Yorumsuz! : Haberler

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 09 Eki 2010 11:56:24
Bakan Çubukçu'dan öğretmenlere maaş müjdesi
Haber Zaman
09.10.2010 - 11:29
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, aralarında öğretmenlerin de bulunduğu bakanlık personelinin aylık, ek ders ücreti ve diğer özlük haklarında dengeli bir iyileştirme sağlanmasına yönelik çalışmaların yapıldığı müjdesini verdi
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 09 Eki 2010 12:58:23
Bakan Çubukçu: Öğretmenlerin ek ders ücreti ve diğer özlük haklarında iyileştirme yapma çalışmaları sürüyor
9 Ekim 2010 10:11

--------------------------------
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, aralarında öğretmenlerin de bulunduğu bakanlık personelinin aylık, ek ders ücreti ve diğer özlük haklarında dengeli bir iyileştirme sağlanmasına yönelik çalışmaların yapıldığı müjdesini verdi.

CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan'ın soru önergesine Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun verdiği yanıt; öğretmenler ve Milli Eğitim Bakanlığı personelinin aylık, ek ders ücreti ve diğer özlük haklarına yönelik yürütülen bir çalışmanın olduğunu ortaya çıkardı.

-DENGELİ İYİLEŞTİRME YAPILACAK-

Dengeli bir iyileştirmenin sağlanmasına yönelik çalışmaların, ilgili kamu kurumları nezdinde sürdürüldüğüne dikkat çeken Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, yürütülen çalışmanın ayrıntılarını şöyle anlattı:

"Bakanlığımız, merkez ve taşra teşkilatında görev yapmakta olan personelin yararlanacakları haklar, yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde hizmet sınıfları itibarıyla görev, yetki ve sorumlulukları dikkate alınarak belirlenmektedir.

Bu çerçevede aralarında öğretmenlerin de bulunduğu Bakanlığımız personelinin çalışma şartları ile emek-ücret ilişkisi bütünlüğündeki aylık, ek ders ücreti ve diğer özlük haklarında; personelin kıdem ve öğrenim niteliği yanında, görevin önemi, görev çevreleyen şartlardaki zorluk, personelin sorumluluk durumu ile başarı derecesi ölçüt alınarak devletin ekonomik imkanları, kalkınma planları ve hükümet programları çerçevesinde dengeli bir iyileştirme sağlanmasına yönelik çalışmalar, Devlet Personel Rejimi bütünlüğünde ilgili kamu kurumları nezdinde sürdürülmektedir."

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 Eki 2010 19:12:52
KEY hak sahiplerine güzel haber
Kamuoyunda KEY olarak bilinen Konut Edindirme Yardımı'ndan bugüne kadar yararlanamayan vatandaşlara dördüncü hak verilecek. Hazırlıklar başladı. Ödemeler ise aralık ayı sonuna kadar yetiştirilecek.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı motoshi

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 99
  • 223
  • 99
  • 223
# 12 Eki 2010 09:33:35
“Taş duvarlardan 20 metrekare tek göz bir oda.

Odanın küçük penceresinden, uzak, ıssız ve büyük dağlara bakan bir çocuk.

Yere uzanmış bilmediği bir dilde ders çalışıyor.

Mehmet’in anasından öğrendiği dil Kürtçe. Ama 5 sınıf bir arada Türkçe okuyor.”

Sahne buydu işte.

O tek göz odada yıllar önce nasıl yaşadığını anlatırken böylesine masalsı bir resim çizilmişti zihnime.

Batman’ın Gercüş’ünden. Kuru toprağın, kavurucu güneşin ve yoksulluğun coğrafyasından.

Ama gururun ve sevginin toprağından gelen bu sahneyle.

O tek göz odada nasıl yaşadığını anlatmıştı bana.

O kadar dardı ki oda; kameraman arkadaş girememişti içeri.

Elini pencere kenarına uzatıp, “Şurada ders çalışıyordum” demişti.

Şimdi yıllar sonra yine gidiyor oraya.

Bir “çocukluk hayali”nin peşinden.

Maliye Bakanı olarak Mehmet Şimşek...

