Öğrenci ve velilerin öğretmene not vermesine itiraz ettiğimiz zaman dışarıdan zannediliyor ki biz kötü not almaktan korkuyoruz.
Bu yüzden de bize yüklenmeye devam ediliyor. Hatta "Sen de işini doğru yap." eleştirileri ortaya çıkabiliyor.
Oysa durum bundan tamamen farklı. Meslek onuru diye bir kavram var.
Ben zaten işimi iyi yapmadığımda hem veli, hem öğrenci, hem idare, hem de gerekirse müfettiş tarafından bir şekilde eleştiri alıyor ya da sorgulanıyorum.
Yani bu denetim maddi, manevi her zaman var.
Ama bunu not verme haline dönüştürürseniz duygusal yaklaşımlı notlar alırız.
Öğrenciye resim yaptırır, onu sık sık oyun ve fiziksel etkinlikler dersine çıkarırsam iyi, matematikte, fende zorlarsam kötü not alırım.
Yani not verecek öğrenci bu olayda yetki sahibi olacak özelliği bırakın, o yetkiyi kaldıracak yaşta bile değil. Çocuk sonuçta.
Aynı şekilde birinci sınıfın ilk günlerinde çocuğu ağlayan veliyi dışarı çıkardığınızda bile o veliden iyi bir not almazsınız.
Yani veli de bireysel anlık davranışlarınızdan dolayı size karşı eline geçen fırsatı değerlendirmek isteyecektir.
Sonuç olarak veli de genel olarak objektif bir değerlendirme yapamaz.
Bunları söylerken amaç veliyi ya da öğrenciyi küçük görmek değil, neden böyle bir şey yapalım.
Sonuçta hepimiz insanız. Kastedilen durum bireysel anlamda veli ve öğrencilerimizin bu değerlendirmeyi yapacak özelliğe sahip olmaması. Çünkü bu onların alanı değil.
Ama sonuç olarak öğretmen olarak bizleri herkesin önüne yem edip, "Al bunu yerden yere vur." yetkisiyle donatmakta öğretmenliği geçtim, insan olarak bile çok üzücü.
Bu mesleğin bir onuru, bir saygınlığı var.
Yani en azından eskiden vardı ve şimdi de korunmalı.
Üstelik bu mesleğe yürüten bizler bu kadar açık hedef olmamalıyız.
Neden bize karşı bu kadar güvensizlik var, onu da bilmiyorum.
Belki başka bir uygulamanın öncesindeyizdir. Sanki ölümü gösterip, hastalığa razı etmek, göz dağı vermek gibi.
Üstelik insan hayatıyla oynamak bu kadar basit olmamalı.
Yoksa biz her an vicdanımızla baş başayız. Yaptığımız her şeyin hesabını vereceğimizi biliyoruz zaten. Ondan büyük denetim mi olur?
Allah (c.c.) rahmeti, selamı ve bereketi üzerinize olsun.
ÖZENLİ ve NET ifadeler içeren mesajınız için teşekkür ederim.
Mesajınıza öncelikli cevap yazmak için iştiyak hissettim.
Mesajınızı daha iyi anlayabilmek için bir kaç defa okudum.
Sondan başlamak olacak ama mesajınızın en çok "Neden bize karşı bu kadar güvensizlik var, onu da bilmiyorum." cümlesini beğendim.
Bu cümleden öğretmenlere karşı bir güvensizlik olduğu inancını taşıdığınızı anlıyorum.
(Bu düşüncenize katılmamakla birlikte) Öğretmenlerin kaçta kaçı bu soruyu kendine soruyordur acaba?
Soruyu farklı bir şekilde sormayı tercih ediyorum:
- Öğrenci ve velilerin de dahil edildiği bir değerlendirme sistemine İHTİYAÇ DUYULMASININ sebebi nedir?Bu İHTİYAÇ öğretmene olan güvensizlikten mi kaynaklanmaktadır?
Meslek onuru kavramı hakkındamuratcan671 forumdaşımın bir mesajındaki şu cümleye dikkat çekmek istiyorum :
"biz de de bir sorun var arkadaşlar bunu sağlık veya emniyette yada başka bir kurumda yapsalardı nasıl tepki alırlardı"
Şöyle bir uygulama yapılırsa öğretmenlerimizin tepkisi nasıl olur :
- Tüm öğretmenler okul içerisindeki her türlü faaliyetlerini yerine getirirken üzerlerinde kamera ve ses kayıt cihazı bulundurmak zorundadır.Öğretmenlere bir
güvensizlik söz konusuysa bu uygulama bir çözüm olmaz mı?
Bu tür bir uygulamayı "meslek onuru kavramı" ile bağdaştırabilir misiniz?
Emniyet teşkilatında ses kaydı yapan kamera uygulaması yaygınlaşmaktadır.
Toplu taşıma araçlarında ses kaydı yapan kamera uygulaması yaygınlaşmaktadır.
Özel sektörde küçük, büyük tüm işyerlerinde kameralar yaygın olarak kullanılmaktadır.
Sağlık sektöründe kamera kullanılması uygun olmayan durumlarda gözlemci bulundurulması uygulaması mevcuttur.
vs.
Emniyette veya diğer yerlerde yapılan bu uygulama çalışanların meslek onurlarını zedelemekte midir?
Duygusal yaklaşımlı notlar ve not verecek kişilerin değerlendirmeyi yapacak özelliğe sahip olmamasıBu hususların değerlendirme yöntemini geliştirenlerin aklına gelmemiş olması mümkün mü?
Hayali bir değerlendirme sistemiyle duruma açıklık getirmeye çalışayım.
Sınıf öğretmeni olduğunuzu varsayalım.
Sorumlu olduğunuz sınıfın öğrencilerinin de dahil olduğu üç dersten, açık uçlu soruların yer aldığı bir sınav yapılıyor.
Sınav sonrasında, her bir öğrencinin cevapları tek tek parçalara ayrılıyor. Yani her bir kağıt parçasında bir soru ve bir cevap bulunuyor.
Tüm öğrencilerin 1. ders 1. sorusu bir öğretmen tarafından değerlendiriliyor.
Tüm öğrencilerin 1. ders 2. sorusu başka bir öğretmen tarafından değerlendiriliyor.
..
Tüm öğrencilerin 2. ders 1. sorusu başka bir öğretmen tarafından değerlendiriliyor.
Tüm öğrencilerin 2. ders 2. sorusu başka bir öğretmen tarafından değerlendiriliyor.
...
Tüm öğrencilerin 3. ders 1. sorusu başka bir öğretmen tarafından değerlendiriliyor.
Tüm öğrencilerin 3. ders 2. sorusu başka bir öğretmen tarafından değerlendiriliyor.
vs.
Bir ay sonra C isimli öğrencileriniz yanınıza geliyor ve şunu söylüyor :
- Öğretmenim ben gitar kursuna gitmek istiyorum.
Şimdi gelelim sorumuza:
- Sınıfınızdaki D isimli öğrencinin 2. dersten aldığı puan kaçtır?Bilmiyor musunuz?
Allah bilir C isimli öğrencinizin neden gitar kursuna gitmek istediğini de bilmiyorsunuzdur
A isimli öğrencinizin 1. dersin 3. sorusuna verdiği cevabı bilseniz gülmekten ölürsünüz.
Veri değerlendirme sistemlerinde buna benzer bir yöntem geçerlidir.
Yani cevaplar parçalara ayrılır, farklı işlemlere tabi tutulur, farklı karşılaştırmalar yapılır.
Karmaşık bir süreçten sonra bir bilgi üretilir. Bu bilgiye dayanarak bir uygulama yapılır.
Sürecin tamamını hiç kimse bilmez. Herkes sadece kendini ilgilendiren kısmı bilir.
Resmin tamamını görebilme imkanı olan kişi sayısı çok azdır ve
sonuç hemen hemen hiç bir zaman bir not olarak ortaya çıkmaz.Not verecek kişilerin değerlendirme yapacak özelliğe sahip olmaması hususu için daha önce bir açıklama yapmıştım.
Ek olarak şunu söylemek istiyorum.
Bilgisayarla yapılan değerlendirmelerde,
insanların verdikleri cevaplardan, tepkilerinin duygusal / mantıksal / objektif vs. olduğu AYRIMI YAPILABİLMEKTEDİR.Zaten hiç bir zaman verilerin tamamı DEĞERLENDİRMEYE KATILMAZ.
Toplanan verilerden GÜVENİRLİLİK TESTİNDEN geçemeyenler elenir.
Veri Toplama Yöntemi ve Verilerin Analizleri - Araştırma Yöntem ve Teknikleri gibi başlıklarla aramalar yaparsanız bu konularda detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.
ÖN YARGILAR ve OLUMSUZLUĞA ODAKLANMAK...
Bakanlığın bu problemin çözümüne öncelik vermesi gerektiğine inanıyorum.
Açıklamalarım inşallah sizin mesajınızdaki kadar anlaşılır olmuştur.