ÖMÜR DEDİĞİN
Ruhlar giderlerken, sonsuz bir yola,
Dünyada verirler, birkaç gün mola,
Sanma ki, bu geliş, tesadüf ola;
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Güneş, doğmak için, sabahı bekler,
Kozalarda, çile çeker, böcekler,
Bil ki, her yürüyen, önce emekler,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Tohum düşer, toprağında barınır,
Bahar gelir, yaprak ile sarınır,
İnsanoğlu kışa doğru arınır.
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Ateşe düşmeyen çıra yanar mı?
O ateşte yanan gayrı söner mi?
Hakk'a giden yarı yoldan döner mi?
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Nefsin bu gün doysa, yarın yine aç,
Sanma ki bedenin, nefsine muhtaç.
Gel şu meyhaneden, vakitlice kaç,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Nefsin işkencesi, düşmandan beter,
Onun zulmü ancak, savaşla biter.
Silah istiyorsan, irâden yeter,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Hor görme dünyada çile çekeni,
Sabırla beslenir, gönül kökeni,
Bülbüle diyor ki, gülün dikeni;
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
İhtiras seline,baraj kâr etmez,
Beşer arzuları, saymakla bitmez.
Dünyayı verseler, inan ki yetmez,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Zaman sermayesi, sanma ki çok bol,
Beşikten bastona, kaç adımlık yol?
Bu kânun değişmez, kim olursan ol,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Rüyalar, ne büyük ibrettir oysa,
İnsan aç uyanır, rüyada doysa,
Ölüm uyanmaktır, yaşamak buysa,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Nîmet sırrı gizli, hayır ve şerde,
Devâyı da verir, verdiği derde,
Akıl, isyan ile, aranda perde,
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
Gör ki, şu dünyanın, sırça köşküne,
Tapmış nice insan, dönmüş şaşkına,
Nedir bu sarhoşluk, Allah aşkına?
Sabır sınavıdır, ömür dediğin
CENGİZ NUMANOĞLU