Masalın mucizeye karıştığı yerden gelen bir hayattır bu.

YEŞİL SAHA AÇILIMI

Nihat Özdemir aradı:

“Aziz Başkan’la birlikte Batman’a gidiyoruz. Seni de davet etmek istedik.”

Evet Fenerbahçe bugün Batman’a gidiyor.

BDP’li belediyenin takımı. Batmanspor’la karma bir takım çıkaracak. Ve Fenerbahçe’yle oynayacak.

Galatasaraylıyım ama Nihat Özdemir’le yılların dostluğu var.

Ve sonradan tanıdığım Aziz Yıldırım.

Serttir, diktir, düzdür. Ama en önemlisi dürüsttür.

Bu yüzden severim.

Hemen “Tamam” dedim.

Berlin’den Batman’a geçecektim.

Ama olmadı.

Öğrendim ki; Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de Batman’da olacak.

Şimşek’in orada Batman milletvekili olarak bulunacağını söylüyorlar.

Bence milletvekilliğinden daha önemli bir nedenle orada olacak.

Maliye Bakanı’ndan çok; o tek göz odada, taş duvarların arasından, uzaktaki ovalara bakarak, bilmediği bir dilde ilkokula giden “Küçük Mehmet” olarak orada olacak.

Bir çocukluk hayalinin peşinden top koşturacak.

Sahaya çıkacak. Batmanspor forması giyecek.

Fenerbahçe forması giyen çocukluk hayaline karşı oynayacak.

Evet, Türkiye böyle bir ülke işte.

İnsanlar, zorlukların, yoklukların kırbaçladığı bir tarihten gelir bu topraklarda.

Mehmet Şimşek böyle bir bireysel başarı örneğidir.

Köyünde amcasıyla röportaj yapmak istemiştim. Amca Şimşek konuşamamıştı.

Mehmet Şimşek Kürtçeden Türkçeye canlı yayında tercüme yapan ilk bakan olmuştu.

Kürt meselesi ve anadilde eğitim tartışmaları arasında kıvranan ülkemize, bu sahneyi hatırlatmak istedim.

Ve Fenerbahçe’yi de bu yeşil saha açılımı için kutluyorum.

FATİH ÇEKİRGE / HÜRRİYET

Çevrimdışı umutzorlu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.558
  • 30.152
  • 12.558
  • 30.152
# 14 Eki 2010 10:21:31
Bursa'da okullar bir gün tatil
Bursa'da etkili olan kuvvetli sağanak yağış nedeniyle ilk ve orta dereceli okullar 1 gün tatil edildi

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Eki 2010 19:16:14
Rektör, YÖK Başkanı'nın kararını yok saydı
Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Eren, "Bana hiçbir kanun, üniversitede türbanı serbest bırakmam konusunda bir yetki vermemiştir, YÖK Başkanı'na da vermemiştir" diyerek kararı uygulamayacağını açıkladı
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı wanted1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 3.442
  • 3.859
  • 3.442
  • 3.859
# 17 Eki 2010 10:41:45
Öğretmenlik sınavını ÖSYM yapmak istiyor
17 Ekim 2010 08:45

--------------------------------
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, ÖSYM'nin yeniden yapılandırılmasına ilişkin yasa taslağını pazartesi Milli Eğitim Bakanlığına sunacaklarını bildirdi.

Özcan, Karabük Üniversitesi'nin yeni akademik yılının başlamasına ilişkin törenden ayrılırken bir gazetecinin sorusu üzerine, yasa taslağını pazartesi Milli Eğitim Bakanlığına sunacaklarını ifade etti.

Özcan, aynı gazetecinin kamuya eleman alımı sınavları ile eğitimle ilgili sınavların ayrılmasının ve bunların ayrı kuruluşlarca yapılmasına ilişkin önerinin taslağa girip girmediğini sorması üzerine de "Hayır girmedi. İkisini de ÖYSM yapacak" karşılığını verdi.

YÖK Kanunu'ndaki bazı maddelerin değiştirilmesine ilişkin de bir çabalarının olduğunu açıklayan Özcan, ancak bunun için de rektör seçimlerine ilişkin bir düzenlemenin bulunmayacağını söyledi.

Özcan, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu ile pazartesi görüşeceğini, daha sonra da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmek için bir randevu talebinde bulunduğunu sözlerine ekledi.



İHA

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 17 Eki 2010 10:46:33
'Yağmur Adam'a zorunlu din dersi

17/10/2010

Talim Terbiye, özel eğitim gören otistik çocuklara din dersi getirdi. Eğitimciler şaşkın: Somut konuları bile anlamıyorlar, bu soyut konuyu nasıl anlarlar?

Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulu, otistik çocukların eğitim merkezlerinde uygulanmak üzere hazırladığı yeni ders çizelgelerine bir saatlik zorunlu din dersi koydu. Öğrenme güçlüğü çeken çocukların becerilerini geliştirmede çok önemli olan beden eğitim dersi, bu nedenle bir saat azaldı. Otistik çocukların eğitiminde uzman isimler, “Somut konuları anlatmakta güçlük çekiyoruz, din gibi soyut bir konuyu nasıl anlatacağız?” diye tepki gösterdi.

Başkan: Tam olarak bilgim yok
Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı değiştirmeden önce otistik çocuklara eğitim merkezlerinde ilköğretimin ilk üç sınıfında beş saat, dördüncü sınıftan itibarense dörder saat beden eğitimi dersi veriliyordu. 28 Eylül tarihli yeni çizelgede, ilköğretimin ilk üç sınıfında dörde düşürülen beden ders saati, dördüncü sınıftan itibaren haftada sadece üç saat verilecek.

Yenilenen çizelgenin açıklama bölümüne göre, otistik çocuklara verilecek din dersi eğitiminin henüz programı hazırlanmadı ve özel bir kitabı yok. Dersi kimin vereceği belirsiz. Din Öğretimi Genel Müdürü İrfan Aycan, “Konuya ilişkin bir bilgim yok, benden bu konuda bir görüş alınmadı, böyle bir değişiklikten haberdar değilim” derken, Talim Terbiye Kurulu Başkanı Merdan Tufan, “Tam olarak bilemiyorum, yeni çizelgelere bakmam gerekiyor” yanıtını verdi.

Talim Terbiye Kurulu Başkan Yardımcısı Halil Aşıcı imzalı çizelgede, “Yeni öğretim programı hazırlanıncaya kadar mevcut İlköğretim Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi programında öğrencilerin engel durumları, eğitim performansları, moral yönünden güçlendirilmesi, sosyalleşme ve kültürlenme ihtiyaçlarının karşılanması gibi hususlar kaale alınarak zümre öğretmenler kurulunca seviyeye uygun seçilecek konular işlenecektir” denildi.

‘Beden dersi onlar için önemli’

Türkiye’nin ilk özel eğitim uzmanlarından Sevinç Erarslan karara şaşırdı:
“Otistik çocukların özelliklerine bakarsanız, kendi iç dünyalarında yaşayan, dışarıyla iletişim kuramayan çocuklar olduğunu görürsünüz. Zihinsel algıları da çok düşüktür. Hâkimiyet yetenekleri ağırdan hafife doğru gider ama sonuçta en üstün zekalı otistik bile, (Rainman -Yağmur Adam filmindeki tipleme) soyut kavramları algılayamaz. Din soyut kavramların bütününü oluşturuyor. Bırakın otistikleri, daha iyi düzeyde dediğimiz zihinsel engelliler bile Tanrı’yı, dini algılamakta zorlanıyor. Otistikler zihinsel engellilerden çok daha ağır bir özür grubudur. Dualarla iyileşecekleri mi düşünüldü? 30 yılımı engelli çocuklara adadım, Türkiye’de daha özel eğitimin adı yokken, yurtdışında bu konuda araştırmalar yaptım, mevzuat hazırladım, Bu karar uygulanamaz. Öğretmenler çok uğraşacak ama olmayacak. Konuşmayı öğretemediğin, iletişim kuramadığın otistik çocuklara din dersi nasıl verebilirsin?”

