Yorumlu Haberler

Çevrimdışı söhret

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.271
  • 4.809
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.271
  • 4.809
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Eyl 2011 19:53:43
..........

 :-X  :-X  :-X

Bakan Dinçer "Atatürk'e bağlı öğrenci ifadesinin kanunda yeri yok'...

 
Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat Kanunu'ndan "Atatürk'e bağlı öğrenci yetiştirmek" ifadesinin kaldırılması dün bakan Ömer Dinçer'e de soruldu...Konuyu "kanunda olması gerekenler yer aldı" sözleriyle değerlendiren Dinçer'e tepkilerse gecikmedi...

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından geliştirilen "Yemekte Denge" eğitim programı tanıtım toplantısına katılan Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Dinçer'e yöneltilen sorulardan biri de bakanlığın yapısında gerçekleştirilen değişikliklerle ilgiliydi. "Atatürk'e bağlı öğrenci yetiştirmek" ifadesinin bakanlığın Teşkilat Kanunu'ndan çıkartılmasını değerlendiren Dinçer'e göre "Atatürk'e bağlı öğrenci" ifadesinin kanunda yeri yok...

"TEŞKİLAT KANUNU'NDA OLMASI GEREKENLER YER ALDI. SADECE BU KADARINI SÖYLEYEYİM. ONUN DIŞINDA HİÇBİR ŞEY ÇIKARILMIŞ DEĞİL. HER ŞEY, TÜRKİYE'DE EĞİTİM SİSTEMİ İLE İLGİLİ YAPILAN DÜZENLEMELER, SADECE BİR KANUNDAN İBARET DEĞİL. BİZİM TEŞKİLAT KANUNU'MUZ, SADECE TEŞKİLATLANMAYLA İLGİLİ KONULARI İÇERİYOR."

Bu açıklamaya tepkiler de gecikmedi...

Eğitim Sen İstanbul 2 no'lu Şube Hukuk Sekreteri Cem Yalçın, hükümetin ve bakanlığın eğitim sisteminin olumlu yönlerini değiştirdiğinin altını çizdi.

BU İKTİDAR HER ZAMAN DEĞİŞİMDEN SÖZ EDİYOR AMA BU DEĞİŞİM HEP İYİ NOKTALARDAN BAŞLAMIŞTIR.
DEMOKRATİK, LAİK, HUKUK DEVLETİNE UYGUN ADAM YETİŞTİRMEKTEN BİR İNSAN NEDEN RAHATSIZ OLUR.
ESAS İDEOLOJİK YAKLAŞI İÇİNDE OLAN KENDİLERİDİR.

Yalçın, milli eğitim bakanlığının yapısındaki değişikliklerin de gelecek için umut vermeyen bir nesil yaratacağı görüşünü savundu.

LAİK OLMAYAN, DEMOKRAT, SOSYAL HUKUK DEVLETİNE SAYGILI OLMAYAN, REKABETÇİ; DOLAYISIYLA EN UFAK ÇIKARI GEREĞİ ŞİDDETE BAŞVURMAKTAN ÇEKİNMEYEN BİR TOPLUM ORTAYA ÇIKMIŞTIR. BİZ ÖĞRENCİLERİMİZDE BUNU GÖZLEMLİYORUZ.


[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 23 Eyl 2011 21:16:22
7 bölge tarih oluyor



Milli Eğitim Bakanlığı '7 coğrafî bölge' kavramını 12. sınıf coğrafya kitaplarından çıkardı.

ntvmsnbc
Güncelleme: 09:16 TSİ 23 Eylül. 2011 Cuma
İSTANBUL   -

Değişiklik, bölgelerin kendi sınırları içinde benzerlik göstermemesi ve bir bölgenin diğer bölgeden özellikleri itibarıyla tam olarak ayrılmaması sebebiyle yapıldı. Zaman gazetesinin haberine göre Türkiye coğrafyasını kitaplarda bölgelere ayırmadan anlatma kararı alan Bakanlık, bu kapsamda Türkiye coğrafyasını; iklim, doğal bitki örtüsü ve toprak gibi doğal özelliklerine göre belirledi. Uygulamayla; Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu şeklindeki 7 bölge tarih oldu. Lise müfredatında yapılan değişiklik henüz ilköğretimde gerçekleşmedi.

12'nci sınıflarda anlatılan 7 coğrafi bölgeden birisi olan Marmara'nın nüfusu net olarak bilinmiyor. Bilecik, Marmara Bölgesi'nde kalmasına rağmen topraklarının bazı bölümleri Karadeniz, İç Anadolu ve Ege'de de yer alıyor. Bilecik gibi toprakları 4 farklı bölgede yer alan birçok il bulunuyor. Bölgeler arasında nüfus karmaşasının yanı sıra aynı zamanda iklimsel karmaşa da yaşanıyor. Ege Bölgesi'nin iç kesimlerinde karasal iklim görülürken, kıyı kesimlerinde Akdeniz iklimi etkili. Bakanlık 12'nci sınıf derslerinde bölge ayrımını kaldırırken yerine yeni bölgeler koymadı. Bölgeler arasındaki ilişkiler daha net ortaya çıkarılacak; bölgeler ise fiziki, beşeri ve ekonomik özelliklerine göre derslerde anlatılacak. Sürat Yayınları Coğrafya Yayın Yönetmeni Hakan Öcal, yeni sistemde bölgelerin kendi içinde birbirine benzediğini söylüyor.



[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı mavimavi31

  • Uzman Üye
  • *****
  • 694
  • 1.488
  • 694
  • 1.488
# 24 Eyl 2011 15:55:12
Almanya'nın Leibniz Hannover Üniversitesi'ne bir öğrencinin 78. dönem için kayıt yaptırdığı açıklandı. 39 yıldan beri üniversiteye kaydını düzenli olarak yaptırarak gerekli harçları ödediği belirtildi. Öğrencinin 60 yaşında olduğu tahmin ediliyor.

Üniversite Sözcüsü Jessica Lumme yasal veri koruma kanunu nedeniyle bu öğrencinin isiminin açıklanmayacağını söyledi.

Leibnitz Üniversitesi'nde 21 bin kayıtlı öğrenciden bin 272 kişinin uzatmalı öğrenci olduğu tespit edildi. Aşağı Saksonya kanunlarında uzun süre kayıtlı olanlar için bir yasal yaptırım olmamasından dolayı bunun gibi yüzlerce öğrenci kayıtlı olarak üniversitede bekliyor. Leibniz Üniversitesi'nde ayrıca 65, 61, 59 ve 56 dönemdir kayıtlı öğrencilerin bulunduğu belirtildi.

Öğrencilerin sağlık sigortası primlerinde, şehir içi toplu ulaşım araçlarında, telekomünikasyon anlaşmalarında, alışveriş merkezlerinin bazılarında ve bazı ev firmalarında indirim, vergiden muaf olma gibi ayrıcalıkları bulunmasından dolayı insanların Üniversite ile ilişkilerini kesmediği belirtiliyor.

 

Türkiye'de böyle bi uygulama mümkün mü ???

Çevrimdışı sina05

  • B Grubu
  • 6.545
  • 16.677
  • 6.545
  • 16.677
# 25 Eyl 2011 13:06:16
Çocukluk çağına modern tehdit/  25 Eylül 2011


İngiltere’nin en prestijli uzmanları ‘modern hayat çocukluğu yok ediyor’ dedi. Uzmanlara göre bağımlılık yapan bilgisayar oyunlarına, deneme testi gibi müfredatlara son verilmeli...


İngiltere’de ülkenin en prestijli üniversitelerinden Oxford ve London School of Economics’den akademisyenler, öğretmenler, yazarlar, psikologlar ve hayır derneklerinin liderlerinden oluşan 228 uzman, modern hayatın çocukluğu yok ettiğini söyleyerek harekete geçti. Hem aileleri bilinçlendirmeyi, hem de hükümeti eğitim politikasını değiştirmeye ikna etmeyi amaçlayan uzmanlar çok geç olmadan modern hayatın zararlı etkilerine dur deme çağırısında bulunuyor. Kampanyada reklamların, bağımlılık yapan bilgisayar oyunlarının, deneme testi gibi sunulan yeni müfredatların çocuk çağını mahvetmek üzere olduğunu vurgulanıyor.

Peki ne yapmalı?

Elektronik medya ve bilgisayar oyunları olan bu bağımlılık, çocukluk dönemine özgü keşfetme ve risk alma özelliklerini yok ediyor. Peki çocukluğun mahvolmasını engellemek için ne yapılmalı? Uzmanlara göre, ailelerin çocuklarını teknolojik aletlerle, marka oyuncaklarla şımartmak yerine onlarla kaliteli zaman geçirmesi gerekiyor. Tüketim kültüründen korunmak için çocuklar televizyon izlemeye ne kadar geç başlarsa o kadar iyi. Bunun yanı sıra televizyon izlemenin asla bir alışkanlığa dönüşmesine de izin verilmemeli.

Yedi yaşından küçüklere yönelik ürünlerin reklamları yasaklanmalı. Eğitim sisteminin de değişmesi öneriliyor. Örneğin, 1. sınıf öğrencilerine resmi program yerine oyun ve spor üzerine formüle edilen bir müfredat uygulanmalı.

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.930
  • 148.967
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.930
  • 148.967
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Eyl 2011 01:30:11
Türk Eğitim-Sen 'in Öğretmen çocuklarının, öğretmenin görev yaptıkları okulda öğrenim görmeleri hususunda bakanlığa yaptığı başvuru ve bakanlığa bağlı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün cevabi yazısını aşağıya ekliyorum.Yorumu size bırakıyorum.

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.659
  • 57.187
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.659
  • 57.187
  • Müdür Yardımcısı
# 27 Eyl 2011 01:31:45
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türk Eğitim-Sen 'in Öğretmen çocuklarının, öğretmenin görev yaptıkları okulda öğrenim görmleri hususunda bakanlığa yaptığı başvuru ve bakanlığa bağlı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün cevabi yazısını aşağıya ekliyorum.Yorumu size bırakıyorum.
Çok güzel bir haber. Teşekkür ederim.

Çevrimdışı atasay15

  • Bilge Üye
  • *****
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 10.483
  • 10.706
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Eyl 2011 01:42:10
ah birde cocuklarının okudugu okullara öğretmenleri de verseler :) ne dersiniz hoş olmaz mı? belki köyden merkeze gelebilirdik o vakit :)

Çevrimdışı huseyinyesilot

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.930
  • 148.967
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 11.930
  • 148.967
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 27 Eyl 2011 21:33:05
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Türk Eğitim-Sen 'in Öğretmen çocuklarının, öğretmenin görev yaptıkları okulda öğrenim görmeleri hususunda bakanlığa yaptığı başvuru ve bakanlığa bağlı Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün cevabi yazısını aşağıya ekliyorum.Yorumu size bırakıyorum.

  Bu işin emekçileri olarak ne yazıkki hiç bir ayrıcalığımız yok.Öyle ki kendi çocuğumuzu bile görev yaptığımız okula götüremiyoruz.İnşallah bu sorunu bir an evvel hallederlerde rahat rahat herkes isterse çocuğunu götürür.
   Burslulukta öğretmen çocuklarının az da olsa şansı vardı malumunuz onu da kırpmışlardı. Bugünlerde de tatilimizin fazla olduğu basında yer işgal  etmekte.
İthal öğretmenler,performans sınavı,vs.....
Allah sonumuzu hayretsin.

Çevrimiçi alicam46

  • Uzman Üye
  • *****
  • 468
  • 3.015
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 468
  • 3.015
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 29 Eyl 2011 09:10:36
Kanlı terör örgütü PKK son bir hafta içerisinde 12 öğretmenimizi kaçırdı. Doğudan batıya tüm öğretmen camiası infial içinde.

Bir yandan kaçırılan öğretmenler için dua ederken, diğer yandan bakanlarının kendilerine sahip çıkmasını bekliyorlar.

PKK öğretmen kaçırmaya başladıktan sonra bir tedbir alınması gerekiyordu.

Görünen o ki, hiçbir tedbir alınmamış.

Geldiği günden bu yana adeta öğretmen camiasına savaş açan Milli Eğitim Bakanı sus pus oturuyor.

Öğretmenlerin 2 aylık yaz tatillerini 3 ay diye abartarak kamuoyuyla paylaşan bakan kaçırılan 12 öğretmenimizi neden görmüyor?

Öğretmenlerin yarım gün çalıştığı gibi kocaman bir yalanın peşinden giden bakan (bunun böyle olmadığını daha sonraki bir yazımızda ispatlayabiliriz) kaçırılan öğretmenlerin peşinden neden gitmiyor?

“Veliyi üzeni üzerim” gibi absürt bir açıklama yapan Sayın Bakan Tüm öğretmen camiasını üzen bu vahim olayın faillerinin üzülmesi için neden bir adım atmıyor?

Ellerinde kalemden başka silah olmayan, savunmasız gencecik öğretmenlerimize sahip çıkmak için neyi bekliyor?

Bakan olduğu günden bu yana yaptığı sert açıklamalarına, saldırgan tutumuna neden ara verdi?

O koltuğa sadece öğretmenleri adam etmek (!) için mi oturdu Sayın Bakan?

Öğretmenlerin canlarına okumaktan başka görevleri de yok mu?

………

Öğretmenlerimiz kaçırılıyor.

Ellerinde kalemden, yüreklerinde sevgiden başka silahları olmayan canım öğretmenlerimiz dünyanın en kutsal mesleğini yapmak için gittikleri görev yerlerinde kahpe terör örgütü tarafından kaçırılıyor ve öğretmenlerimizin can güvenlikleri için somut hiçbir adım atılmıyor.

Bunu kabul edemiyorum.

Bu tutumu Büyük Türkiye Cumhuriyeti devletine hiç ama hiç yakıştıramıyorum.

Eğitim camiasının hiddetinden ve şiddetinden korktuğu Sayın Bakan’ın birdenbire sessizleşmesini anlamakta güçlük çekiyorum.

Bu yazıyı canım öğretmenlerime duayla geçirdiğim uykusuz gecenin sabahında yazıyorum.

Allah’ım öğretmenlerimizi koru. Amin.

Yazının orjinal linki:
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı siraçisra

  • Bilge Üye
  • *****
  • 6.899
  • 30.417
  • Zihin Eng. Öğrt.
  • 6.899
  • 30.417
  • Zihin Eng. Öğrt.
# 29 Eyl 2011 09:20:05
 Öğretmenim bakanımızın o kadar çok işi var ki (öğretmenin tatili kısalacak,öğretmenler sınava tabi tutulacak,öğretmene 1 ay seminer verilecek,eş durumu özürleri geri plana atılacak,akıllı tahta gelecek,tabletler yetişecek......) bu kadar iş içinde öğretmeninin kaçırılmasına bile sadece korkmayın görevinize devam diyorsa GERÇEKTEN ÇOK YOĞUN ÇALIŞIYOR!!!(Kendisine sorulsa da herşey öğretmen içindir!!!   >:( )

Çevrimdışı NİL35

  • Yönetim Ekibi
  • *****
  • 10.871
  • 94.630
  • 10.871
  • 94.630
# 01 Eki 2011 13:40:19
Nuri Bilge Ceylan'ın son filmi Bir Zamanlar Anadolu'da, Oscar aday adayı olarak ilan edildi.

FİLMİN ÖYKÜSÜ

Nuri Bilge Ceylan, son filmiyle kentsel kaygıları bir kenara bırakıp tekrar taşranın sıkıntılı dünyasına dönüyor.

Ama bu kez farklı bir hikâyeyle çıkıyor karşımıza.

Bir cinayet hikâyesiyle...Yolların tekdüzeliği ve kasabanın insana yeni bir şey sunmamasının sıradanlığını fona alan film, adıyla da klasiklere gönderme taşıyor.

Bir doktor ile bir savcının 12 saatlik gerilimli öyküsünün anlatıldığı filmin başrollerinde Muhammet Uzuner, Yılmaz Erdoğan ve Taner Birsel yer alıyor.

Bu yıl Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye için yarışan film, Nuri Bilge'ye Büyük JüriÖdülü'nü kazandırmıştı.

 

Çevrimdışı omerozd

  • Uzman Üye
  • *****
  • 560
  • 1.555
  • Özel Eğitim Öğrt.
  • 560
  • 1.555
  • Özel Eğitim Öğrt.
# 01 Eki 2011 14:22:57
İspanya La Liga ekiplerinden Atletico Madrid, 2011-2012 sezonu için reklam filmi hazırladı.

'Somos un equipo' (Biz bir takımız) sloganının kullanıldığı reklam filminde milli futbolcu Arda Turan da oynadı. Filmde özellikle Arda'nın oynadığı sahnelerde neşeli görüntüler oluştu.

Galatasaray'da oynarken takım arkadaşlarını ve ünlülerin taklitleriyle takımın neşe kaynağı olan Arda Turan, Atletico'da da takımın neşe kaynağı olmaya devam ediyor. (Kaynak : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] )

biz onu oraya futbol oynasın diye göndermemiş miydik???

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 02 Eki 2011 13:50:05
milli sporcumuz cenk devrim ulusoy dun ve bugun 2 dunya rekoru kirdi.

Çevrimdışı infermo

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.045
  • 2.655
  • 2.045
  • 2.655
# 02 Eki 2011 14:04:28
suryaniler ortaogretim 10.sinif kitabinda suryanilerin batililarla isbirligi yapan hainler olarak gosterildigini soyleyerek milli egitim bakanligini mardinde protesto etti.

Çevrimdışı maşaf32

  • Uzman Üye
  • *****
  • 622
  • 3.040
  • Müdür Yardımcısı
  • 622
  • 3.040
  • Müdür Yardımcısı
# 02 Eki 2011 17:34:22
PKK’nın öğretmen oyunu mide bulandırıyor.

PKK’nın yeni hedefi öğretmenler. 

Son bir hafta içinde 15 öğretmen kaçırıldı. Kaçırılan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğunun ‘bölgenin çocuğu’ olduğu medyaya da yansıdı. Yani Kürt kökenli.

PKK’nın 90’lı yıllarda pek çok öğretmeni katlettiği biliniyor. Ancak bu kez durum farklı.

Kaçırılan öğretmenlerin aileleri peş peşe açıklama yapıyor.

Önce CNN Türk’te Cüneyt Özdemir’in 5N1K programına katılan kaçırılan Bingöllü bir öğretmenin babası “Ana dilde öğretim serbest bırakılsın. Asker de gerilla da ölmesin” dedi.

Hatta, “Oğlumu PKK da kaçırdıysa asker de kaçırdıysa serbest bıraksın” gibi bir çağrıda da bulundu.

Bugün de  PKK tarafından kaçırılan 5 öğretmenin ailesi Diyarbakır’da İHD’ye  başvurdu. 4 aile yine ‘bölgeden’ diğer bir aile ise Kayserili.

O annelerin sözlerinde de benzer çağrılar var; Ana dil serbest bırakılsın…  Anneler ağlamasın... Asker de gerilla da ölmesin…

***

Tabi ki evladı kaçırılmış bir anne babanın, acılı bir eşin,  İçişleri Bakanımız gibi “PKK’nın işi öldürmek, bizim de işimiz onları öldürmek” şeklinde konuşmasını kimse bekleyemez.

Acı feryatlar, ince sitemler ve gözyaşı dökmeleri tamamen insani bir durum. Ancak, izlediğimiz örneklerde gördüğümüz kadarıyla, kaçırılan öğretmenlerin aileleri, Demokratik Toplum Kongresi’nde alınan Demokratik Özerklik Bildirisi’nin sonuç bildirgesi gibi konuşmaları da dikkatlerden kaçmıyor.

O anne ve babaları kesinlikle bir söz söyleme hakkımız olmadığının farkındayım. Nitekim sadece kaçırılan bir öğretmenin annesi babası olmasına gerek yok.  Evladı ‘dağda’ olan ve her gece “Acaba çocuğum bu gece öldürülecek mi?” diyerek başını yastığa koyan hiçbir annenin de acısını sorgulama hakkımız olmadığı gibi.

***

Fakat, PKK’nın son dönemde uzun süredir BDP ve DTK aracılığı ile dile getirdiği talepleri bu kez de rehin aldığı öğretmen ailelerine söyletmesi hem çok çirkin hem de nefret kazanacak bir yöntem.

Her savaş çirkindir. Ama, bu kirli savaşa öğretmenlik gibi toplumun büyük bir bölümü tarafından ‘kutsallık’ atfedilen bir mesleğin mensuplarının alet edilmesi, kirliliği daha da artırmaktan başka bir sonuç vermez.

‘Gündemi rehin alma’ şeklinde sürdürülen eylemler, öğretmenleri, sivilleri rehin alma şekline dönüştükçe bu eylemler, toplumda her şeye rağmen barış için çaba sarf eden vicdanlı insanların elini kolunu bağlamaktan başka bir işe yaramaz.

Lütfen bu kirli oyuna, öğretmenleri ve ailelerini de alet etmeyin!

 

Atakan Sönmez
Focushaber.com

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK