Kalem Yaz Deyince
Ehl-i Belâgatın ittifakıysa;
Ameli vaz etmek mendub sayılır.
Toyun, efeliğe iştiyakkıysa,
Hevesse; heves-i matlub sayılır.
Yürüme bilmeden koşmaksa gaye,
Zatın ensesinden düşmez kinaye.
Deve ip atlar mı -nah- diye diye,
Düşüp pârelenen mahcup sayılır
Kısa örülünce zekâ duvarı,
Düştü önümüze meftuh süvari,
Mâdem arsızlara olmuş havari,
Geveledikleri mektup sayılır.
Elbette büyüklük Allaha mahsus,
Elhak! Böbürlenmek Fiil-i mâkûs.
Ne var ki, Hadiste geçer şu husus:
Kibredene kibir mergub sayılır.
Her kullanılmaya hazır sazanlar,
İfk bahsinde önde sıra kapanlar,
Etek kumaşından takke yapanlar;
İlim erbabınca mâyub sayılır.
Poz verip fâsıkın boy aynasına,
Ses olup mücrimin şer zurnasına,
Sonra kırklanmaya keş kurnasına,
Çömelen; herhâlde menkub sayılır.
Densiz nasihati akla zevâldir
Haddini bilmemek ne menem hâldir!
Ey câhil münâdî! Yüzünü kaldır;
Gâfiller, ulak-ı mensup sayılır. Dilden dökülene etmezsen dikkat,
Sırtında birikir cürümler kat kat,
Tefekkür etmeyip, yüke kabahat
Arayan; merkeb-i madrub sayılır Kaşı değil, damı çatık dergâhın,
Her türlü tâlibe açık dergâhın,
Nefîden Necipe
Dimdik dergâhın,
Camına taş atan meczup sayılır.
Gayri dön git artık, şeyhine dön git!
Fitneye açılmaz bizdeki geçit,
Ahvâl-i nefsiniz amelle sâbit,
Sizde her rezalet meksub sayılır.
Terkedin, benliği Rabb bilen üssü
Helvadan putların çok sürmez süsü!
Nefsine râm olan değil Küdüsü
Dünyayı fethetse mağlup sayılır..!
Oflu / Mehmet Emin Türkyılmaz
Lügatçe :
Ehl-i Belâgat: Edebiyatçılar
vaz etmek : yerleştirmek
iştiyak: çok arzu etme
Mendub: güzel, yakışan, hoş
Heves-i matlub: arzu edilen, olmak istenilen, merak edilen
Meftuh süvari: Düşünemeyen, beyni ele geçirilmiş atlı savaşçı
Havari: Yardımcı, fikirleri yayan kimse
Fiil- mâkûs: tersyüz eden davranış, kötü âmel
Mergub: Beğenilen, istenilen,kabul gören
İfk: iftira
Mâyub: ayıplanan, özürlü, eksik
Fâsık: Kötü, kötülüğü alışkanlık etmiş
Mücrim: kabahatli, suçlu
Menkub: İtibatını kaybetmiş
Zevâl: kayıp, ortadan kalkmak
Münâdî: bağıran, bağırarak duyurmaya çalışan, tellal
Gâfil: Olup bitenden habersiz, dikkatsiz, duyarsız
Ulak-ı mensup: irtibatlı haberci,
Merkeb-i madrub: Dövülen,hırpalanan,damgalanan eşek Tâlip: öğrenci, arayan, merak eden
Ahvâl-i nefs: Psikoloji, ruh hâli
Âmel: muamelât, yapılanlar
Meksub: kazanılmış, kazanç, kâr
-