Erarslan, beden eğitimi ders saatinin azaltılmasının da çok yanlış bir karar olduğunu belirterek, “Bu çocukların ince ve kaba motor becerileri zayıftır, kas gelişimleri yetersizdir. Kavrama ve hareket yetenekleri düzenli değildir. O yüzden cimnastik, el göz koordinasyonlarını, eğitim becerilerini ciddi anlamda destekleyen bir derstir” dedi.

Özel eğitim uzmanı Ferudun Özdeş de karara tepkili: “Otistik çocuklar normal somut dünyayla ilişkilerde çok ciddi zorlanıyorlar. Din dersi soyut bir kavramdır, elle tutulmaz gözle görülmez ve vicdani bir olgudur.”

Radikal

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Eki 2010 20:26:29
Kitap okumada Afrika’dan geriyiz
kitap okuma oranı 0.01
Türkiye'nin kitap okuma konusunda Afrika ülkelerden bile geride kaldı.
Rakamlara göre, Türkiye'de düzenli kitap okuyanların oranı toplumun yüzde 0.01'i oranında.

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2010 00:36:10
1,5 TL’ye sınavsız ikinci üniversite
Anadolu Üniversitesi’den 1,5 TL’ye sınavsız ikinci üniversite
4 yıllık üniversite mezunlarına ya da öğrenimlerine sürdürenlere günde 1,5 TL'ye sınavsız 2. üniversite imkanı
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2010 20:51:56
KPSS'ye yeniden girecekler dikkat!
20 Ekim 2010 Çarşamba 17:46
ÖSYM, KPSS'de kopya skandalının ardından iptal ettiği eğitim bilimleri sınavının kılavuzunu internetten yayımladı.

Kaynak : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kılavuza göre, Milli Eğitim Bakanlığı'nın öğretmenlik kadroları için KPSS'ye başvuran adayların, eğitim bilimleri testi sınavına girmesi gerekiyor. Öğretmenlik kadrolarına yapılacak atamalar için nasıl başvurulacağı ve atamaların nasıl yapılacağı, Milli Eğitim Bakanlığınca adaylara duyurulacak.

31 Ekimde 81 il merkeziyle Lefkoşa'da gerçekleştirilecek sınava ilişkin güvenlik ve diğer konularla ilgili belirlenen yeni kurallar da kılavuzda duyuruldu.

Temmuz ayında yapılanKPSSile ilgili kılavuzda yer alan, ''Aday, başı açık ve kılık kıyafetiyle ilgili mevzuata uygun bir şekilde gelmemişse sınava alınmayacaktır. Bu kurula uymayan adaylar sınava alınsa bile sınavları geçersiz sayılacaktır'' ifadesi bu kılavuzda bulunmuyor.



Kaynak : [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.702
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 20 Eki 2010 20:55:29
Okul kantinleri tehlike mi saçıyor?
18 Ekim 2010 Pazartesi 19:30
Tüketici Hakları Derneği Kırklareli Şube Başkanı Hüseyin Kahraman, kantindeki yiyecekler için velileri uyardı.
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 21 Eki 2010 18:49:21
Devletin ‘ayıplı’ ilanı

Bakanlık yayımladığı resmi bir ilanda “fuhuş yaptığı” iddia edilen bir kadın öğretmenin ismini açıkça yazdırdı. Eğitim Sen, “İlanda suçlu gibi gösterilmesi problemlidir” dedi

BAHAR ATAKAN Ankara, Bursa DHA

Kadın bakan ve müsteşar tarafından yönetilen Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Yüksek Disiplin Kurulu’nca dün yayımlanan resmi bir ilanda “fuhuş yaptığı” iddia edilen kadın öğretmeninin ismi ve görev yeri açıkça yazıldı.
İlanda, “disiplin fiili işlediği” belirtilen G.A.’nın “fuhuş yaptığı” iddiasıyla hakkında soruşturma yürütüldüğü, adresinde bulunamadığı için savunmasının alınamadığı tebliğ edildi.
İlan aracılığıyla G.A.’dan savunma vermesi istendi. Ancak, MEB yetkilileri, ilanda “savunma için” denilmesine rağmen soruşturmanın Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce tamamlandığını, G.A.’nın suçlu bulunduğunu açıkladı.
Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, “Hukuki dayanakları bulunmasına rağmen ilanda suçlu gibi gösterilmesi problemlidir” dedi.
Kurul, MEB Müsteşarı Esengül Civelek’e bağlı. İlanın “Disiplin Fiili İşleyen” bölümünde öğretmenin adı yazılırken, şunlar kaydedildi:
“İsnat Olunan Fiil: Fuhuş yapmak ve fuhuş yapma eğiliminde olmak suretiyle 4357 sayılı Kanun’un 7/e maddesine temas eden fiil işlemek. Hakkında düzenlenen soruşturma raporuna göre isnat olunan fiil ile ilgili olarak savunması istenmiş, ancak adresinde bulunamadığından tebligat yapılamamıştır. 7201 Sayılı Kanun’un 28, 29, 30 ve 31. maddeleri gereğince ilânen tebliğ olunur.”

İffetsiz suçlaması
4357 Sayılı Kanunnunda, “Ögretmenlik mesleğiyle ilgili işler bakımından haysiyetsizliği, iffetsizliği ve vazifesinde bırakılmasına mani bir suistimali sabit olan öğretmenler bir daha meslekte ve teşkillerinde kullanılmamak üzere meslekten çıkarılırlar” deniyor.
Tebligat Kanunu’nda ise adresi meçhul olanlara tebligat ilanı yapılacağı, ilanda ilgililerin ad ve soyadlarının, işlerinin, iş yerlerinin yazılacağı belirtiliyor.
Kanunun 31. maddesinde “İlanen tebliğ, son ilan tarihinden itibaren yedi gün sonra yapılmış sayılır. İlanen tebliğe karar veren merci, icabına göre daha uzun bir müddet tayin edebilir. Ancak, bu süre 15 günü geçemez” deniyor.

Evini terk ettiDHA’nın haberinde yer alan iddialara göre; G.A. hakkındaki suçlamalar 3 yıl öncesine dayanıyor. Evlenip boşandığı bildirilen G.A., hakkındaki fuhuş iddiaları nedeniyle Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce yürütülen soruşturma kapsamında açığa alındı.
G.A.’ya maaşının dörtte üçlük bölümü ödenmeye başlandı. Uyarılara karşın okula farklı kıyafetlerle gelen ve teneffüslerde dizüstü bilgisayarıyla chat yaptığı bildirilen G.A.’nın bu konuda da yöneticilerden uyarı aldığı öğrenildi.
Gelişmeler üzerine ilköğretim okulunda görev yapan, kızında gelişim bozukluğu olduğu öğrenilen G.A., yaşadığı yeri terk etti. G.A.’nın, son olarak Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde bir sağlık kuruluşuna başvurduğu tespit edildi. Sağlık kurumu da bilgi almak için Gemlik Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bilgi istedi.
Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç, “İlana göre, öğretmenden savunma istendiğine göre kanıtlanmış bir durum yok ancak, ilanda bir türlü suçluymuş gibi açıkça isminin verilmesi problemlidir. Çok hassas bir konu” dedi.

‘Savunma’ deniyor ama...
MEB yetkilileri ise Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nce yapılan soruşturma sonucunda G.A’nın suçlu bulunduğunu söyledi. Müdürlüğün soruşturma dosyasında öğretmenin meslekten ihracına ilişkin ceza teklif edilmesi üzerine konunun Yüksek Disiplin Kurulu’nda değerlendirmeye alındığını belirten yetkililer, “Kurul, iddia olan öğretmenle ilgili görüşme yapar. Öğretmen, adresinde bulunamadığı için açık adı yazılarak Resmi Gazete’de savunmasının istendiği tebliğ edilir. Eğer öğretmen 15 gün içinde yanıt vermezse, Kurul öğretmenin savunmasını yapmış kabul eder. Bir ay sonra toplanacak olan Kurul, öğretmenle ilgili son kararı verir” görüşünü iletti.

