • Uzman Üye
  • *****
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.500
  • 26.520
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 19 Kas 2012 06:25:28
Nâzım Hikmet Bahriye Mektebi öğrencisi iken okul Arşivinden onu biraz daha tanıyalım :)

Arşivde bulunan öğrenci künye defterinde öğrencilerin dört yıllık öğrenim hayatına göre durumu, mesleki yeteneği, faaliyet derecesi, elbisesine özen derecesi, huyu, düzenliliği ile ilgili değerlendirmeler yazılarak öğrenciler değerlendirilmekte olup, Mehmet Nazım’ın künye kayıdında; aldığı ödüller, aldığı cezalar, hastalık durumu ve ahlak notları yer almaktadır.
 
962 Künye Numaralı Mehmet Nazım;
 -Birinci sınıf değerlendirmesi; iyi ve zeki olduğu ama elbisesine az özen gösterdiği,
 -İkinci sınıf değerlendirilmesi; orta derecede çalışkan ve düzensiz,
 -Üçüncü sınıf değerlendirmesi; mesleki yeteneği geliştirilmesi lazım gelen, ahlakı tavırları pekiyi, sinirli tabiatlı ve elbisesine özen göstermeyen bir öğrenci olarak değerlendirilmiştir.
 Deniz Talebesi Değerlendirmesi; 1918 yılında 26 kişi içinden 9. olarak Mekteb-i Bahriye’den mezun olmuş ve dönemin okul gemisi Hamidiye Gemisine Güverte Stajyer Subay olarak atanmıştır.
 
ALDIĞI ÖDÜLLER;
 Muhtelif zamanlarda Din Felsefesi ve Fen Bilgisi derslerine çalıştığı için iki defa tabur önünde takdir edilmek,
 5 Ocak 1918 tarihinde Din Felsefesi çalıştığından mükâfat sofrasında yemek yemek,
 10 Ocak 1918 tarihinde Fen Bilgisi dersine çalıştığından Heybeliada’da gezi yapmaktır.
 ALDIĞI CEZALAR;
 29 Ekim 1917 tarihinde talim esnasında askeri rütbesine aykırı vaziyette bulunduğundan, dört buçuk saat tutuklu kalmıştır.
 AHLAK NOTLARI;
 Birinci Sınıf : 5
 İkinci Sınıf : 4,5
 Üçüncü Sınıf : 5
 Deniz Talebesi : 5
 İLİŞİK KESİLME TARİHİ VE NEDENİ;
 Uzun zamandır aşırıya kaçan halleri bulunduğundan 17 Mayıs 1921 tarihinde ilişiğinin kesilmesine karar verilmiştir.
 Mehmet Nazım için yazılanlar bize gösteriyor ki öğrencilik yıllarında askeri disiplin içinde özensiz davranışları, şiir yazma merakı ve becerisi onu deniz subayı olmaktan uzaklaştırıp edebiyata sanata yönlendirmiştir.
 Sanata ve edebiyata yönlenmesinde Mekteb-i Bahriye’de edebiyat öğretmeni olan Yayha Kemal BEYATLI’ya duyduğu büyük hayranlığın da etkisi yadsınamaz.
 Bahriye Mektebi, Mehmet Nazım’ın yaşamına yön vererek, kaderini değiştirmiştir…

Çevrimdışı Misterno_17

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.498
  • 19.655
  • 3.498
  • 19.655
# 19 Kas 2012 08:13:52
KARA KUVVET


Asırlar vardır ki, bu memleketin,
En sade, en temiz gönüllerine,
Göklerin ezelî nuru yerine,
Zulmeti siniyor kara kuvvetin.

Asırlardan beri bu kara kuvvet,
Bir yara ki ruhumuzda kanıyor,
Susuz bir kurt gibi homurdanıyor,
Bir nura koşarsa eğer memleket.

Bu kara kuvvetin kara erleri,
Böyle sarılırken boğazımıza,
Gönüllerimizde biz bu hırsıza,
Hâlâ veriyoruz en kutsî yeri.

Nankördür imanlı gönüller bütün,
Şükranla secdeye varmazsa eğer,
Gençliğin nurunu çalan bu eller,
Hırsız eli gibi kesildiği gün!

Çevrimdışı alpfehmi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.178
  • 2.227
  • 1.178
  • 2.227
# 19 Kas 2012 09:19:04
HOŞGELDİN...
Hoş geldin!
Kesilmiş bir kol gibi
omuz başımızdaydı boşluğun...
Hoş geldin!
Ayrılık uzun sürdü.
Özledik.
Gözledik...
Hoş geldin!
Biz
bıraktığın gibiyiz.
Ustalaştık biraz daha
taşı kırmakta,
dostu düşmandan ayırmakta...
Hoş geldin.
Yerin hazır.
Hoş geldin.
Dinleyip diyecek çok.
Fakat uzun söze vaktimiz yok.
YÜRÜYELİM.....

Çevrimdışı simsekhanife67

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 3.606
  • 15.113
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 19 Kas 2012 19:12:48
  Seni Düşünmek

 Seni düşünmek güzel şey,
 ümitli şey,
 dünyanın en güzel sesinden
 en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
 Fakat artık ümit yetmiyor bana,
 ben artık şarkı dinlemek değil,
 şarkı söylemek istiyorum...
                              NAZIM HİKMET RAN

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK