Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 26 Haz 2016 21:30:34

sen iste
aşk ateşinin külleri üstünde
yalın ayak dolaşayım

sen iste
kumsalları döven dalgaların
korkulu rüyası olayım

sen iste
aynadaki yüzünün karşılığı
ben ben olayım

sen iste
aşkla kanlı bıçaklı
yalnızlıkla arkadaş olayım

sen iste
gözlerinin uçurumundan aşağıya
balıklama dalış yapayım

sen iste
kalemini açtığın açacak
defterini yazdığın kalem olayım

sen iste
aşkına romanlar
güzelliğine şiirler dokuyayım

sen iste
çayının şekeri
hayatının neşesi olayım

sen yeter ki iste
beni öldürüp
seni yaşatayım...


Halil İbrahim Sarı

Çevrimdışı reeemat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.169
  • 7.490
  • 1.169
  • 7.490
# 26 Haz 2016 22:01:53
SENİ DÜŞÜNÜRÜM

Seni düşünürüm
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın

Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur
Bir yitirip bir bulurum al al olmuş yüzünü

Sebebi ne
Seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın
Sen böyle uzakken senin sesini duyup
Yerimden fırlamamın sebebi ne?

Diz çöküp bakarım ellerine
Ellerine dokunmak isterim
Dokunamam
Arkasından camın
Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm
Alaca karanlığımda oynadığım dramın

                       Nazım Hikmet

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.470
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.470
  • Müdür Yardımcısı
# 26 Haz 2016 23:59:41
Rivayet şudur ki; Özdemir Asaf, hoşlandığı kadına açılmak ister.. Kadına bütün güzellikleri sıralar, Türkiye için İstanbul'un, İstanbul için gecenin, gece içinde yürümenin, yürürken de düşünmenin ne kadar güzel ve önemli olduğunu anlatmaya çalışır. Fakat sözü o kadar evirip çevirmesine rağmen bir türlü kadına getiremez ve kendisi için onun da bu kadar önemli olduğunu söyleyemez. Sonunda "her neyse" deyip kalkarlar ve şiir artık yazılmıştır ...

"Türkiye’de İstanbul ne ise,
İstanbul’da gece ne ise
Gecede yürümek ne ise
Yürürken düşünmek ne ise
Seni unutamamacasına düşünmek ne ise
Unutamamanın anlamı ne ise
Seni sevmek ne ise
Saklayayım mı yok söyleyeyim derken
Birden aşka düşmek ne ise ...
Her neyse ..."

ÖZDEMİR ASAF

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 27 Haz 2016 11:32:27
yalnızca bir kırıntıydın, içime ilk düştüğünde
vakitsiz bir anda...

bilmediğim bir neden beni alıp götürdüğünde o yerlere
keder ve budalalıktan başka yaşamın bir anlamı var mıydı

aradığım aşkı bulduysam, sendedir
ya bu benim içimde dolaşan da kimdir
ya bu benim içimde mekan tutan da kimdir

adem evvelinden beri bir yanımız noksandır
neylersin...

beni bu alemde divane gibi gezdiren sen değil misin
geriye kalan yalnızca tanımadığım bu tendir

aradığım aşkı bulduysam, sendedir
ya bu benim icimde dolaşan da kimdir
ya bu benim icimde mekan tutan da kimdir...

Ahmet Aslan

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 27 Haz 2016 13:53:48
Kendini de benimle üzme
Sözümüzü üşütme
Fazla açılma benden
Çok açılma bana da
Kendine de fazla açılıp da
İçine düşme
Geçmişe gül gönder
Unutma
Anılar da su ister
Anılara iyi bak
Bana bak
Beni tut
Bana tutun
Beni orda burda
Beni şunda bunda
Unutma
Bak
  HAYDAR ERGÜLEN

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 27 Haz 2016 16:06:23
Yagmur...
Hüzün işlemeli sevdasıyla yagıyor sokaklarıma..
Ahvalıme gıydırdıgım sukun sırılsıklam....
Adımlarım üşümekte.....