02:56 | 21 Ekim 2010

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı ibrahimkaraman

  • B Grubu
  • 308
  • 653
  • 308
  • 653
# 23 Eki 2010 12:02:03
İlk öğrendikleri kelime 'sus' olan çocuklar

DİLEK KURBAN

23/10/2010

Kürt çocukları okula başlayınca neler yaşıyor: İlk öğrendikleri kelime 'sus' olan çocuklar, dersin hemen bitmesini, kaçıp eve dönmeyi beklermiş.

Okula başlamak, altı yaşında küçük bir çocuk için çoğu zaman bir korku nedenidir. Aileden koparılmak, bütün bir günü hiç tanımadığı başka çocuklarla birlikte bir sınıfın içerisinde geçirmek, daha önce hiç görmediği bir insanın, salt ‘öğretmen’ olduğu için otoritesine tabi kılınmak başlı başına korkutucu olabilir.
Ama bir de o öğretmen konuşmaya başladığında duyduğu kelimelerin hiçbirisini anlayamayan, sadece okuma-yazmayı değil, Türkçeyi de bilmeyen çocuklar var. Ve bu nedenle ‘hayata 1-0 yenik başlayan.’ O güne dek, herkesin kendisi gibi Kürtçe konuştuğunu, dünyanın Kürtçeden ibaret olduğunu zanneden. Bu çocuklar için okul; daha önce hiç duymadığı, duyduysa bile anlamadığı yepyeni bir dilin konuşulduğu yabancı bir dünya.

Vahap Coşkun, Şerif Derince ve Nesrin Uçarlar tarafından kaleme alınan ‘Dil Yarası: Türkiye’de Eğitimde Anadilinin Kullanılmaması Sorunu ve Kürt Öğrencilerin Deneyimleri’ başlıklı araştırmanın en çarpıcı bulguları, Kürtlerin o yabancı dünyanın içerisinde geçirdikleri okul yıllarında neler yaşadıklarına, hissettiklerine ilişkin anlatıları.

Susturulan çocuklar
İlk öğrendikleri Türkçe kelime ‘sus’ olan Kürt çocuklarının, öğretmenlerini anlayamadıkça; anlamadıkları için öğretmenleri tarafından azarlandıkça, dövüldükçe; sınıftaki memur çocuğu Türk arkadaşlarının ne kadar güzel Türkçe konuştuklarını ve derslerinde ne kadar başarılı olduklarını görerek kendilerini onlardan aşağı hissettikçe; ‘başka bir halkın diline imrendikçe’; ezildikçe, utandıkça sustuklarına dair anlatıları. Susarmış bu çocuklar, susarak beklerlermiş. Dersin, sonraları teneffüslerde de Kürtçe konuşmanın yasaklanması üzerine, okulun ‘bir an önce bitmesini’ beklerlermiş. ‘Kaçıp’ eve dönmek, özgür olmak için.

Bazıları için ilkokul yıllarındaki bu zorunlu susma hali, adeta domino etkisiyle bir yaşam pratiğine dönüşmüş. Üniversitede, sokakta susmaya devam etmişler. Yaşama müdahil olmadan, sürekli bir seyirci olma haline bürünmüşler. Türkçeyi öğrenebilen, derslerinde başarılı olan kimilerinin ödediği bedel ise kimliklerinden, ailelerinden, dillerinden uzaklaşmak olmuş. ‘Eğitildikçe’ okula, topluma, devlete yakınlaşan çocuklar, ‘iç dünyalarını paylaşamadıkları’ Türkçe bilmeyen anne ve babalarından, ‘çağdışı’ gördükleri çevrelerinden ve anadillerinden uzaklaşmışlar. Bir yandan Türkçe konuşabilmenin ‘özgüven ve övüncünü’, diğer yandan Kürtçeden uzaklaşmanın suçluluğunu hissetmişler.

Hayata eksik başlamak
Kürtlerin anadillerinde eğitim talepleri üzerine düşünürken önce bu çocuklardan başlamak gerekiyor. Bu ülkede bazı çocuklar, sadece Kürt oldukları, anadilleri Kürtçe olduğu, Türkçe bilmedikleri için kendileri için adeta hapishaneye dönüşen okullarda zorla Türkçe eğitime tabi tutulmanın travmasını günbegün yaşarken, daha altı yaşındayken hayata eksik, eksiltilmiş, aşağılanmış başlatılırken, anadilinde eğitime karşı çıkmanın aslında neyi savunmak demek olduğunu da bir daha düşünmek…

[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı söhret

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.271
  • 4.809
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 2.271
  • 4.809
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 23 Eki 2010 19:20:40
İlköğretimde türban krizi
Siyasi partiler arasında, yüksek öğretimde türban sorununa çözüm arayışıyla ilgili trafik yoğunlaşırken kriz bu kez Adana’da ve bir ilköğretim okulunda patlak verdi. Kanuni İlköğretim Okulu’nda türbanıyla derse girmek isteyen 8. sınıf öğrencisi Tuğba Yosunkaya okula alınmadı

Erol ŞENNUR/ADANA-AHT

ADANA’da dün yaşanan türban krizi, 8. sınıf öğrencisi Tuğba Yosunkaya’nın babası Hüseyin Yosunkaya ile okul yönetimini karşı karşıya getirdi. Benzer kriz daha önce Diyarbakır’da da yaşanmış, 3 kız öğrenci, tutanak tutularak türbanlarıyla derslere girmeye başlamıştı. Kanuni İlköğretim Okulu yönetimi ise Tuğba’nın Milli Eğitim ve valilik izin yazısı olmadan okula alınamayacağını açıkladı.

OKUL, İZİN YAZISI İSTEDİ
Tuğba Y., derse alınmayınca ağlayarak evine dönerken bir süre sonra babası Hüseyin Yosunkaya ile okula geldi. Okul idaresi, baba “Milli Eğitim Bakanlığı genelgesinde, öğrencinin başı açık şekilde derse gireceği belirtiliyor. Genelgeye aykırı hareket edemeyiz” açıklaması yaptı. Hü se yin Yo sun ka ya ’nın ıs rar et me si üze ri ne tar tış ma uza yın - ca polis olaya müdahale etti. Yosunkaya, kızının okula alınmadığına dair tutanak istedi ancak bir olay olmadığı için tutanak verilmedi. Okul yönetimi de Milli Eğitim Bakanlığı’na ya da Adana Valiliği’ne başvuru yapmalarını, izin verilmesi halinde Tuğba’nın okula alınabileceğini söy le di.

İL MİLLİ EĞİTİM DEVREDE
Okul yönetiminden bir yetkili ise eski öğrencileri olan Tuğba’nın daha önce başı açık derse girerken son iki haftadır türbanla gelip derse girme yönünde bir isteği olduğunu söyledi. Adana İl Milli Eğitim Müdürü Abdulgafur Büyükfırat, “Konuyu inceliyoruz” açıklaması yaptı. Eğitim-Sen Adana Şube Başkanı Güven Boğa ise “Türban bugün bilinçli olarak siyasal bir argüman olarak kullanılmaktadır. Türbanı ilköğretime sokma mantığı, bugünkü siyasal iktidardan alınan cesaretle ilgili bir girişimdir” iddiasında bulundu.

Tutanakla giriyorlar

İLKÖĞRETİMDE türban krizi geçtiğimiz yıl Diyar bakır’da da yaşandı. Yenişehir’de Hamravat İlköğretim Okulu 6-A sınıfı öğrencisi Ece Nur Özel (12), derslere türbanla girmekte ısrar edince başka okula nakledildi. Ece hakkında okul yönetimi tarafından bugüne kadar 178 tutanak tutuldu. Yenişehir İlköğretim Okulu’nda 8-G sınıf öğrencisi türbanlı Sebbiha Alaş (14) da başka okula nakledildi. Şair Sırrı Hanım İlköğretim 8. sınıf öğrencisi Büşra Ayata ise türban nedeniyle kınama cezası aldı. Mersin’de de ilköğretim 8’inci sınıfta okuyan 4 öğrenci okula alınmadı, veliler suç duyurusunda bulundu
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK