Sevdiğimiz Şiirler

KENDİNCE

Bilirim her düştüğünde yalnızsındır
Ve her kalktığında nice dostlar
Emanet selamlar,kayıptaki tüm katılanlar
Elçidir ömür bu merasimde,izniniz olursa kendince..!
Yasak edilen sözler geçidi yine başımda
Tutuklu bir ben,bir sen daha
Hükümlü bir panik ortamında,
isimlerimiz hep sorguda
Çözülen aşkların toplamında iklim çelişkisi
Yaza yatık kışa ait bir dünya
Baharların ortancısı nezaketen duvarlar ardında
Pazarlık edilen bir ben,tartıda bir sen daha..
Uygar metinlere sığmayan yazılarım,
hep karaladım
Kıvılcımla dar edilirken satırlarım
Başım dik,saygıyla cüzzamlı o toprağa sığındım
Demlenirken sabır..!
Aşklar oynadım sokak aralarında
Hep mi ebe,hep demi yuman ?
Adalet içerisinde ipli bir oyunda kaybolan
Susması men edilen oyun oldum o yaşta
Azarlanırken aşklarım,
aşık oldum belkide konuşmaya
Aşık olan bir ben ,aşık olduğum bir sen daha..

Gerceklere yumulmamış gözleri sorgularım
Her çöpcülere rastladığım gece olduğu gibi
Olduğu gibi gece olduğu gibi çöpçü ve ben her Gece
Çöpçü olduğuna yanar Gece,çöpçüde Gece olduğuna
Ben yinede kolay iş bulmuşum,bırakmam sorgularım...

Ağlarım her kuş yavrusuna,rüzgara esir aşiyana
Aşiyan kafa tutar kuşa,kuş rüzgara,rüzgarsa bana
Elimi uzattım,rüzgar yokladı aşiyanı,esir oldum rüzgara
Yavru kuş büyüyüp uçar,rüzgar alıp aşiyanı kaçar,ben kalırım
Kuş uçtu ona yanar,aşiyana sızlar rüzgarla yürek dağlarım..

Sahilde şarap için dedeye kızarım
Kızarım tabi bardakta içilen şaraba da,bardağa da
Dedem tanır şarabı,eli tutmaz  sanır bardağı
Dedeye de bardağa da bardaktaki şaraba da dayı ben kızarım..

Bahçede dikeni batan gülü koparan güzele bakarım
Güzel güle benzer,gül güzele,ben dikene
Gül güzele yanar,güzel güle,diken hepsine
Alsam gülü güzelsiz kalmaz,güzeli alsam gülsüz olmaz
Ne güzel güle,ne güllü güzele,elimdeki dikene yanarım...

 

SANA YAĞMUR DİYORUM


(gidersen hani sığınaklarım?
eksilir, zarar kalırım
kalırım!
yeni günün tenine dağılır yaralarım
sana yağmur diyorum…)

uzun boylu umuttun
tadında unutuldun
nerde büyük uçurumların
kış suların, yaz uykuların?

sana yağmur diyorum ıslaklığım bundan
yağ da ıslanalım, ama uslanmayalım
uslanmayalım!

gün, vursun yükünü gecenin hırkasına
yol, vursun sesini uzaklığın pasına
sesime kibrit çaksan tutuşacağım
sargısızım,
çoğalırım;
çoğaldıkça arsızım
sana yağmur diyorum…
en haklı aşk,
alkışsız sürebilendir
ve en haklı kavganın öznesi
ölmemek için dövüşürken de ölebilendir…

o an
işte o an
ey bizi ayrı takvimlere düşüren zaman
yere bir bahar dalı düşmüş gibi mi olur
sıradağlar mı tutuşur bağrının orta yerinde?

yeter
kan sıçratmayın sabahın seherine
boğulursunuz
boğulursunuz!
 
YILMAZ ODABAŞI
 

Bir elim seni çizecek bütün pencerelere
Bir elim seni silecek.
Kalbim: Ebemkuşağı; günde bin kere
Senin için yeni baştan can kesilecek...
 
 
Yavuz Bülent Bakiler
 
 

GÖR ŞİMDİ...

Öyle kolay olmasın son nefesin vedası;
Cehennem ateşleri nasıl yakar gör şimdi...
Tabutuna son hüküm çakılırken peşpeşe;
Başucunda bekleyen nasıl bakar gör şimdi...

