Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.820
  • 227.484
  • 28.820
  • 227.484
# 29 Nis 2016 17:00:02
Adımı sorarsan, insan oğluyum
Hüzünler, çileler bende müptelâ
Mazlumum, mahsunum çârem tükendi
Kum gibi, kum gibi başımda belâ
Yanmışım, yanmışım içim Kerbelâ
Göçlere durmuşum, çıplak yürürüm
Zâlimler elinde, kan tükürürüm
Öksüzüm, yetimim bu nasıl cürüm
Kum gibi, kum gibi başımda belâ
Yanmışım, yanmışım içim Kerbelâ
Celepler kin kusar, keserler etim
İnsansam bu mudur, benim diyetim
Yurtsuzum, mutsuzum ah hürriyetim
Kum gibi, kum gibi başımda belâ
Yanmışım, yanmışım içim Kerbelâ
Ey barış çık da gel, nerede isen
Sen yoksan savaştır, başımda esen
Kahrettim dünyaya, ben oldum küsen
Kum gibi, kum gibi başımda belâ
Yanmışım, yanmışım içim Kerbelâ
Celalettin Kurt

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.402
  • 69.701
  • 3.402
  • 69.701
# 29 Nis 2016 18:11:39
UMUT OL

Sevgilim umut ol ulaşmak için bana
Tatlı bir yağmur gibi gecemi yüklen.
Güneşe kavuşmak için kır çiçekleri
Nasıl iter ve nasıl zorlarsa taşları
Sevgilim umut ol ulaşmak için bana

Gözlerim hep sana çevrili
Sıcaklığını, duyarlığını tutabilmek
Uzakta bir yerde bahçesindeki tulumbadan
Penceresindeki fesleğene dek yuvasında
Herşeyini özleyen yorgun bir yolcu gibi
Sevgilim umut ol ulaşmak için bana
 
Özel Arabul

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 29 Nis 2016 20:04:02
Ey ceylan bakışlım, fikrim, telaşım
Her gece düşünde yoruver beni
Endişen olursa ser'imden yana
Denizden, dalgaya soruver beni

Ey asil duruşlum, gönlüm, sevdalım
Nefesim, takatim, tuttuğum dalım
Uykuda düşümsün, kahvede falım
Fincanda, telvede görüver beni

Al işte kaderim senin elinde
Kıldan ince boynum karar gününde
Yelkovan misali akrep yönünde
Bitmeyen zamana kuruver beni

Gideceksen eğer,
                         Vuruver beni............

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Nis 2016 21:23:40
Ah içimdeki karanlık şehir

Siyahı mürekkebimin

Dönüp dolaşıp geldiğim kelimelerim

Kağıtlara sığdıramadığım cümlelerim

Yazdıkca yanan ellerim

Kaç veda sığdırdın tozlu sokaklarına

Gizli bir ateş alevlenirken

Kaç ayrılık düğümledin yollarına

Kısılırken sesi çığlıklarımın

Ah içimde sızlayan şehir

Serçeler ağladı dilsizliğine

Oysa korkusuz,

Güneşi tutacaktın avuç içlerinde

Yalınayak düşlerim gezinecekti kaldırımlarında

Sütten beyaz hayaller kuracaktı masum çocuklar

Mavi umutlar serecektin yollarıma


(S)esim

(U)mudum

(S)izin olsun

(T)ükendi

(U)sandı, dağıldı artık

(M)ürekkebim...


Hangi serçe direnebilir küçücük bedeniyle,

Şehrinde hoyratça savrulan rüzgara..

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 30 Nis 2016 08:18:04
Sana Söylemediğim Sözlerin Kölesiyim
Sana söylemediğim her kelime
Zehir gibi damarlarımda gezinir
Çoğalırlar ve akarlar kalbime.

Sus kalbim, derim. Sus ve susa ona,
Bir çöle dön! Çatla damar damar,
Ve sakın onun efsunlu gözlerine bakma!

Ne zaman baksam sana,
Bir melek sureti güler bana,
Bir hayalsin sen, büyüden yapılma.

Çözülüyorum sana iplik iplik,
İçimde bir cüce, dağ gibi kambur taşır.
Gözlerime bak ve bir kelime söyle,
Kölem ol sen de benim, bir seferlik.

Yağmurumsun, rüzgarım, ne dilersem o,
Akıyorum biliyorum içine zehir gibi,
Bazan serin bir ırmak gibi çağlaya çağlaya.

İçimde kabarır sakladığım kelimeler,
Bir deniz fırtınadan önce nasıl kabarırsa.
İçimde yankılanır çığlıklar,
Martılar gökyüzünde nasıl çığlıklanırsa
                                        İlhami Atmaca

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.820
  • 227.484
  • 28.820
  • 227.484
# 30 Nis 2016 09:14:31
Zindan medresedir gam yayla size
Farkı yok bin yılın bir ayla size
Melekler yukardan gıptayla size
Baksın bayram olsun bayramlarınız
Uygur Kazak Kırgız Azeri'nizden
Gitmesin gardaşlık nazarınızdan
Zalimler zulmünü üzerinizden
Çeksin bayram olsun bayramlarınız...

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 30 Nis 2016 13:03:55
Ne güzel şey hatırlamak seni,
bunca kalabalıkta ve
bunca yorgunluklarımın içinde..

Nazım Hikmet Ran

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 Nis 2016 14:30:07
Sevmek buymuş demek ki...
Sevmek vermekmiş en büyük parcanı
özlemekmiş ''sevmek''...

Gece yastığına başını koyduğunda akan iki damla yaşmış..

''Sevmek zormuş sevdiğim...''

Yüreğin kan ağlarken,avaz avaz bağırırken susmakmış..

''Özlemek zormuş...''



Bedenine binlerce bıçağın saplanmasıymış...

Bir uzak kentte sensizliği yaşamakmış...

Boğazına takılan cümleleri yutkunurken,
Yüreğinde sessiz çığlıkların kopmasıymış sevmek


''Özlediğinde üşümek miş...''


Sol yanında bir ateşin içten içe yanmasıymış...
Canından can giderken,
Elinden bişey gelmeden sessizce izlemekmiş sevmek...
Sevmek tüm güzelliklerin onun olması için sessizce YARADANA yalvarmakmış…

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.820
  • 227.484
  • 28.820
  • 227.484
# 30 Nis 2016 19:11:22
Heceler gam çeker, cümleler ağlar,
Gönlümü kâğıda dizdiğim zaman,
Solar ümitlerim, karalar bağlar,
Kirlenen dünyayı yazdığım zaman...

Ahmet Günbay Yıldız

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 01 May 2016 09:03:13
yeşil / siyah seviyorum çok tropik

bir daha gülümsediğini görmeyeceğim

kedi gözleri mağaralarda

yüzlerimiz en eski topografya


başsız bir leopar... sürünür geçer yanımdan

dokunuşların... 'hüzünlü tropik' bakışların

sürünür geçer yanımdan


kanıyorum diyorum sana kızıl / kara

çiziklerim... yarıklarım... yaralarım ölümcül tropik

adam-atacağından bir adam tepetaklak yukarı çıkıyor

antik bir intiharın silüeti


yüreğimi yaprakların arasına gömdüm diyorum

yeşil / kara kanıyorum çok tropik


neyin yaşı diyorum bu gidip gelen

her sabah gözlerimin çevresine usanmadan çizdiğim


ölü balıklar su yüzüne doğru... dev menekşeler...

elim kara... demir parmaklıklar...

beni asla içine alamayacak Saragossa sessizlik

çocukluğum


bir şey yürür üstüme... elinde bıçak...

sürekli bir imge... tüm bir yaşam...

üzerime gelen her şeye kilitlenirim...


kilitlenirim mor / yeşillere... turkuaz / karalara...

seviyorum diyorum kızıl / kara

suda fırtına kopmak üzeredir


yaşıyorum diyorum niçin inanmıyorsun

çiziklerim... yarıklarım... yaralarım kızıl / kara


yıkıntılarda bir gölge

bir yara

yosun tutan yürek


pars zambağı yanlız ince kumda büyür

bir kadının kalbi büyür... tropikal bir hastalıktan

ve gölge geçer yıkıntılardan


kedi gözleri... korku... dolanır yanım sıra

bütün gün yağmur yağar barakalara


bana yabancı bana zararlı

ürkerek sevdiğim bunca şey arasında

eğer bir gün ölürsem diyorum


eğer birgün ölürsem...

yıldırım çarparak olsun...

tıpkı yaşamım gibi... noa noa...
                         Lale Müldür

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 01 May 2016 20:28:25
Gözlerin Şiirden
Yüzündeki nur, al güllere dönüşür birden
Yüreğin can ikliminden, sözlerin nehirden
Hangi yıldız unuttu sende göz kırpışını?
Gülüşün aşk denizinden, gözlerin şiirden

Güzelliğin, tüm renkleri söker bir resimden
İsmin, yankılar savurarak uçar sesimden
Hangi çiçeğin özünü çektin ki içine?
Rayihan gül mevsiminden, nefesin nesîmden

Aşk uyanınca, düşer gönül vehmine hardan
Leyle gizlenir aşık, gam çekerek nehardan
Hangi kandil öptü ki nazenin yüreğini?
Ellerin nun pınarından, yüzün nevbahardan

Şiirler döktüm avucuna; yıkandın baştan
Şairâne gözlerle geceyi söktün arştan
Hangi sabahın duasında okundu adın?
Suretin inci nakışından, siretin aşktan

Sen aşkta muammayı oku, çekip kuyudan
Ben, gözlerini hatmedeyim, alıp uykudan
Hangi şulenin parmakları değdi saçına?
Mahlasın çöl kumundan, adımların ahudan

İftarsız geldim sana, aşk içtiğim sahurdan
Yanakların kar efruzundan, sesin huzurdan
Hangi gecenin şafağından kalma gözlerin?
Kaşların ay billurundan, kirpiklerin nurdan.

Kadim Dolunay

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.470
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.470
  • Müdür Yardımcısı
# 01 May 2016 23:07:04
ben ne zaman yalnız kaldım, bilmiyorum
ne tuhaf, vaktim olmazdı
yalnızlığı bunca bilirken
kendimi hiç yalnız sanmazdım
çevremde hep birileri vardı,
ben hep birilerinin yanındaydım
günler belirsiz bir gelecek için neredeyse kendiliğinden hazırlanırdı
aramızda habersiz gidip gelen gündelik armağanlarla
kendi kendini taşıyan bir ırmağın akıntısında hayat
bizi kendi sahillerimize ulaştırırdı
bazı evlerden taşınırdık, bazı insanlar girip çıkardı hayatımıza
bazı mektuplar alırdık, bazı sözler, çiçek selamları
sonraları bazı tanıdıklarımızın ölümleriyle de karşılaştık
elde olmayan nedenle
sudaki halkalar gibi genişleyen
küçük alınganlıklardan büyük dargınlıklara
vazgeçişler, unutuşlar, kayıplar
birbirimizi çok sevdik hep
yıllarla azala azala…
eski aşklarım neredesiniz? Hepinizi çok özledim.
şimdi birdenbire bir köşeden çıkıp bana,
yalnızca, Merhaba, deseniz,
o zamanlar hiç mutlu etmediğiniz kadar mutlu edersiniz,
bir zamanlar bütün ağladıklarımı geri verebilirim size
sağ olun demek isterim, sağ olun, sağ olun
sanki beni yeniden sevdiniz
ama biliyorum, pis bir yağmur başlıyor, şemsiyem yok yanımda,
yağmurda yürümekten nefret ederken, yürümekte ısrarlıyım gene de
isterseniz, kederdeki bütünlük, diyelim buna
ne kadar ıslansam, o kadar çıkacağım sanki
bir zamanlar çok daha bütün olduğumu sandığım
o yıkanmış zamanlara…

Murathan Mungan

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 02 May 2016 08:33:59
Onca acıdan sonra anladım ki,
Ölüm de
yıkım da
umut da
umutsuzluk da
"aşk" varsa güzeldi ;
Kolaydı, katlanılırdı

Şükrü Erbaş

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.820
  • 227.484
  • 28.820
  • 227.484
# 02 May 2016 17:18:09
Bir pervasız çağa çattık be Hasan
Maddenin içinde, kullar değişti
Yaylalar, çiçekler; aynıydı ama
Kovanda, petekte; ballar değişti
Eşrefi mahlûkat, o beni âdem
Oldu çıtırık, bir kuru badem
Güçlünün yanında, kıvırttı Âdem
Bir zaman tutulan, eller değişti
Protezli peruk, eklendi başa
Saçlar onarıldı, çok gitti hoşa
Gümrah orman gibi, hep indi kaşa
Tekniğin elinde, keller değişti
Yollar birdi; iki oldu, üç oldu
Yağcılık ruhlara, kupayla doldu
İnançlar, ülküler; deminde soldu
Yolların içinde, yollar değişti
Gümrah ormanlarda, aslan kraldı
Kralın tahtını, çakallar aldı
Kolu kolda tutan, bir kavi daldı
Gövdeler, budaklar; dallar değişti
Ne desem ben sana, kardeşim Hasan
Bitsin dersin ama, çoğalır tasan
Sular bile sustu, hep oldu pusan
Irmakta, çaylarda; seller değişti
Dün hakkı söylerdi; akitler, sözler
Şimdi gözlerimiz, onları özler
Şarkımızı bile, çalmıyor sazlar
Kemanda, tamburda; teller değişti
Seherde eserdi, bâd-ı sabâ yel
İklimler bu çağda, birbirine el
Dağlar ağaçlara, vermiyor ki bel
Islık ıslık öten, yeller değişti
Özledim mazide, kalan günleri
Sardım bağra candan, eski dünleri
Davullu, zurnalı; o düğünleri
Yitirdik Hasan'ım; hâller değişti
Ocaklar hârında, aşk ocağıydı
Muhabbet kalplerde, yâr kucağıydı
Öteler rüyâsı, kış sıcağıydı
Yüreklerde közler; küller değişti
Celalettin Kurt

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 02 May 2016 19:25:47
Sebebi Sendin

Eller gibi mutluluğun resmini
Çizemiyordum hiç, sebebi sendin
Hicaz makamına layık bir güfte
Yazamıyordum hiç, sebebi sendin

Farkım yokken zerrece bir köleden
Eserindi cemalimi göl eden
Mustarip olsam da gamdan, çileden
Bezemiyordum hiç, sebebi sendin

Koparsan da gözlerimde tufanı
Aratmasa yaşattığın zindanı
Berhudar etmeyen çıkası canı
Üzemiyordum hiç, sebebi sendin

Marifetin yüklenirken el ele
Yanağıma aboneydi şelale
Rüya melekleri istese bile
Sızamıyordum hiç, sebebi sendin

Pınara döneli mermerde katre
Ömürlük mekândı sinem kedere
Ağlasam da, sızlasam da kadere
Kızamıyordum hiç, sebebi sendin

Övünç madalyamdı nakdime ceza
Saklıydı ezanın içinde ecza
Kirpikleri kaşlarımdan bir lahza
Çözemiyordum hiç, sebebi sendin

Bekler iken vuslat için sıramı
Feryat ettim hep pas geçtin naramı
Yıllar yılı gurbet ile aramı
Bozamıyordum hiç, sebebi sendin

Rolümle gireli kulluk sahneme
Teşrif eyleyeli gönül haneme
Delibal’ım alt dudağı çeneme
Büzemiyordum hiç, sebebi sendin

Celil ÇINKIR

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK