Öğrenci Ve Veli Öğretmene Not Verecek

Öğretmenin kalitesini arttırmak onu soruşturmaktan geçmiyor. Öğretmenin rahat çalışabileceği  ortam oluşturmak . evraklara boğmamak baskı oluşturmamak gerekiyor. Akıllı tahtası olan ama interneti olmayan sınıflar , kömür olduğu halde soğuktan öğrencinin ve öğretmenin  büzüştüğü sınıflar, sürekli bilmere şikayet edilmeler...1. sınıfa geldiğinde tuvalet ihtiyacını kendisi gideremeyen çocuklar ...

Bu uygulamadan vazgeçilmesii için yapmamız gerekenleri görüşelim arkadaşlar twit mesaj....?

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Güzel bir uygulamayı  / velileri küçümseyerek kendinizi yüksek göstermek istediğiniz izlenimi edindim. İnşallah yanlış anlamışımdır.

Evet; kendimizi yüksek göstermediğimiz için bu hallerdeyiz; maalesef öğretmen veliden de, öğrenciden de üstün.

O veri kaynaklarından müdür ve yardımcılarının 2014 te nasıl atandıklarını biliyor musun?
Bilmeden konuşan kim acaba?

Olumlu bakacazz herşeye öyle mi?
Mülakatla öğretmen alımına ne diyorsun?
Torpil arayan aday öğretmenlere ne diyorsun....
 
Tro... yapmayı bırakta, cesaretin varsa doğruları konuş...

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Her zaman olduğu gibi 2014 te de  müdür ve yardımcıları kanunlarla yapılan düzenlemeler çerçevesinde atanmıştır.
Eğer aksini kanıtlayacak bir bilgiye sahipseniz yargı yolu açıktır.

Mülakat işe alımlarda uygulanan bir yöntemdir. Her yöntem gibi bu yönteminde artıları eksileri vardır.

Torpil arayan öğretmen yoktur.

İspatı mümkün olmayan sözler söylemek, ÖN YARGILI olduğunuzu gösterir ve inandırıcılığınızı zayıflatır.

Konu dışına çıkan mesajlar yazılmamasını istirham ediyorum.

Her kişi bildiğinden, uzman olduğu işten konuşmalı ve yorum yapmalı!
Maalesef ülkemizde her insan eğitimden ve öğretimden anlıyor gibi müdahale etme imkanı oluşturulmaktadır karakter olarak yeni bir uygulama üretmekten çok eleştirel ve işin kolayını bulan zekamız ile öğretmene değer ve itibar kazandırmaktan çok ayak bağı olacak hevesler güdülmektedir..
Hali hazırda çocuğunun eğitimine önem veren velilerimi can kulağıyla dinliyor ve değerli görüşlerini dikkate alıyorum.. Ama her kişi iyi niyetli olmayabiliyor.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Veli ve öğrencilerin öğretmeni değerlendirecek olmasının "öğretmene değer ve itibar kazandırmaktan çok ayak bağı olacağını"  düşünmenizin sebebi nedir?

Pilot uygulamalarda böyle bir problemle karşılaşılmış mıdır?

Başka ülkelerde yapılan uygulamalarda bu yönde sonuçlar mı alınmaktadır?

bu işin türkçe meali şudur
gol atmak önemli değil tribünü coşturmaya bak

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Uygulamadan VERİM alınmadığını / alınamayacağını nereden biliyorsunuz?

Olay ogretmeni veliye muhtaç etmek olmuyor mu. Veli benle iyi geçinmek zorunda öğretmen diye düşünecek sevmiyorsa ogretmeni düşük değerlendirme yapmaz mi

Bu durum hiç hoş değil.Öğrenci o kapasitede mi ki.
Asıl notlar vicdanda..

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Sadece veli - öğretmen değil herkes birbiri ile iyi geçinmek zorundadır.
Problem uygulamanın nasıl olacağının anlaşılmamasından kaynaklanıyor.

Konuya mesaj yazan forumdaşlarımın veri değerlendirmeleri konusunda en ufak bir bilgileri olmadığı izlenimi edindim.
Bir örnek ile veri değerlendirmelerinin nasıl yapıldığını açıklamaya çalışayım.

Bull isimli bir dizi vardır.
Dizinin jenerik bölümünde şu ifadeler yer alır :

---

Ben Dr. Jason Bull. Ben avukat değilim.
Duruşma biliminde uzmanım.
Jürinin davranışsal hareketleri üzerine çalıştım.
Onlar bilmeden ne düşündüklerini biliyorum.
Takımımın bulduğu herşey bir matrix'e yükleniyor, bu da bize ayna jüriyi oluşturmada yardımcı oluyor.
Bunun etkinliği korkutucu derecede.
Kısacası alacağınız karar benim elimde.
Ve bu saçmalık değil...

---

Amerika'da davalarda juri sistemi mevcuttur.
Juri, avukat ve savcıların juri adayları içerisinden yaptığı seçimle belirlenir.
Dr. Jason Bull'un juri adaylarına sorduğu soru :
- Neden grip olursunuz?
Bu sorunun davayla hiç bir ilgisi yoktur.
Juri adaylarından ikisinin soruya verdikleri cevap :
- Kreşe giden 2 çocuğum var. Diğer çocuklardan bütün virüsleri getiriyorlar.
- Buna cevap vermeyeceğim. Saçma sorulara cevap vermem.

Dr. Jason Bull'un verileri değerlendirmesi :

Bu soru ne hakkındaydı: ("Neden grip olursunuz?")
Buna "kontrol odağı" denir.
Rosalind hayatın kendi kontrolünde olduğuna inanıyor.
Fred olayların onun başına geldiğine inanıyor.

"Neden grip olursunuz?" sorusuna verilen cevap ile kişinin hayatında kontrol odağının ne olduğu öğreniliyor.
Yani sorunun sorulmasındaki amaç neden grip olduklarını öğrenmek değildir.

Veli ve öğrencilere sorulacak sorularda da değerlendirme bu şekilde yapılacak.
Diğer bir deyişle veli ve öğrencinin soruya verdiği cevabın bir önemi olmayacak.
Çünkü sorunun sorulma sebebi farklı olacak.

Değerlendirme hiç bir zaman sorulara verilen cevaplarla yapılmaz.

Bu uygulamadan vazgeçilmesii için yapmamız gerekenleri görüşelim arkadaşlar twit mesaj....?

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Uygulamadan vazgeçilmesi için yapılması gerekenleri değil de, uygulamanın daha VERİMLİ hale gelmesi neler yapılabileceği, uygulamadan nasıl KAZANÇLI çıkılabileceğinin tartışılması daha uygun olmaz mı?

Evet; kendimizi yüksek göstermediğimiz için bu hallerdeyiz; maalesef öğretmen veliden de, öğrenciden de üstün.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

20 dolar hikayesini paylaşmanın faydalı olacağına inanıyorum.

---

20$ ın hikayesi

İyi bilinen bir konuşmacı, seminerine 20 dolarlık bir banknotu göstererek başladı.
200 kişini bulunduğu odaya “Bu parayı kim ister?” diye sordu ve eller kalkmaya başladı.
Konuşmacı,”Bu parayı birisine vereceğim, fakat öncelikle bazı şeyler yapacağım!” dedi.
Parayı önce buruşturdu ve dinleyicilere “Hala bu parayı isteyen var mı?” diye sordu.
Eller yine havadaydı.
Bu sefer konuşmacı “Peki, bunu yaparsam” dedi ve 20 doları yere attı. Üstüne bastı, ezdi, kirletti ve para şimdi pis ve buruşuktu.
Fakat eller yine havadaydı ve o parayı herkes istiyordu.
Konuşmacı şöyle dedi:
- ”Arkadaşlar! Şimdi çok önemli bir şey öğrendiniz. Paraya ne yaptıysam hiç önemli değil, onu yine de istiyorsunuz. çünkü yaptığım şeyler onun değerini düşürmedi. O yine 20 $. Hayatta verdiğimiz kararlar veya hayat şartları yüzünden çoğu defa hırpalanırız, canımız acıtılır, yerden yere vuruluruz, kendimizi kötü hissederiz ama hiçbir zaman değerimizi kaybetmeyiz. Temiz ya da pis, hırpalanmış ya da kırılmış bunların hiçbiri önemli değildir. Seni sevenler senin ne kadar değerli olduğunu her zaman bileceklerdir. Hayatımızın değeri, ne yaptığımız veya kimi tanıdığımızla değil; kim olduğumuzla alakalıdır. Sen mükemmel yaratılmışsın, bunu asla unutma! Her zaman elinde olanları düşün, olmayanları değil!

---

Kendinizi yüksek göstermeniz değil, öğrenciden de, veliden de yüksek olmanız gerekiyor.
Yüksek olduğunuz sürece, başkalarının söylediğinden / yaptığından etkilenmezsiniz.

Turgut bey ilk defa bir mesajınıza hak verdim.Güzel örnek oldu.
      Bu tarz haberlerlere de ben çok takılmıyorum artık ,alıştım mı bıktım mı bilmem önemsemiyorum.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

20 dolar hikayesini paylaşmanın faydalı olacağına inanıyorum.

---

20$ ın hikayesi

İyi bilinen bir konuşmacı, seminerine 20 dolarlık bir banknotu göstererek başladı.
200 kişini bulunduğu odaya “Bu parayı kim ister?” diye sordu ve eller kalkmaya başladı.
Konuşmacı,”Bu parayı birisine vereceğim, fakat öncelikle bazı şeyler yapacağım!” dedi.
Parayı önce buruşturdu ve dinleyicilere “Hala bu parayı isteyen var mı?” diye sordu.
Eller yine havadaydı.
Bu sefer konuşmacı “Peki, bunu yaparsam” dedi ve 20 doları yere attı. Üstüne bastı, ezdi, kirletti ve para şimdi pis ve buruşuktu.
Fakat eller yine havadaydı ve o parayı herkes istiyordu.
Konuşmacı şöyle dedi:
- ”Arkadaşlar! Şimdi çok önemli bir şey öğrendiniz. Paraya ne yaptıysam hiç önemli değil, onu yine de istiyorsunuz. çünkü yaptığım şeyler onun değerini düşürmedi. O yine 20 $. Hayatta verdiğimiz kararlar veya hayat şartları yüzünden çoğu defa hırpalanırız, canımız acıtılır, yerden yere vuruluruz, kendimizi kötü hissederiz ama hiçbir zaman değerimizi kaybetmeyiz. Temiz ya da pis, hırpalanmış ya da kırılmış bunların hiçbiri önemli değildir. Seni sevenler senin ne kadar değerli olduğunu her zaman bileceklerdir. Hayatımızın değeri, ne yaptığımız veya kimi tanıdığımızla değil; kim olduğumuzla alakalıdır. Sen mükemmel yaratılmışsın, bunu asla unutma! Her zaman elinde olanları düşün, olmayanları değil!

---

Kendinizi yüksek göstermeniz değil, öğrenciden de, veliden de yüksek olmanız gerekiyor.
Yüksek olduğunuz sürece, başkalarının söylediğinden / yaptığından etkilenmezsiniz.

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

20 dolar hikayesini paylaşmanın faydalı olacağına inanıyorum.

---

20$ ın hikayesi

İyi bilinen bir konuşmacı, seminerine 20 dolarlık bir banknotu göstererek başladı.
200 kişini bulunduğu odaya “Bu parayı kim ister?” diye sordu ve eller kalkmaya başladı.
Konuşmacı,”Bu parayı birisine vereceğim, fakat öncelikle bazı şeyler yapacağım!” dedi.
Parayı önce buruşturdu ve dinleyicilere “Hala bu parayı isteyen var mı?” diye sordu.
Eller yine havadaydı.
Bu sefer konuşmacı “Peki, bunu yaparsam” dedi ve 20 doları yere attı. Üstüne bastı, ezdi, kirletti ve para şimdi pis ve buruşuktu.
Fakat eller yine havadaydı ve o parayı herkes istiyordu.
Konuşmacı şöyle dedi:
- ”Arkadaşlar! Şimdi çok önemli bir şey öğrendiniz. Paraya ne yaptıysam hiç önemli değil, onu yine de istiyorsunuz. çünkü yaptığım şeyler onun değerini düşürmedi. O yine 20 $. Hayatta verdiğimiz kararlar veya hayat şartları yüzünden çoğu defa hırpalanırız, canımız acıtılır, yerden yere vuruluruz, kendimizi kötü hissederiz ama hiçbir zaman değerimizi kaybetmeyiz. Temiz ya da pis, hırpalanmış ya da kırılmış bunların hiçbiri önemli değildir. Seni sevenler senin ne kadar değerli olduğunu her zaman bileceklerdir. Hayatımızın değeri, ne yaptığımız veya kimi tanıdığımızla değil; kim olduğumuzla alakalıdır. Sen mükemmel yaratılmışsın, bunu asla unutma! Her zaman elinde olanları düşün, olmayanları değil!

---

Kendinizi yüksek göstermeniz değil, öğrenciden de, veliden de yüksek olmanız gerekiyor.
Yüksek olduğunuz sürece, başkalarının söylediğinden / yaptığından etkilenmezsiniz.

Hocam o söylediğiniz kitaplarda yazan ,haklılarda..Ama şöyle birşey var;hikayenin geçtiği ülke Türkiye değil.insana saygını olduğu,insan haklarının hukuk kurallarıyla korunduğu,kişi balına düşen mili gelir payının yüksek olduğu,eğitim seviyesinin yüksek olduğu........vs bir ülke .İyi niyetiniz Sap ve samanı karıştırmanıza neden olmuş sanırım..

Eskiden yeni nesiller öğretmenin eseriydi, şimdi ise öğretmen yeni nesillerin oyuncağı olacak..

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Güzel bir uygulamayı  / velileri küçümseyerek kendinizi yüksek göstermek istediğiniz izlenimi edindim. İnşallah yanlış anlamışımdır.

Ben bu konudaki mesajıma Turgut bey gibi güzide velilerimizin eline düşersek vay halimize yazacaktım unutmuşum. Şimdi görünce aklıma geldi. Yaşadınız Turgut bey, verin bakalım notları

Eskiden yeni nesiller öğretmenin eseriydi, şimdi ise öğretmen yeni nesillerin oyuncağı olacak..

Aynen öğretmenim en itibarsız meslek günümüzde. Kocasına, kayinvalidesine ,komşusuna kızan soluğu deşarj olmak için okulda alıyor...

Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.

Her zaman olduğu gibi 2014 te de  müdür ve yardımcıları kanunlarla yapılan düzenlemeler çerçevesinde atanmıştır.
Eğer aksini kanıtlayacak bir bilgiye sahipseniz yargı yolu açıktır.

Mülakat işe alımlarda uygulanan bir yöntemdir. Her yöntem gibi bu yönteminde artıları eksileri vardır.

Torpil arayan öğretmen yoktur.

İspatı mümkün olmayan sözler söylemek, ÖN YARGILI olduğunuzu gösterir ve inandırıcılığınızı zayıflatır.

Konu dışına çıkan mesajlar yazılmamasını istirham ediyorum.

Evet herşey kanunlara uygun yapıldı ama adaletli olmadı....
Neyse boşver gitsin...
Kime ne anlatıyoruz...