Üstüne toprakları atanın ben değilim;
Şimdi senin yanında yatanın ben değilim;
Yalanına bin yalan katanın ben değilim;
Gözlerimde şimşekler nasıl çakar gör şimdi...

Ne istedin yok dedim gözün varmış canımda;
Senden kalan tek anı boş duvarlar yanımda;
Yetim kalan ben değil, damla damla kanımda;
Yağmur gibi boşalıp nasıl akar gör şimdi...

Nakarat mısralarda bitmeye yemin ettin;
Tek nefeslik ömrüme yetmeye yemin ettin;
Yemin ettin ölümle gitmeye yemin ettin;
Eceli sol koluna nasıl takar gör şimdi...

Bazen çatıp kaşını gece gündüz dövdüğün;
Bazen benden habersiz gizli gizli övdüğün;
Sana kurban olsaydı uzaklardan sevdiğin;
Bir öndörtlü dayayıp nasıl sıkar gör şimdi...

'Kurcalasın beynini neden diye sor şimdi;
Yıllar önce kaybettim tekrar bulmak zor şimdi!..'


ALİ ALTINLI

GÜNAHIN BOYNUMA...

Bu gün mazim geldi şaşkın aklıma
Şöyle bir gezindim sırım saklıma
Af dilerim YARAP şu yasaklıma
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Aşkına mazhardım küçük beninle
Eriyordum sanki değen teninle
Ne güzel günlerdi geçen seninle
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Alırdı kederi yüzüm güldürür
Sevda melekleri aşkın bildirir
Kız senin bu cilven adam öldürür
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Gönlüme aşkını neşeyle serdi
Haram gecelerin mutluluk verdi
Hicran yüklü gönlüm murada erdi
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Nasıl anlatılır güzelin hası
Yürekte taht kurar silinmez pası
Ölüp gitse aşkı tükenmez yası
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

İncecik narindi bilirdi zevki
Görmedim kimsede ondaki şevki
Gözleri cennette en güzel mevki
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Yumuşacık tutar çeker elimi
Yüreğim çırpınır kırar belimi
Ağlayan gözlerin döker selimi
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Asalet kokuyor var mı? Kanında
Dünyamı unuttum senin yanında
Benliğim biçare harap şanında
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Soyu belli olan asil kadına
Büstün diktirirdim senin adına
Hayır, dualarım sunsam yâdına
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Arzularım halis mahrem özüne
Güvencim geliyor bir çift sözüne
Bakışım köprü kalpten gözüne
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Nazarı karşılar diktir üzerlik
Gözlerim kamaştı bu ne güzellik
Duruşundan belli var bir özellik
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Bir kuşçuk figanla çığlık atıyor
Kalbinden yaralı kana batıyor
Aşk delisi kalkıp dertle yatıyor
...Bir türlü aklımdan çıkmıyor ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Güneş batar şimdi sığlığa dalar
Gözlerim uzaktan şavkını yalar
Hasretin beynimde ıslığa çalar
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Koştum ardın sıra döndüm peşinde
Nice güzel gördüm görmem eşinde
Kaybolsam hayatın keşmekeşinde
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Hafif kırık dili Arap aksanı
Garibanlık işte budur noksanı
Yaşın geçip gitse bulsa doksanı
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Neye yarar güzel! Kötü kaderin
Düşürdün kendini bumu? Ederin
Biliyorum bitmez senin kederin
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Dilerim tanrıdan solmasın yüzün
Her günün neşeli olmasın hüzün
Baharım sen oldun olmasın güzün
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Ne kadar söylesem bitmiyor sözler
Dumanı üstünde sönmüyor közler
Kabardı yüreğim kalp seni özler
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Aşığım yolunda olsam da türap
Duygular kükredi halim de harap
Abu hayat içtim sunduğun şarap
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Eskimeyen aşkım sana yazarım
İmkânım el verse kader bozarım
İsterim yanında olsa mezarım
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Yasaklar delindi tutuyor zabıt
Affı yok bu işin neylesin mabut
Biraz daha ağır olacak tabut
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Nadide bahçemin yasaklı gülü
Güçlü bir sevdayla öter bülbülü
Derlesem laleyi, leylak, sümbülü
...Bir türlü aklımdan çıkmıyor ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Hasretinle bu candan inan can çıkar
Sanma varlığından, bu yürek bıkar
Sevgilim bu gönlüm hep sana akar
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Seninle çizilmiş suretsiz şemam
Söküp atılmıyor göğsümde yamam
Sensiz bir yanım boş! Sen varsan tamam
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Leyla'ya benzettim asildir duruş
Zuleyha misali Tahir'i görüş
Şiirindir atışı yürekten vuruş
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Bana göre öyle nurludur yüzü
Sensiz zor geçerim bayırı düzü
Yaş kemale erdi getirdik güzü
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Güzelim saçından bir tel alamam
Kıyamam ben sana sende kalamam
Sensizde yaşanmaz mesut olamam
...Çıkmıyor aklımdan bir zaman ezel
...Günahın boynuma razıyım güzel

Halil İbrahim Yıldız

Sen degistin, resimlerin hic degismedi
Nasil seviyorum bilmezsin su albumu
Resimler yalanci degil, resimler olmuyor,
Aslinda aci olan sey; sevgilerin olumu
Sahte renkler yerini golgelere birakmis
Resimlerde siyah beyaz gozlerin, dudaklarin
Iste bak! ellerin ellerimi ariyor
Resimlerde besbelli anlatamadiklarin
Simdi bir cerceveden gulumsuyorsun bana
Hatirliyor musun bu resim cekildigi gunu
Bakislarin ne kadar duygulu, ne kadar sicak
Anliyorum neler dusundugunu.
Bir baska resimde biraz kederlisin
Huzunlu bir sarki dokuluyor dudagindan
Simdi senden cok uzak bir sehirde
Seni seyrediyorum bir album yapraginda
Bu karanlik yoktu, bir zaman sen vardin
Yasamak comertce sundugun bir isikti
Sen degistin, onlar hic degismedi
Resimlerin senden vefali cikti ...

Bir dag basi yalnizligi
 
Bir dag basi yalnizligi yasiyorum yeniden...
Dag basi yalnizligi ölümden beter.
Hiç kimse aramasa sormasa beni
Sen gelsen yeter...

Huzur ellerinin güzelligidir.
Gözlerin karsimda mutluluk denizi.
Her sabah soframizda ekmegimizi
Sen bölsen yeter...

Yüregim seninle yaylalar kadar serin
Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gam
Yayla dumani gibi gözlerime her aksam
Sen dolsan yeter...

Bende çaresizlik sonsuz kördügüm.
Bende sabir, sende naz...
Gündüzünden vazgeçtim, düsümde biraz
Bir yüz görümlügü sen olsan yeter...

Duymasa da hiç kimse
Sâir gönlümün, sende karar kildigini.
Ve içimin serha, serha yarildigini
Sen bilsen yeter...

Bir gün duysan bittigimi, tükendigimi.
Çikip gelsen uzaklardan korkulu ürkek.
Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,
Egilsen yeter...
 
Yavuz Bülent Bakiler

Eğer

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler,
arkalarında doldurulması
mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer.

Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile,
en güzel yerde başlatılsaydı eğer.

Utanılacak bir şey değildir ağlamak,
yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer

Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık,
çalınan birinin kalbiyse eğer.

Korkulacak bir yanı yoktur aşkların,
insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer.

O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses,
hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.

Daha çabuk unuturdu belki su sızdırmayan sarılmalar,
kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer.

Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla,
öylesine delice bakmasalardı eğer.

Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de
..........
..........

 
 
Can Yücel
 

Seni sevmek artık acı veriyor
Biten bir hayalin ardından koşmak
Gözlerim artık boşluğa bakıyor
Böyle birşey o boşlukta yalnız kalmak

Yalanlarda boğuluyorum,
Kuru ayaza ev sahipliği yapıyor gibiyim
Koca bir okyanusda tek başına yol almak
Uğrayacak bir liman bile yok

Seni sevmek artık acı veriyor
Bir yol seçtim, doğru yaptım zannetim
Yalan oldu, hayal oldu,
Yazılanlar, yapılanlar sadece masal oldu

Seni sevmek artık acı veriyor
Gitme zamanı demek ki
Yoluma çıkma bundan sonrasında
Yaşananların hepsi mazide kaldı

        Yağmur Kaçağı
Elimden tut yoksa düşeceğim,
Yoksa bir bir yıldızlar düşecek.
Eğer şairsem beni tanırsan,
Yağmurdan korktuğumu bilirsen.
Gözlerim aklına gelirse,
Elimden tut yoksa düşeceğim.
Yağmur götürecek yoksa beni.

Geceleri bir çarpıntı duyarsan,
Telâş telâş yağmurdan kaçıyorum.
Sarayburnu'ndan geçiyorum,
Akşamsa eylülse ıslanmışsam.
Beni görsen belki anlayamazsın,
İçlenir gizli gizli ağlarsın.
Eğer ben yalnızsam yanılmışsam,
Elimden tut yoksa düşeceğim.
Yağmur götürecek yoksa beni.

Atilla İlhan

Ve bazen hayattır sevmek !!
Bazen dayanmaktır sevmek; hayat nereden vurursa vursun ayakta durabilmek...
Bazen yaşamaktır sevmek; soluksuz ciğer gibi sevgisiz kalbin duracağını bilmek...
Bazen ağırdır sevmek; sevdiğine layık olabilmek...
Ve bazen hayattır sevmek;
Birini çok uzaktayken bile, yüreğinde taşıyabilmek..

Başım Gözüm Üstüne

Senden başka yar bilmem ömür boyu gözüme
Bak de yeter bakarım başım gözüm üstüne
İster aşk denizine ister hicran gölüne
Ak de yeter akarım başım gözüm üstüne

Yılda bir olsa bile seviyorum de hele
Senden gelmişse eğer sefadır bana çile
Yalnız kalbimi değil koca dünyayı bile
Yak de yeter yakarım başım gözüm üstüne

Yeter ki sen bekle de hiç kalır sabır taşı
Küçük bir umut bile olur gönül yoldaşı
Razıyım ömür boyu gece gündüz gözyaşı
Dök de yeter dökerim başım gözüm üstüne

Biliyorum bu aşkın yalnız sensin galibi
Her derdine razıyım çıkmasın tek talibi
Varsın yağmur yağmasın sen iste şimşek gibi
Çak de yeter çakarım başım gözüm üstüne

Tek söz etmem bu sevda vursa beni her yandan
Tanrım beni korusun benden bıktığın andan
Ne kadar sevsem bile bir gün olur dünyandan
Çık de yeter çıkarım başım gözüm üstüne

Biliyorum sevgili gönlünde yerim gurbet
İster sılaya çağır ister hergün sürgün et
Sen mutlu ol bir tanem ben ömür boyu hasret
Çek de yeter çekerim başım gözüm üstüne

Seni bu kadar sevmek yalnız benim günahım
Hiç şikayet ettim mi bir gün çıktı mı ahım
Bir elimde yüreğim bir elimde silahım
Sık de yeter sıkarım başım gözüm üstüne 
 
Şevki Dinçal
 
 

 AN GELİR

an gelir 

paldır küldür yıkılır bulutlar 

gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet 

eski heyecan ölür 

an gelir biter muhabbet

çalgılar susar heves kalmaz

şatârâbân ölür

şarabın gazabından kork

çünkü fena kırmızıdır

kan tutar / tutan ölür

sokaklar kuşatılmış

karakollar taranır

yağmurda bir militan ölür

an gelir

ömrünün hırsızıdır

her ölen pişman ölür

hep yanlış anlaşılmıştır

hayalleri yasaklanmış

an gelir

şimşek yalar masmavi dehşetiyle siyaset meydanını

direkler çatırdar yalnızlıktan

sehpada pir sultan ölür

son umut kırılmıştır kaf dağı'nın ardındaki

ne selam artık ne sabah

kimseler bilmez

nerdeler namlı masal sevdalıları

evvel zaman içinde kalbur saman ölür

kubbelerde uğuldar

bâkî çeşmelerden akar sinan

an gelir -lâ ilâhe illallah- kanunî süleyman ölür

görünmez bir mezarlıktır zaman

şairler dolaşır saf saf tenhalarında

şiir söyleyerek

kim duysa / korkudan ölür

-tahrip gücü yüksek- saatlı bir bombadır patlar

 

an gelir Attila İlhan ölür

 

Beklenen

Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar? 
 
Necip Fazıl Kısakürek