Bir damla düşüyor....
Geldim....Gideceğim...Senin gibi dercesine....

Düşlerimde büyüyen hüzün,yagmuru dinlemekte.


Hava mı sogudu...Ben mıyım buz kesen...
Ellerım neden boyle tıtremekte...
Vuslatın avuclarımdan kayıp gıttıgını görmekteyken...
İçımde mekan tutan ne..?

Bir hüzündü ki...
Kabe sıyahlara büründü sevdalısının ardından...
Yüregimi rengi beyaza boyamak ısteyısımden mı göremedım...
Sıyahın ıcınde saklı bembeyaz sevdayı...
Yürege kelepce bıldıgım ne..?


Hasret adımlarken yurek sehrını,
Her gece ayın hüznü vururken denıze...
Sevdalıya hüzünden gayrı ne yakısır...
Ödenmesi gereken bır gönül borcum var sevdama....
S(öz)ün neresındeyım..?


G(Öz)den düsen bir damla....
Mevsımını arayan hasretimi üşütmekte...
Hasret kumaşından vuslatı dikmek kolay degil...
Hüznün kıymetini bilmek gerek...
"Son" mührü vurulmadan....

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 28 Haz 2016 01:53:50
Efendim

Benim efendim !
Ben sana bendim !
Bir üfledin de
Yıkıldı bendim.
Ben ki, denizdim,
Dağbaşı bendim.
Şimdi sen oldun,
Âleme pendim.
Benim efendim !

Benim efendim ,
Feza levendim !
Ölmemek neymiş;
Senden öğrendim.
Kayboldum sende,
Sende tükendim!
Sordum aynaya:
Hani ya kendim?
Benim efendim !

Benim efendim !
Emri yüklendim!
Dağlandım kalbden
Ve mühürlendim.
Askerin oldum,
Başta tülbendim;
Okum sadakta,
Elde kemendim.
Benim efendim.


(NFK/1978)

Çevrimdışı REİKİ26

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 282
  • 4.077
  • 282
  • 4.077
# 28 Haz 2016 12:05:00
mor bir hüzündür gidişin
bir tren çığlığında
kederler akıyor şimdi
bıraktığın boşluğa
+
hem gurbetsin hem sıla
ah sen kanayan yaram
çareye kime gideyim yar
hançer de sen yara da

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.947
  • 47.568
  • 2.947
  • 47.568
# 28 Haz 2016 12:57:58

sana sarı bir yaz gönderdim
onu bir zaman gibi koynunda sakla
önce kuytular göle çekildi
ayrılık, ayrıldığın yerde değildi
herkes, artık, elbette
dağ'dır biraz
ve sarı yaz senin perden

suya gömdün yaprağın adını
bir kentin hüznüne benzedin birden
aşklar kimliksizleşti: süslü zamanlar!
sen ki kendi kendinin özleminden
sıkılırdın... sorardın:
‘olur mu,
anlamak aşkları eski güllerden?'
 'Hilmi Yavuz

Çevrimdışı sınıfçı20

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 411
  • 5.832
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 28 Haz 2016 13:41:02
Gidişlerin güneşi olmaz

bu nasıl bir gidiş böyle..?
hastalık bulaşmış bir köyü terk eder gibi
suya sabuna karışmadan akıp gider gibi
suç işlemişcesine vatanından kaçar gibi
bu nasıl bir gidiş böyle..?

imge toplamak için mi istila ettin yüreğimi,
batırdın bayrağını göğsüme..?
isteseydin...sana el değmemiş ilhamlar verirdim
gerek yoktu uygarlığımı ateşe vermene

şimdi...küllerinde duman tüten
ve içinde ekmek pişen kerpiç fırınların yıkıldığı,
harabe bir bedende soluk alıyor sevdan
bu muydu istediğin..?
yakışmadı
yakışmadı bu galibiyet erliğine../..sırıttı

can özüm../..yaşlı kurdum../..serserim..
bir zamanlar hasretle bekleyenim
söylesene,
bu nasıl bir gidiş böyle..?

cinayet mahalinden uzaklaşır gibi
kan davalını görüp saklanır gibi
bir evi soymuşcasına pencereden atlar gibi
bu nasıl bir gidiş böyle..?

Pelin Onay

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.817
  • 227.474
  • 28.817
  • 227.474
# 28 Haz 2016 14:19:08
GELİRİM

fani bir dünyaya gönül vermişiz,
bir varmış, bir yokmuş her şey arkadaşım...
beklenmedik anda biter arzularımız,
el sallama şansı bile verilmeden,
hazin bir göçle uğurlanırız...
asıl sanat, ömür denen hayattı,
ah, bilseydin kendini sorgulamayı,
en hassas duygularınla işlerdin zamanı,
böyle duyarsız yaşarmıydın arkadaşım?..
bir varmış, bir yokmuşsun,
hayatın özeti buydu arkadaşım...
henüz bitmemişken menzile varış,
dostlukları büyüt yüreğinde...
sırların çözümü onu arayış,
değişmezleri vardır hayatın,
sahibine kafa tutar eserler,
meydan okur, gerçeğine gölgeler,
bir yolcuyuz diyarında dünyanın,
çılgın akışlar adressizdir arkadaşım...
yatağından taşan sellerdir ahengi bozan,
senin düşlerinmi hayatı yazan?
hürriyetler sınırsız değildir arkadaşım,
muhal yolculuklardır sapışları başlatan,
bilmem, düşündün mü hiç?
sorumsuz davranışlardır tekerrürleri yazan...
sen yaşadıkça sevgileri büyüt yüreğinde,
hoyratlıklar ne ki arkadaşım?..
dostluklar yeşersin kalplerimizde,
genleriyle oynama güzelliklerin...
anlamsız tepkilerden ağrıyor başım,
suskunluğu müebbet giymişim arkadaşım,
özlemlerim yasak...
tepemde kara bulutlar gibi dolaşır ahım,
haykıramam arzularımı bu yüzden,
insan haklarındaki ayırımlar vurur beni,
ben düşüncelerimi özgürce söyleyemem,
içimde kayalaştıkca bastırılmış duygularım...
yutkunurum zehirle beslenen hislerimi,
yanlışlar kahrederken, doğrularımı,
sükutu müebbet giymişim arkadaşım..
bu yüzden çoğalır ütopyalarım,
paylaşmak istediğim düşüncelerimde prangalar,
ıssız yerlerde ağlarım...
sen arzularını israfsız yaşa arkadaşım...
gün olur hoşgörü iklimini hatırlarsa yürekler,
namlular çiçek açarsa dünyamızda,
ağıt yakmazsa zindanlarda fikir suçluları,
son bulursa ayrımlari işkenceler,
ırk, renk, dil süs olursa,
yelpazesinde dünyamızın.
barış rüzgarları eserse ufuklarda,
baharlarda özgür açarsa çiçekler,
kardeşlik korosunda coşunca diller,
bil ki o zaman efsane muştularla gelirim...
masumiyetini yitirmemiş duyguların,
pınarları serinletir yüreğimi...
ve ellerimde efsunlu çiçeklerin tomurcukları,
ruhların barışı en çok özlediği mevsimlerde,
ömrümce,
kan rengi açmayan çiçeklerden derlediğim,
hayalleri süsleyen buketlerle gelirim...
sen arzularını özgürce yaşa arkadaşım.
ben ağladıkça, siz gülün,
ben yandıkça, siz ısının,
safa sizin, çile bizim,
çağdaşlığa yorum dizin,
satrançta hür yürüsün şah,
bizler kuluz, siz padişah,
sükutun, içte yanan ateşini ben bilirim...
yasaklı dünyaların kilt vurulan yüreği benim,
anlayabildin mi beni arkadaşım?..
çilem, tek tip insan kalıbına sığmayışım,
oysa başka renkleri de vardı dünyanın...
dayatılan resimlerde yoktum bu yüzden,
ömrümce her karede kendime yer aradım,
uzaktım masumiyetleri çalan hanelerden,
günahlar vurmasın diye duygularımı,
kaçtım...
senin dünyan çağdan sürgün dediler,
kare kare, nokta nokta,
kimlik aradım...
sen tadını çıkar özgürlüklerin,
benim bestelerimi, sizin telleriniz çekmez,
boğazımda boğum boğum sözcükler,
nefesim tıkanır meyi üflerken,
notalarım vurgun yedi bu yüzden,
gözyaşlarım bile mahrem demişti babam,
düşünürüm, lakin anlayamam...
benim özlemlerimde kara yaftalar,
engelsiz düşünmek ve konuşmak, can pazarı...
her isyan serbest dünyamızda anlayacağın,
sürgün yedi inançlarda yaşamak...
garip değil mi arkadaşım?
yadırganır oldu insanlara ahlakı hatırlatmak,
bildiğin bütün aykırılıklar hürriyet,
çağ dışı şimdilerde utanmak...
eskiden hicap verirdi insana,
yasaklı ilişkileri anlatmak,
kulaktan buruna indi, sonra dile,
göbeğe kaldı takıları takınmak,
sırlarımı çözdünmü arkadaşım?..
daha neler neler, yetmiyor saymak,
beni sükutu müebbet giymişim,
sen özgürce yaşa arkadaşım...
benim bestelerimi sizin telleriniz çekmez,
notalarım vurgun yedi bu yüzden,
yasaklı yasaklı dünyaların kilit vurulan yüreği ben,m,
her isyan serbest dünyamızda,
yasaklı benim arzularım,
gerçekleri seslendirmek can pazarı...
anlamsız tepkilerden ağrıyor başım,
aldırma, yer etmiş bizim kalbimizde burukluk,
sen engelsiz yaşa arkadaşım...
güneş yorgun kayar guruba akşam,
geceleri nice yıldızlar kayar,
ilahi bestenin içli sesini,
gönül ayarını yapanlar duyar...
gül yetiştiren adamları vardır her asrın,
fırtınalar, kasırgalar, sürgünler ve zindanlar!...
zirvelerde yaman rüzgarlar eser...
oysa onlar, doğru okuyanlardı hayatı.
acı bir tekerrürdür insanlarda aymazlık,
onları işte hep bu yüzden anlayamadık...
bahçe, bahçıvanını bulursa birgün,
gün olur, baharda özgür açarsa çiçekler, ürpertisiz,
o gün, bu yüreği unutma sakın,
elimde,
kan rengi açmayan çiçeklerden derlediğim buketler,
masumiyeti kirletilmemiş duygularla dolu bir yürek,
beynine silinmez harflerla yaz, şimdiden,
ufukları, destansı coşkuların sardığı gün, dünyamızda,
sana en masalsı muştularla gelirim,
gelirim, bekle, beni arkadaşım...

Ahmet Günbay Yıldız

Çevrimdışı tekmen

  • Moderatör
  • *****
  • 21.696
  • 46.636
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 21.696
  • 46.636
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Haz 2016 15:33:22


Eski Libas Gibi Aşıkın Gönlü
Söküldükten Sonra Dikilmez İmiş
Güzel Sever İsen Gerdanı Benli
Her Güzelin Kahrı Çekilmez İmiş

Sevdiğim Değildin Böylece Ezel
Askınım Bağına Düşürdün Gazel
İbrişimden Nazik Saydığım Güzel
Meğer Pulat Gibi Bükülmez İmiş

Seyrani'nin Gözü Gamla Yaş İmiş
Aşk-ü Sevda Cümle Derde Baş İmiş
Ben Bağrını Toprak Sandım Taş İmiş
Meğer Taşa Tohum Ekilmez İmiş

Kayseri/Bünyan
Adnan Türközü-Adnan Ataman

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 28 Haz 2016 21:36:15
Ülkenin, farklı şehirleriydik. Ben sürgün yeri, sen başkent. İlk isyan hep sende başlardı. Cezasını çekmek hep bana kalırdı........

Can YÜCEL

Çevrimdışı Bluee

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 285
  • 8.850
  • 285
  • 8.850
# 29 Haz 2016 09:54:57
ARARSAN

Beni aramaya çıkarsa düşlerin
Hüznün ruhuna çizdiği resimlerdeyim
Gamsız bir gecenin karanlığında değil
Yüreğinde kanayan kesimlerdeyim

Aklına düşerim hani olur da
Güzelliklerin görünmeyen yüzünde ara
Sevginin menfaate döndüğü yerde
Bir gönül yarasının izinde ara

Yıkılmış umutların enkazından geç
Öksüz bir çocuğun gözünde ara
Ağıtların tüttüğü evlere uğra
Bir ananın bos kalmış dizinde ara

Beni yıldızlarda arama boşa
Yüreğini yasa boğan sızılardayım
Dertlerinle bulursun beni baş başa
Senin gibi karayazılardayım

Sahte sevgileri tanımaz kalbim
Beni seven gönüllerin ocağında ara
Menfaatle bakmasını bilmez gözlerim
Beni gerçek dostlukların kucağında ara

Mutluluğu anlatan şarkılarda değil
Yaralı yüreklerin ağıtlarında ara
Beni menfaat ve ihanetten uzakta
Yağacak sevgi bulutlarında ara

Öyle senden çok uzaklarda değilim
Görmesini bilen gözlerin bakışındayım
Belki sana senden daha yakın bir yerde
Çarpan kalbinin her atışındayım

Aklına düşerim hani olur da
Beni sığmadığın duyguların içinde ara
O kadar da kolay bulurum sanma
Beni benim seni görebileceğim biçimde ara.
                               Alıntı

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.220
  • 53.878
  • 4.220
  • 53.878
# 29 Haz 2016 14:37:59
Seni Sevmek için ne kadar sebep varsa içimde ..
İşte , sevmemek için de öyle ,
Seni Sevmek için ne kadar söz varsa dilimde ,
Seni Yermek için ,Sana Ermek için ..
Yok işte ,
Bir yalan uyduruyorum ben kendimce ,
Kendime umutsuzluk ,Sana Umudum ,
Yollarına çaresizlik düşmüş Eşkıya ,
Ben sana zehir zemberek suskunluğum ,
Ben sana gözlerinden vurulmuşum ;
Sana açılan Kapıların kapanan sesinde ,
Ben seni değil Kendimi unutmuşum ;
Yaralarımın kanayan damarlarına ,
Uykusuz gecelerimden kör sokaklar sürmüşüm ;
Ne mutlu bana

Ne mutlu ,
En çok bir yıldız kayıyor biliyormusunuz ?
Bir dilek tutuyorum işte,
Ellerin oluyor … Tutunuyorum sana ..
Soluksuz bir sokak lambası altında ,
Şubat‘a müebbet gözlerini sunuyorum sana
Anlasana ….. Seni Sevmek için ne kadar sebep varsa içimde ..
İşte o kadar yalan uyduruyorum kendime ,
O kadar yalan … Kime ne …
Kendime yalanlarla tutunuyorsam kime ne ?
Kendimi sende unutuyorsam kime ne ?
Sende susuyor , Sende konuşuyorsam
Sende uyuyup Sende uyanıyorsam ,
Vuruyorsam talan olan umudun mahzeninde kendimi ,
Kime ne ,
Kime ne kendimi kanatıyorsam senin düşüncende ,
Yalan yada gerçek ,
Sen sakın gecesiz uykularımda üşüme !
Ben üşüyorsam kime ne …..

Bedirhan GÖKÇE

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK